Babalar Bizim Ilk Kahramanımız,

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
Babalar başkadır. Kızlarının babaları bambaşkadır. En sıkı baba-kız ilişkisi de olsa en mesafelisi de; hayatın bir yerinde, bir zaman gelir ve her kız hesaplaşır babasıyla. Yüzleşir demiyorum, ama mutlaka hesaplaşır.

Babalar bizim ilk kahramanımız, ilk erkeğimiz, ilk örneğimiz, ilk koruyucumuz, ilk… ilk…ilk’imiz…

Babalar hayatımızdaki en güçlü, en yakışıklı, en uzun boylu, en korkusuz, en doğru, en…en…en…diye konumlandırdığımız erkek.

ÇÜNKÜ KIZ ÇOCUKLARI SAFTIR…GÖZLERİ SONRADAN AÇILIR…

Kız çocukları babalarını koşulsuz severek başlarlar… Öyle başkalarına yaptıkları gibi yaşananlara göre değer biçme mekanizmaları işlemez babalar için… En yüksekten başlatırlar babaları. Çünkü kız çocukları saftır biraz…

Derken büyümeye başlarız…

Ergenlikle beraber, hayallerden kopmaya gerçekleri görmeye başlarız. Babayı beğenmemeler de olur, otoritesine sinir olmalar da, çatışmalar da… Ama severiz biz babamızı yine de… Sadece biz büyüdükçe, kadın dilini konuşmaya başladıkça, kadın gözüyle görmeye de başlarız. Babamızın eksiklikleri, yanlışları, hepsi gözümüzün önüne serilmeye başlar…

GENÇ KADIN DER Kİ “HAYATTA BABAM GİBİ BİRİYLE…”

Genç kadınlar oluruz. Hayat üzerine düşeni yapmıştır ve biz de her şeyi de gri görmeyi başarmışızdır artık, uçuk pembeler uçmuştur… Hayatta babamız gibi bir erkekle işimiz olmaz bizim. Gayet netizdir. Atar tutarız.. Bizi, çocukken babamızın o olduğunu sandığımız beyaz atlı prens bekliyordur.- aramızda kalsın ama yok öyle biri yeryüzündeki erkekler arasında-

BABAMIZ BİZİ NASIL YAŞATTI HABERİNİZ VAR MI SİZİN?!

Derken kapımız mı çalındı, biri hayatımıza girmeye mi kalktı. “İlk” ve “en” erkeğimiz hortlar gelir bir yerlerden.

Canına okuruz bizi sevmeye çalışanların, “benim babam şöyledir, sen neden öyle değilsin”, “benim babam başkadır..”, “ benim babam hayatta böyle yapmaz..”, “benim babam beni bu yaşıma kadar bööyle bööyle böyle yaşattı, ona göre!”

BİZ İNCE ELER, SIK DOKURUZ EFENDİM..

Biz babalarımızın biricik kızları, öyle kapıyı çalan herkese açmayız hemen… Sonra onca naz niyaz, deneme, sınama sonunda bir adam çıkar karşımıza, kapının kilidi tutmaz olur, el mahkum açılır sonuna kadar. Hıh işte.. babamıza olan düşkünlüğümüzü ve zaafımızı unutmuşuzdur. Canım, sevmediğimizden değil de, büyümüşüzdür artık, koca kadın olmuşuzdur falan. Baba diğer erkeklerden sayılmaz.. Birden “en ve ilk” erkeğimizi bulmuşuzdur. Sanki babamız hiiç o yerde olmamıştır.

PARDON AMA BİR YANLIŞLIK VAR, SİZ AYYYNI BABAM GİBİ OLMAYA BAŞLADINIZ..

Kapıları aralayan adam gelip içerde bizimle oturmaya, yaşamaya başlayınca.. Biz koca kadınlıktan, koskoca kadınlığa geçerken.. Bir gün bir de bakarız, bu adam gitgide babamız gibi olmaya başlamıştır. Daha doğrusu biz gitgide babamıza –haksızlık etmeyelim; hem iyi yanları, hem eksiklikleriyle- benzeyen birisini seçmişizdir. Gözümüz aydın ola..

AHH BABA, AHH…

Ve inanmazsınız; kızlarının babaları, babalarının kızlarının kendileriyle ilgili bunları yaşadığının bir an olsun farkına varmazlar bu süreçte.. Onlar o sırada, “işe gidip gelirler, salonda haber izlerler, yakın gözlükleriyle gazete okurken uyuyakalırlar”. Kızlarının babaları bu arada yavaş yavaş yaşlanırlar..

Sonra bunu da kabullenir yaşamaya devam ederiz. “İyi ki”lerle, “keşke”lerle, “hay Allah yaa”larla…

Siz bilir misiniz ki.. Biz yaşadığımız her büyük olayda babamızla bir daha hesaplaşırız. Her başarıda, her dibe vuruşta. Babamız yanımızda olsa da olmasa da, biz her defasında babamızla hesaplaşırız. “Bir şeyler ya onun yüzünden(!) olmuştur, ya onun sayesinde(!)” Ahh baba, ahh.. Biz bütün bunlar olurken pek özleriz seni hep… Her şeyin ötesinde ve öncesinde kızlarının babaları başkadır.

BÜTÜN BUNLAR OLURKEN, BİZ BABAMIZLA –GERÇEKTE- NE YAŞADIK, NE PAYLAŞTIK?

Bizim toplumumuzda -şimdi bizim toplumumuz neresi dersem, o biraz karışık ya, en iyisi hiç girmeyeyim, artık nereye ne kadar ait hissediyorsak diye yuvarlayıvereyim- gerek etnik toplumumuzda, gerek içinde yaşadığımız toplumda -alınmaca gücenmece yok- babalar biraz köşe yastığıdır aslında. Bir otoriteleri, bir karizmaları vardır. Ve hayata dair en önemli şeyler listesinin 2.maddesine göre (birinci maddeyi merak edenlere; 1.madde: tırtıllar asla asla asla kahverengi bot giymezler) , işte bu ikinci maddeye göre; babalar asla asla asla asla çocuklarıyla yüz göz olmazlar/olmamalıdırlar. Bundan mütevellit; -yazık ki- babalarımız bize hep biraz uzak kalmıştır aslında. Hep bizden bihaber, hep yabancı kalmıştır. Boşuna dememişler, “En son babalar duyar”diye. Onu da çok gerekliyse duyarlar. (Tanrım biz aslında annelerimizin kızları mıyız neyiz yoksa)

Bize de garip bir şekilde babamızdan bir şeyler saklamak öğretilir. Biz babamızdan saklarız, babamız bizden saklar gerçek kimliğimizi..

O yüzden işte babalara dair cümleler hep biraz dağınıktır. Bu yazıdaki gibi.. Satır başından başlamaz, sonu yoktur bazen… Kopuktur…

Hayatta en özel anlarınızı bir düşünün. Bunlar ya hayattan gerçekten keyif aldığınız zamanlar olacak ya da gerçekten canınızın acıdığı anlar.. Şimdi de bunları kimlerle yaşadığınızı.. Hesaplaşın bakalım babanızla.. Ne kadarını birlikte yaşadınız/yaşayabildiniz..

Bisiklete binip, oyun oynayabildiniz mi? / Kadeh tokuşturup, sohbet edebildiniz mi? / Kalbiniz kırıldığında yanına gidip ağlayabildiniz mi? / Sahi siz babanızı hiç ağlarken görebildiniz mi? / İçiniz pırpır uçuşurken babanız fark etti mi, fark ettirebildiniz mi? / Beraber bir şey kaybettiniz mi? / Beraber bir şey kazanmanın heyecanıyla tepindiniz mi? / Beraber kayboldunuz mu? / Sahi siz hiç babanızla beraber kaybolabileceğiniz bir yere gittiniz mi? / Babanızla efkarlandınız mı? / Babanızla ayrı düşüp, çatır çatır tartıştınız mı? / Sahi babanıza ondan farklı olduğunuzu hiç anlatmaya kalktınız mı? / Özel günlerinizde babanıza şöyle gerçekten içten, sarılabildiniz mi?…

Bu liste böyle uzar gider. Her bir sorunun evet yanıtının kazanımlarını, hayır yanıtının elimizi kolumuzu hayatımızın başka nerelerinde nasıl bağladığını anlatabilmek isterdim. Gelin görün ki bu kısmı sanırım herkesin kendi hesaplaşması.

BABALAR GÜNÜ…

Kızlarının babaları olan / gerçekten olabilen, yaşanmışlıklar listesinde birlikte tik atabilmişler karşısında saygıyla eğiliyorum.

AYIP DEĞİL Mİ KENDİ BABAMA, BİR CÜMLECİK ETMEMEK…

Babalar günün kutlu olsun babacım. .. Seni çok seviyorum.

Alinti
 

be_reN

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
1.574
Tepki
1.856
Puan
113
Konum
...
bıtanesın ablam bıtane var yaa -hmm offffff yıne ınanılmaz bı sekılde bam telıme dokundun..:gitme: emegıne saglık tskler suppersın:eek::aglayan:
 
OP
Gülümse

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
Allah babalarını kaybetmiş tüm arkadaşlarımıza sabırlar versin.

Mekanları cennet olsun.

Seni çoook özledim babam Nur içinde yat:aglayan:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst