Allah (c.c)'un 99 İsmi

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
er-Rahmânu celle celâluh

Manası:Bağışlayan, esirgeyen; bütün yarattıkları için iyilik ve merhamet isteyen; sevdiğini-sevmediğini ayırdetmeyerek bu dünyada onlara sayısız nimetler veren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:İlâhınız bir tek 'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O, RAHMÂNdır, rahîmdir.(2:163)




-Rahiymu celle celâluh

Manası:Bağışlayan, esirgeyen, çok merhamet eden; dünyada kendisine inanıp emirlerine uygun bir şekilde yaşayanları ahirette sonsuz nimetlerle mükafatlandıracak olan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz , size karşı çok şefkatli, ÇOK MERHAMETLİDİR.(57:9)




el-Meliku celle celâluh

Manası:Görünen ve görünmeyen bütün âlemlerin, bütün kâinatın sahibi; tek ve mutlak hükümdarı.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:MUTLAK HÂKİM ve hak olan , çok yücedir. O'ndan başka ilah yoktur, O, yüce Arş'ın sahibidir.(23:116)




el-Kuddûsu celle celâluh

Manası:Hatadan, gafletten, acizlikten ve her türlü eksiklikten uzak; bütün üstün ve güzel sıfatların sahibi.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, EKSİKLİKTEN MÜNEZZEH, azîz ve hakîm olan 'ı tesbih eder.(62:1)




es-Selâmu celle celâluh

Manası:1-Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran. 2-Kendisi her türlü eksiklik, ayıp, afet ve belalardan uzakta olan. 3-Cennete girmiş mutlu kullarına selâm eden.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O, öyle 'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, SELÂMET VERENDİR, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. , müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.(59:23)




el-Mu'minu celle celâluh

Manası:1-Gönüllerde iman ışığı uyandıran. 2-Kendisine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlatan. 3-Verdiği söze güvenilen.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O, öyle 'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, EMNİYETE KAVUŞTURANDIR, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. , müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.(59:23)




el-Muheyminu celle celâluh

Manası:Kâinatın bütün işlerini düzenleyen, gözeten, yöneten.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O, öyle 'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, GÖZETİP KORUYANDIR, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. , müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.(59:23)




el-Aziyzu celle celâluh

Manası:1-Değerli, şerefli, güçlü. 2-Mağlub edilmesine imkan olmayan, her zaman galip olan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Mutlak hükümranlık elinde olan , yüceler yücesidir ve O'nun herşeye gücü yeter. O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, MUTLAK GALİPTİR, çok bağışlayıcıdır. O ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan 'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?(67:1-3)




el-Cebbâru celle celâluh

Manası:1-İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya gücü yeten. 2-Yaratılmışların halini iyileştiren, eksikleri tamamlayan, kırılanları onaran.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O, öyle 'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, İSTEDİĞİNİ ZORLA YAPTIRAN, büyüklükte eşi olmayandır. , müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.(59:23)




el-Mutekebbiru celle celâluh

Manası:Herşeyde ve her olayda büyüklüğünü gösteren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O, öyle 'tır ki, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, BÜYÜKLÜKTE EŞİ OLMAYANDIR. , müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.(59:23)




el-Hâliku celle celâluh

Manası:Yoktan var eden, herşeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. O'nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir! Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O'dur. İşte Rabbiniz O'dur. O'ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin YARATICISIDIR. Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur). Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır.(6:101,102,103)

nezdinde İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir. onu topraktan YARATTI. Sonra ona "Ol!" dedi ve oluverdi.
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
el-Bâriu celle celâluh

Manası:1-Herhangi bir modeli örnek almaksızın bütün varlıkları yaratan. 2-Herşeyin organ ve kısımlarını uygun ve dengeli bir halde yaratan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için YARADANINIZA tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız YARATICINIZIN katında sizin için daha iyidir. Böylece tevbenizi kabul etmiş olur. Çünkü acıyıp tevbeleri kabul eden ancak O'dur.(2:54)



el-Musavviru celle celâluh

Manası:Herşeye bir şekil ve özellik veren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Şüphesiz ki ne yerde ne de gökte hiçbir şey 'a gizli kalmaz. Rahimlerde sizi dilediği gibi ŞEKİLLENDİREN O'dur. O'ndan başka ilâh yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.(3:5,6)



el-Ğaffâru celle celâluh

Manasıaima affeden, mağfireti pek çok.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Eğer bir evlat edinmek isteseydi, elbette yarattıklarından dilediğini seçerdi. O yücedir. O, tek ve kahhâr olan 'tır. , gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir, ve ÇOK BAĞIŞLAYANDIR.(39:4,5)



el-Kahhâru celle celâluh

Manası:Herşeye her istediğini yapacak şekilde gâlib ve hâkim

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O halde, sakın 'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü mutlak üstündür, kimsenin yaptığını yanına bırakmaz. Yer başka bir yer, gökler de (başka gökler) haline getirildiği, (insanlar) bir ve GÜCÜNE KARŞI DURULAMAZ OLAN 'ın huzuruna çıktıkları gün ( bütün zalimlerin cezasını verecektir).(14:47,48)



