Genelde anne ve babalar yeni doğmuş bir bebeğin başına dokunmaktan korkarlar. Çünkü her bebek, kafasının üst kısmında yumuşak bir bölümle doğar. Anne ve babaları endişelendiren bu yumuşak doku "bıngıldak" olarak adlandırılır ve dokunulduğunda hafifçe içeri çöker.
Bazı anneler, bebeğin beynine zarar vereceği korkusu ile bu bölgeyi yıkamaktan bile çekinirler. Halk arasında da dokunulmaması gereken hassas bir bölge olarak bilinir. Oysa bıngıldaklar dokunmaya karşı oldukça dayanıklıdır. Çok sert bir darbe almadıkça, bıngıldağa dokunmanın bebeğe hiç bir zararı yoktur.
Bıngıldak nedir?
Bilindiği gibi, beyin dokusu kendini saran beyin zarları ve kafatası ile korunur. Kafatası ise birden fazla kemikten oluşur. Anne karnındaki dönemde bu kemikler arasında birleştirici dokular ve baklava dilimi şeklinde yumuşak bölgeler vardır. Bu kafa kemiklerinin birleşme noktalarının arasındaki bağ dokudan oluşmuş bölgeler bıngıldaktır ve bebeğin kafasında 6 tane bulunur. Önde bulunan büyük ve arkadaki küçük olan elle kolayca farkedilir. Fark edemediğimiz diğer bıngıldakları ve arkadaki küçük bıngıldak doğumdan sonraki 2 ile 3 ay arasında kapanır.
Ön tarafta bulunan ve daha geç kapanan bıngıldağa 'ön bıngıldak' denir. Bıngıldağın üstü saçlı deri ve deri altı yağ dokusu ile kaplıdır. Öndeki bıngıldak, alnın hemen üzerinden başlar ve genişliği beş santimetreye kadar varabilir. Şekli baklava dilimine benzer. Bu bıngıldak bebek 6 aylıkken kapanmaya başlar, 18 aylık olduğunda tamamen kapanır. Ön bıngıldağın 4. aydan önce kapanması beyin gelişimini ve büyümesini engelleyebileceği için dikkatli olunmalıdır. Bıngıldakların geç kapanması ise, bir hastalık belirtisi olabilir. Tiroit hormonu eksikliği ya da D vitamini yetersizliğinde bıngıldaklar geç kapanabilir.
Bıngıldağın görevleri :
Bıngıldağın iki önemli görevi vardır. Bunlardan biri, doğum esnasında bebeğin oldukça dar olan doğum kanalından kolayca geçmesini sağlamak. Diğeri ise bebeğin beyninin dışarıya doğru rahatça büyümesine imkan sağlamak.
Bebeğin doğarken kafatası kemikleri tam oturmamış ve son şeklini almamıştır. Dolayısıyla ayrık kafatası kemikleri ve arasındaki esnek doku sayesinde zarar görmeden bu kanaldan geçer. Bıngıldak olarak adlandırdığımız bu boşluklar sayesinde, kafatası kemikleri birbirine yaklaşarak hatta üst üste binerek doğum esnasında kanalın şeklini alır. Bebeğin beyni de bu sıkışmalardan dolayı hasar görmez.
Ayrıca, ilk 2 yılda çok hızlı olan beyin büyümesine kafa kemiklerinin büyümesi uyum sağlayamaz. Bu yüzden kemikler arası birleşme yerleri ve bıngıldak sayesinde kafa büyür ve beyin dokusuna zarar gelmez. Bıngıldaklar olmasa, kafatası kemikleri büyüyemeyeceği için beyin de küçük kalır. Kafatasının büyümesi sadece beynin büyümesiyle olur.
Bebeğin beyni koruyucu bir zar ile bu yumuşak bölgede korunma altına alınmıştır. Bu koruyucu zar sağlamdır. Çok ağır bir darbe almadıkça bıngıldağa dokunmanın zararı olmadığı gibi, çarpma türü küçük darbelerde de hasar görmez.
Bıngıldakta şişme veya çökme
Bıngıldak normalde düzdür. Bebek ağladığında sivrileşebilir. Ayrıca bu yumuşak bölgede nabız atışı hissedilebilir ve bu endişelenilecek bir durum değildir. Bununla beraber, eğer bir şişlik ya da çökme farkedilirse, özellikle bebeğin normalden farklı davranışları olduğu gözlenirse hemen doktora götürülmelidir.
İshalli ya da kusma gibi vücudun sıvı kaybına neden olan durumlarda bıngıldakta çökme meydana gelir ve bebeklerde içine doğru çökmüş bıngıldak, bebeğin su ihtiyacı olduğunu gösterir. Acilen bebeğe yeterli miktarda su verilmelidir ve ishali ya da kusmayı önlemek için doktora gidilmelidir.
Bıngıldağın olduğundan fazla çıkıntılı durması ise, kafa içi basıncının arttığına işaret eder. Bu şişme, menenjit denilen beyin zarı iltihapları ve hisrosefali denilen beyin omurilik sıvısının arttığı durumlarda olur ve kesinlikle doktor kontrolü gerekmektedir.
Alıntıdır :cicibebek:
Bazı anneler, bebeğin beynine zarar vereceği korkusu ile bu bölgeyi yıkamaktan bile çekinirler. Halk arasında da dokunulmaması gereken hassas bir bölge olarak bilinir. Oysa bıngıldaklar dokunmaya karşı oldukça dayanıklıdır. Çok sert bir darbe almadıkça, bıngıldağa dokunmanın bebeğe hiç bir zararı yoktur.
Bıngıldak nedir?
Bilindiği gibi, beyin dokusu kendini saran beyin zarları ve kafatası ile korunur. Kafatası ise birden fazla kemikten oluşur. Anne karnındaki dönemde bu kemikler arasında birleştirici dokular ve baklava dilimi şeklinde yumuşak bölgeler vardır. Bu kafa kemiklerinin birleşme noktalarının arasındaki bağ dokudan oluşmuş bölgeler bıngıldaktır ve bebeğin kafasında 6 tane bulunur. Önde bulunan büyük ve arkadaki küçük olan elle kolayca farkedilir. Fark edemediğimiz diğer bıngıldakları ve arkadaki küçük bıngıldak doğumdan sonraki 2 ile 3 ay arasında kapanır.
Ön tarafta bulunan ve daha geç kapanan bıngıldağa 'ön bıngıldak' denir. Bıngıldağın üstü saçlı deri ve deri altı yağ dokusu ile kaplıdır. Öndeki bıngıldak, alnın hemen üzerinden başlar ve genişliği beş santimetreye kadar varabilir. Şekli baklava dilimine benzer. Bu bıngıldak bebek 6 aylıkken kapanmaya başlar, 18 aylık olduğunda tamamen kapanır. Ön bıngıldağın 4. aydan önce kapanması beyin gelişimini ve büyümesini engelleyebileceği için dikkatli olunmalıdır. Bıngıldakların geç kapanması ise, bir hastalık belirtisi olabilir. Tiroit hormonu eksikliği ya da D vitamini yetersizliğinde bıngıldaklar geç kapanabilir.
Bıngıldağın görevleri :
Bıngıldağın iki önemli görevi vardır. Bunlardan biri, doğum esnasında bebeğin oldukça dar olan doğum kanalından kolayca geçmesini sağlamak. Diğeri ise bebeğin beyninin dışarıya doğru rahatça büyümesine imkan sağlamak.
Bebeğin doğarken kafatası kemikleri tam oturmamış ve son şeklini almamıştır. Dolayısıyla ayrık kafatası kemikleri ve arasındaki esnek doku sayesinde zarar görmeden bu kanaldan geçer. Bıngıldak olarak adlandırdığımız bu boşluklar sayesinde, kafatası kemikleri birbirine yaklaşarak hatta üst üste binerek doğum esnasında kanalın şeklini alır. Bebeğin beyni de bu sıkışmalardan dolayı hasar görmez.
Ayrıca, ilk 2 yılda çok hızlı olan beyin büyümesine kafa kemiklerinin büyümesi uyum sağlayamaz. Bu yüzden kemikler arası birleşme yerleri ve bıngıldak sayesinde kafa büyür ve beyin dokusuna zarar gelmez. Bıngıldaklar olmasa, kafatası kemikleri büyüyemeyeceği için beyin de küçük kalır. Kafatasının büyümesi sadece beynin büyümesiyle olur.
Bebeğin beyni koruyucu bir zar ile bu yumuşak bölgede korunma altına alınmıştır. Bu koruyucu zar sağlamdır. Çok ağır bir darbe almadıkça bıngıldağa dokunmanın zararı olmadığı gibi, çarpma türü küçük darbelerde de hasar görmez.
Bıngıldakta şişme veya çökme
Bıngıldak normalde düzdür. Bebek ağladığında sivrileşebilir. Ayrıca bu yumuşak bölgede nabız atışı hissedilebilir ve bu endişelenilecek bir durum değildir. Bununla beraber, eğer bir şişlik ya da çökme farkedilirse, özellikle bebeğin normalden farklı davranışları olduğu gözlenirse hemen doktora götürülmelidir.
İshalli ya da kusma gibi vücudun sıvı kaybına neden olan durumlarda bıngıldakta çökme meydana gelir ve bebeklerde içine doğru çökmüş bıngıldak, bebeğin su ihtiyacı olduğunu gösterir. Acilen bebeğe yeterli miktarda su verilmelidir ve ishali ya da kusmayı önlemek için doktora gidilmelidir.
Bıngıldağın olduğundan fazla çıkıntılı durması ise, kafa içi basıncının arttığına işaret eder. Bu şişme, menenjit denilen beyin zarı iltihapları ve hisrosefali denilen beyin omurilik sıvısının arttığı durumlarda olur ve kesinlikle doktor kontrolü gerekmektedir.
Alıntıdır :cicibebek: