Kral Arthur’a bir gün bir melek gelir ve bir soru sorar……
Kral Arthur bir soruya doğru cevap verebilirse hayatı kurtulacak aksi takdirde ölecektir. Soruya cevap verebilmesi için 1 sene süresi vardır.
Soru aynen şöyledir:
KADINLAR YAŞAMLARINDA EN ÇOK NEYİ YAPMAK İSTERLER VE NEYİ YAPMAKTAN BÜYÜK BİR HAZ DUYARLAR?
Bu soru tabi ki dünyanın en zor sorusu.
Ancak kralın fazla bir tercih şansı yoktur. Ülkesine geri döner.
Türlü alimlere, bilirkişilere danışır ama soruya tam bir doğru yanıt bulamaz.
Bu sorunun cevabını sadece yaşlı bir cadı bilmektedir.
Artık en son gün gelmiştir ve Arthur mecburen cadıya gider.
Cadı soruya cevap verecektir ancak bir şartı vardır.
Cadı cevap karşılığında Arthur’un yakın arkadaşı ve en iyi ve yakışıklı şövalyesi ile evlenmek istemektedir.
Arthur yıkılır ve bunu kabul edemeyeceğini söyler ve cadının yanından ayrılır.
Şövalye olanları duyar ve krala koşup hiçbir şeyin Arthur’un hayatından daha önemli olamayacağını söyler.
Ve cadıdan cevabı alır.
KADINLAR HER ZAMAN KENDİ ÖZGÜR İRADELERİYLE KARAR ALMAK İSTERLER.
Evet, kesinlikle(?) doğru olan bu cevap sayesine kralın hayatı kurtulur.
Fakat şövalyenin hayatı sönmüştür.
Cadı dünyanın en çirkin görünüşlü mahlukatıdır. Yemek yerken kusar, tükürür ve her olumsuz davranışı gösterir.
Şövalye ile evlenme gününde bile iğrenç davranışlar göstermiştir.
Nihayet şövalye için en kötü an yani gerdek gecesi gelir. Ancak odaya girdiğinde karşısında cadı yerine dünyanın en güzel kadınını görür. Acayip şaşırır ve sorar.
“Sen kimsin?”.
Kadın cevap verir. “Ben evlendiğin cadıyım.
Ancak gündüzleri son derece çirkin ve geceleri son derece güzel olurum.
Ya da gündüzleri son derece güzel veya geceleri son derece çirkin olurum.
Nasıl gözükeceğime sen karar vereceksin”.
Şövalye çok kısa bir süre düşünür. Geceleri mükemmel bir sevgili mi yoksa gündüzleri eşiyle beraber kazanacağı saygınlık mı?
Ve şöyle cevap verir.
“Nasıl olmak istediğine sen karar ver lütfen. Ben senin her haline karşı saygılıyım.”
Cadı bu karar karşısında çok sevinir.
“Sen bana seçme özgürlüğünü verdin ve beni kısıtlamadın şövalyem.
Bu yüzden ömür boyu yanında güzel ve saygılı biri olarak gözükeceğim”.
alıntıdır...
Kral Arthur bir soruya doğru cevap verebilirse hayatı kurtulacak aksi takdirde ölecektir. Soruya cevap verebilmesi için 1 sene süresi vardır.
Soru aynen şöyledir:
KADINLAR YAŞAMLARINDA EN ÇOK NEYİ YAPMAK İSTERLER VE NEYİ YAPMAKTAN BÜYÜK BİR HAZ DUYARLAR?
Bu soru tabi ki dünyanın en zor sorusu.
Ancak kralın fazla bir tercih şansı yoktur. Ülkesine geri döner.
Türlü alimlere, bilirkişilere danışır ama soruya tam bir doğru yanıt bulamaz.
Bu sorunun cevabını sadece yaşlı bir cadı bilmektedir.
Artık en son gün gelmiştir ve Arthur mecburen cadıya gider.
Cadı soruya cevap verecektir ancak bir şartı vardır.
Cadı cevap karşılığında Arthur’un yakın arkadaşı ve en iyi ve yakışıklı şövalyesi ile evlenmek istemektedir.
Arthur yıkılır ve bunu kabul edemeyeceğini söyler ve cadının yanından ayrılır.
Şövalye olanları duyar ve krala koşup hiçbir şeyin Arthur’un hayatından daha önemli olamayacağını söyler.
Ve cadıdan cevabı alır.
KADINLAR HER ZAMAN KENDİ ÖZGÜR İRADELERİYLE KARAR ALMAK İSTERLER.
Evet, kesinlikle(?) doğru olan bu cevap sayesine kralın hayatı kurtulur.
Fakat şövalyenin hayatı sönmüştür.
Cadı dünyanın en çirkin görünüşlü mahlukatıdır. Yemek yerken kusar, tükürür ve her olumsuz davranışı gösterir.
Şövalye ile evlenme gününde bile iğrenç davranışlar göstermiştir.
Nihayet şövalye için en kötü an yani gerdek gecesi gelir. Ancak odaya girdiğinde karşısında cadı yerine dünyanın en güzel kadınını görür. Acayip şaşırır ve sorar.
“Sen kimsin?”.
Kadın cevap verir. “Ben evlendiğin cadıyım.
Ancak gündüzleri son derece çirkin ve geceleri son derece güzel olurum.
Ya da gündüzleri son derece güzel veya geceleri son derece çirkin olurum.
Nasıl gözükeceğime sen karar vereceksin”.
Şövalye çok kısa bir süre düşünür. Geceleri mükemmel bir sevgili mi yoksa gündüzleri eşiyle beraber kazanacağı saygınlık mı?
Ve şöyle cevap verir.
“Nasıl olmak istediğine sen karar ver lütfen. Ben senin her haline karşı saygılıyım.”
Cadı bu karar karşısında çok sevinir.
“Sen bana seçme özgürlüğünü verdin ve beni kısıtlamadın şövalyem.
Bu yüzden ömür boyu yanında güzel ve saygılı biri olarak gözükeceğim”.
alıntıdır...