el-Vehhâbu celle celâluh

Manası:Her çeşit nimeti hiçbir karşılık beklemeden devamlı ve bol bol veren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. LÜTFU EN BOL OLAN sensin. Rabbimiz! Gelmesinde şüphe edilmeyen bir günde, insanları mutlaka toplayacak olan sensin. asla sözünden dönmez. Bilinmelidir ki inkar edenlerin ne malları ne de evlatları huzurunda kendilerine bir fayda sağlayacaktır. İşte onlar cehennemin yakıtıdır.(3:8-10)



er-Razzâku celle celâluh

Manası:Yaratılmışlara faydalanacakları şeyleri ihsan eden, bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(O öyle lütufkâr) 'tır ki, gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla RIZIK OLARAK SİZE TÜRLÜ MEYVELER ÇIKARDI; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi; nehirleri de sizin (yararlanmanız) için akıttı. Düzenli seyreden güneşi ve ayı size faydalı kıldı; geceyi ve gündüzü de istifadenize verdi. O size istediğiniz her şeyden verdi. 'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!(14:32-34)



el-Fettâhu celle celâluh

Manası:1-Bütün anlaşmazlıkların nihâi hakemi olarak mutlak adâleti gerçekleştiren. 2-Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, iyilik kapılarını açan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayete ki: Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramızda hak ile hükmedecektir. O, EN ÂDİL HÜKÜM VEREN, (her şeyi) hakkıyla bilendir.(34:26)

...Kim 'tan korkarsa, ONA BİR ÇIKIŞ YOLU İHSAN EDER. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim 'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz , emrini yerine getirendir. her şey için bir ölçü koymuştur.(65:2,3)



el-Aliymu celle celâluh

Manası:Herşeyi hakkıyla, çok iyi bilen.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak 'ın katındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez. Şüphesiz , HER ŞEYİ BİLENDİR, her şeyden haberdardır.(31:34)

Gaybın anahtarları 'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, KARADA VE DENiZDE NE VARSA BiLiR; O'NUN iLMi DIŞINDA BiR YAPRAK BiLE DÜŞMEZ. O YERiN KARANLIKLARI iÇiNDEKi TEK BiR TANEYi DAHi BiLiR. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.(6:59)



el-Kaabidu celle celâluh

Manası:1- Rızkı tutan, sıkan, daraltan 2- Canlıların ruhunu alan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için 'a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? DARLIK VEREN de bolluk veren de 'tır. Sadece O'na döndürüleceksiniz.(2:245)



el-Baasitu celle celâluh

Manası:1- Rızkı genişleten, açan, bol bol veren. 2- Ruhları bedenlere yerleştirip yayan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:... Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun. Rabbin rızkı dilediğine BOL VERİR, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür. Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur. Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur ...(17:29...32)



el-Hâfidu celle celâluh

Manası:Alçaltan, zillete düşüren, yukarıdan aşağıya indiren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:'a ve Resûlüne karşı gelenler, KENDİLERİNDEN ÖNCEKİLERİN ALÇALTILDIĞI GİBİ ALÇALTILACAKLARDIR. Biz apaçık âyetler indirmişizdir. Kafirler için küçük düşürücü bir azap vardır.(58:5)
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
el-Rafiu celle celaluh

Manası:Yükselten, izzet ve şeref bahşeden, yukarı kaldıran.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği (nimetler) hususunda sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle ÜSTÜN KILAN O'DUR. Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O bağışlayan merhamet edendir.(6:165)



el-Mu'izzu celle celâluh

Manası:İzzet veren, yücelten, ağırlayan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan 'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini YÜCELTİR, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kâdirsin.(3:26)



el-Muzillu celle celâluh

Manası:Alçaltan, zillete düşüren, hor ve hakîr eden.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan 'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de ALÇALTIRSIN. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kâdirsin.(3:26)



Semiy'u celle celâluh

Manası:Her şeyi en iyi işiten, duyan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O İŞİTENDİR, görendir.(42:11)



el-Basiyru celle celâluh

Manası:Her şeyi en iyi gören.,

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği 'ın katında bulacaksınız. Şüphesiz , yapmakta olduklarınızı NOKSANSIZ GÖRÜR.(2:110)

O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı ÇOK İYİ GÖRENDİR.(11:112)



el-Hakemu celle celâluh

Manası:Son hükmü veren, hükmeden, hakkı yerine getiren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: kıyamet gününde, ihtilaf etmekte olduğunuz konulara dair ARANIZDA HÜKÜM VERECEKTİR.(22:69)

ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'nun zatından başka her şey yok olacaktır. HÜKÜM O'NUNDUR ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.(28:88)



el-'Adlu celle celâluh

Manası:1-Mutlak adalet sahibi, çok adaletli. 2- Aşırılığa meyletmeyen.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Rabbinin sözü, DOĞRULUK VE ADALET BAKIMINDAN TAMAMLANMIŞTIR. O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. O işitendir, bilendir.(6:115)



el-Latiyfu celle celâluh

Manası:1- Herşeyin yoktan var edicisi olarak, onların ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar bilen ve sezilmez yollarla bu ihtiyaçları karşılayan. 2-İnce ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran. 3- En ince işlerin bütün inceliklerini bilen. 4- Nasıl yapıldığına nüfûz edilemeyen, en ince şeyleri yapan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:İşte Rabbiniz O'dur. O'ndan başka tanrı yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur). Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür. O, EŞYAYI PEK İYİ BİLEN, her şeyden haberdar olandır. (Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.(6:102...104)



el-Habiyru celle celâluh

Manası:Herşeyin içyüzünden, gizli taraflarından haberdar.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz bilendir, HER ŞEYDEN HABERDARDIR.(49:13)

