Bilardo Temel Eğitimi

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.396
Puan
113
Bilardo Temel Eğitimi


BİLARDOYA GİRİŞ
Bilardo sporuna başlarken temel olan bir takım hareketler dizilimlerini ve Temel bilgileri öğrenmek gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda gerekli olan hareketleri ve bilgileri genel olarak anlatmaya çalışacağız.

DURUŞ - TUTUŞ - VURUŞ
Bilardonun en önemli unsurlarının başında gelir. Duruş - tutuş ve vuruş hareketleri masa içinde topların dağılımına ve vuruşun çeşitliliğine göre farklılıklar arz etmektedir. Biz şimdilik genelleme yaparak bu hareketleri göstermeye çalışacağız ve gerekli olan şartları aşağıda şıklar halinde sunacağız.

DURUŞ
Genel olarak ayakların, vücudun ve kolların pozisyonu olarak tanımlayabiliriz. Önce ayakların pozisyonu ile başlayalım. Sağ elini kullananların sol ayak ve sağ ayak arası 30 - 40 cm. aralık ve 45 derece veya buna yakın açıda olmalı bununla beraber sol ayağın pozisyona bakar istikamette olması gerekir. Bacaklarda kasılma veya gerilme olmayacak şekilde rahat, vücudun ağırlığı da iki ayak üzerinde olmalıdır. Sol el kullananlar bu işlemin tam tersini yapmalıdırlar. Sol kol omuzdan ve beli kırmadan masaya uzanmalı, kol çok gergin olmayacak şekilde bir şey alıyormuşcasına uzatılmalıdır. Istakanın konumu; vücuda çok yakın olmamakla beraber iki kaşımızın ortasında ve burun ile paralel olmalı. Çenemizden 15 - 20 cm. arası biz uzaklık sağlanmalıdır.

TUTUŞ
Sol ve sağ elin genel olarak kullanımı doğrultusunda bir takım hareketler bütünüdür. Sol el, avuç içi masaya yapışacak şekilde masaya yerleştirilir. İşaret parmağı ile başparmak bir kafes şeklinde tutulur. Oluşturulan kafes içinden ıstaka aşırı çıkartılmamalı, çok gevşekte bırakılmamalıdır. Oluşturulan kafes, vuruş çeşidine göre değişir (sırt - kleps - normal vuruş vb.). Öte yandan sol kolun düzlüğü bozulmamalıdır (dirsekten itibaren kırma vb.)

VURUŞ
Vuruşun en önemli öğesi ıstakanın gidip gelme hareketidir (Limage). Bunun sonucu olarak ıstakayı tutan sağ kolun dirsekle 90 derece açı yapması, sağ elin ıstakayı ağırlık noktasından kavraması, sağ omuzda hareketsizlik Limage'in düzgün olmasındaki temel şartlardır.

GENEL KURALLAR

1. Müsabakalar artistik hariç tüm branşlarda, bant atışıyla başlar. Topu kısa banta yakın bırakan oyuncu, oyuna başlama veya rakibini başlatma hakkına sahip olur. Bant atışını kazanan oyuncu, top seçme hakkına da sahip olacaktır.

2. Tüm branşlarda aşağıda belirtilen kurallar faul olarak kabul edilip, oynama hakkı rakip oyuncuya geçecektir. Faullü vuruş sonrasında sayı olsa bile geçersiz sayılacaktır.

a) Toplardan herhangi biri hareket halindeyken yapılan vuruş geçersizdir.

b) Oyuncunun toplardan herhangi birine elinin, kolunun veya kıyafetinin (kazak, gömlek, kravat, v.s.) temas etmesi, ya da tebeşir düşürerek toplara temas ettirmesi fauldur. Oynama hakki rakibe geçecektir.

c) Toplardan herhangi biri masa dışına çıkar veya kupesteye temas ederek masa içine düşerse fauldur. Oynama hakkı rakibe geçer. Sayı alınmışsa geçersizdir.Çıkan top ıstaka topu dışında bir topsa orta noktaya yerleştirilir. Eğer ıstaka topu masa dışına çıkmışsa açılış bölgesinin ortasına yerleştirilir. Ender görülebilecek bir durum olan üç topun birden çıkması halindeyse açılış yapılmaz, kırmızı top açılıştaki yerine, rakip oyuncunun topu orta noktaya, ıstaka topu ise açılış bölgesinin ortasına yerleştirilir.

d) Yanlış topla oynandığında sayı geçersizdir. Oynama hakkı rakip oyuncuya geçer.

e) Atış yapılacak topun diğer toplardan birine yapışması halinde, yapışan top görülerek oynanamaz. Böyle bir durumda yapışan topun fazla hareket etmemesi koşuluyla pike veya brikol atılabilir.

3. Bant atışı ile birlikte toplara hakemden başkası dokunamaz.

4. Oyun süresince normal mola süresi 3 dakikadır. Bu mola hakkı maçın ortalarında hakem tarafından oyunculara iletilir. Taraflardan sadece birinin isteği ile bu yasal mola hakkının kullanılması zorunludur. Bunun haricinde bir sebeple mola isteği, hakemin insiyatifine bağlıdır. Hakem oyunu fazla geciktirmeden bitirmek zorundadır.

5. Rakip oyuncu vuruş yapmak üzere iken, konsantrasyonunu bozabilecek gürültüler (tebeşir sürmek, istaka ucu zımparalamak v.s.) yapılmamalıdır.

6. Rakibin oyunu oturarak izlenmelidir.

7. Müsabakalarda her oyuncu kendi tebeşiri ile oynamalı ve sıra kendisinde değilken tebeşirini masada bırakmamalıdır.

8. Müsabaka boyunca mecbur kalınmadıkça rakiplerin birbirleri ile konuşmaması gerekir. Sorunlar ya da istekler sadece hakem aracılığı ile çözülmelidir.

9. Tertip komitesince belirlenecek kıyafet zorunluluğuna uymak gerekmektedir.

OYUN ÇEŞİTLERİ
Bilardo oyun türlerine göre masaları delikli ve üç top olmak üzere iki genel bölüme ayırdığımız takdirde; Amerikan, Snooker ve Rus Bilardosu delikli masalarda, karambol ve üç bant ise üç top masalarında oynanan oyun çeşitlerine dahil edilebilir.

Temel olarak, delikli masalarda oynanan oyunlarda amaç iki oyuncunun da ortak kullandığı vuruş topunu kullanarak diğer topları deliklere (ceplere) sokmaktır.

Ülkemizde delikli bilardo oyunu çeşitlerindensadece Amerikan (Pool) bilardosu yaygınlaşmıştır. Bunun nedenleri arasında, oyununun kurallarının basit olması, oynanışının kolay olması ve bilardo sporunu zor bulan bayanların da bu spora yönelmesi sayılabilir. Bunun sonucu olarak, önceki yıllarda üç top masaları daha popülerken, son 2-3 yılda Amerikan modellerine olan talep, üç topa yetişmiş, hatta geçmiştir.

Amerikan bilardosu "8 top", "9 top" ve "14+1" olmak üzere üçe ayrılmasına karşın, ülkemizde "8 top" ve "9 top" neredeyse hiç oynanmamaktadır. Snooker ise ülkemizde sayılı salonlarda oynanabilen, daha çok İngiltere'de yaygın olan bir bilardo türüdür.

Ülkemizde tutulmamasının nedenleri arasında, kurallarının nispeten karışık olması, masasının çok büyük olması dolayısıyla çok yer kaplaması ve amatör maçlarda bile hakem kontrolü gerekmesi sayılabilir. Ülkemizde tutulmayan bir başka delikli bilardo çeşidi olan Rus Bilardosu'nun diğer delikli bilardo oyunlarından en büyük farkı, masa deliklerinin daha küçük, topların daha büyük olmasıdır.

MASA ÇEŞİTLERİ
Yapıldıkları malzemelere ve dizaynlarına göre 4 tip masa mevcuttur. Bunlar; modern görünümüyle tasarım anlayışına yeni bir soluk getiren "Uzay Modeli", "Klasik Modeli", "Falez Modeli" ve "Ev Modeli"dir. Uzay modelinin ayakları komple demirden yapılmış, küpeşte ve kapakları MDF olup, üzeri İtalyan yapımı laminatlarla kaplanmıştır. Bu sayede cilalı modellerden çok daha dayanıklıdır. Ayrıca, istenilen hemen her renkte laminat, masalarda kullanılabilmektedir. Dış ülkelerde en çok talep edilen masa tipi de Uzay modelidir. Klasik modellerde ise kullanılan MDF, İtalyan patina ile ahşap görünümü sağlanarak birinci sınıf Dewilux vernik ile cilalanmaktadır. Diğerlerinin aksine klasik modelin maç masası modelinde mermerler 8, yarı maç masası modelinde 6 ayak üzerine oturtulmuştur. Klasik model formatında Üç Top, Amerikan ve Rus'un yanı sıra Snooker ve Bumper (Belçika) bilardo masaları da bulunmaktadır. Ekstra Klasik modeldeyse küpeşteler, MDF yerine komple masif, gül veya maun ağacından yapılmaktadır. Ayrıca bu modelde, mermerler MDF ile güçlendirilmiş masif ağaç üzerine oturtulmuştur.

Falez modelimizde klasik modelden farklı olarak özel bir makineyle yapılmış 8 köşeli ayaklar kullanılmaktadır. Ayrıca her kenarda iki değil üç kapak bulunmaktadır. Küpeşte ve kapaklar komple maun kaplama olmakla birlikte, bu modelde mermer yerine İtalyan malı Arduaz kullanılmaktadır. Evlerinde de bilardo keyfini yaşamak isteyenler için ise Ev Modeli, Amerikan, Üç Top ve yemek masasına dönüşebilme özelliği sayesinde sadece büyük değil orta boy ev sahiplerine de hitap etmektedir. Bu modelde de küpeşteler MDF üzerine komple maun kaplamadır. Masanın kapak ve traversleri kısaltılarak, alt kısmındaki boşluk yükseltilmiş, böylece yemek masası olarak kullanılırken oturanların rahat etmeleri de sağlanmıştır.

DÜNYADA BİLARDO
Geçmişini tarihçe bölümünde incelediğimiz bilardo sporu, günümüzde büyük insan kitlelerinin ilgi odağı olmuş, nazik bir salon sporu hüviyetine kavuşmuştur.
UMB (Dünya Bilardo Birliği) üç toplu deliksiz bilardoyu, WPBA (Dünya Pool Birliği) ise çok toplu delikli (Pool) bilardo disiplinlerini, organize etmeye çalışmaktadır. IBSF (Uluslararası Snooker bilardo Konfederasyonu) ise Snooker bilardonun organizesini yapmaktadır.

Bu üç kuruluşun birleşmesi ile kurulan WCSB ise bilardo sporunu olimpiyatlara taşımaya çalışmaktadır. Zira IOC (Uluslararası Olipiyat Komitesi) bilardo ile uğraşan konfederasyonların tek bir çatı altında toplanmasını şart koşmuştur.
BWA (Dünya Bilardo Dernekleri Birliği) ise profesyonel bir yaklaşımla ve sadece 3 bant disiplini ile ilgilenmektedir.

Amatör ve profesyonel kuruluşlar arasında yaşanan hakimiyet ve çıkar savaşı, şu anda Dünya bilardosunun en önemli problemi. Bu savaş yeni federe olan ülkemiz bilardosunu da yakından ilgilendirmektedir.
3 toplu bilardo da, Dünya bilardosunda önde gelen ülkelerin başında Almanya, Hollanda, Fransa, İsveç, Belçika, İspanya gibi ülkeler gelmektedir. Kulüpler arasi deplasmanı bilardo liginin bulunduğu bu ülkelerde, bayanlarda yoğun olarak bilardo oynanmaktadır.

3 topla birçok disiplin olmasına karşın, 3 bant disiplini su anda en popüler duruma gelmiştir. 3 topu temel disiplini olan Karambol ise yavaş yavaş ölmekte. Şu anda bu disiplinde Avrupa ve Dünya şampiyonası sadece juniorlar seviyesinde yapılmaktadır. Televizyonların ve sponsorların ilgisizliği yüzünden rağbet görmeyen Karambol tarihe karışmak üzere.

Çok popüler olduğunu söylediğimiz 3 bant disiplini ise cazibesini henüz tam olarak çözümlenemeyişinden almaktadır. Çok zor ve zevkli olan bu disiplinde, ülkemiz de süper sporcusu Semih SAYGINER ile, Dünya'da söz sahibidir. Halen profesyonel sıralamada, Dünya'nın en iyisi olarak kabul edilen İsveç 'li Thorbjorn BLOMDAHL`in, şampiyonumuza karşı son bir senede sadece bir galibiyeti, buna karşı ise tam 5 mağlubiyeti bulunmaktadır.

Belçika 'lı büyük usta Raymond CEULEMANS 'ın yaşının bir hayli ilerlemiş olmasına rağmen hala zirveyi zorlaması ise gerçekten takdire şayan.
Fransa, üçbantta Bitalis ile sesini duyururken, İtalya, Marko Zanetti, Hollanda Djck JASPERS, Japonya Kobayashi, Comari, Avusturya Pills, Danimarka CARLSEN ile zirveyi zorlamaktadır.

BİLARDO SALONU NASIL OLMALI?
1993 yılında Türkiye Bilardo Federasyonu'nun kurulmasıyla daha ciddi bir kimliğe bürünen bilardo sporu, sektörün de gelişmesiyle her geçen gün kahvehane köşelerinden bilardo salonlarına emin adımlarla ilerlemektedir. Uygun muhit ve kaliteli masalarla, karlı bir yatırım olan salon işletmeciliği günümüzün yükselen trendlerinden birisidir. Salon açarak bu sektöre girmek isteyen veya hali hazırdaki salonlarını yenilemek isteyenlerin dikkat etmeleri gereken belki de en önemli konu uygun bilardo masalarının seçimidir. Saloncunun, alacağı masalar hakkında belirlemesi gereken 3 önemli masa özelliği vardır:

* Salona gelecek oyuncuların tercih edeceği oyun türlerine bağlı olarak Bilardo Masası Oyun Çeşitleri
* Oyuncu profiline ve salon dekorasyonuna bağlı olarak Bilardo Masası Modelleri
* Salonun büyüklüğüne ve kapasitesine bağlı olarak Bilardo Masası Ölçüleri

Salona gelen oyuncuların profili, bilardo salonunun bulunduğu muhite bağlı olarak çeşitlilik gösterebilir. Buna bağlı olarak oyuncuların en çok tercih ettiği oyun türlerini belirlemek ve bu türde masalara ağırlık vermek gerekmektedir. Örneğin;

* Usta oyuncuların ve milli sporcuların oynadığı salonlarda olimpik ölçüde profesyonel üç top masalarının;
* Müşterileri daha çok gençlerden oluşan salonlarda Amerikan masalarının;
* Müşteri profilinde İngiliz turistlerin olduğu tatil yörelerinde Snooker masalarının;
* 5 yıldızlı oteller ve lüks kulüpler için Falez model masalarının;
* Bilardoya yeni başlayan ve tecrübesiz oyuncuların çoğunlukta olduğu salonlarda Uzay model Amerikan masalarının; ağırlıklı olarak tercih edilmesi akılcı olacaktır.

Bilardo spor salonu açarak bu sektöre girmek isteyen girişimcilerin dikkate alması gerektiği birkaç önemli konu şöyle sıralanabilir:

* Salonun açılacağı yerin tespiti: Bilardo salonunun bulunduğu muhit salonun potansiyel müşterileriyle alakalı olduğu için salon sahibinin işletme stratejisini direkt etkileyecektir. Uygun yer aranırken iyi bir bölge analizi yapılmalıdır.
* Federasyonca belirlenmiş aşağıdaki sınıflardan birisine uygun salonun tespiti: Bilardo salonu olarak kullanılacak yerin oyun alanına ayrılan kısmına göre iki seçenekten birisi olmalıdır. Ayrıca bu yerdeki kolon ve direklerin konumlarının bilardo oyununu etkileyip etkilemeyeceğine dikkat edilmesi gerekir.

SALON SINIFLARI OLMASI GEREKEN MASA ADET VE ÖLÇÜLERİ
1. SINIF BİLARDO SALONU 200 m2 oyun alanı 4 MAÇ 1 YARIMAÇ 2 (POOL – SNOOKER) veya 2 MAÇ 1 YARIMAÇ 4 (POOL – SNOOKER)
2. SINIF BİLARDO SALONU 140 m2 – 200 m. kare arası oyun alanı 2 MAÇ 1 YARIMAÇ 1 (POOL – SNOOKER) veya 1 MAÇ 1 YARIMAÇ 2 (POOL – SNOOKER)
FEDERASYONCA KABUL EDİLEN MASA ÖLÇÜLERİ
127 X 254 YARI MAÇ - POOL
142 X 284 MAÇ
142 X 5 X 285 MAÇ
172 X 344 SNOOKER
177 X 356 SNOOKER

* Açılacak salonda kullanılacak bilardo masaları Uluslararası Standartlara uymalı ve rezistans tertibatı olmalıdır.

