Kanserde geç kalmamak için bu belirtilere dikkat
Dünyada kansere bağlı ölüm nedenlerinde akciğer kanseri birinci sırada. Gelişmiş ülkelerde hem kadınlarda hem erkeklerde kanser ölümlerinin birinci nedeni. Ama bizim gibi az gelişmiş, kadınların sigaraya daha geç adapte olduğu ülkelerde erkeklerde birinci neden.
Türkiye'de sigara içeme oranının kadınlarda da çok arttı. Bu yüzden önümüzdeki 20-30 yıllık bir süreçte artık Türk kadınlarında da kansere bağlı ölümlerde akciğer kanseri birinci sırada olacak. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği'nin kongresinde rastladığımız Ankara Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Gülhan'a akciğer kanserini ve yeni teşhis yöntemlerini konuştuk:
Akciğer kanseriyle ilgili belirtiler nelerdir?
Akciğer kanseriyle ilgili şikayetler aslında çok geniş. Tümörün akciğerde büyümesiyle oluşan yakınmaları en sık görüyoruz. Uzamış öksürükler çok önemsenmeli. Ne yazık ki çoğu sigara içtiği için bu hastalar, uzamış öksürüğü sigaraya bağlıyorlar. Genelde kan tüküren hastalarımız çabuk müracaat ediyor. Ama kan gelmesi ürkütücü bir yakınma.
Geçmeyen, kronikleşen göğüs ağrısı önemli. Nefes darlığı önemli. Akciğerdeki bulgular dışında tümörün yaydığı birtakım biyolojik maddeler nedeniyle kişide ortaya çıkan iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik gibi yakınmalar genel etkileri kanserin. Onun dışında yine tümörden sayılan bazı hormon benzeri maddelerin yol açtığı şikayetler olabiliyor.
Tümör akciğer dışında bir organa sıçrayıp o organın yakınmasıyla da hasta gidebiliyor. Bu bir beyin ****stazı olabilir. Kemiğe sıçrama olabilir. Kemik ağrıları olabilir. En sık ****staz yerleri kemik, karaciğer, beyin.
- Bazen duyarız "Film çektirdim, akciğer kanseri çıktı" diye. Tesadüfen tespitler de çok oluyor mu?
Evet şikayetler olmadan tesadüfen de saptanabiliyor, doktora başvurulup çekilen filmde. Genelde şikayetler geç oluşuyor akciğer kanserinde. Zaten en büyük sorun o. Kişi doktora gittiğinde tümör belli bir noktaya gelmiş oluyor.
- En çok hangi yaş grubunda görülüyor?
Akciğer kanserinin en çok görüldüğü yaşlar 60 yaş üstü. Ama Türkiye şartlarında 50 yaş üstü diyebiliriz. Çünkü ne kadar erken başlanırsa sigara tüketimine akciğer kanseri de o kadar erkene kayıyor. Risk grubundaki insanlar üzerinde yapılan erken tanı çalışmaları var. Nedir bunlar, her yıl bir akciğer filmi çekilmesi, balgam örneği alınması gibi. Bu konuda yapılmış çalışmalar ne yazık ki yüz güldürücü değil. Akciğer kanserine bağlı ölüm oranları düşmüyor.
- Teşhiste etkili tarama yöntemlerinde ne durumdayız?
Birçok kanser türünde etkili tarama yöntemi var. Örneğin bir meme kanserinde mamografi takibi, rahim ağzı kanserinde simir testi, prostat kanserinde PSA denilen bir enzim yine bize tümörü gösterebiliyor. Ama akciğer kanserinde etkili bir tarama yöntemi henüz yok. Çalışma bazında ümit vaat edici sonuçlar olsa da şu an rutine konacak bir yöntem yok. O yüzden tanı gecikiyor.
- Diyelim ki erken teşhis edildi, tedaviye başlandı. İyileşme süreci yüzde kaç?
En erken evrede erken teşhis konan hastalarda yüzde 80’e kadar iyileşme şansı var.
- Tedavisi nasıl yapılıyor?
Cerrahi tedavi en etkili yöntem. Ama her hasta cerrahi için uygun olmuyor. Uygun olmayan hastalarda, cerrahi ile tümörün çıkarılamayacağı hastalarda ışın tedavisi ve ilaç tedavisi, radyoterapi ve kemoterapi tedavisi yapılıyor.
- Doğrudan cerrahi müdahaleye engel olan durum ne?
Tümörün yeri, büyüklüğü önemli. Hayati bir organa, büyük damara yakın olması, lenf bezlerine sıçramış olması. Göğüs kafesi ya da uzak organlara ****staz yapması... Bu durumlarda cerrahi tedavi katkı getirmiyor. Ek bir yük. Ama erken evrede ana tedavi cerrahi tedavi. Daha sonra lokal olarak büyümüş ya da uzak ****staz yapmış tümörlerde de kemoterapi yapılıyor, lokal olanlara ışın tedavisi ekleniyor.
- Peki akciğer kanserinden nasıl korunuruz?
Tedavisi, erken tanısı zor, ama korunmak çok kolay. Yüzde 90 sigarayla ilişkili bir kanser. Sigara ile mücadeleye devam etmek lazım. Genetik etkisi de var. Çünkü sigara içen herkes kanser olmuyor. Bazı ailelere bakıyorsunuz babası kanser olmuş, kendisi, kardeşi, yakın akrabaları içerisinde birçok kanser vakası bir arada. Bu genetik yatkınlığı olduğu yönünde şüphe uyandıran. Bu konuda yapılmış çalışmalar var. Gerçekten kanserojen detoksifiye eden birtakım genler var. Bunlar iyi çalışmıyorsa kanser eğilimi artıyor.
Onun dışında çevresel birtakım nedenler var. Asbest mesela. Ülkemizde asbest üreten toprak özellikle İç Anadolu’da, Doğu Anadolu’da, Güney Doğu Anadolu’da var. Bazı mesleklerde risk var. Örneğin gemi tersanesinde çalışan işçilerde kansere yakalanma oranı daha yüksek. Hava kirliliği etkili. Ama en büyük etken yüzde 90 sigara.
- Akciğer kanseri bir hasta diyelim ki tedavi oldu iyileşti. Hiç sigara içmiyor. Aldığı besinlere dikkat ediyor. Risk hala devam ediyor mu?
Olabilir. Çünkü kanser oluşumu hava yolunda tek bir noktada hücreden etkilenmiyor. Sigara içen bir kişinin ağız mukozasından bütün bronş sistemi, akciğerleri her tarafı etkileniyor. Sigara bırakıldıktan sonra da risk sıfırlanmıyor. Başlamış bazı şeyler devam edebiliyor.
- İlaç tedavilerinde bir gelişme var mı?
Çok sayıda ilaç çalışması var. Bunlardan birkaçı olumlu. 3 tane ilaç dünyada ruhsat aldı. Kullanıma girdi dünyada ama ülkemizde henüz bir tanesi kullanılıyor.
Hürriyet
Dünyada kansere bağlı ölüm nedenlerinde akciğer kanseri birinci sırada. Gelişmiş ülkelerde hem kadınlarda hem erkeklerde kanser ölümlerinin birinci nedeni. Ama bizim gibi az gelişmiş, kadınların sigaraya daha geç adapte olduğu ülkelerde erkeklerde birinci neden.
Türkiye'de sigara içeme oranının kadınlarda da çok arttı. Bu yüzden önümüzdeki 20-30 yıllık bir süreçte artık Türk kadınlarında da kansere bağlı ölümlerde akciğer kanseri birinci sırada olacak. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği'nin kongresinde rastladığımız Ankara Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Gülhan'a akciğer kanserini ve yeni teşhis yöntemlerini konuştuk:
Akciğer kanseriyle ilgili belirtiler nelerdir?
Akciğer kanseriyle ilgili şikayetler aslında çok geniş. Tümörün akciğerde büyümesiyle oluşan yakınmaları en sık görüyoruz. Uzamış öksürükler çok önemsenmeli. Ne yazık ki çoğu sigara içtiği için bu hastalar, uzamış öksürüğü sigaraya bağlıyorlar. Genelde kan tüküren hastalarımız çabuk müracaat ediyor. Ama kan gelmesi ürkütücü bir yakınma.
Geçmeyen, kronikleşen göğüs ağrısı önemli. Nefes darlığı önemli. Akciğerdeki bulgular dışında tümörün yaydığı birtakım biyolojik maddeler nedeniyle kişide ortaya çıkan iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik gibi yakınmalar genel etkileri kanserin. Onun dışında yine tümörden sayılan bazı hormon benzeri maddelerin yol açtığı şikayetler olabiliyor.
Tümör akciğer dışında bir organa sıçrayıp o organın yakınmasıyla da hasta gidebiliyor. Bu bir beyin ****stazı olabilir. Kemiğe sıçrama olabilir. Kemik ağrıları olabilir. En sık ****staz yerleri kemik, karaciğer, beyin.
- Bazen duyarız "Film çektirdim, akciğer kanseri çıktı" diye. Tesadüfen tespitler de çok oluyor mu?
Evet şikayetler olmadan tesadüfen de saptanabiliyor, doktora başvurulup çekilen filmde. Genelde şikayetler geç oluşuyor akciğer kanserinde. Zaten en büyük sorun o. Kişi doktora gittiğinde tümör belli bir noktaya gelmiş oluyor.
- En çok hangi yaş grubunda görülüyor?
Akciğer kanserinin en çok görüldüğü yaşlar 60 yaş üstü. Ama Türkiye şartlarında 50 yaş üstü diyebiliriz. Çünkü ne kadar erken başlanırsa sigara tüketimine akciğer kanseri de o kadar erkene kayıyor. Risk grubundaki insanlar üzerinde yapılan erken tanı çalışmaları var. Nedir bunlar, her yıl bir akciğer filmi çekilmesi, balgam örneği alınması gibi. Bu konuda yapılmış çalışmalar ne yazık ki yüz güldürücü değil. Akciğer kanserine bağlı ölüm oranları düşmüyor.
- Teşhiste etkili tarama yöntemlerinde ne durumdayız?
Birçok kanser türünde etkili tarama yöntemi var. Örneğin bir meme kanserinde mamografi takibi, rahim ağzı kanserinde simir testi, prostat kanserinde PSA denilen bir enzim yine bize tümörü gösterebiliyor. Ama akciğer kanserinde etkili bir tarama yöntemi henüz yok. Çalışma bazında ümit vaat edici sonuçlar olsa da şu an rutine konacak bir yöntem yok. O yüzden tanı gecikiyor.
- Diyelim ki erken teşhis edildi, tedaviye başlandı. İyileşme süreci yüzde kaç?
En erken evrede erken teşhis konan hastalarda yüzde 80’e kadar iyileşme şansı var.
- Tedavisi nasıl yapılıyor?
Cerrahi tedavi en etkili yöntem. Ama her hasta cerrahi için uygun olmuyor. Uygun olmayan hastalarda, cerrahi ile tümörün çıkarılamayacağı hastalarda ışın tedavisi ve ilaç tedavisi, radyoterapi ve kemoterapi tedavisi yapılıyor.
- Doğrudan cerrahi müdahaleye engel olan durum ne?
Tümörün yeri, büyüklüğü önemli. Hayati bir organa, büyük damara yakın olması, lenf bezlerine sıçramış olması. Göğüs kafesi ya da uzak organlara ****staz yapması... Bu durumlarda cerrahi tedavi katkı getirmiyor. Ek bir yük. Ama erken evrede ana tedavi cerrahi tedavi. Daha sonra lokal olarak büyümüş ya da uzak ****staz yapmış tümörlerde de kemoterapi yapılıyor, lokal olanlara ışın tedavisi ekleniyor.
- Peki akciğer kanserinden nasıl korunuruz?
Tedavisi, erken tanısı zor, ama korunmak çok kolay. Yüzde 90 sigarayla ilişkili bir kanser. Sigara ile mücadeleye devam etmek lazım. Genetik etkisi de var. Çünkü sigara içen herkes kanser olmuyor. Bazı ailelere bakıyorsunuz babası kanser olmuş, kendisi, kardeşi, yakın akrabaları içerisinde birçok kanser vakası bir arada. Bu genetik yatkınlığı olduğu yönünde şüphe uyandıran. Bu konuda yapılmış çalışmalar var. Gerçekten kanserojen detoksifiye eden birtakım genler var. Bunlar iyi çalışmıyorsa kanser eğilimi artıyor.
Onun dışında çevresel birtakım nedenler var. Asbest mesela. Ülkemizde asbest üreten toprak özellikle İç Anadolu’da, Doğu Anadolu’da, Güney Doğu Anadolu’da var. Bazı mesleklerde risk var. Örneğin gemi tersanesinde çalışan işçilerde kansere yakalanma oranı daha yüksek. Hava kirliliği etkili. Ama en büyük etken yüzde 90 sigara.
- Akciğer kanseri bir hasta diyelim ki tedavi oldu iyileşti. Hiç sigara içmiyor. Aldığı besinlere dikkat ediyor. Risk hala devam ediyor mu?
Olabilir. Çünkü kanser oluşumu hava yolunda tek bir noktada hücreden etkilenmiyor. Sigara içen bir kişinin ağız mukozasından bütün bronş sistemi, akciğerleri her tarafı etkileniyor. Sigara bırakıldıktan sonra da risk sıfırlanmıyor. Başlamış bazı şeyler devam edebiliyor.
- İlaç tedavilerinde bir gelişme var mı?
Çok sayıda ilaç çalışması var. Bunlardan birkaçı olumlu. 3 tane ilaç dünyada ruhsat aldı. Kullanıma girdi dünyada ama ülkemizde henüz bir tanesi kullanılıyor.
Hürriyet