Toplu görüşmelerde Kamu-Sen taleplerini tavrını netleştirdi. Bircan Akyıldız kendilerini eleştiren KESK'e de çattı.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, toplu görüşmedeki tavırlarına ilişkin eleştirilerle ilgili, ''Masadan kalkılması gerektiğinde Türkiye Kamu-Sen kalkmasını bilir ama kalktığı masaya dönmek için birilerini araya sokmaz. Çünkü o masaya bir daha geri gelmez. Ondan sonra iş, alanlardadır, sokaklardadır'' dedi.
Akyıldız, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, samimi ve ciddi bir şekilde sendikacılık yapma gayretiyle ellerindeki silahları en iyi şekilde kullanmaya çalıştıklarını söyledi.
Toplu görüşme sürecindeki gelişmeler hakkında bilgiler veren Akyıldız, ilgili kanunun tarafların masaya teklifleriyle gelmelerini emrettiğini, oysa siyasi iradenin bugüne kadar masaya mali ve sosyal haklara ilişkin bir teklifle gelmediğini ifade etti.
Akyıldız, kendilerinin ise gelecek yıl altışar aylık iki dönem halinde taban ayığına yansıyacak şekilde tüm memurlara brüt 100'er net 75'er YTL olmak üzere toplam net 150 YTL zam yapılmasını, maaş katsayıları ile yan ödeme katsayısının da iki dönem halinde yüzde 5'er artırılmasını talep ettiklerini belirtti. Akyıldız, ayrıca sendika üyesi memurlara brüt asgari ücretin 1/12'si oranında ''toplu görüşme ikramiyesi'' verilmesini önerdiklerini kaydetti.
Toplu görüşme masasının, kamu çalışanlarının sorunlarının değerlendirildiği ve çözümler arandığı bir masa olarak görülmesi gerektiğini ifade eden Akyıldız, şöyle konuştu:
''Kamu çalışanları bize üye olurken o masada haklarını korumak ve geliştirmek için bize yetki ve sorumluluk vermiştir. Bu yetki ve sorumluluğu kullanma zorunluluğu vardır. Ama kamu çalışanlarının haklarını korumak, geliştirmek ve haklılık temelinde elde edebilmek için o masadan kalkmak zorunluluğu doğmuşsa, çalışanlardan gelen talepler değerlendirilerek elbette o masadan kalkılır. Yeri geldiğinde kalkılacaktır da... Ama şu andaki masada görüşmeler sürdürülmekte ve kamu çalışanlarının açlık sınırından kurtarılması konusunda mesafeler alınmaktadır. Bunu gözardı etme hakkına, yetkisine hiç kimse sahip değildir. O yüzden Türkiye Kamu-Sen bu sorumluluğun ve yetkinin gereğini yapmak için o masada tüm mücadelesini sonuna kadar sürdürecektir. Masadan kalkılması gerektiğinde Türkiye Kamu-Sen kalkmasını bilir ama kalktığı masaya dönmek için birilerini araya sokmaz. Çünkü o masaya bir daha geri gelmez. Ondan sonra iş, alanlardadır, sokaklardadır.''
Akyıldız, daha önce açıkladıkları karar gereği 26 Ağustosta Ankara'da eylem çadırını kuracaklarını, 27 Ağustosta illerden Ankara'ya yürüyüşlerin başlatılacağını bildirdi.
''KAMUOYU DESTEĞİNİ ALMALIYIZ''
Toplu görüşmelerde, kamu çalışanlarının grevli, toplu sözleşmeli, siyasete ve yönetime katılma haklarına ulaşması konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da katılımıyla bir komisyon oluşturularak çalışma yapılmasına karar verildiğini bildiren Akyıldız, bu çalışmalara fiilen başlanmasını önemsediklerini söyledi.
Kamu çalışanlarının ulaşmak istedikleri nihai amacın grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı olduğunu vurgulayan Akyıldız, toplu görüşmelerin ulaşmak istedikleri hedef için önemli bir basamak olduğunu ve bunun iyi kullanılması gerektiğini ifade etti.
Kamu çalışanlarının elinde grev hakkı gibi önemli bir silahın bulunmadığını dile getiren Akyıldız, ''Bunu kazanabilmek için çok önemli silah, güç vardır, kamuoyudur. Kamuoyunun desteğini alarak siyasi irade karşısında güçlü bir mücadele vermek zorundayız. Desteği alırken kendi haklılığımızı anlatmak zorundayız. O desteği aldıktan sonra masada güçlü olabiliriz'' dedi.
''ONLAR SENDİKA DEĞİL''
Toplu görüşme masasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Akyıldız, şunları kaydetti:
''Ama o masada verilen mücadeleyi lekelemek, aşağılamak, küçümsemek o masada verilen mücadeleyi haddini aşan ifadelerle değerlendirmek kimsenin hakkı ve haddi değildir. O masada iki toplantı gerçekleştirildi. 7 senedir toplanıyor. O masada sendika aidatları bugüne kadar hiç konuşulmamıştır. Ama sendika aidatının konuşulduğunu, sendikaların kasasını doldurduğunu iddia edenler yalan söylemektedir, iftira atmaktadır, Türkiye'de memur sendikacılığını sabote etmektedirler. Çünkü onların sendikacılık yapma gibi bir niyeti yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin birliği ve bütünlüğü noktasında her türlü olumsuzluğu bu millete, devlete, millete yaşatanlar sendikacılık noktasında ahkam kesmek, fikir yürütmek hakkına ve haddine sahip değil. Çünkü onlar sendika değildir.''
Bircan Akyıldız, ''toplu görüşme masasında sendika aidatı pazarlığı yapıldığı'' yönündeki eleştirilere de tepki göstererek, tüm memur sendikalarının üyelerinin maaşlarının binde 5'i oranında aidat kesintisi yaptıklarına dikkati çekti. Akyıldız, en düşük memur maaşından 4,5 YTL, 3 bin YTL'lik memur maaşından ise 15 YTL kesinti yapıldığını söyledi.
''GÖLGE ETMESİNLER''
''Sendika ödentisi''nin devlet tarafından sendikalara ödenen bir para olmadığını, doğrudan sendika üyelerinin cebine gittiğini ifade eden Akyıldız, bu miktarın ''toplu görüşme ikramiyesi'' adı altında yaklaşık 50 YTL olmasını talep ettiklerini vurguladı.
Kamuda toplu sözleşme yapan işçilerin yılda 112 yevmiyelik sendika ikramiyesi olduğunu ve bunun yılda 6 bin YTL'ye karşılık geldiğine dikkati çeken Akyıldız, bu nedenle toplu görüşme ikramiyesi taleplerinin çok görülmemesi gerektiğini belirtti. Akyıldız, ''Gölge etmesinler biz sendikacılık yapacağız, isteseler de istemeseler de sendikacılık yapacağız. Bu sendika olduğunu iddia edenler bunu çok mu görmektedir. Onun için sesleniyorum, ya sendikacılık yapsınlar ya da ne yapmak istiyorlarsa onu yapsınlar. Sendikacılığı kimse kullanmasın'' diye konuştu.
Akyıldız, toplu görüşme masasından, en düşük devlet memuru maaşını açlık sınırından kurtarmayı sağlayacak bir sonuçla kalkmanın mümkün olabileceğini belirtti.
Bircan Akyıldız, ''2009 Yılı Mali Programı'nda personel giderlerinde ayrılan 7,7 milyar YTL ile bu başarılabilir mi?'' sorusuna karşılık, bu rakama 1,5 milyar YTL'lik ilave ile taleplerinin gerçekleşebileceğini bildirdi.