Ey iman edenler! 'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. 'tan korkun, çünkü , YAPTIKLARINIZDAN HABERDARDIR. 'ı unutan ve bu yüzden 'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.(59:18-19)



el-Haliymu celle celâluh

Manası:1- Acele ve kızgınlıkla davranmayan. 2- Ceza vermede acele etmeyen, teennî sahibi.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, HALÎMDİR, bağışlayıcıdır.(17:44)

Şüphesiz gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, HALÎMDİR, çok bağışlayıcıdır.(35:41)
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
el-'Aziymu celle celâluh

Manası:Zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:, O'ndan başka tanrı yoktur; O, diridir, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz.) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, BÜYÜKTÜR.(2:255)



el-Gafuru celle cellaluhu

Manası:Bütün günahları bağışlayan, affı çok.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayete ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! 'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü BÜTÜN GÜNAHLARI BAĞIŞLAR. ŞÜPHESİZ Kİ O, ÇOK BAĞIŞLAYAN, çok esirgeyendir.(39:53)



eş-Şekûru celle celâluh

Manası:Az iyiliğe çok mükâfat veren, kendi rızâsı için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan ( için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler. Çünkü , onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, ŞÜKRÜN KARŞILIĞINI BOL BOL VERENDİR.(35:29-30)




el-'Aliyyu celle celâluh

Manası:İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, çok yüksek

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Çünkü , hakkın ta kendisidir; O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz bâtıldır. Gerçekten ÇOK YÜCE, çok uludur. Size varlığının delillerini göstermesi için, 'ın lütfuyla gemilerin denizde yüzdüğünü görmedin mi? Şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır. Dağlar gibi dalgalar onları kuşattığı zaman, dini tamamen 'a has kılarak (ihlasla) O'na yalvarırlar. onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı orta yolu tutar. Zaten bizim âyetlerimizi, ancak nankör hainler bilerek inkar eder.
(31:30-32)



el-Kebiyru celle celâluh

Manası:Ululuğu karşısında her büyüğün küçüldüğü mutlak büyük; zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik, neyi ziyade edeceğini bilir. Onun katında her şey ölçü iledir. O, görüleni de görülmeyeni de bilir; ÇOK BÜYÜKTÜR, yücedir. Sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen (onun ilminde) eşittir.(13:8...10)



el-Hafiyzu celle celâluh

Manası:1- Koruyup gözeten ve dengede tutan, herşeyi belli vaktine kadar afat ve belâdan saklayan. 2- Yapılan işleri bütün tafsilatıyla tutan, bilen.


Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Ya'kub dedi ki: Daha önce kardeşi (Yusuf) hakkında size ne kadar güvendiysem, bunun hakkında da size ancak o kadar güvenirim! (Ben onu sadece 'a emanet ediyorum); EN HAYIRLI KORUYUCUDUR. O, acıyanların en merhametlisidir.(12:64)

'tan başka dostlar edinenleri daima GÖZETLEMEKTEDİR. Sen onlara vekil değilsin.(42:6)



el-Mukiytu celle celâluh

Manası:Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, her yaratılmışın azığını veren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor. Onlara da size de RIZIK VEREN 'tır. O, her şeyi işitir ve bilir.(29:60)

(Onlar mı hayırlı) yoksa ilk baştan yaratan, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden RIZIKLANDIRAN mı? 'tan başka bir tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!(27:64)



el-Hasiybu celle celâluh

Manası:1- Kullarına yeten, kâfi gelen. 2- Kullarını hesaba çeken. 3- Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin hesabını bütün tafsilat ve teferruatıyla iyi bilen.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Andolsun ki onlara: Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan, elbette "'tır" derler. De ki: Öyleyse bana söyler misiniz? bana bir zarar vermek isterse, 'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut , bana bir rahmet dilerse, onlar O'nun bu rahmetini önleyebilirler mi? De ki: Bana YETER. Tevekkül edenler, ancak O'na güvenip dayanırlar.(39:38)

O peygamberler ki 'ın gönderdiği emirleri duyururlar, 'tan korkarlar ve O'ndan başka kimseden korkmazlar. Hesap görücü olarak (HERKESE) YETER.(33:39)



el-Celiylu celle celâluh

Manası:Celâlet, azamet ve ululuk sahibi


Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:BÜYÜKLÜK VE İKRAM SAHİBİ Rabbinin adı yücelerden yücedir.(55:78)



el-Keriymu celle celâluh

Manası:Fâzîlet türlerinin hepsine sahip, keremi bol ve sonsuz.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Gökyüzü yarıldığı, yıldızlar döküldüğü, denizler birbirine katıldığı, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar. Ey insan! Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir şekilde birleştiren, İHSANI BOL RABBİNE karşı seni aldatan nedir? Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir. İyiler muhakkak cennette, kötüler de cehennemdedirler. Ceza gününde oraya girerler. Onlar (kafirler) oradan bir daha da ayrılmazlar. Ceza günü nedir bilir misin? Nedir acaba o ceza günü? O gün hiçbir kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş 'a kalmıştır.
(82:1...19)



er-Rakıybu celle celâluh

Manası:Herşeyi gözetleyip kontrolü altında tutan, bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murâkebesi altında bulunan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, "Beni ve annemi, 'tan başka iki tanrı bilin" diye sen mi dedin, buyurduğu zaman o, "Hâşâ! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zatında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin. Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan 'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine GÖZETLEYİCİ yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyla görensin. Eğer kendilerine azap edersen şüphesiz onlar senin kullarındır (dilediğini yaparsın). Eğer onları bağışlarsan şüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin" dedi.(5:116...118)
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
el-Muciybu celle celâluh

Manasıuâ ve dileklere karşılık veren, icâbet eden; kendine yalvaranların istediklerini veren

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. BANA DUA ETTİĞİ VAKİT DUA EDENİN DİLEĞİNE KARŞILIK VERİRİM. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.(2:186)

Rabbiniz şöyle buyurdu: BANA DUA EDİN, KABUL EDEYİM. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.(40:60)



el-Vâsi'u celle celâluh

Manası:İlmi, ihsânı, mağfiret ve merhameti herşeyi kuşatan; geniş ve müsâadekâr.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayetoğu da 'ındır batı da. Nereye dönerseniz 'ın yüzü (zâtı) oradadır. Şüphesiz 'ın (rahmeti ve nimeti) GENİŞTİR, O her şeyi bilendir.(2:115)



el-Hakiymu celle celâluh

Manası:Bütün emirleri ve işleri yerli yerinde ve hikmetli olan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Şüphesiz, iman edip de güzel davranışlarda bulunanlar için, içinde devamlı kalacakları ve nimetleri bol cennetler vardır. Bu, 'ın verdiği gerçek sözdür. O, mutlak güç ve HİKMET SAHİBİDİR. O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik. İşte bunlar 'ın yarattıklarıdır. Şimdi (ey kafirler!) O'ndan başkasının ne yarattığını bana gösterin! Hayır (gösteremezler)! Zalimler açık bir sapıklık içindedirler.(31-8..11)



el-Vedûdu celle celâluh

Manası:Çok seven ve çok sevilen. İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O'na tevbe edin. Muhakkak ki Rabbim çok merhametlidir, (müminleri) ÇOK SEVER.(11:90)

Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir. Bilin ki O, (kâinat yokken) ilk olarak yaratan, (ölümden sonra tekrar hayatı) geri getirendir. O, çok bağışlayan ve ÇOK SEVENDİR. Şerefli Arş'ın sahibidir. Dilediği şeyleri mutlaka yapandır.(85:12...16)



el-Meciydu celle celâluh

Manası:Şânı büyük ve yüksek.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: (İbrahim'in karısı: ) Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey! dedi. (Melekler) dediler ki: 'ın emrine şaşıyor musun? Ey ev halkı! 'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye lâyıktır, İYİLİĞİ BOLDUR.(11:72-73)



el-Bâ'isu celle celâluh

Manası:Ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaran.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Ey insanlar! Eğer YENİDEN DİRİLMEKTEN şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.(22:5)



eş-Şehiydu celle celâluh

Manası:1- Herşeyi gözleyip bilen; her zamanda ve her yerde hâzır ve nâzır. 2- Kendi varlığına ve kendisinin ibadet edilmeye layık tek varlık olduğuna şahit olan.


Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Mümin olanlar, yahudi olanlar, sâbiîler, hıristiyanlar, mecûsîler ve müşrik olanlara gelince, muhakkak ki , bunlar arasında kıyamet gününde (ayrı ayrı) hükmünü verir. Çünkü HER ŞEYE ŞAHİDDİR.(22:17)

, ADALETİ AYAKTA TUTARAK (DELİLLERİYLE) ŞU HUSUSU AÇIKLAMIŞTIR Kİ, kendisinden başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (bunu ikrar etmişlerdir). Mutlak güç ve hikmet sahibi 'tan başka ilâh yoktur. nezdinde hak din İslâm'dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. 'ın âyetlerini inkar edenler bilmelidirler ki 'ın hesabı çok çabuktur.(3:18-19)



el-Hakku celle celâluh

Manası:1- Fiîlen var olan, mevcudiyeti ve ilahlığı gerçek olan. 2- Varlığı hiç değişmeden duran. 3- Sözleri ve vaadleri doğru olan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Mutlak hakim ve HAK OLAN , çok yücedir. O'ndan başka tanrı yoktur, O, yüce Arş'ın sahibidir.(23:116)

Çünkü , HAKKIN TA KENDİSİDİR; O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz bâtıldır. Gerçekten çok yüce, çok uludur.(31:30)

Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evladı, ne evladın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, 'IN VERDİĞİ SÖZ GERÇEKTİR. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, 'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.(31:33)



el-Vekiylu celle celâluh

Manası:Kendisine güvenilip, dayanılan. İşlerini uygun şekliyle kendisine bırakan kulunun işini düzeltip, onların yapabileceğinden daha iyisini temin eden.

Kur'an-ı Kerim'den İlgili Ayet:İşte Rabbiniz O'dur. O'ndan başka tanrı yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye VEKÎLDİR.(6:102)

'a güven. VEKÎL OLARAK YETER.(33:3)

...Kim 'tan korkarsa, ona bir çıkış yolu ihsân eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. KİM 'A GÜVENİRSE O, ONA YETER. Şüphesiz , emrini yerine getirendir. her şey için bir ölçü koymuştur.(65:2,3)



el-Kaviyyu celle celâluh

Manası:Herşeye gücü yeten, kudretli, çok güclü.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mîzanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, 'ın, dinine ve peygamberlerine gayba inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz KUVVETLİDİR, daima üstündür.(57:25)



el-Metiynu celle celâluh

Manası:Çok sağlam ve güçlü; herşeye gücü yeten, kudretli.


Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan rızık istemiyorum. Beni doyurmalarını da istemiyorum. Şüphesiz rızık veren, GÜÇ VE KUVVET SAHİBİ olan ancak 'tır.(51:56...58)
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
el-Veliyyu celle celaluh

Manası:Yardımcı ve dost.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:, inananların DOSTUDUR, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürürler. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırlar.(2:257)

Şüphesiz ki, benim KORUYANIM Kitab'ı indiren 'tır. Ve O bütün salih kullarını GÖRÜP GÖZETİR. 'ın dışında taptıklarınızın ne size yardıma güçleri yeter ne de kendilerine yardım edebilirler.(7:196-197)



el-Mubdiu celle celâluh

Manası:Herşeyi maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Onlar mı hayırlı) yoksa İLK BAŞTAN YARATAN, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden rızıklandıran mı? 'tan başka bir tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!(27:64)

'ın, yaratılanı İLK BAŞTAN nasıl YARATTIĞINI, sonra bunu (nasıl) tekrarladığını görmediler mi? Şüphesiz bu, 'a göre kolaydır. De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, İLK BAŞTAN nasıl YARATMIŞ bir bakın. İşte bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten her şeye kadirdir.(29:19-20)



el-Mu'iydu celle celâluh


Manası:Yarattıklarının canını aldıktan sonra âhiret hayatı için tekrar yaratan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Resûlüm!) De ki: ('a) ortak koştuklarınız arasında, (birini yokken) ilk defa yaratacak, arkasından onu (ölümünden sonra hayata) YENİDEN DÖNDÜRECEK biri var mı? De ki: ilk defa yaratıp (ölümden sonra) onu YENİDEN (HAYATA) DÖNDÜRÜR. O halde nasıl saptırılırsınız!(10:34)



el-Muhyiy celle celâluh

Manası:Hayat veren, can bağışlayan, sağlık veren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayete ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan 'ın elçisiyim. Ondan başka tanrı yoktur, O DİRİLTİR ve öldürür. Öyle ise 'a ve ümmî Peygamber olan Resûlüne -ki o, 'a ve onun sözlerine inanır- iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.(7:158)



el-Mumiytu celle celâluh

Manası:Kendisince takdir edilmiş ve kendisince malum vakti gelince yarattıklarının canını alan, öldüren. Canlı bir mahlukun ölümünü yaratan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Göklerde ve yerde bulunan her şey 'ı tesbih etmektedir. O, azîzdir, hakîmdir. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O, diriltir, ÖLDÜRÜR. O, her şeye gücü yetendir.(57:1-2)



el-Hayyu celle celâluh

Manası:Başlangıçsız ve sonsuz bir hayatla dâimâ diri.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O DAİMA DİRİDİR; O'ndan başka hiçbir tanrı yoktur. O halde dinde ihlaslı ve samimi kişiler olarak O'na dua edin. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi 'a mahsustur.(40:65)



el-Kayyûmu celle celâluh

Manası:1- Herşeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinâtı idare eden. 2- Gökleri, yeri ve herşeyi tutan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz. Bütün yüzler (insanlar), diri ve HER ŞEYE HÂKİM olan için eğilip boyun bükmüştür. Zulüm yüklenen ise, gerçekten perişan olmuştur. Her kim, mümin olarak iyi olan işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar.(20:110...112)



el-Vâcidu celle celâluh

Manası:1- İstediğini, istediği zaman bulan. 2- Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan müstağnî.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Kötülük tuzakları kuranlar, 'ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar DÖNÜP DOLAŞIRLARKEN 'IN KENDİLERİNİ YAKALAMAYACAĞINDAN EMİN Mİ OLDULAR? ONLAR ('I) ÂCİZ BIRAKACAK DEĞİLLERDİR.(16:45-46)



el-Mâcidu celle celâluh

Manası:1- Şanı, şerefi büyük. 2- Kerem ve müsamahası bol.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(İbrahim'in karısı: ) Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey! dedi. (Melekler) dediler ki: 'ın emrine şaşıyor musun? Ey ev halkı! 'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye lâyıktır, İYİLİĞİ BOLDUR.(11:72-73)



el-Vâhidu celle celâluh

Manası:1- Tek. Zâtında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde, hükümlerinde aslâ ortağı, benzeri ve dengi bulunmayan. 2- Bölünüp parçalara ayrılmayan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesîh, ancak 'ın resûlüdür, (o) 'ın, Meryem'e ulaştırdığı "kün: Ol" kelimesi (nin eseri) dir, O'ndan bir ruhtur. (O'nun tarafından gönderilmiş, yahut teyit edilmiş, yahut da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur). Şu halde 'a ve peygamberlerine iman edin. "(Tanrı) üçtür" demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin. ANCAK BİR TEK 'TIR. O, ÇOCUĞU OLMAKTAN MÜNEZZEHTİR. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Vekil olarak yeter.(4:171)



es-Samedu celle celâluh

Manası:Arzu ve ihtiyaçları sebebiyle her varlığın kendisine yöneldiği; ancak kendisi hiçbir şeye muhtaç bulunmayan ulular ulusu varlık. İhtiyaçların ve ızdırapların giderilmesi için tek merci.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayete ki: O, birdir. SAMEDDİR. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur.(112:1...4)
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
el-Kâdiru celle celâluh

