Aşkın Ortasında ve Uzak!
Aborjinler hakkında pek çok şey anlatılır. Özellikle telepati yetenekleri herkesin ilgisini çeker. Çölde iletişim kurmak için telepatiyi kullandıkları, bazı kaynaklarda belirtilmiştir.
Aşkın Ortasında ve Uzak!
İlk an çok hoşumuza giden bu fikir, hayata geçirilebilir mi? Telefonu ortadan kaldırıp, telepatik iletişim yoluna gidebilir miyiz? Gidebilirdik elbette, öyle bir hayat yaşasaydık…
Başka bir insana telepati yoluyla düşünce gönderme ve almanın şartı, kendini tümüyle açığa çıkarmaktır. Hiç saklayacak fikrin olmasa, kendini koruma altına almak zorunda hissetmesen, gerçek anlamda dürüst ve düz bir yaşamın olsa, politik davranmak zorunluluğun olmasa ve hayat senin için sadece bu evrende var olan bir anlam ifade etmese, olabilirdi!
Aklımızı ve düşüncelerimizi saklama ihtiyacımızdan dolayı, telepati kuramıyoruz demektir. Peki, ya kalbimizi de benzer sebeplerden gizliyorsak?
Düşüncelerimizi başkasına sınırsızca gösteremiyorsak, kalbimizi nasıl gösteririz? Yüreğimizde kenara köşeye itelediğimiz öfkenin, kinin, hasedin, nefretin başkaları tarafından açıkça görülmesine izin verebilir miyiz?
Birini sevdiğimizde, gönlümüzün neredeyse tamamını kaplayan sevgi enerjisini ortaya çıkarmakta bir mahsur görmeyiz ancak kötü yanlarımızı nasıl sergileriz?
Hepimiz çok penceresi olan evler gibiyiz. Birisi yanımıza yaklaştığında hangi camı açacağımıza karar verir ve onun sadece bizim istediğimiz kadarını görmesine izin veririz.
Dışı güzel paketlenmiş bir hediye gibi dururuz kenarda, kutuyu açmadan içimizden ne çıkacağını bilmek mümkün değildir.
Hayat; çırılçıplak durarak, tüm açıklığımızla ortaya serilmemize izin vermez. O yüzden sakınırız, saklanırız. Aklımızın kıvrımlarına kimsenin girmesine izin vermediğimiz gibi, kalbimizin kıvrımlarında da sadece bize ait olan yerler vardır. Belki de bu yüzden, hiçbir zaman tam olarak aşka teslim olamayız. Belki de bu yüzden aşkın tam ortasında ama aşktan ötede yaşarız
Netten alıntıdır.
Aborjinler hakkında pek çok şey anlatılır. Özellikle telepati yetenekleri herkesin ilgisini çeker. Çölde iletişim kurmak için telepatiyi kullandıkları, bazı kaynaklarda belirtilmiştir.
Aşkın Ortasında ve Uzak!
İlk an çok hoşumuza giden bu fikir, hayata geçirilebilir mi? Telefonu ortadan kaldırıp, telepatik iletişim yoluna gidebilir miyiz? Gidebilirdik elbette, öyle bir hayat yaşasaydık…
Başka bir insana telepati yoluyla düşünce gönderme ve almanın şartı, kendini tümüyle açığa çıkarmaktır. Hiç saklayacak fikrin olmasa, kendini koruma altına almak zorunda hissetmesen, gerçek anlamda dürüst ve düz bir yaşamın olsa, politik davranmak zorunluluğun olmasa ve hayat senin için sadece bu evrende var olan bir anlam ifade etmese, olabilirdi!
Aklımızı ve düşüncelerimizi saklama ihtiyacımızdan dolayı, telepati kuramıyoruz demektir. Peki, ya kalbimizi de benzer sebeplerden gizliyorsak?
Düşüncelerimizi başkasına sınırsızca gösteremiyorsak, kalbimizi nasıl gösteririz? Yüreğimizde kenara köşeye itelediğimiz öfkenin, kinin, hasedin, nefretin başkaları tarafından açıkça görülmesine izin verebilir miyiz?
Birini sevdiğimizde, gönlümüzün neredeyse tamamını kaplayan sevgi enerjisini ortaya çıkarmakta bir mahsur görmeyiz ancak kötü yanlarımızı nasıl sergileriz?
Hepimiz çok penceresi olan evler gibiyiz. Birisi yanımıza yaklaştığında hangi camı açacağımıza karar verir ve onun sadece bizim istediğimiz kadarını görmesine izin veririz.
Dışı güzel paketlenmiş bir hediye gibi dururuz kenarda, kutuyu açmadan içimizden ne çıkacağını bilmek mümkün değildir.
Hayat; çırılçıplak durarak, tüm açıklığımızla ortaya serilmemize izin vermez. O yüzden sakınırız, saklanırız. Aklımızın kıvrımlarına kimsenin girmesine izin vermediğimiz gibi, kalbimizin kıvrımlarında da sadece bize ait olan yerler vardır. Belki de bu yüzden, hiçbir zaman tam olarak aşka teslim olamayız. Belki de bu yüzden aşkın tam ortasında ama aşktan ötede yaşarız
Netten alıntıdır.