Kristen Stewart
Daimi Üye
Bayram Benim Ney_ime
Bir kelebeğin cesaretinde saklıdır şekerim.Güneş doğurdu bu sabah sensiz ilk bayramımı.Acılarıma serpen suların kristal öpüşleri yastığına kondu. Alyansımı aradım adının yazıldığı o tarihe. Tanımsız düşlerimizin bütün şıklarında en bilindik şıkkın şıklığında ütülü elbiseler altında ütüsüz yalnızlığım kırıştı. Bu bayram evimin yanındaki camide bayram namazımı kılacağım, beyaz bir güvercinle sana bayram mesajım gelecek. Benden bekleme başka mesaj...
Yitik dünlerimizin dönemecinde aşk kırığı aynalarımda şeker uzatan ellerin hayal olur fotojenik bir huzur olarak kalır oracıkta. Senden ,teninden bir es olsun istedim.Yalnızca birkaç saç telin kalmış. Topladım hepsini.Beş tane, birisi beyazlamış…Bir şişede saklıyorum.Kucağıma alıp saçlarını okşadığım bayram sabahlarının resmi için onlar var.Şimdi şişeden çıkardım, dokundum onlara,beyazına dokunamadım. Acılar, kırılmalar, gidişler demek beyazlatmış bu genç yaşta. Bugünlerimizin sözlerinde , umarsızlığımız yaşanmamış çizgi filmi oynanır. Ruhumu saran bir hüznün hıfzında hafızamın hazinelerinde sensizliğin kara rengi kaplar duvarlarımı.
-Bu sabah bayram namazından sonra gelip kime sarılacağım.Kimsesizliğimin dili tutuldu.Zili çaldım açan yok… İçeri girdim ,bütün odalara baktım yalnız sana aldığım oyuncak ayıcık orda.
-Oyuncak ayının gözlerinde yaşlar aktı.Senden öğrenmiş ağlamayı.
Ne yaptım konuşmadı,senin nazlarının hepsini toplamış.
-Nerde Nazlıcan…Nerde sıcak kucağım, nerde bu odanın , bu evin süt beyaz düşleri.Nerde yetim güzelin.
Sus ayıcık dedim,o gitmenin kedisi,gitmek onun bayramıdır.O şimdi benden daha mutlu sevdiklerinin sıcağında,ben umrumda bile değilim.
Yağmurlu bir göğü de yok.Ha belki babasının kabrini ziyarete giderse yüreğinde oturan bulut ağlamalarından nemli anlar yaşayabilir.
Aranmışlık valsı ile grift anlar yaşıyorum.
Işıklar göz kırptı, sakın ağlama, sakın onu düşünme.
Ürkek ceylandan beslenen yalnızlığımıza, kendimizden bir tat kattım.
Şimdi masam nazik ince biber,yanında meşhur yayla çorbanız, kahvaltının diğer vazgeçilmezleri yok.
Yön değiştiren ve şiir olan aynı yaşamın kayıtlarından senin kaydın silmeye çalıştım.Seninle en son çekilen fotoğrafları da yaktım,ilk bayram şekerimi onun sıcağında yedim.
-Gelişini huzur biler,sevgiyle diler, uzaklarını en ölümsüzlüğü arayan simyacılar kısaltır.Bayramlaşır özlemler.Her gün çay içtiğin o meşhur bardağında çayımı yudumlar,içsel bayramım böyle başlar.
Bir Firavun çalgıcısının özgürlük üzerine çaldığı ilgalarda Musa olur özlemlerim.
Hızır ile yollarından geçerken kanlı gözyaşlarını saklayan göz nurların yansır, ışık ve aşk olur.
Saklanır gün, doğmayı hiç istemez güneş.Zaman amansızlığın akrebinde,yıllarımı ısırıyor zemberek. Dönüşü yoksul yaşanmış ömründen ancak kısa devriyelerin kalıyor bana.Vazgeçişinizin dipnotlarında muştular “burası Muştur aşkı hoştur, beni seven bir daha dönmüyor” türküsünü söyler.Biliyorum bu türkü böyle değil;ama türkünün ezgisi aynı,içimin sızısı aynı.
Avuçlarımda ayan beyan ab-ı hayat ve gülücüklerinle açılan gül-i Ranalar var.
-Sana aldığım bütün gülleri kurutmuşsun, yapraklarını saklamışsın. Onlara rastladım bu bayram.Koklamışsın her yaprağı,kokun mumyalanmış.Sanki güller dün koparılmış gibi ,koklayışının kokusu dün gibi bir aşkı özetliyor... Oysa, gönlümüzdeki asil gül solmuş, dikenlerin üstüne başka sevdanın kuşları yuva yapmış.
Ayrıntıları bir tufan yazgısında okunan bir hazin hatıranın defterindeyim.
Seni yazdım, seni okudum, seni sildim;ama senli olan beni silemedim.
Tapılası bir ruhun tapınaklarında viran olmuş gidişatım mola veriyor.
Sevda denilen bir fiyordun var düş kanyonumda... Pembe çitlerle çevrili, asi sularla dalgalı , yaşam ritmini huzurun auralarında alan mercan kayalıklarında dizinde gelişini bekleyen inciyle çimilenmiş bir gemi var. Pişmanlıklarımı yıkamış, beni sana paklamış, ruhumun ışıldayan hecelerinden sana kitap olmuş bir geleceğin öz yolcusuyum.
Bayram olmuş neyime, bana yeniden geleceğin gününü arife ilan etmişken ,içimdeki tutku çocukları bayram şekeri yerine hüzün toplarken, her acıda kolonya yerine gözyaşları uzatılırken bayram olmuş neyime arife akışlım..
Bir kelebeğin cesaretinde saklıdır şekerim.Güneş doğurdu bu sabah sensiz ilk bayramımı.Acılarıma serpen suların kristal öpüşleri yastığına kondu. Alyansımı aradım adının yazıldığı o tarihe. Tanımsız düşlerimizin bütün şıklarında en bilindik şıkkın şıklığında ütülü elbiseler altında ütüsüz yalnızlığım kırıştı. Bu bayram evimin yanındaki camide bayram namazımı kılacağım, beyaz bir güvercinle sana bayram mesajım gelecek. Benden bekleme başka mesaj...
Yitik dünlerimizin dönemecinde aşk kırığı aynalarımda şeker uzatan ellerin hayal olur fotojenik bir huzur olarak kalır oracıkta. Senden ,teninden bir es olsun istedim.Yalnızca birkaç saç telin kalmış. Topladım hepsini.Beş tane, birisi beyazlamış…Bir şişede saklıyorum.Kucağıma alıp saçlarını okşadığım bayram sabahlarının resmi için onlar var.Şimdi şişeden çıkardım, dokundum onlara,beyazına dokunamadım. Acılar, kırılmalar, gidişler demek beyazlatmış bu genç yaşta. Bugünlerimizin sözlerinde , umarsızlığımız yaşanmamış çizgi filmi oynanır. Ruhumu saran bir hüznün hıfzında hafızamın hazinelerinde sensizliğin kara rengi kaplar duvarlarımı.
-Bu sabah bayram namazından sonra gelip kime sarılacağım.Kimsesizliğimin dili tutuldu.Zili çaldım açan yok… İçeri girdim ,bütün odalara baktım yalnız sana aldığım oyuncak ayıcık orda.
-Oyuncak ayının gözlerinde yaşlar aktı.Senden öğrenmiş ağlamayı.
Ne yaptım konuşmadı,senin nazlarının hepsini toplamış.
-Nerde Nazlıcan…Nerde sıcak kucağım, nerde bu odanın , bu evin süt beyaz düşleri.Nerde yetim güzelin.
Sus ayıcık dedim,o gitmenin kedisi,gitmek onun bayramıdır.O şimdi benden daha mutlu sevdiklerinin sıcağında,ben umrumda bile değilim.
Yağmurlu bir göğü de yok.Ha belki babasının kabrini ziyarete giderse yüreğinde oturan bulut ağlamalarından nemli anlar yaşayabilir.
Aranmışlık valsı ile grift anlar yaşıyorum.
Işıklar göz kırptı, sakın ağlama, sakın onu düşünme.
Ürkek ceylandan beslenen yalnızlığımıza, kendimizden bir tat kattım.
Şimdi masam nazik ince biber,yanında meşhur yayla çorbanız, kahvaltının diğer vazgeçilmezleri yok.
Yön değiştiren ve şiir olan aynı yaşamın kayıtlarından senin kaydın silmeye çalıştım.Seninle en son çekilen fotoğrafları da yaktım,ilk bayram şekerimi onun sıcağında yedim.
-Gelişini huzur biler,sevgiyle diler, uzaklarını en ölümsüzlüğü arayan simyacılar kısaltır.Bayramlaşır özlemler.Her gün çay içtiğin o meşhur bardağında çayımı yudumlar,içsel bayramım böyle başlar.
Bir Firavun çalgıcısının özgürlük üzerine çaldığı ilgalarda Musa olur özlemlerim.
Hızır ile yollarından geçerken kanlı gözyaşlarını saklayan göz nurların yansır, ışık ve aşk olur.
Saklanır gün, doğmayı hiç istemez güneş.Zaman amansızlığın akrebinde,yıllarımı ısırıyor zemberek. Dönüşü yoksul yaşanmış ömründen ancak kısa devriyelerin kalıyor bana.Vazgeçişinizin dipnotlarında muştular “burası Muştur aşkı hoştur, beni seven bir daha dönmüyor” türküsünü söyler.Biliyorum bu türkü böyle değil;ama türkünün ezgisi aynı,içimin sızısı aynı.
Avuçlarımda ayan beyan ab-ı hayat ve gülücüklerinle açılan gül-i Ranalar var.
-Sana aldığım bütün gülleri kurutmuşsun, yapraklarını saklamışsın. Onlara rastladım bu bayram.Koklamışsın her yaprağı,kokun mumyalanmış.Sanki güller dün koparılmış gibi ,koklayışının kokusu dün gibi bir aşkı özetliyor... Oysa, gönlümüzdeki asil gül solmuş, dikenlerin üstüne başka sevdanın kuşları yuva yapmış.
Ayrıntıları bir tufan yazgısında okunan bir hazin hatıranın defterindeyim.
Seni yazdım, seni okudum, seni sildim;ama senli olan beni silemedim.
Tapılası bir ruhun tapınaklarında viran olmuş gidişatım mola veriyor.
Sevda denilen bir fiyordun var düş kanyonumda... Pembe çitlerle çevrili, asi sularla dalgalı , yaşam ritmini huzurun auralarında alan mercan kayalıklarında dizinde gelişini bekleyen inciyle çimilenmiş bir gemi var. Pişmanlıklarımı yıkamış, beni sana paklamış, ruhumun ışıldayan hecelerinden sana kitap olmuş bir geleceğin öz yolcusuyum.
Bayram olmuş neyime, bana yeniden geleceğin gününü arife ilan etmişken ,içimdeki tutku çocukları bayram şekeri yerine hüzün toplarken, her acıda kolonya yerine gözyaşları uzatılırken bayram olmuş neyime arife akışlım..