ELELE sordu Anıl SARAÇ cevapladı : Ayrı Ayrı tatil olur mu?
Bu ay Elele dergisinde güzel bir konu var: Evli ya da sevgili çiftler, hep birlikte mi tatil çıkmalı? Ayrı ayrı tatile çıkmak ne kadar doğru, ne kadar yanlış?
Ülkemizde ve Avrupa’da eşlerin tatil alışkanlıklarını ve ayrı tatil yapma fikrine yaklaşımlarını irdeleyen dergi, Alteatif Anne e-dergisinin uzman danışmanı Anıl Saraç’ın görüşlerine de genişçe yer verdi.
Anıl Saraç’ın görüşlerini burada özetle size aktarmak isteriz:
Evliliğin ilk yıllarında ayrı ayrı tatile çıkmayı önermiyorum çünkü evlilik demek "biz" demek, "birliktelik" demek. Çiftin sağlıklı bir başlangıç yapması adına bu duyguyu yaşayıp pekiştirmesi çok önemli. Bekar alışkanlıklarını devam ettirmek yerine eşinizle hayatı paylaşmayı öğrenmelisiniz. Ama herkesin bir birey olduğu, karı-kocanın ayrı zevklere, farklı iş tempolarına sahip olabileceği unutmamalı. İkisinin de zaman zaman farklı ihtiyaçları olabilir. Bu nedenle ben, evliliğin ilerleyen yıllarında çiftin kısıtlı dönemler için bireysel tatile çıkmalarını savunuyorum. Bu, aynı zamanda kişisel bir hak!
Burada yatan ana fikir, güven duygusu. Kocasının yanında eşi olmadan Çeşme'ye güneşin altına gidip birkaç gün kafa dağıtması karısı için ne ifade ediyor? Bikinili kızlara rahat rahat bakabilecek olması mı? Bir kadınla bir kadeh içki içip felekten bir gece çalma ihtimali mi? Eşinin dırdırından uzaklaşması mı? Yoksa sadece yoğun iş temposuna ara verip stres atması ve karısının yanına daha zinde dönecek olması mı? Bu güveni karısına ya da kocasına verecek olan, elbette eşin kendisidir. Bu da ancak sağlam bir evlilik kurmanın sonucunda başarılabilir.
Eşlerin birbirine güven duyarak kişisel tatil yapabilmeleri bir ayrıcalık. Sonuçta evlilik, içine bir kadın ve erkeğin konduğu bir kafes değil. Her bireyin kendi ihtiyaçlarını karşılamasına, kişisel zevklerini tatmin etmesine izin verilmeli. Karşılıklı anlayış ve anlaşma olduğu sürece kısıtlı dönemlerde ayrı tatil yapmanın hiçbir dezavantajı olmadığı gibi, eşlerin birbirini özlemesine imkan tanıdığı için de değerli bir deneyim.
Eşler arasında ara sıra ayrı tatil yapmak mümkün olabilmeli. Ancak ne yazık ki kültürümüzde bunu toplumsal baskı olmadan yapabilen çok az çift var.
Eşler birbirlerine güven duysalar dahi onların anne-babaları (nam-ı diğer "kayınlar") ayrı tatil yapılması fikrine hiç hoş bakmıyor ve eşleri bu konuda vicdanen de rahat bırakmıyorlar.
Oysa pek çok anlaşmazlık bu baskının sonucunda ortaya çıkıyor! "Bayramda senin annene mi gidelim, benim anneme mi?" tartışması pek çok çift arasında yaşanıyor öeğin. Buna dengeli bir çözüm bulmak için bir bayramda bir aileye, diğer bayramda diğer aileye gitmek mümkün. Aslında herkesin kendi ailesine gitmesinde sakınca yok ama dediğim gibi eşler hazır olsalar dahi büyüklerimiz bu fikre hiç hazır değiller...
Bu ay Elele dergisinde güzel bir konu var: Evli ya da sevgili çiftler, hep birlikte mi tatil çıkmalı? Ayrı ayrı tatile çıkmak ne kadar doğru, ne kadar yanlış?
Ülkemizde ve Avrupa’da eşlerin tatil alışkanlıklarını ve ayrı tatil yapma fikrine yaklaşımlarını irdeleyen dergi, Alteatif Anne e-dergisinin uzman danışmanı Anıl Saraç’ın görüşlerine de genişçe yer verdi.
Anıl Saraç’ın görüşlerini burada özetle size aktarmak isteriz:
Evliliğin ilk yıllarında ayrı ayrı tatile çıkmayı önermiyorum çünkü evlilik demek "biz" demek, "birliktelik" demek. Çiftin sağlıklı bir başlangıç yapması adına bu duyguyu yaşayıp pekiştirmesi çok önemli. Bekar alışkanlıklarını devam ettirmek yerine eşinizle hayatı paylaşmayı öğrenmelisiniz. Ama herkesin bir birey olduğu, karı-kocanın ayrı zevklere, farklı iş tempolarına sahip olabileceği unutmamalı. İkisinin de zaman zaman farklı ihtiyaçları olabilir. Bu nedenle ben, evliliğin ilerleyen yıllarında çiftin kısıtlı dönemler için bireysel tatile çıkmalarını savunuyorum. Bu, aynı zamanda kişisel bir hak!
Burada yatan ana fikir, güven duygusu. Kocasının yanında eşi olmadan Çeşme'ye güneşin altına gidip birkaç gün kafa dağıtması karısı için ne ifade ediyor? Bikinili kızlara rahat rahat bakabilecek olması mı? Bir kadınla bir kadeh içki içip felekten bir gece çalma ihtimali mi? Eşinin dırdırından uzaklaşması mı? Yoksa sadece yoğun iş temposuna ara verip stres atması ve karısının yanına daha zinde dönecek olması mı? Bu güveni karısına ya da kocasına verecek olan, elbette eşin kendisidir. Bu da ancak sağlam bir evlilik kurmanın sonucunda başarılabilir.
Eşlerin birbirine güven duyarak kişisel tatil yapabilmeleri bir ayrıcalık. Sonuçta evlilik, içine bir kadın ve erkeğin konduğu bir kafes değil. Her bireyin kendi ihtiyaçlarını karşılamasına, kişisel zevklerini tatmin etmesine izin verilmeli. Karşılıklı anlayış ve anlaşma olduğu sürece kısıtlı dönemlerde ayrı tatil yapmanın hiçbir dezavantajı olmadığı gibi, eşlerin birbirini özlemesine imkan tanıdığı için de değerli bir deneyim.
Eşler arasında ara sıra ayrı tatil yapmak mümkün olabilmeli. Ancak ne yazık ki kültürümüzde bunu toplumsal baskı olmadan yapabilen çok az çift var.
Eşler birbirlerine güven duysalar dahi onların anne-babaları (nam-ı diğer "kayınlar") ayrı tatil yapılması fikrine hiç hoş bakmıyor ve eşleri bu konuda vicdanen de rahat bırakmıyorlar.
Oysa pek çok anlaşmazlık bu baskının sonucunda ortaya çıkıyor! "Bayramda senin annene mi gidelim, benim anneme mi?" tartışması pek çok çift arasında yaşanıyor öeğin. Buna dengeli bir çözüm bulmak için bir bayramda bir aileye, diğer bayramda diğer aileye gitmek mümkün. Aslında herkesin kendi ailesine gitmesinde sakınca yok ama dediğim gibi eşler hazır olsalar dahi büyüklerimiz bu fikre hiç hazır değiller...
