rüzgar gülü
Daimi Üye
Yeni başlayanlardan gelen iki soru şöyle ifade edilmiş.Birinci soru: Ben namaza yeni başlayınca abdeste de yeni başladığım kendiliğinden anlaşılacaktır.
Bu acemiliğimden dolayı çevremden ikazlar alıyorum, şunu yanlış yapıyorsun, şunu unutuyorsun gibilerinden. En son aldığım uyarılardan biri de, abdest alırken okunacak duaları bilemeyişim. Ben şu anda sadece abdestimi alabiliyorum, bu sırada okunacak duaları ezberlemediğimden dua okuyamıyorum. Dua okumazsam abdestim boşa mı gitmiş olur? Bunu öğrenmek istiyorum.
Cevap: Abdest alırken okumanız tavsiye edilen dualar abdestin farzından vacibinden değil, sadece adabındandır. O duaları okumadan aldığınız abdest sahihtir, bir şüpheye düşmenize hiç gerek yoktur. Şöyle de ifade edebiliriz. Abdesti alırken seleften nakledilen o duaları okuyanlar sevap alırlar, okumayanlar ise günaha girmezler, abdestlerinde bir eksiklik söz konusu olmaz.
Ancak abdeste başlarken en başta okumamız gereken Besmele sünneti, bunlardan ayrı bir önem arz etmektedir. Peygamberimiz, abdestin başında Besmele çekmeyi hem tavsiye etmiş hem de kendisi abdeste hep Besmele ile başlarken buyurmuş ki:
- Besmele çekmeden başlanan abdestin sevabında eksiklik vardır!.. Yani Besmele'siz başlamayın abdestinize!.. Bu konudaki bir başka hadis-i şerifte de buyrulur ki:
- Abdestine Besmele ile başlayanın, her tarafı temiz olur. Besmele'siz başlayanın ise sadece abdestte yıkadığı yerleri temiz olur!.. Öyle ise abdeste Besmele ile başlama sünneti hiç ihmal edilmemelidir.
Sözü buraya getirmişken Besmele'nin başta çekilmesi gerektiğini ifade eden şu önemli hükmü de hatırlatmış olayım.
Yemek yerken başta çekmeniz gereken Besmele'yi nerede aklınıza gelirse orada çekebilirsiniz. Çünkü yemeğin her lokması ayrı bir ibadet sayılır. Ancak abdestte böyle değildir. Abdestin başından sonuna kadar hepsi tek ibadet sayıldığından, başında Besmele çekilmezse sonradan çekilen Besmele, başında çekilmiş gibi sünnetten sayılmamaktadır.
Bu sebeple, abdestin başında elinizi suya uzatırken hem niyetinizi hatırlayacaksınız hem de hemen Euzü-Besmele çekerek abdestinize Besmele ile başlamış olacaksınız...
Bu itibarla, Besmele'nin abdestin başında iken çekilmesi gereğini unutmamalı, abdeste başlarken dalgınlığa düşüp de Euzü-Besmele çekmeyi sonraya bırakmamalıyız!..
İkinci soru: Namaza yeni başladım ve birçok tereddüdüm var. Bunları zamanla aşacağım inşaallah. Ancak namazı tam bir huzurla kılabilmem için baktığım şeylerin kalbimi meşgul etmemesi niyetiyle gözlerimi kapıyorum. Böylece gözümü gönlümü tümüyle namazın içinde tutmayı düşünüyorum. Ancak bunun uygun olmayacağını, namazda gözlerin açık bulunması gerektiğini de söylüyorlar. Hangisini tercih etmeliyim? Gördüğüm şeylerin kalbimi meşgul etmemesi için namazda gözlerimi kapalı tutmam daha uygun olmaz mı?
Cevap: Namazda kalp huzuru gerçekten çok mühimdir. Bundan dolayı namaza başlarken önce zihindeki namaz dışı konuları tahliye etmeye çalışmalı, bütün duygularımızla namaza yönelmeye gayret etmeliyiz ki; namaza hem kalbimizle hem de kalıbımızla yönelmiş olalım. Bu sebeple namazda tam bir huzur sağlamak için gözleri bazen yummakta mahzur olmayabilir. Ancak bu hal, devamlı olmamalıdır. Çünkü namazda devamlı olması gereken hal, gözün kapalı olması değil secde yerine bakacak şekilde hep açık olması, ayakta iken secde yerine, otururken de kucağa bakılıyor olunmasıdır. Kalp huzurunun, böylece hep belli yerlere bakmakla temin edilmesi gerekmektedir.
Bundan dolayı ilgili kitaplarda, namaz kılarken kıyamda gözler secde yerine bakmalı, tahiyyata oturunca da kucağa bakmalı, gözleri sağa sola kaydırarak, yahut da tümüyle kapayarak kılmanın mekruh olduğu unutulmamalı, denmektedir.
Demek oluyor ki, namazda arada sırada kafa ve kalp birliğini sağlamak için gözler kapansa da bu tedbir devam eden bir alışkanlık haline getirilmemeli, açık gözle secde yerine bakarak kılmayı esas almalı, bunu sünnetin bir gereği olarak bilmelidir.
Bu acemiliğimden dolayı çevremden ikazlar alıyorum, şunu yanlış yapıyorsun, şunu unutuyorsun gibilerinden. En son aldığım uyarılardan biri de, abdest alırken okunacak duaları bilemeyişim. Ben şu anda sadece abdestimi alabiliyorum, bu sırada okunacak duaları ezberlemediğimden dua okuyamıyorum. Dua okumazsam abdestim boşa mı gitmiş olur? Bunu öğrenmek istiyorum.
Cevap: Abdest alırken okumanız tavsiye edilen dualar abdestin farzından vacibinden değil, sadece adabındandır. O duaları okumadan aldığınız abdest sahihtir, bir şüpheye düşmenize hiç gerek yoktur. Şöyle de ifade edebiliriz. Abdesti alırken seleften nakledilen o duaları okuyanlar sevap alırlar, okumayanlar ise günaha girmezler, abdestlerinde bir eksiklik söz konusu olmaz.
Ancak abdeste başlarken en başta okumamız gereken Besmele sünneti, bunlardan ayrı bir önem arz etmektedir. Peygamberimiz, abdestin başında Besmele çekmeyi hem tavsiye etmiş hem de kendisi abdeste hep Besmele ile başlarken buyurmuş ki:
- Besmele çekmeden başlanan abdestin sevabında eksiklik vardır!.. Yani Besmele'siz başlamayın abdestinize!.. Bu konudaki bir başka hadis-i şerifte de buyrulur ki:
- Abdestine Besmele ile başlayanın, her tarafı temiz olur. Besmele'siz başlayanın ise sadece abdestte yıkadığı yerleri temiz olur!.. Öyle ise abdeste Besmele ile başlama sünneti hiç ihmal edilmemelidir.
Sözü buraya getirmişken Besmele'nin başta çekilmesi gerektiğini ifade eden şu önemli hükmü de hatırlatmış olayım.
Yemek yerken başta çekmeniz gereken Besmele'yi nerede aklınıza gelirse orada çekebilirsiniz. Çünkü yemeğin her lokması ayrı bir ibadet sayılır. Ancak abdestte böyle değildir. Abdestin başından sonuna kadar hepsi tek ibadet sayıldığından, başında Besmele çekilmezse sonradan çekilen Besmele, başında çekilmiş gibi sünnetten sayılmamaktadır.
Bu sebeple, abdestin başında elinizi suya uzatırken hem niyetinizi hatırlayacaksınız hem de hemen Euzü-Besmele çekerek abdestinize Besmele ile başlamış olacaksınız...
Bu itibarla, Besmele'nin abdestin başında iken çekilmesi gereğini unutmamalı, abdeste başlarken dalgınlığa düşüp de Euzü-Besmele çekmeyi sonraya bırakmamalıyız!..
İkinci soru: Namaza yeni başladım ve birçok tereddüdüm var. Bunları zamanla aşacağım inşaallah. Ancak namazı tam bir huzurla kılabilmem için baktığım şeylerin kalbimi meşgul etmemesi niyetiyle gözlerimi kapıyorum. Böylece gözümü gönlümü tümüyle namazın içinde tutmayı düşünüyorum. Ancak bunun uygun olmayacağını, namazda gözlerin açık bulunması gerektiğini de söylüyorlar. Hangisini tercih etmeliyim? Gördüğüm şeylerin kalbimi meşgul etmemesi için namazda gözlerimi kapalı tutmam daha uygun olmaz mı?
Cevap: Namazda kalp huzuru gerçekten çok mühimdir. Bundan dolayı namaza başlarken önce zihindeki namaz dışı konuları tahliye etmeye çalışmalı, bütün duygularımızla namaza yönelmeye gayret etmeliyiz ki; namaza hem kalbimizle hem de kalıbımızla yönelmiş olalım. Bu sebeple namazda tam bir huzur sağlamak için gözleri bazen yummakta mahzur olmayabilir. Ancak bu hal, devamlı olmamalıdır. Çünkü namazda devamlı olması gereken hal, gözün kapalı olması değil secde yerine bakacak şekilde hep açık olması, ayakta iken secde yerine, otururken de kucağa bakılıyor olunmasıdır. Kalp huzurunun, böylece hep belli yerlere bakmakla temin edilmesi gerekmektedir.
Bundan dolayı ilgili kitaplarda, namaz kılarken kıyamda gözler secde yerine bakmalı, tahiyyata oturunca da kucağa bakmalı, gözleri sağa sola kaydırarak, yahut da tümüyle kapayarak kılmanın mekruh olduğu unutulmamalı, denmektedir.
Demek oluyor ki, namazda arada sırada kafa ve kalp birliğini sağlamak için gözler kapansa da bu tedbir devam eden bir alışkanlık haline getirilmemeli, açık gözle secde yerine bakarak kılmayı esas almalı, bunu sünnetin bir gereği olarak bilmelidir.