Aile içinde Allahin sevdigi kelime sabir,sevmedigi kelime
Aile içinde Allahin sevdigi kelime sabir,sevmedigi kelime bosamadir!
Maneviyat büyükleri hayati bir yolculuga benzetiyor ve yolculugun vaz
geçilmezlerini de hatirlatiyorlar.Aile içinde Allahin sevdigi kelime sabir,sevmedigi kelime
Aile içinde Allahin sevdigi kelime sabir,sevmedigi kelime bosamadir!
Maneviyat büyükleri hayati bir yolculuga benzetiyor ve yolculugun vaz
geçilmezlerini de hatirlatiyorlar.
-Yokusu inisi olacagi gibi,çukuru düzü de bulunacaktir bu hayat
yolculugunun...
Öyle ise önünüze bazen yokus çikarsa sakin ben bu yokusu
çikamayacagim kabilinden bir ümitsizlige kapilmayin. sunu unutmayin
ki, yolculugun vaz geçilmezidir yokuslar,inisler.. Yeter ki hayat yolunda
ilerlerken yaninizda öksijen tüpünüzü ,enerji küpünüzü hazir
bulundurun,bunlarsiz yola çikmayin.
- Ne midir yanimizdan ayirmayacaGimiz öksijen tüpü ,enerji küpü?.
Hemen ifade ediyorum sakin basite almayin: Sabir!...
Evet sabir,inanmis ailelerde bir öksijen tüpü,bir enerji küpüdür. Ama
bu sabir ,içi ilahi ikramlardan bosaltilan zoraki sabir degil, kutsal
mükafatlarla dolu sevimli sabir..
Elbette sabrin da çesitleri vardir. Ekonomik darliga sabir,
hastaliklara sabir,en önemlisi de aile içindeki uyumsuzluklara sabir..
Aile içi sorunlarda sabir, ötekilerle kiyaslanamayacak kutsallikta bir
sabirdir.
Çünkü aile içi sabirda, ailenin ayakta kalmasi,yuvanin
korunmasi,neslin yetismesi.. gibi aile bireylerinin de hayatini koruyan
fedakarlilar söz konusudur.
Bu yüzden bir maneviyat büyüGünün aile içindeki sevimli sabrina
sasiranlar: Neden bu kadar sikintiyi sineye çekiyorsun, birak su kadini,
kurtul gitsin..deyince der ki:
-Birakirsam hem ben kaybederim,hem de hanim..Çünkü, der, o benim
gibi sabreden birini bulamaz kaybeder, ben de onun gibi sabir sevabi
kazandiran birini bulamam kaybederim!..sunu da ilave eder sözlerine:
-Siz aile içindeki sabrin taraflara Cennet kazandirdigini bilmiyorsunuz
galiba?
Demek ki aile içindeki sabrin Cennet kazandiran mükafatini
düsünenler, çok da zorlanmiyor,strese varan boyutlarda gerginlik
duymuyorlar, aksine, bana ebedi hayatimi kazandiriyor bu sabir, diyerek
ayrica mutluluk da hissedebiliyorlar..
Sabreden hanim olursa, sabrinin zorlugu nispetinde mükafati
olacagi,hatta bu sabrinin kendisini cennet hanimlarinin ablasi derecesine
kadar yükseltebileceGi, irsat eserlerinde anlatilmaktadir. Nitekim bu
sabri bey gösterirse, onun da cennet gençlerinin agabeyi makamina
yükselebilecegi yine irsat eserlerinde anlatilmaktadir..
Anlasilan odur ki, sabrin içine cennet hanimlarinin ablaligi,ya da cennet
gençlerinin agabeyligi gibi essiz mükafatlar konunca, bu sabrin,
sahiplerinde birakacagi gerginlik azalabiliyor,hatta adamina göre tümüyle
silinebiliyor da. Sinir zayiflamasi degil, kuvvetlenmesi bile söz konusu
olabiliyor..
Ne var ki herkes konuyu böyle düsünemiyor. Bazi sorumsuz beyler,
sabir sakinliGine deGil de, öfke firtinasina giriyorlar,namludan mermi
firlatir gibi bosama kelimesi kullaniyorlar.Hal bu ki, bosama kelimesi aile
içinde ya bir mermi, ya da bir bombadir. Meydana getirdigi ise sadece
yikim..Enkazin altinda kalan da, sorumsuzca bosama kelimesini
kullanan öfkeli beyin kendisi..Tabi bu öfke çok sürmez ,hemen
pismanliklar baslar.
Ama ne kadar faydasi olur enkaz altindaki pismanligin.?.
Bosama kelimesinin yikiciligindan dolayidir ki Peygamberimiz:
-Allahin en sevmedigi helal, bosamaktir! buyurmus,böylece
sabirsiz, ayni zamanda da sorumsuz ve kizgin beyleri ikaz etmis, bu
kelimeyi korkutmak için de olsa agziniza almayin, ihtarinda bulunmustur.
Demek helal kildigi halde Rabbimiz bosama kelimesini sevmedigi gibi,
bunu öfke ile kullanan sorumsuz beyi de sevmiyor. Rabbimizin
sevdigi kelime ise sabirdir.Sabredeni sinirsiz sevaplarla
ödüllendirecegini zümer suresi ayet onda söyle bildiriyor:
-Sabredenlerin sevabi, rakamlarla hesap edilemeyecek kadar çok
olacaktir!.
Elbette ideal olani, aile içinde taraflar birbirlerini sabra zorlamadan
hayat yolculugunu sürdürmeleridir. Ancak idealler her zaman
gerçeklesmiyor,nihayet yolculugun kaçinilamayan yokusuyla yüz yüze
gelinebiliyor. Bu durumda çare, ümidini yitirip yolculuktan caymak degil,
mükafatini düsünüp yola sabirla devam etmektir.
Unutmayin: Dag meyvesi acidir, fakat sifalidir!.
-Yokusu inisi olacagi gibi,çukuru düzü de bulunacaktir bu hayat
yolculugunun...
Öyle ise önünüze bazen yokus çikarsa sakin ben bu yokusu
çikamayacagim kabilinden bir ümitsizlige kapilmayin. sunu unutmayin
ki, yolculugun vaz geçilmezidir yokuslar,inisler.. Yeter ki hayat yolunda
ilerlerken yaninizda öksijen tüpünüzü ,enerji küpünüzü hazir
bulundurun,bunlarsiz yola çikmayin.
- Ne midir yanimizdan ayirmayacaGimiz öksijen tüpü ,enerji küpü?.
Hemen ifade ediyorum sakin basite almayin: Sabir!...
Evet sabir,inanmis ailelerde bir öksijen tüpü,bir enerji küpüdür. Ama
bu sabir ,içi ilahi ikramlardan bosaltilan zoraki sabir degil, kutsal
mükafatlarla dolu sevimli sabir..
Elbette sabrin da çesitleri vardir. Ekonomik darliga sabir,
hastaliklara sabir,en önemlisi de aile içindeki uyumsuzluklara sabir..
Aile içi sorunlarda sabir, ötekilerle kiyaslanamayacak kutsallikta bir
sabirdir.
Çünkü aile içi sabirda, ailenin ayakta kalmasi,yuvanin
korunmasi,neslin yetismesi.. gibi aile bireylerinin de hayatini koruyan
fedakarlilar söz konusudur.
Bu yüzden bir maneviyat büyüGünün aile içindeki sevimli sabrina
sasiranlar: Neden bu kadar sikintiyi sineye çekiyorsun, birak su kadini,
kurtul gitsin..deyince der ki:
-Birakirsam hem ben kaybederim,hem de hanim..Çünkü, der, o benim
gibi sabreden birini bulamaz kaybeder, ben de onun gibi sabir sevabi
kazandiran birini bulamam kaybederim!..sunu da ilave eder sözlerine:
-Siz aile içindeki sabrin taraflara Cennet kazandirdigini bilmiyorsunuz
galiba?
Demek ki aile içindeki sabrin Cennet kazandiran mükafatini
düsünenler, çok da zorlanmiyor,strese varan boyutlarda gerginlik
duymuyorlar, aksine, bana ebedi hayatimi kazandiriyor bu sabir, diyerek
ayrica mutluluk da hissedebiliyorlar..
Sabreden hanim olursa, sabrinin zorlugu nispetinde mükafati
olacagi,hatta bu sabrinin kendisini cennet hanimlarinin ablasi derecesine
kadar yükseltebileceGi, irsat eserlerinde anlatilmaktadir. Nitekim bu
sabri bey gösterirse, onun da cennet gençlerinin agabeyi makamina
yükselebilecegi yine irsat eserlerinde anlatilmaktadir..
Anlasilan odur ki, sabrin içine cennet hanimlarinin ablaligi,ya da cennet
gençlerinin agabeyligi gibi essiz mükafatlar konunca, bu sabrin,
sahiplerinde birakacagi gerginlik azalabiliyor,hatta adamina göre tümüyle
silinebiliyor da. Sinir zayiflamasi degil, kuvvetlenmesi bile söz konusu
olabiliyor..
Ne var ki herkes konuyu böyle düsünemiyor. Bazi sorumsuz beyler,
sabir sakinliGine deGil de, öfke firtinasina giriyorlar,namludan mermi
firlatir gibi bosama kelimesi kullaniyorlar.Hal bu ki, bosama kelimesi aile
içinde ya bir mermi, ya da bir bombadir. Meydana getirdigi ise sadece
yikim..Enkazin altinda kalan da, sorumsuzca bosama kelimesini
kullanan öfkeli beyin kendisi..Tabi bu öfke çok sürmez ,hemen
pismanliklar baslar.
Ama ne kadar faydasi olur enkaz altindaki pismanligin.?.
Bosama kelimesinin yikiciligindan dolayidir ki Peygamberimiz:
-Allahin en sevmedigi helal, bosamaktir! buyurmus,böylece
sabirsiz, ayni zamanda da sorumsuz ve kizgin beyleri ikaz etmis, bu
kelimeyi korkutmak için de olsa agziniza almayin, ihtarinda bulunmustur.
Demek helal kildigi halde Rabbimiz bosama kelimesini sevmedigi gibi,
bunu öfke ile kullanan sorumsuz beyi de sevmiyor. Rabbimizin
sevdigi kelime ise sabirdir.Sabredeni sinirsiz sevaplarla
ödüllendirecegini zümer suresi ayet onda söyle bildiriyor:
-Sabredenlerin sevabi, rakamlarla hesap edilemeyecek kadar çok
olacaktir!.
Elbette ideal olani, aile içinde taraflar birbirlerini sabra zorlamadan
hayat yolculugunu sürdürmeleridir. Ancak idealler her zaman
gerçeklesmiyor,nihayet yolculugun kaçinilamayan yokusuyla yüz yüze
gelinebiliyor. Bu durumda çare, ümidini yitirip yolculuktan caymak degil,
mükafatini düsünüp yola sabirla devam etmektir.
Unutmayin: Dag meyvesi acidir, fakat sifalidir!.
Aile içinde Allahin sevdigi kelime sabir,sevmedigi kelime bosamadir!
Maneviyat büyükleri hayati bir yolculuga benzetiyor ve yolculugun vaz
geçilmezlerini de hatirlatiyorlar.Aile içinde Allahin sevdigi kelime sabir,sevmedigi kelime
Aile içinde Allahin sevdigi kelime sabir,sevmedigi kelime bosamadir!
Maneviyat büyükleri hayati bir yolculuga benzetiyor ve yolculugun vaz
geçilmezlerini de hatirlatiyorlar.
-Yokusu inisi olacagi gibi,çukuru düzü de bulunacaktir bu hayat
yolculugunun...
Öyle ise önünüze bazen yokus çikarsa sakin ben bu yokusu
çikamayacagim kabilinden bir ümitsizlige kapilmayin. sunu unutmayin
ki, yolculugun vaz geçilmezidir yokuslar,inisler.. Yeter ki hayat yolunda
ilerlerken yaninizda öksijen tüpünüzü ,enerji küpünüzü hazir
bulundurun,bunlarsiz yola çikmayin.
- Ne midir yanimizdan ayirmayacaGimiz öksijen tüpü ,enerji küpü?.
Hemen ifade ediyorum sakin basite almayin: Sabir!...
Evet sabir,inanmis ailelerde bir öksijen tüpü,bir enerji küpüdür. Ama
bu sabir ,içi ilahi ikramlardan bosaltilan zoraki sabir degil, kutsal
mükafatlarla dolu sevimli sabir..
Elbette sabrin da çesitleri vardir. Ekonomik darliga sabir,
hastaliklara sabir,en önemlisi de aile içindeki uyumsuzluklara sabir..
Aile içi sorunlarda sabir, ötekilerle kiyaslanamayacak kutsallikta bir
sabirdir.
Çünkü aile içi sabirda, ailenin ayakta kalmasi,yuvanin
korunmasi,neslin yetismesi.. gibi aile bireylerinin de hayatini koruyan
fedakarlilar söz konusudur.
Bu yüzden bir maneviyat büyüGünün aile içindeki sevimli sabrina
sasiranlar: Neden bu kadar sikintiyi sineye çekiyorsun, birak su kadini,
kurtul gitsin..deyince der ki:
-Birakirsam hem ben kaybederim,hem de hanim..Çünkü, der, o benim
gibi sabreden birini bulamaz kaybeder, ben de onun gibi sabir sevabi
kazandiran birini bulamam kaybederim!..sunu da ilave eder sözlerine:
-Siz aile içindeki sabrin taraflara Cennet kazandirdigini bilmiyorsunuz
galiba?
Demek ki aile içindeki sabrin Cennet kazandiran mükafatini
düsünenler, çok da zorlanmiyor,strese varan boyutlarda gerginlik
duymuyorlar, aksine, bana ebedi hayatimi kazandiriyor bu sabir, diyerek
ayrica mutluluk da hissedebiliyorlar..
Sabreden hanim olursa, sabrinin zorlugu nispetinde mükafati
olacagi,hatta bu sabrinin kendisini cennet hanimlarinin ablasi derecesine
kadar yükseltebileceGi, irsat eserlerinde anlatilmaktadir. Nitekim bu
sabri bey gösterirse, onun da cennet gençlerinin agabeyi makamina
yükselebilecegi yine irsat eserlerinde anlatilmaktadir..
Anlasilan odur ki, sabrin içine cennet hanimlarinin ablaligi,ya da cennet
gençlerinin agabeyligi gibi essiz mükafatlar konunca, bu sabrin,
sahiplerinde birakacagi gerginlik azalabiliyor,hatta adamina göre tümüyle
silinebiliyor da. Sinir zayiflamasi degil, kuvvetlenmesi bile söz konusu
olabiliyor..
Ne var ki herkes konuyu böyle düsünemiyor. Bazi sorumsuz beyler,
sabir sakinliGine deGil de, öfke firtinasina giriyorlar,namludan mermi
firlatir gibi bosama kelimesi kullaniyorlar.Hal bu ki, bosama kelimesi aile
içinde ya bir mermi, ya da bir bombadir. Meydana getirdigi ise sadece
yikim..Enkazin altinda kalan da, sorumsuzca bosama kelimesini
kullanan öfkeli beyin kendisi..Tabi bu öfke çok sürmez ,hemen
pismanliklar baslar.
Ama ne kadar faydasi olur enkaz altindaki pismanligin.?.
Bosama kelimesinin yikiciligindan dolayidir ki Peygamberimiz:
-Allahin en sevmedigi helal, bosamaktir! buyurmus,böylece
sabirsiz, ayni zamanda da sorumsuz ve kizgin beyleri ikaz etmis, bu
kelimeyi korkutmak için de olsa agziniza almayin, ihtarinda bulunmustur.
Demek helal kildigi halde Rabbimiz bosama kelimesini sevmedigi gibi,
bunu öfke ile kullanan sorumsuz beyi de sevmiyor. Rabbimizin
sevdigi kelime ise sabirdir.Sabredeni sinirsiz sevaplarla
ödüllendirecegini zümer suresi ayet onda söyle bildiriyor:
-Sabredenlerin sevabi, rakamlarla hesap edilemeyecek kadar çok
olacaktir!.
Elbette ideal olani, aile içinde taraflar birbirlerini sabra zorlamadan
hayat yolculugunu sürdürmeleridir. Ancak idealler her zaman
gerçeklesmiyor,nihayet yolculugun kaçinilamayan yokusuyla yüz yüze
gelinebiliyor. Bu durumda çare, ümidini yitirip yolculuktan caymak degil,
mükafatini düsünüp yola sabirla devam etmektir.
Unutmayin: Dag meyvesi acidir, fakat sifalidir!.
-Yokusu inisi olacagi gibi,çukuru düzü de bulunacaktir bu hayat
yolculugunun...
Öyle ise önünüze bazen yokus çikarsa sakin ben bu yokusu
çikamayacagim kabilinden bir ümitsizlige kapilmayin. sunu unutmayin
ki, yolculugun vaz geçilmezidir yokuslar,inisler.. Yeter ki hayat yolunda
ilerlerken yaninizda öksijen tüpünüzü ,enerji küpünüzü hazir
bulundurun,bunlarsiz yola çikmayin.
- Ne midir yanimizdan ayirmayacaGimiz öksijen tüpü ,enerji küpü?.
Hemen ifade ediyorum sakin basite almayin: Sabir!...
Evet sabir,inanmis ailelerde bir öksijen tüpü,bir enerji küpüdür. Ama
bu sabir ,içi ilahi ikramlardan bosaltilan zoraki sabir degil, kutsal
mükafatlarla dolu sevimli sabir..
Elbette sabrin da çesitleri vardir. Ekonomik darliga sabir,
hastaliklara sabir,en önemlisi de aile içindeki uyumsuzluklara sabir..
Aile içi sorunlarda sabir, ötekilerle kiyaslanamayacak kutsallikta bir
sabirdir.
Çünkü aile içi sabirda, ailenin ayakta kalmasi,yuvanin
korunmasi,neslin yetismesi.. gibi aile bireylerinin de hayatini koruyan
fedakarlilar söz konusudur.
Bu yüzden bir maneviyat büyüGünün aile içindeki sevimli sabrina
sasiranlar: Neden bu kadar sikintiyi sineye çekiyorsun, birak su kadini,
kurtul gitsin..deyince der ki:
-Birakirsam hem ben kaybederim,hem de hanim..Çünkü, der, o benim
gibi sabreden birini bulamaz kaybeder, ben de onun gibi sabir sevabi
kazandiran birini bulamam kaybederim!..sunu da ilave eder sözlerine:
-Siz aile içindeki sabrin taraflara Cennet kazandirdigini bilmiyorsunuz
galiba?
Demek ki aile içindeki sabrin Cennet kazandiran mükafatini
düsünenler, çok da zorlanmiyor,strese varan boyutlarda gerginlik
duymuyorlar, aksine, bana ebedi hayatimi kazandiriyor bu sabir, diyerek
ayrica mutluluk da hissedebiliyorlar..
Sabreden hanim olursa, sabrinin zorlugu nispetinde mükafati
olacagi,hatta bu sabrinin kendisini cennet hanimlarinin ablasi derecesine
kadar yükseltebileceGi, irsat eserlerinde anlatilmaktadir. Nitekim bu
sabri bey gösterirse, onun da cennet gençlerinin agabeyi makamina
yükselebilecegi yine irsat eserlerinde anlatilmaktadir..
Anlasilan odur ki, sabrin içine cennet hanimlarinin ablaligi,ya da cennet
gençlerinin agabeyligi gibi essiz mükafatlar konunca, bu sabrin,
sahiplerinde birakacagi gerginlik azalabiliyor,hatta adamina göre tümüyle
silinebiliyor da. Sinir zayiflamasi degil, kuvvetlenmesi bile söz konusu
olabiliyor..
Ne var ki herkes konuyu böyle düsünemiyor. Bazi sorumsuz beyler,
sabir sakinliGine deGil de, öfke firtinasina giriyorlar,namludan mermi
firlatir gibi bosama kelimesi kullaniyorlar.Hal bu ki, bosama kelimesi aile
içinde ya bir mermi, ya da bir bombadir. Meydana getirdigi ise sadece
yikim..Enkazin altinda kalan da, sorumsuzca bosama kelimesini
kullanan öfkeli beyin kendisi..Tabi bu öfke çok sürmez ,hemen
pismanliklar baslar.
Ama ne kadar faydasi olur enkaz altindaki pismanligin.?.
Bosama kelimesinin yikiciligindan dolayidir ki Peygamberimiz:
-Allahin en sevmedigi helal, bosamaktir! buyurmus,böylece
sabirsiz, ayni zamanda da sorumsuz ve kizgin beyleri ikaz etmis, bu
kelimeyi korkutmak için de olsa agziniza almayin, ihtarinda bulunmustur.
Demek helal kildigi halde Rabbimiz bosama kelimesini sevmedigi gibi,
bunu öfke ile kullanan sorumsuz beyi de sevmiyor. Rabbimizin
sevdigi kelime ise sabirdir.Sabredeni sinirsiz sevaplarla
ödüllendirecegini zümer suresi ayet onda söyle bildiriyor:
-Sabredenlerin sevabi, rakamlarla hesap edilemeyecek kadar çok
olacaktir!.
Elbette ideal olani, aile içinde taraflar birbirlerini sabra zorlamadan
hayat yolculugunu sürdürmeleridir. Ancak idealler her zaman
gerçeklesmiyor,nihayet yolculugun kaçinilamayan yokusuyla yüz yüze
gelinebiliyor. Bu durumda çare, ümidini yitirip yolculuktan caymak degil,
mükafatini düsünüp yola sabirla devam etmektir.
Unutmayin: Dag meyvesi acidir, fakat sifalidir!.