Saklıkent'te bulunan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin Müdürü Prof. Dr. Zeki Eker, meteor yağmurunun, küçük pirinç ve nohut tanesi veya yumruk büyüklüğündeki meteor parçalarının atmosfere girip yanması sonucu oluştuğunu, halk arasında bunun ‘yıldız kayması’ olarak bilindiğini söyledi.
Yılın önemli gök olaylarından ikisinin Ağustos içinde izleneceğini belirten Prof. Dr. Eker, “Birincisi, 17 Temmuz'da başlayıp 24 Ağustos'a kadar sürecek olan ve 12- 13 Ağustos gecesinde maksimuma erişecek Perseus meteor yağmurlarıdır. Diğeri de 13 ağustos da gerçekleşecek olan Spika yıldızı, Mars, Satürn, Venüs ve Ay’ın gökyüzünde batı ufkunda birbirlerine yakın görülmesidir” dedi.
Prof. Dr. Zeki Eker, 12- 13 Ağustos tarihlerinde yaşanacak Perseus meteor yağmurlarının, benzeri diğer meteor yağmurlarının en önemlisi olduğunu belirterek, bir saatte ortalama 100 civarında meteor kayması görülebileceğini kaydetti. Prof. Dr. Eker, Swift Tuttle Kuyruklu Yıldızı'nın 1862 yılında keşfedildiğini, 1995 yılında dünya yörüngesinden geçtiğini, 2128 yılında tekrar görülebileceğini söyledi.
Perseus takım yıldızı 12- 13 Ağustos tarihlerinde saat 23.00 sıralarında kuzeydoğudan yükselecek. Gece yarısından sonra kayan meteor sayısı bir saatte 100'ü de aşacak. Işık yoğunluğunun az olduğu, şehir dışında, köy, kasaba gibi yerlerde, tarlada, sahilde çok rahat izlenebilecek.
YILDIZ KAYMASI İNANÇLARI
Yıldız kaymalarına ilişkin insanlar arasındaki inançları da değerlendiren Prof. Dr. Zeki Eker, bunların bir gerçeklik tarafı olmadığını ve astronominin bunlarla ilgilenmediğini söyledi. Astronominin bu olayların nedenlerini incelediğini belirten Prof. Dr. Eker şunları kaydetti:
“Bu tür konular ise insanların bu tür olayları farklı bir şekilde yorumlamasıdır. Örneğin, herkesin bir yıldızı var ve bir yıldız kaydığında 'biri öldü' diyorlar. Bazı eski çağ inançlarına göre de, şeytanlar yukarıya çıkıp bilgi çalıyorlarmış. Şeytanlar yukarıdan bilgi çalarken meleklerde onları taşlarlarmış, ‘gelmeyin yerinize gidin’ diye. Yine, yıldız kaydığı sırada gören kişi dilek tutuyor ve bu dileğin kabul olduğu da söyleniyor. Bunlar insanların atfettiği özellikler ve bilimsel değiller. Bunlar söylenebilir ama bilim bunlara önem vermiyor. Tabi isteyenler dilek tutabilirler ama gerçekleşir mi, gerçekleşmez mi onun garantisi yok. Her zaman dilek tutulabilir.”
140 "DÜNYAMSI" GEZEGEN KEŞFETTİ
Bilim adamları, son haftalarda 140 "dünyamsı" gezegen keşfetti. Astronom Dimitar Sasselov Oxford'da bir bilimsel konferansta yaptığı açıklamada, geçen yıl Ocak ayında yörüngeye yerleştirilen Kepler uzay teleskobu ile yapılan gözlemlerde, Dünya'nın ölçülerine yakın 140 değişik gezegen keşfedildiğini belirtti.
Bu keşiflerin ünlü gökbilimci Kopernik'in rüyalarının gerçekleşmesi anlamına geldiğini söyleyen Sasselov, Kepler uzay teleskobunun bu gezegenleri, yıldızlarının önünden geçerken ışığı çok küçük bir miktar da olsa karartmasını ölçerek belirlediğini anlattı.
Son keşiflerin ardından bilim adamları, Samanyolu'nda yaşam koşullarına evsahipliği yapabilecek 100 milyon civarında gezegen olduğunu düşünüyor ve bunların içinde Dünya benzeri yaşamın sürdürülebileceği 60 kadarını iki yıl içinde belirlemeyi umuyorlar.