Manası:Herşeye ve istediğini, istediği gibi yapmaya gücü yeten, tam kudret sahibi.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O'dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kâdir değil midir? Evet! ELBETTE KÂDİRDİR. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır. Bir şey yaratmak istediği zaman O'nun yaptığı "Ol !" demekten ibarettir; hemen oluverir. Her şeyin mülkü kendi elinde olan 'ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O'na döndürüleceksiniz.(36:80...83)



el-Muktediru celle celâluh

Manası:1- Herşeye gücü yeten, kudretli. 2- Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Onlara şunu da misal göster: Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkisi (önce gelişip) birbirine karışmış; arkasından rüzgârın savurduğu çerçöp haline gelmiştir. , HER ŞEY ÜZERİNDE İKTİDAR SAHİBİDİR. Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.(18:45-46)



el-Mukaddimu celle celâluh

Manası:stediğini ileri geçiren, öne alan

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Yusuf'un yanına girdiklerinde dediler ki: Ey aziz! Bizi ve ailemizi kıtlık bastı ve biz değersiz bir sermaye ile geldik. Hakkımızı tam ölçerek ver. Ayrıca bize bağışta da bulun. Şüphesiz sadaka verenleri mükâfatlandırır. Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz? Yoksa sen, gerçekten Yusuf musun? dediler. O da: (Evet) ben Yusuf'um, bu da kardeşim. (Birbirimize kavuşmayı) bize lütfetti. Çünkü kim ('tan) korkar ve sabrederse, şüphesiz güzel davrananların mükâfatını zayi etmez, dedi. (Kardeşleri) dediler ki: 'a andolsun, hakikaten SENİ BİZE ÜSTÜN KILMIŞ. Gerçekten biz hataya düşmüşüz. (Yusuf) dedi ki: "Bugün sizi kınamak yok, sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir."(12:89...92)



el-Muahhiru celle celâluh

Manası:İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gönderdik. Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, "'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vadeye kadar TEHİR ETSİN (muaheze etmeden yaşatsın)" diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki 'ın tayin ettiği vade gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!(71:1...4)



el-Evvelu celle celâluh

Manası:Varlığının başlangıcı olmayan, ilk.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:O İLKTİR, sondur, zâhirdir, bâtındır. O, her şeyi bilendir. O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'ın üzerine istivâ edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. yaptıklarınızı görür.(57:3)



el-Âhiru celle celâluh

Manası:Varlığının sonu olmayan, son.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'NUN ZATINDAN BAŞKA HER ŞEY YOK OLACAKTIR. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz.(28:88)



ez-Zâhiru celle celâluh

Manası:1- Varlığını ve birliğini belgeleyen birçok delilin bulunması açısından âşikâr, apaçık. 2- Rabb oluşunun ve birliğinin apaçık huccetleri yanında, etkisi her varlıkta gözlenen sonsuz kudreti sebebiyle herşeyin üstünde olan, tek gâlib. 3- Kendisine inanan kullarının bakış ve düşüncelerinde âşikâr olan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde AKLISELİM SAHİPLERİ İÇİN GERÇEKTEN AÇIK İBRETLER VARDIR. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) 'I ANARLAR, GÖKLERİN VE YERİN YARATILIŞI HAKKINDA DERİN DERİN DÜŞÜNÜRLER (VE ŞÖYLE DERLER:) RABBİMİZ! SEN BUNU BOŞUNA YARATMADIN. SENİ TESBİH EDERİZ. Bizi cehennem azabından koru!(3:190-191)



el-Bâtinu celle celâluh

Manası:1- Zâtının görülmemesi ve mâhiyetinin bilinmemesi açısından gizli. 2- Kendisine inanmayanların bakış ve düşüncelerinden gizlenen. 3- Herşeyin içine nüfûz eden, herşeye herşeyden daha yakın olan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:İşte Rabbiniz O'dur. O'ndan başka tanrı yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur). GÖZLER O'NU GÖREMEZ; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır. (Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. ARTIK KİM HAKKI GÖRÜRSE FAYDASI KENDİSİNE, KİM DE KÖR OLURSA ZARARI KENDİNEDİR. Ben üzerinize bekçi değilim.(6:102...104)



el-Vâliy celle celâluh

Manası:Kâinâtı ve her an olup biten olayları tek başına düzenleyen ve yöneten. Kâinatın tek hakimi ve yöneteni.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Onun (insanın) önünde ve arkasında 'ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır. Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar , onlarda bulunanı değiştirmez. bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların 'TAN BAŞKA YARDIMCILARI DA YOKTUR.(13:11)



el-Mute'âliy celle celâluh

Manası:1- Yaratılmışlar hakkında aklın mümkün gördüğü herşeyden, her hal ve tavırdan pek yüce. 2- İzzet şeref ve hükümranlık bakımından en yüce.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik, neyi ziyade edeceğini bilir. Onun katında her şey ölçü iledir. O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, YÜCEDİR. Sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen (onun ilminde) eşittir.(13:8...10)



el-Berru celle celâluh

Manası:1- İyilik eden, iyiliği ve mükâfâtı çok olan. 2- Sözünü yerine getiren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar: Derler ki: "Daha önce biz, aile çevremiz içinde bile (ilâhî azaptan) korkardık. bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu. Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü İYİLİK EDEN, esirgeyen ancak O'dur."(52:25...28)
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
et-Tevvâbu celle celâluh

Manası:Kullarını tevbeye teşvik edip onların tevbelerini kabul eden, günahları affeden.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira BEN ONLARIN TEVBELERİNİ KABUL EDERİM. BEN TEVBEYİ ÇOKÇA KABUL EDEN ve çokça esirgeyenim.(2:160)

'ın, KULLARININ TEVBESİNİ KABUL EDECEĞİNİ, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve 'ın TEVBEYİ ÇOK KABUL EDEN ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi?(9:104)



el-Muntakimu celle celâluh

Manası:Suçluları layık ve müstehak oldukları şekilde cezalandıran.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Resûlüm!) Sakın, 'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar. Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz?" "(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik." Hilelerinin cezası katında (malum) iken, onlar, tuzaklarını kurmuşlardı. Halbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi! O halde, sakın 'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü mutlak üstündür, KİMSENİN YAPTIĞINI YANINA BIRAKMAZ.(14:42-47)



el-'Afuvvu celle celâluh

Manası:1- Affı çok. 2- İnsanların günahlarını kendilerinde hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde affeden.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) ÇOĞUNU AFFEDER. Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. 'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur.(42:30-31)

Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, size neden azap etsin! şükre karşılık veren ve her şeyi bilendir. kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. her şeyi işitici ve bilicidir. Bir iyiliği açıklar yahut gizlerseniz veya bir kötülüğü (açıklamayıp) affederseniz, şüphesiz DA ZİYADESİYLE AFFEDİCİ ve kadirdir.(4:147...149)



er-Raûfu celle celâluh

Manası:Şefkatli, pek merhametli, pek müşfik.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Herkesin, iyilik olarak yaptıklarını da kötülük olarak yaptıklarını da karşısında hazır bulduğu günde (insan) isteyecek ki kötülükleri ile kendisi arasında uzun bir mesafe bulunsun. , kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. kullarına ÇOK ŞEFKATLİDİR.(3:30)

Görmedin mi, , yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde yüzen gemileri sizin hizmetinize verdi. Göğü de, kendi izni olmadıkça yer üzerine düşmekten korur. Çünkü , insanlara ÇOK ŞEFKATLİ ve çok merhametlidir.(22:65)

Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz , size karşı ÇOK ŞEFKATLİ, çok merhametlidir.(57:9)



Maliku'l Mulki celle celâluh

Manası:Mülkün ezelî ve ebedî sahibi.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Resûlüm!) De ki: MÜLKÜN GERÇEK SAHİBİ OLAN 'IM! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kâdirsin. Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin.(3:26)



Zulcelali Vel İkram

Manası:Büyüklük ve kerem sahibi.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:BÜYÜKLÜK VE İKRÂM SAHİBİ Rabbinin adı yücelerden yücedir.(55:78)
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
el-Muksıtu celle celâluh

Manası:1- Bütün işlerini denk, birbirine uygun ve yerli yerinde yapan. 2- Adaletle hükmeden.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Biz, kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. ARTIK KİMSEYE, HİÇBİR ŞEKİLDE HAKSIZLIK EDİLMEZ. (Yapılan iş,) bir hardal tanesi kadar dahi olsa, onu (adalet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak biz (herkese) yeteriz.(21:47)



el-Cami'u celle celâluh

Manası:1- İstediğini istediği zaman, istediği yerde toplayan. 2- Bütün mahlukâtı hesaba çekmek üzere kıyamet gününde bir araya toplayan. 3- Evrendeki tüm varlıkları tam bir âhenk içinde toplayıp düzenleyen. 4- Bütün övgü ve erdemleri zatında toplayan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:İşte bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette bir ibret vardır. O gün bütün İNSANLARIN BİR ARAYA TOPLANDIĞI BİR GÜNDÜR VE O GÜN (BÜTÜN MAHLÛKATIN) HAZIR BULUNDUĞU BİR GÜNDÜR.(11:103)



el-Ğâniyyu celle celâluh

Manası:Çok zengin ve herşeyden müstağnî olan, kendi dışındaki herşeyin O'na muhtaç olduğu varlık.


Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Müşrikler:) " çocuk edindi" dediler. Hâşâ! O bundan münezzehtir. O'nun (çocuğa) İHTİYACI YOKTUR. Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Bu hususta yanınızda herhangi bir delil yoktur. hakkında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?(10:68)

Ey insanlar! 'A MUHTAÇ OLAN SİZSİNİZ; ZENGİN ve övülmeye lâyık olan ancak O'dur. dilerse sizi yok eder ve yerinize yeni bir halk getirir. Bu da 'a güç bir şey değildir.(35:15...17)



el-Mugniy celle celâluh

Manası:Zenginlik veren, ihtiyaçtan kurtaran.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. EĞER BUNLAR FAKİR İSELER, KENDİ LÜTFU İLE ONLARI ZENGİNLEŞTİRİR. , (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.(24:32)

Ve şüphesiz en son varış Rabbinedir. Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur. Öldüren de dirilten de O'dur. Şurası muhakkak ki (rahime) atıldığında nutfeden, erkek ve dişiden ibaret olan çifti O yarattı. Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir. ZENGİN EDEN de ihtiyaçtan kurtaran da O'dur.(53:42...48)



el-Mâni'u celle celâluh

Manası:1- Dilemediği şeyin meydana gelmesine mani olan. 2- Kötülüğe engel olan.


Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:"Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız" dediler. Musa: "Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına hakim olamıyorum; bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını ayır" dedi. , "ÖYLEYSE ORASI (ARZ-I MUKADDES) ONLARA KIRK YIL YASAKLANMIŞTIR; (BU MÜDDET İÇİNDE) YERYÜZÜNDE ŞAŞKIN ŞAŞKIN DOLAŞACAKLAR. Artık sen, yoldan çıkmış toplum için üzülme" dedi.(5:24...26)



ed-Dârru celle celâluh

Manası:Zarar veren, elem ve mazarrat verici şeyler yaratan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:ANDOLSUN Kİ SİZİ BİRAZ KORKU VE AÇLIK; MALLARDAN, CANLARDAN VE ÜRÜNLERDEN BİRAZ AZALTMA (FAKİRLİK) İLE DENERİZ. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele! O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman: Biz 'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.(2-155...157)



en-Nâfi'u celle celâluh

Manası:Fayda veren, hayr ve menfaat verici şeyler yaratan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Eğer sana bir zarar dokundurursa, onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer SANA BİR HAYIR DİLERSE, O'nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, HAYRINI KULLARINDAN DİLEDİĞİNE ERİŞTİRİR. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir.(10:107)

O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her FAYDALI nebattan çift çift bitirdik.(31:10)



en-Nûru celle celâluh

Manası:Âlemleri nûrlandıran; istediği sîmâlara, zihinlere ve gönüllere nûr yağdıran, nûr kaynağı.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:, GÖKLERİN VE YERİN NÛRÛDUR. O'nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nur üstüne nurdur. dilediği kimseyi nuruna eriştirir. insanlara (işte böyle) temsiller getirir. her şeyi bilir.(24:35)



el-Hâdiy celle celâluh

Manası:1- Yol gösteren, istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan. 2- Hidayet lutfeden. 3- Muradına erdiren.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler. (Resûlüm!) İşte biz böylece her peygamber için suçlulardan düşmanlar peydâ ettik. HİDÂYET VERİCİ ve yardımcı olarak Rabbin yeter.
(25:30-31)



el-Bediy'u celle celâluh

Manası:Bütün varlıkları eşi ve örneği olmadan sanatkârâne bir şekilde yaratan; örneksiz, hayret verici âlemler icâd eden.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:" çocuk edindi" dediler. Hâşâ! O, bundan münezzehtir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur, hepsi O'na boyun eğmiştir. (O), göklerin ve yerin EŞSİZ YARATICISIDIR. Bir şeyi dilediğinde ona sadece "Ol !" der, o da hemen oluverir.(2:116-117)



el-Bâkiy celle celâluh

Manası:Varlığının sonu olmayan.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Yer yüzünde bulunan her canlı yok olacak. Ancak azamet ve ikrâm sahibi Rabbinin zâtı BÂKÎ KALACAK.(55:26-27)



el-Vârisü celle celâluh

Manası:Servetlerin geçici sahipleri elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra, kendisinin varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:'ın, kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki o, kendileri için hayırlıdır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. GÖKLERİN VE YERİN MİRASI 'INDIR. bütün yaptıklarınızdan haberdardır.(3:180)

Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! VE HER ŞEYE BİZ VÂRİS OLURUZ. Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz. Şüphesiz Rabbin onları (kıyamette) toplayacaktır. Çünkü O, hakîmdir, alîmdir.(15-23...25)



er-Raşiydu celle celâluh

Manası:1- Bütün işleri ezelî takdirine göre yürütüp dosdoğru bir nizam ve hikmet üzere hedefine ulaştıran. 2- Kullarını doğru yola yöneltici.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:(Resûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı). İşte bu, 'ın âyetlerindendir. KİME HİDAYET EDERSE, İŞTE O, HAKKA ULAŞMIŞTIR, KİMİ DE HİDAYETTEN MAHRUM EDERSE ARTIK ONU DOĞRUYA YÖNELTECEK BİR DOST BULAMAZSIN.(18:17)



es-Sabûru celle celâluh

Manası:Çok sabırlı.

Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:Eğer , yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat , ONLARI BELİRTİLMİŞ BIR SÜREYE KADAR ERTELİYOR. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuşkusuz , kullarını görmektedir.(35:45)
 
G

Gülden Gül

Misafir
“Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Bunları sayan, ezberleyip benimseyen cennete girer.” hadis-i şerif

Ezberleyenlerden olalım inşallah.

Emeğine sağlık canım:hhhhhh:
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
41
Konum
..
Teşekkürler canım, güzel bir paylşaım :hhhhhh:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst