Aşk tadında!

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul

Aşk boş bir odada boş bir çerçeveye
Boş gözlerle bakmakmış…


Yıllar önce ilk kez tanıştığım aşkla şimdi dargınım. Kim bilir belki de, aşkı bilmeyenlere aşkı böyle anlatışım ondandır…

Herkes hayatında en az bir kez aşık olurmuş diyorlar. Sahi insan birkaç kez aşık olabilir mi? Bence hayır…
Aşk dediğimiz duygu öyle güçlü ki yitirseniz de bir ömür çıkmaz ruhunuzda bıraktığı koku. Sonraları ona yakın duygular hissedersiniz ama asla onun yerini tutmaz. Çoğu insan bunu kendine bile itiraf edemez. Büyük depremin ardında yaşanan artçılar sadece. Belki büyük deprem gibi kısa sürmez ancak etkisi yıllarca sürebilir. İlkini gizlice arar gibi…

İlk aşkınızı hatırlıyor musunuz?
Unutmak ne mümkün değil mi?
Sizinde karnınıza ağrılar girdi mi?

Sabahlara kadar onu düşünmek ne büyük hazdı değil mi? Ah bir de yarım kalmasaydı ilk günkü tazeliğini koruya bilseydi diye bir çoğumuz iç geçirmiştir.
Her aşkın kendince bir hikâyesi var. Birçoğu güzel başlayıp acı bitmiştir. Geriye kalan hayal kırıklığı ve gözyaşı.

Bu kadar hayal kırıklığı sığdırmış yüreklerin arasında aşkını aşk tadında yaşaya bilene ne mutlu!
Hiç düşündünüz mü bu kadar güçlü bir duygu neden yok olma noktasına geldi.

Ben düşündüm, günlerce gecelerce…
Kaç geceyi sabaha bağladım bilmiyorum düşünerek. Kendimce soruma cevap buldum, kimilerine göre acımasız bulunsa da beni içten içe rahatlattı, çünkü merak insanın kurdudur olumsuz da olsa tüm sorulara cevap bulunmalı.

İnsanlarımız ne yazık ki zamanla özenti illetine yakalanmış. Başka insanların yaşamına gıptayla bakmışlar. Git gide ruhu da kaplamış bu duygu eskilerin efsanevi aşkları, yerini küçük maceralara bırakı vermiş… “SENİ SEVİYORUM” kelimesi dillerde sakız olmuş. Halbuki bize böyle öğretilmedi, bu sihirli kelime alelade kullanılamazdı. Sevmeden seviyorum denilemezdi. Birine sevdiğini söyleyip başkalarına mavi boncuk dağıtılamazdı.

Elbette genelleme yapmak doğru değil ancak hepimiz şunu kabul etmeliyiz ki aşkı aşk tadında yaşaya bilen çok az insan kaldı.

Fırsat buldukça yaşlı insanlarla sohbet ederim. Her sohbetimde bir kez daha hüzünlenir, ruhumun bedenime sığmadığını hissederim. Kayıplarımızın büyüklüğü yakar içimi…

Kaç kişi sevdiğini sadece sevdi?
Karşılık beklemeden, yüreğini yüreğine akıtıp, sevdiğinin mutluluğu için sessiz sedasız gidebildi?

Herkes kabul etsin artık, özenti hayatlar yaşamaya mahkûm edildikçe aşka olan inancımız o denli yok olacaktır.

Evet, belki daha önce “AŞK NEDİR?” diye sorsalardı bana “Ruhumda ki gökkuşağı” derdim. Ne acıdır ki mahkûm ettikleri yaşantıda aşk, şimdi siyah beyaz bir film…

__ AŞK nedir ?

__AŞK : boş bir odada boş bir çerçeveye boş gözlerle bakmaktır!!!
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst