1-Hayat - Dürbünümde Kırk Sene (1941-1964)-Ayşe Kulin
Bu kitapta yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941'den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, bende iz bırakan, belleğimde hep kalan anılarımı aldım. Babamın vefatına kadar beni ilmek ilmek örerek bu günkü ben yapan kişileri, olayları kendi gözümden, kendi kalemimle aktardım.
Babamın ölümünden sonra ise, ne ben aynı Ayşe'ydim ne de Türkiye aynı Türkiye. Babamın yokluğu beni, Turgut Özal da Türkiye'yi değiştirmişti. Artılarımız ve eksilerimizle başkalaşmıştık. 1983'ten sonraki yıllarımın serüveni belki bir başka kitaba konu olur ama elinizdeki sayfalarda okuyacaklarınız, 1983 yılına kadar, Edip Cansever'e rahmetle selam olsun, “Ben Ayşe Kulin Nasılım”a yanıtımdır.
2-Hüzün - Dürbünümden Kırk Sene (1964-1983)- Ayşe Kulin
Çağdaş Türk edebiyatının en sevilen kalemlerinden Ayşe Kulin, ilklerin yazarı olmayı sürdürüyor. Daha önce yüzbinlerce satılan Veda ve Umut adlı kitaplarının devamı niteliğindeki iki kitabı birden Everest Yayınları tarafından yayımlanan Ayşe Kulin, yeni yıla damgasını vuruyor.
Veda ve Umut'u severek okuyanlar için şimdi Hayat ve Hüzün günleri başlıyor.
Hayat ve Hüzün Ayşe Kulin'in kaleminden bu kez kendi hayatına bir yolculuk...
Bu kitapta yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941’den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, bende iz bırakan, belleğimde hep kalan anılarımı aldım. Babamın vefatına kadar beni ilmek ilmek örerek bu günkü ben yapan kişileri, olayları kendi gözümden, kendi kalemimle aktardım.
Babamın ölümünden sonra ise, ne ben aynı Ayşe’ydim ne de Türkiye aynı Türkiye. Babamın yokluğu beni, Turgut Özal da Türkiye’yi değiştirmişti. Artılarımız ve eksilerimizle başkalaşmıştık. 1983’ten sonraki yıllarımın serüveni belki bir başka kitaba konu olur ama elinizdeki sayfalarda okuyacaklarınız, 1983 yılına kadar, Edip Cansever’e rahmetle selam olsun, “Ben Ayşe Kulin Nasılım”a yanıtımdır.
3-Firarperest - Elif Şafak
4-Aşkın Gözyaşları - Sinan Yağmur
5-Şah & Sultan-İskender Pala
6-Saftirik Greg'in Günlüğü - İşte Şimdi Yandık- Jeff Kinney
Eşsiz bir dizi mizahın ve çok satmanın sırrı keşfedilmiş.
-Publishers Weekly
Saftirik çılgınlığı dünyayı sarsıyor.
-Time dergisi
Bugüne kadar yayınlanmış en başarılı çocuk dizilerinden biri.
-Washington Post
Okumayı sevmeyenleri 'okur'a dönüştürüyor.
-USA Today
Yaz tatili Hava harika, bütün çocuklar dışarıda eğlenip tatilin tadını çıkarıyor. Peki Greg Heffley nerede dersiniz? Evde, panjurları indirip bilgisayar oyunları oynuyor.
Greg, kendi deyimiyle ev kuşu için yaz tatili, sorumluluklardan ve kurallardan uzak olmak demek. Oysa Gregin annesinin farklı bir tatil anlayışı var. Dışarıda gerçekleştirilen etkinlikler ve ailece geçirilen zaman olmazsa olmaz!
Sizce kimin dediği olacak? Yoksa Heffley ailesine yeni katılan biri her şeyi değiştirecek mi?
7-Sil Baştan- Ken Grimwood
Ken Grimwood’un sıradışı eseri Sil Baştan, zihninize şu soruyu kazıyor: Geçmişte yapmış olduğunuz hataları bilerek hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız?
43 yaşındaki Jeff Winston bu şansı birkaç kez elde eder. Heyecanını yitirdiği evliliği ile geleceği olmayan işi arasında sıkışıp kalmıştır ve hiç beklenmedik bir anda ölüverir. Tekrar hayata gözlerini açtığında ise takvimler 1963 yılını göstermektedir. O sabah 18 yaşında, üniversite yatakhanesinin duvarlarına bakarak uyanır. Her şey eskisi gibidir... tek bir fark dışında: Jeff geleceği avcunun içi gibi bilmektedir. Futbol ligi final maçlarından at yarışlarına kadar kimin kazanacağını, Wall Street’te köşeyi dönmek için hangi şirketlere yatırım yapmak gerektiğini... Yalnız, bilmediği bir şey vardır: Neden hayatını sil baştan yaşamak zorundadır? Sevdiği her şeyi ve herkesi kazanıp kaybetmeye daha ne kadar devam edecektir?
Birçok dile çevrilen ve listeleri alt üst eden Sil Baştan hayatın karmaşık döngüsünü sorgularken hayal gücünüzü de sonuna kadar zorluyor.
“Uzun zamandır okuduğum en sıradışı, en sürükleyici roman.”
Dean Koontz
“Grimwood olağanüstü gözlem yeteneği, üslubu ve orijinal kurgu yeteneğiyle benzerlerini fersah fersah gerilerde bırakıyor.”
8-Çoluk Çocuk-Patti Smith
2010 NATIONAL BOOK AWARD sahibi Bir başyapıt, daha önce hiç açılmamış bir hazine sandığının içini görmek için ayrıcalıklı bir davet. Johnny Depp Coltraıne’in öldu¨ğu¨ yazdı, aşkın ve isyanların yazıydı ve Brooklyn’de tesadufi bir karşılaşmanın iki genç insanı sanat, bağlılık ve başlangıçlarla dolu bir hayat yolculuğuna çıkarttığı yazdı. Pek çok eleştirmen tarafından 2010’un en iyi kitabı olarak gösterilen ve son olarak prestijli National Book Award’u kazanan ÇOLUK ÇOCUK, bir aşk hikâyesi olarak başlayıp bir ağıt olarak sona eriyor. Altmışların sonu, yetmişlerin başındaki New York’a, onun zengin ve fakir insanlarına, sanatçılarına ve serserilerine bir selam çakıyor. Yolun başında birbirlerine göz kulak olmaya söz vermiş iki genç sanatçı, Patti Smith ve Robert Mapplethorpe’un yu¨kselişini ve şöhret kapısını aralayışlarını nefes kesici bir içtenlik ve saflıkta anlatan bu kitap, gerçek bir masal. “…yaşlıca bir çift önu¨mu¨zde durup alenen bizi incelemeye başladı. Robert ilgi çekmekten hoşlanıyordu, heyecanla elimi sıktı. ‘Hadi, fotoğraflarını çek,’ dedi kadın, hayretler içindeki kocasına. ‘Sanatçılar galiba.’ ‘Hadi canım,’ dedi adam, omuz silkerek. ‘Çoluk çocuk bunlar.’”
9-Başın Öne Eğilmesin-Bekir Coşkun
Bekir Coşkun'un, "Cumhuriyet kadınlarına" ithaf ettiği ilk kitabı...
"Büyük suçlar küçük kitaplara sığmıyor!"
"...Başına bir şey gelen Türkiye'dir... Ben onun sadece sıradan bir gazete yazarıydım. Türkiye'nin başına bir şey geldiğinde herhangi bir ferdi yanar da gazete yazarı tutuşmaz mı?.."
"Bu kitap bir hesaplaşma, suçlama kitabı değildir. Sadece bir tespittir. Bilirsiniz, gazeteciler için 'tarihin tanığı' derler.
Bu bir tanıklık...
Tanık aynı zamanda suçludur..
Medyanın siyasi iktidara biat ettiği, toplumunu kandırdığı, olup-bitenleri milletinden gizlediği yerde ne özgürlük, ne insan hakları, ne demokrasi, ne hukuk olur. Ve gazete yazarı bu büyük suçun kaçınılmaz parçasıdır.
Ve bir gün herkes gibi gazetecinin de başına bir şey gelebilir. O zaman suçlu tanık, aynı zamanda mağdurdur da..."
- Bekir Coşkun bildiğimiz ve sevdiğimiz üslubuyla Türk medyasındaki yalanları, sahtekârları, dönekleri gözler önüne seriyor.
İçinde sizin, benim, herkesin, hepimizin olduğu bir kolektif suç sürüyor... Bu küçük kitapta tanık, suçlu, mağdur yanında, süregelen suçun da bir bölümü var..."
- Bu kitap, sadece bir kovulma hikâyesi değildir. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu, Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin teokratik devlete dönüşmesinin... Dini sermaye yapmış siyasetçiler ve Cumhuriyet'ten intikam almak isteyen tarikatların elinde çağdaşlık yolundan sapma öyküsünün küçük bir parçasıdır...
10-Sunset Park-Paul Auster
Brooklyn, Paul Auster’ın her köşesini özümsemiş olduğu kendi coğrafyası. Son romanı da, Florida’da başlamakla birlikte yine gelip Brooklyn’in Sunset Park semtinde düğümleniyor. Çocukça bir ağız dalaşının kaldırılamayacak kadar ağır bir vicdan yüküne dönüşmesi sonucunda, doğup büyüdüğü yerden, içinde yetiştiği ortamdan, ailesinden ve arkadaşlarından, kendi geçmişinden ve hatta geleceğinden kaçan bir gencin acılı öyküsü. Pişmanlık, avarelik, aşk, umut kıvılcımları, günlük yaşamın çetin koşullarında bulunan geçici çözümlerin bir araya getirdiği kişilerin dayanışması... Bu kişilerden her birinin kendi kişiliğinin penceresinden dünyaya bakışı... Sunset Park, Paul Auster’ın bütün diğer kitapları gibi bir solukta okunacak bir çağdaş edebiyat başyapıtı.
“Tutkulu bir edebiyat... Yaşadığımız zorlu ve belirsizliklerle dolu çağda, Auster bize aşkın, sanatın ve her şeye rağmen hayatta kalabilmenin mucizesini anlatıyor.”
Donna Seaman, Booklist
“Auster’dan yine ustalıkla yazılmış bir metin... Sevginin gücüne, kaybetmenin acısına, pişmanlığın ve öfkenin yarattığı dinmek bilmez sızıya dair unutulmayacak bir hikâye.”
Jane Ciabattari, New York Times Book Review
Bu kitapta yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941'den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, bende iz bırakan, belleğimde hep kalan anılarımı aldım. Babamın vefatına kadar beni ilmek ilmek örerek bu günkü ben yapan kişileri, olayları kendi gözümden, kendi kalemimle aktardım.
Babamın ölümünden sonra ise, ne ben aynı Ayşe'ydim ne de Türkiye aynı Türkiye. Babamın yokluğu beni, Turgut Özal da Türkiye'yi değiştirmişti. Artılarımız ve eksilerimizle başkalaşmıştık. 1983'ten sonraki yıllarımın serüveni belki bir başka kitaba konu olur ama elinizdeki sayfalarda okuyacaklarınız, 1983 yılına kadar, Edip Cansever'e rahmetle selam olsun, “Ben Ayşe Kulin Nasılım”a yanıtımdır.
2-Hüzün - Dürbünümden Kırk Sene (1964-1983)- Ayşe Kulin
Çağdaş Türk edebiyatının en sevilen kalemlerinden Ayşe Kulin, ilklerin yazarı olmayı sürdürüyor. Daha önce yüzbinlerce satılan Veda ve Umut adlı kitaplarının devamı niteliğindeki iki kitabı birden Everest Yayınları tarafından yayımlanan Ayşe Kulin, yeni yıla damgasını vuruyor.
Veda ve Umut'u severek okuyanlar için şimdi Hayat ve Hüzün günleri başlıyor.
Hayat ve Hüzün Ayşe Kulin'in kaleminden bu kez kendi hayatına bir yolculuk...
Bu kitapta yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941’den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, bende iz bırakan, belleğimde hep kalan anılarımı aldım. Babamın vefatına kadar beni ilmek ilmek örerek bu günkü ben yapan kişileri, olayları kendi gözümden, kendi kalemimle aktardım.
