Ağız

leyla

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
972
Tepki
1.292
Puan
93
Konum
izmir
Ağız
Sindirim sisteminin başlangıcı olduğuna göre, ağzın sağlık durumu tüm sistemi yakından ilgilendirir. Sağlıklı çiğnemeye engel olabilecek kronik bir diş rahatsızlığı veya bir enfeksiyon, örneğin bir apse, sistemi olumsuz etkiler ve de zehirler. Ayrıca, yeterli tükürük üretilmediğinde veya tükürüğün bileşiminde yetersizlikler olduğunda, sindirim sistemi yavaşlar. Bu nedenlerden ötürü, ağız temizliğine ve sağlığına gereken önemin verilmesine dikkat edilmelidir.

Dişler

Diş hastalıklarını diş doktorları tedavi edebilir, ama diş yıkımına karşı şifalı bitkiler bir önlem olabilir. Diş fırçasının henüz bilinmediği çağlarda, turp kökü, hatmi kökü ve meyan kökü gibi köklerle temizlenirdi dişler. özellikle meyan kökü bu amaç için en kolay hazırlanabilen türdür: Kökün bir ucunun kabuğu soyulur ve biraz ezilerek veya ısırılarak, kök lifleri gevşetilir. Buna karşın, hatmi kökünün hazırlanışı epey karmaşıktır: 10-15cm uzunluğunda bir kök seçilir, kabukları soyulur ve yumuşayana kadar, içine karanfil ve tarçın eklenmiş suda kaynatılır. Daha sonra, bir gün boyunca konyağa yatırılır ve kurumaya bırakılır. Kullanımdan önce, kullanılacak uç kısaca kaynar suya daldırılır. Ayrıca diş macununa gerek yoktur, çünkü, çok hoş bir tadı olan kökte gerekli tüm temizlik maddeleri zaten vardır.

Son zamanlarda, şifalı bitki katkılarıyla hazırlanan diş macunları kullanıma sunuluyor. Bunların en iyileri, mikrop kırıcı etkisi olan myrrhe(mirra) ve echinacea içerenlerdir.

Diş ağrısına karşı ilkyardım olarak karanfil çiğnenebilir. Karanfilde, ağrı kesici özelliği olan Euganol adlı yağ bol miktarda vardır. Ayrıca, karanfil yağına batırılmış bir pamuk ağrıyan dişin yanına sıkıştırılabilir. Nane yağı da ağrı kesici özelliğe sahiptir, ama karanfil kadar etkili değildir.

Dişeti iltihabı (Gingivitis)

Genellikle, yetersiz ağız temizliğinden veya çok fazla yemekten kaynaklanabilen, dişeti mukozası iltihabıdır. özellikle şekerden, saflaştırılmış(rafine) veya yapay katkılı besinlerden kaçınılması gerekir. Tedavi için öncelikle, mikrop kırıcı echinacea, ökaliptus, mirra tentürleri ve İsveç Şurubu uygundur. Hafif enfeksiyonlarda, günde birkaç kere mirra tentürü ile ağız uzunca çalkalanmalıdır.
Daha etkili bir ilaç gerektiğinde ise, echinacea ve mirra tentürleri eşit oranda karıştırılarak çalkalamalar yapılmalıdır. Gerçi bu tentürlerin pek hoş bir tadı yoktur, ama çok etkilidir. Bu tür rahatsızlıklara karşı İsveç Şurubu da çok etkilidir ve hatta dişeti çekilmelerine karşı bile başarıyla kullanılabilir. Ayrıca yatmadan önce dişetine ökaliptus yağı ile masaj yapılmalı ve sabahları da adaçayı destilasyonu ile ağız iyice çalkalanmalıdır. Kullanım biçimlerini, bitkilerin tanıtıldığı bölümde bulabilirsiniz.

Dişeti apsesi

Dişetinin dokusunda erimeye yol açan bu kronik ve ağrılı hastalığın, tüm bedeni olumlu etkileyebilecek, mikrop kırıcı, kan temizleyici ve lenf sistemini temizleyici özellikler taşıyan bitkilerle tedavi edilmesi gerekir. Dişetinin doğrudan tedavisi ise, dişeti iltihabı için önerilen reçetelerle gerçekleştirilebilir. Ayrıca yüksek dozda C Vitamini alımı ile bu tedavi desteklenmelidir. Tedavinin en önemli bölümü ise aşağıdaki bitki karışımının kullanımıdır: Süsen kökü 1 ölçek, şekerci boyası kökü ¼(dörtte bir) ölçek, çok ince kıyılarak iyice karıştırılır. 1,5 tatlı kaşığı kök, orta boy 2 su bardağı dolusu soğuk suya eklenir ve hafif ısıda 10-15 dakika kaynatılır, süzülür ve temiz bir termosa aktarılır. Isırganotu 1 ölçek, yoğurtotu 1 ölçek, aynısafa 1 ölçek, ince kıyılarak iyice karıştırılır. 1,5-2 tatlı kaşığı bitki, orta boy 2 su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür ve termostaki kök çayı ile karıştırılır. Aç karnına veya öğün aralarında günde içilecek olan 3 bardak çayın her bir bardağına, yarım tatlı kaşığı echinacea tentürü ve yarım tatlı kaşığı İsveç Şurubu eklenir. Echinacea tentürü bulunamadığında, echinacea drajelerinden günde 3 kere 1 adet, çayla birlikte yutulabilir (echinacea preparatları eczanelerden temin edilebilir, bitki ülkemizde tanınmaz). Bu tedavi 1-3 hafta boyunca, hastalık belirtileri ortadan kalkana kadar uygulanır.

Ağız boşluğu ülseri

Ağız boşluğu ülseri, çoklukla, genel bir bedensel rahatsızlığın belirtisidir ve en başarılı tedavi biçimi, organizmanın tümünün güçlendirilmesini hedef alan bir yöntemdir. Genelde, antibiyotik kullanımından sonra veya grip sonrası nekahat dönemlerinde görülür. Her iki olayda da beden, alışılmışın üstünde bir fiziksel yükü sırtlayarak gücünden pek çok şey yitirmiş olur. Bu durum da öncelikle, değişik sistemlerle doğrudan ilişkisi olan ağzın içinde ülser biçiminde belirtiler oluşmasına yol açar. Ağır ruhsal bunalımlar ve stres de bu tür belirtilere yol açabilir. Rahatsızlığın kaynağının fizyolojik veya psikolojik olmasına bakılmadan, genel sağlık durumunun güçlendirilmesine yönelik bir tedavi uygulanması gerekecektir. Ağız boşluğu ülserinde adaçayı, basit ama çok etkili bir ilaçtır(sık sık çalkalamalar yapılır). Taze adaçayı yaprakları çiğnenebilir de. Yarı yarıya suyla inceltilmiş mirra tentürü ile yapılan çalkalamalar da etkilidir.
Ağız boşluğu ülseri nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, bu rahatsızlıkla birlikte ortaya çıkan sinirsel baskıları geçiştirmek için B Vitamini kompleksi ve C Vitamini alınması çok yararlı olacaktır.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst