1) Ana ya da babanın ölümünde, sağ kalan eşe çok ağır görevler düşmektedir. İlki, belki de en zoru, ölüm haberini çocuğa duyurmaktır. Bu görev başkasına bırakılmamalıdır. Çocuk acı haberi sığınacağı ve daya-nacağı kimseden duymalıdır. Ancak beklenmedik ölümlerde, küçük çocuğun alıştırılması uygun olur, Ağır hasta olduğu, hastanede yattığı, doktorların onu (anneyi ya da babayı) iyileştirmek için çalıştıkları söylenerek zaman kazanılabilir. Gerçek, çocuktan uzun süre de gizlenmemelidir. Sağ kalan anne ya da baba kendini toparladıktan ve çocuk hazırlandıktan sonra bu zor görev daha çok geciktirilmeden yapılmalıdır, Çocuğun yaşına göre, bu bekleme birkaç haftayı geçmemelidir
2) Çocuk, ölüm sonrası dönemde başka bir kente gönderilmemeli yaşayan ana babaya yakın ve çocuğun çok iyi tanıdığı bir akraba yanında kısa bir süre tutulmalıdır. En sık rastlanan yanlış tutumlardan biri çocuğu eğlendirmeye çalışmaktır. Bu tutum, yaslı havayı gören ve sezen bir çocuk için büsbütün us (akıl) karıştırıcıdır.
3) Gerçek açıklandıktan sonra yas tutanların yanlarını çocuktan gizlemek için aşırı bir çaba göstermediği unutulmamalı, üzgün görünmediği için suç yılmaları dövünmeleri ve haykırışları görmemesi uygun olur.
4) Çocuğun yetişkinler gibi bir yas tepkisi göstermediği unutulmamalı, üzgün görünmediği için suçlu maktan kesin olarak kaçınmalıdır.
5) Çocuk, ölümü yadsıma davranışı içine girmişse, bekleyin ve anlayışla davranın. Bu durum birkaç haftadan çok sürmez genellikle. Taşkınlık etse bile, yaralayıcı sözlerden kaçının.
6) Çocuğun soru sormasını destekleyin. Şimdi soru soramayacak kadar üzgün ve şaşırmış olduğunu, aklını kurcalayan birçok soru olabileceğini kendisine söyleyin. Hep yanında olacağınızı, yaşamınızı birlikte yürüteceğinizi anlatın. Bu durumda üzüntü göstermenin ve ağlamanın ayıp olmadığını belirtin. Büyükler gibi Üzüntüsünü dışa vurmasa da, içten üzüntülü olduğunu bildiğinizi söyleyin.
7) Özellikle, okul çağına gelmemiş çocukları gömme törenlerinden uzak tutun.
8) Çocuğa «Annen ya da baban Tanrı'nın sevgili kulu olduğu için erken öldü!» biçiminde açıklamalardan kaçının. Ölümü sevimli ve aranacak bir şey gibi göstermeye çabalamayın. Ancak sevdiği kişiyle bir gün öte dünyada buluşmak umudunu da kırmayın. Yanıtlayamadığınız soruları olursa açıkça bilmediğinizi söyleyin.
2) Çocuk, ölüm sonrası dönemde başka bir kente gönderilmemeli yaşayan ana babaya yakın ve çocuğun çok iyi tanıdığı bir akraba yanında kısa bir süre tutulmalıdır. En sık rastlanan yanlış tutumlardan biri çocuğu eğlendirmeye çalışmaktır. Bu tutum, yaslı havayı gören ve sezen bir çocuk için büsbütün us (akıl) karıştırıcıdır.
3) Gerçek açıklandıktan sonra yas tutanların yanlarını çocuktan gizlemek için aşırı bir çaba göstermediği unutulmamalı, üzgün görünmediği için suç yılmaları dövünmeleri ve haykırışları görmemesi uygun olur.
4) Çocuğun yetişkinler gibi bir yas tepkisi göstermediği unutulmamalı, üzgün görünmediği için suçlu maktan kesin olarak kaçınmalıdır.
5) Çocuk, ölümü yadsıma davranışı içine girmişse, bekleyin ve anlayışla davranın. Bu durum birkaç haftadan çok sürmez genellikle. Taşkınlık etse bile, yaralayıcı sözlerden kaçının.
6) Çocuğun soru sormasını destekleyin. Şimdi soru soramayacak kadar üzgün ve şaşırmış olduğunu, aklını kurcalayan birçok soru olabileceğini kendisine söyleyin. Hep yanında olacağınızı, yaşamınızı birlikte yürüteceğinizi anlatın. Bu durumda üzüntü göstermenin ve ağlamanın ayıp olmadığını belirtin. Büyükler gibi Üzüntüsünü dışa vurmasa da, içten üzüntülü olduğunu bildiğinizi söyleyin.
7) Özellikle, okul çağına gelmemiş çocukları gömme törenlerinden uzak tutun.
8) Çocuğa «Annen ya da baban Tanrı'nın sevgili kulu olduğu için erken öldü!» biçiminde açıklamalardan kaçının. Ölümü sevimli ve aranacak bir şey gibi göstermeye çabalamayın. Ancak sevdiği kişiyle bir gün öte dünyada buluşmak umudunu da kırmayın. Yanıtlayamadığınız soruları olursa açıkça bilmediğinizi söyleyin.