Babamın ölümünden sonra ise, ne ben aynı Ayşe’ydim ne de Türkiye aynı Türkiye. Babamın yokluğu beni, Turgut Özal da Türkiye’yi değiştirmişti. Artılarımız ve eksilerimizle başkalaşmıştık. 1983’ten sonraki yıllarımın serüveni belki bir başka kitaba konu olur ama elinizdeki sayfalarda okuyacaklarınız, 1983 yılına kadar, Edip Cansever’e rahmetle selam olsun, “Ben Ayşe Kulin Nasılım”a yanıtımdır.
3-Firarperest - Elif Şafak
4-Aşkın Gözyaşları - Sinan Yağmur
5-Şah & Sultan-İskender Pala
6-Saftirik Greg'in Günlüğü - İşte Şimdi Yandık- Jeff Kinney
Eşsiz bir dizi mizahın ve çok satmanın sırrı keşfedilmiş.
-Publishers Weekly
Saftirik çılgınlığı dünyayı sarsıyor.
-Time dergisi
Bugüne kadar yayınlanmış en başarılı çocuk dizilerinden biri.
-Washington Post
Okumayı sevmeyenleri 'okur'a dönüştürüyor.
-USA Today
Yaz tatili Hava harika, bütün çocuklar dışarıda eğlenip tatilin tadını çıkarıyor. Peki Greg Heffley nerede dersiniz? Evde, panjurları indirip bilgisayar oyunları oynuyor.
Greg, kendi deyimiyle ev kuşu için yaz tatili, sorumluluklardan ve kurallardan uzak olmak demek. Oysa Gregin annesinin farklı bir tatil anlayışı var. Dışarıda gerçekleştirilen etkinlikler ve ailece geçirilen zaman olmazsa olmaz!
Sizce kimin dediği olacak? Yoksa Heffley ailesine yeni katılan biri her şeyi değiştirecek mi?
7-Sil Baştan- Ken Grimwood
Ken Grimwood’un sıradışı eseri Sil Baştan, zihninize şu soruyu kazıyor: Geçmişte yapmış olduğunuz hataları bilerek hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız?
43 yaşındaki Jeff Winston bu şansı birkaç kez elde eder. Heyecanını yitirdiği evliliği ile geleceği olmayan işi arasında sıkışıp kalmıştır ve hiç beklenmedik bir anda ölüverir. Tekrar hayata gözlerini açtığında ise takvimler 1963 yılını göstermektedir. O sabah 18 yaşında, üniversite yatakhanesinin duvarlarına bakarak uyanır. Her şey eskisi gibidir... tek bir fark dışında: Jeff geleceği avcunun içi gibi bilmektedir. Futbol ligi final maçlarından at yarışlarına kadar kimin kazanacağını, Wall Street’te köşeyi dönmek için hangi şirketlere yatırım yapmak gerektiğini... Yalnız, bilmediği bir şey vardır: Neden hayatını sil baştan yaşamak zorundadır? Sevdiği her şeyi ve herkesi kazanıp kaybetmeye daha ne kadar devam edecektir?
Birçok dile çevrilen ve listeleri alt üst eden Sil Baştan hayatın karmaşık döngüsünü sorgularken hayal gücünüzü de sonuna kadar zorluyor.
“Uzun zamandır okuduğum en sıradışı, en sürükleyici roman.”
Dean Koontz
“Grimwood olağanüstü gözlem yeteneği, üslubu ve orijinal kurgu yeteneğiyle benzerlerini fersah fersah gerilerde bırakıyor.”
8-Çoluk Çocuk-Patti Smith
2010 NATIONAL BOOK AWARD sahibi Bir başyapıt, daha önce hiç açılmamış bir hazine sandığının içini görmek için ayrıcalıklı bir davet. Johnny Depp Coltraıne’in öldu¨ğu¨ yazdı, aşkın ve isyanların yazıydı ve Brooklyn’de tesadufi bir karşılaşmanın iki genç insanı sanat, bağlılık ve başlangıçlarla dolu bir hayat yolculuğuna çıkarttığı yazdı. Pek çok eleştirmen tarafından 2010’un en iyi kitabı olarak gösterilen ve son olarak prestijli National Book Award’u kazanan ÇOLUK ÇOCUK, bir aşk hikâyesi olarak başlayıp bir ağıt olarak sona eriyor. Altmışların sonu, yetmişlerin başındaki New York’a, onun zengin ve fakir insanlarına, sanatçılarına ve serserilerine bir selam çakıyor. Yolun başında birbirlerine göz kulak olmaya söz vermiş iki genç sanatçı, Patti Smith ve Robert Mapplethorpe’un yu¨kselişini ve şöhret kapısını aralayışlarını nefes kesici bir içtenlik ve saflıkta anlatan bu kitap, gerçek bir masal. “…yaşlıca bir çift önu¨mu¨zde durup alenen bizi incelemeye başladı. Robert ilgi çekmekten hoşlanıyordu, heyecanla elimi sıktı. ‘Hadi, fotoğraflarını çek,’ dedi kadın, hayretler içindeki kocasına. ‘Sanatçılar galiba.’ ‘Hadi canım,’ dedi adam, omuz silkerek. ‘Çoluk çocuk bunlar.’”
9-Başın Öne Eğilmesin-Bekir Coşkun
Bekir Coşkun'un, "Cumhuriyet kadınlarına" ithaf ettiği ilk kitabı...
"Büyük suçlar küçük kitaplara sığmıyor!"
"...Başına bir şey gelen Türkiye'dir... Ben onun sadece sıradan bir gazete yazarıydım. Türkiye'nin başına bir şey geldiğinde herhangi bir ferdi yanar da gazete yazarı tutuşmaz mı?.."
"Bu kitap bir hesaplaşma, suçlama kitabı değildir. Sadece bir tespittir. Bilirsiniz, gazeteciler için 'tarihin tanığı' derler.
Bu bir tanıklık...
Tanık aynı zamanda suçludur..
Medyanın siyasi iktidara biat ettiği, toplumunu kandırdığı, olup-bitenleri milletinden gizlediği yerde ne özgürlük, ne insan hakları, ne demokrasi, ne hukuk olur. Ve gazete yazarı bu büyük suçun kaçınılmaz parçasıdır.
Ve bir gün herkes gibi gazetecinin de başına bir şey gelebilir. O zaman suçlu tanık, aynı zamanda mağdurdur da..."
- Bekir Coşkun bildiğimiz ve sevdiğimiz üslubuyla Türk medyasındaki yalanları, sahtekârları, dönekleri gözler önüne seriyor.
İçinde sizin, benim, herkesin, hepimizin olduğu bir kolektif suç sürüyor... Bu küçük kitapta tanık, suçlu, mağdur yanında, süregelen suçun da bir bölümü var..."
- Bu kitap, sadece bir kovulma hikâyesi değildir. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu, Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin teokratik devlete dönüşmesinin... Dini sermaye yapmış siyasetçiler ve Cumhuriyet'ten intikam almak isteyen tarikatların elinde çağdaşlık yolundan sapma öyküsünün küçük bir parçasıdır...
10-Sunset Park-Paul Auster
Brooklyn, Paul Auster’ın her köşesini özümsemiş olduğu kendi coğrafyası. Son romanı da, Florida’da başlamakla birlikte yine gelip Brooklyn’in Sunset Park semtinde düğümleniyor. Çocukça bir ağız dalaşının kaldırılamayacak kadar ağır bir vicdan yüküne dönüşmesi sonucunda, doğup büyüdüğü yerden, içinde yetiştiği ortamdan, ailesinden ve arkadaşlarından, kendi geçmişinden ve hatta geleceğinden kaçan bir gencin acılı öyküsü. Pişmanlık, avarelik, aşk, umut kıvılcımları, günlük yaşamın çetin koşullarında bulunan geçici çözümlerin bir araya getirdiği kişilerin dayanışması... Bu kişilerden her birinin kendi kişiliğinin penceresinden dünyaya bakışı... Sunset Park, Paul Auster’ın bütün diğer kitapları gibi bir solukta okunacak bir çağdaş edebiyat başyapıtı.
“Tutkulu bir edebiyat... Yaşadığımız zorlu ve belirsizliklerle dolu çağda, Auster bize aşkın, sanatın ve her şeye rağmen hayatta kalabilmenin mucizesini anlatıyor.”
Donna Seaman, Booklist
“Auster’dan yine ustalıkla yazılmış bir metin... Sevginin gücüne, kaybetmenin acısına, pişmanlığın ve öfkenin yarattığı dinmek bilmez sızıya dair unutulmayacak bir hikâye.”
Jane Ciabattari, New York Times Book Review