BALIKESİR’de oturan üç çocuk annesi G.I. (38) ölen eşi A.I.’nın erkek kardeşi Mehmet Işık ile evlendi.
Verdiği raporla eski Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in cezaevinden çıkmasını sağlayan İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesi’nin, tecavüze uğrayan 12 yaşındaki kız için verdiği ’Ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır’ raporu mahkemece dikkate alınmadı. Sanık Mehmet Işık 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İddiya göre, Mehmet Işık (35) 2005 yılında, evde kimse yokken o zaman 12, şimdi 15 yaşında olan yeğeni ve üvey kızı C.I.’ya tecavüz etti ve bunu tekrarladı. 2006’da, aile İzmir Buca’ya taşındı. Eşinin memlekete gitmesini fırsat bilen Mehmet Işık, küçük kıza yine tecavüz etti. Kızın çığlıklarını duyan komşuları durumu polise bildirince gözaltına alınan Mehmet Işık ise "Sarhoştum, eşim zannedip cinsel ilişkiye girdim" dedi. Zanlı amca, çıkartıldığı mahkemece tutuklandı. Savcı, amca Mehmet Işık, hakkında ’Çocuğun cinsel istismarı’ suçundan dava açtı. İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada psikolog gözetiminde ifade veren ve olayın ardından Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na (SHÇEK) ait bir yurtta korumaya alınan C.I. için İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden gelen, ’Konuşma miktarının azaldığı, cinsel travma nedeniyle depresyon, anksiyete bozukluğu oluştuğu, beden ve ruh sağlığının bozulduğu’ yolundaki rapor dosyaya konuldu. Mahkeme heyeti bu raporla birlikte dosyayı yeni bir rapor alınması için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Dosyayı inceleyen İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesi, 29 Ocak 2007 tarihli raporunda, mağdureye verilen ilk raporun kaybolduğunu belirterek yeni bir rapor düzenledi ve "Yapılan muayenede ’Ruh ve beden sağlığının bozulmadığının’ anlaşıldığını" yazdı.
Yapılan son duruşmada mütalaasını veren Savcı Berkant Karakaya, sanığın mağdureye defalarca cinsel istismarda bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Mağdurenin olay tarihinde henüz 12 yaşında olması bundan sonraki hayatını tümüyle etkileyecek. Her ne kadar Adli Tıp Kurumu raporuna göre beden ve ruh sağlığının bozulmadığı belirtiliyor ise de, toplumun örf ve adetleri nedeniyle, yaşamının hiçbir döneminde artık kendisine normal yaşıtları gibi bakılmayacak. Sanık yasa gereği 18 yıl hapis ile cezalandırılması gerekirken, TCK’nın 43/1 maddesine göre cezası 2/4 oranında artırılıp 27 yılla cezalandırılmalı"
Mahkeme heyeti de, Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesi’nin verdiği ’Ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır’ raporuna rağmen, savcının talebine uyarak sanığı 27 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Verdiği raporla eski Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in cezaevinden çıkmasını sağlayan İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesi’nin, tecavüze uğrayan 12 yaşındaki kız için verdiği ’Ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır’ raporu mahkemece dikkate alınmadı. Sanık Mehmet Işık 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İddiya göre, Mehmet Işık (35) 2005 yılında, evde kimse yokken o zaman 12, şimdi 15 yaşında olan yeğeni ve üvey kızı C.I.’ya tecavüz etti ve bunu tekrarladı. 2006’da, aile İzmir Buca’ya taşındı. Eşinin memlekete gitmesini fırsat bilen Mehmet Işık, küçük kıza yine tecavüz etti. Kızın çığlıklarını duyan komşuları durumu polise bildirince gözaltına alınan Mehmet Işık ise "Sarhoştum, eşim zannedip cinsel ilişkiye girdim" dedi. Zanlı amca, çıkartıldığı mahkemece tutuklandı. Savcı, amca Mehmet Işık, hakkında ’Çocuğun cinsel istismarı’ suçundan dava açtı. İzmir 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada psikolog gözetiminde ifade veren ve olayın ardından Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na (SHÇEK) ait bir yurtta korumaya alınan C.I. için İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden gelen, ’Konuşma miktarının azaldığı, cinsel travma nedeniyle depresyon, anksiyete bozukluğu oluştuğu, beden ve ruh sağlığının bozulduğu’ yolundaki rapor dosyaya konuldu. Mahkeme heyeti bu raporla birlikte dosyayı yeni bir rapor alınması için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Dosyayı inceleyen İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesi, 29 Ocak 2007 tarihli raporunda, mağdureye verilen ilk raporun kaybolduğunu belirterek yeni bir rapor düzenledi ve "Yapılan muayenede ’Ruh ve beden sağlığının bozulmadığının’ anlaşıldığını" yazdı.
Yapılan son duruşmada mütalaasını veren Savcı Berkant Karakaya, sanığın mağdureye defalarca cinsel istismarda bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Mağdurenin olay tarihinde henüz 12 yaşında olması bundan sonraki hayatını tümüyle etkileyecek. Her ne kadar Adli Tıp Kurumu raporuna göre beden ve ruh sağlığının bozulmadığı belirtiliyor ise de, toplumun örf ve adetleri nedeniyle, yaşamının hiçbir döneminde artık kendisine normal yaşıtları gibi bakılmayacak. Sanık yasa gereği 18 yıl hapis ile cezalandırılması gerekirken, TCK’nın 43/1 maddesine göre cezası 2/4 oranında artırılıp 27 yılla cezalandırılmalı"
Mahkeme heyeti de, Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesi’nin verdiği ’Ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır’ raporuna rağmen, savcının talebine uyarak sanığı 27 yıl hapis cezasına çarptırdı.