TEKNİK BİLGİLER

ISTAKA
Bilardo ıstakaları uzun süre bekletilmiş ve olabildiğince kurutulmuş ağaçtan yapılırlar. Enstruman yapımında olduğu gibi ıstaka imalatında da kelebek ağacı tercih edilir. Bir ıstakada aranılan en önemli vasıf düzgünlüğüdür, ne kadar kurumuş veya fırınlanmış olursa olsun ağaç tam olarak canlılığını yitirmez, ısı ve nemden etkilenerek eğilme yapabilir. Bilardo ıstakalarının uç çapı 10-15mm arasında değişir, orta çap 22mm, dip çap ise 32mm'dir. Uzunlukları 112-152,5cm arasında olup ağırlıkları oyun disiplinine göre 310-750gr arasında değişir.

TOPLAR
Bilardo topları melamin reçinesi esaslı bir maddeden yapılmış olup ağırlığı yaklaşık 220 gram, çapı da 62,2 mm.'dir. Fildişi topları bugün sadece ustalık isteyen vuruşlarda kullanılmaktadır. Fildişi toplarından farklı olarak plastik topların ağırlığı ve yuvarlaklığı aynı olup uzun ömürlü ve dayanıklıdırlar. Fildişi toplarında topun merkez noktasının aynı zamanda topun fiziksel ağırlık noktası olmasına ender rastlanır. Bu topun kendi ağırlık noktasına doğru hareket etmesine neden olabilir, yani spektaküler, fakat istenmeyen enerjiler oluşturacaktır. Toplar civa banyosunda istenilen özelliklere göre kontrol edilebilir. Pahalı fildişi toplarının plastik toplara nazaran önemli bir avantajı vardır: toplar daha az sürtünme özelliğine sahiptirler. Böylelikle falsoyu uzun tutabilir ve usta vuruşlarında kullanılan maksimal falso vuruşlarının vazgeçilmez topu olmaya devam ederler.

TEBEŞİR
Maviye boyanmış bilardo tebeşiri zımpara zerrecikleri ve tutkaldan yapılmıştır. Tebeşir ıstakanın ucundaki deri kapakçığa (pommeranze) ince ve eşit şekilde sürülmelidir. Tebeşiri genelde hafif dokunarak sürülür, tebeşirin döndürülerek sürülmesi kalın bir tebeşir tabakasına neden olacaktır. Kalın sürülmüş bir tabaka ıskalamayı önlemek yerine çoğaltır.

MASA
Profesyonel maç masasının eni 142cm, boyu 284cm ve yerden yüksekliği 75-80cm'dir.

LEVHA
Bilardo masasında kullanılan arduvaz levha 50-60mm kalınlığındadır. Arduvazin diğer materyallere tercih edilmesinin nedeni kolay ve plan doğrultusunda bileylenebilmesinden, esnek ve ısıya dayanıklı olmasından kaynaklanmaktadır.

Arduvaz levhanın altında termostatlı bir ısıtıcı bulunmaktadır. Nemin örtü ve bantlar vasıtasıyla buharlaştığı levha, yaklaşık olarak 25°C 'ye kadar ısıtılmaktadır. Nemin giderilmesiyle örtünün üzerindeki sürtünme azaldığından ve falso etkisi düzeldiğinden toplar optimal gidiş özelliğini kazanırlar. Topun üzerindeki nemin ısıtma yoluyla kaldırılmasıyla toplar arasındaki sürtünme azalır.

ÇUHA VE BANTLAR
Çuha ya çok ince dokunmuş tiftikten, ya da en iyi kalite yünden yapılmıştır. Çuha ne kadar çok kullanılmışsa topun ilerleme gücü de o kadar zayıftır. Özellikle üçbant disiplininde kullanılan çuha toplara daha fazla sürat kazandırmalıdır. Eskimiş bir çuhanın en olumsuz yanlarından biri klepsin daha zor oynanmasıdır. Ayrıca yıpranmış çuhalarda oluşan ezik yerler topun sabit kalmasına neden olabilirler. Bu eziklikler daha çok bant kenarlarında ve köşelerde görülür. Aynı şekilde bantların da iyi durumda olması çok önemlidir. Bilardo masasının bantları plastik bir karışımdan yapılır. Top yüksek sürtünmeden dolayı falso kaybettiğinde, yıpranmış bantlar daha çok enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bantın kupesteye yapışık olan arka kısmıyla topun temas ettiği ön kısmı arasındaki açı 10° olmalıdır ve bant yüksekliği top çapının 5/8'i kadar olmalıdır.

TARİHÇESİ

Ünlü yazar Shakespare'in,bir eserindeki Cleopatra'nın cariyesi Charmian'a "Hadi gel bilardo oynayalım" diye hitap etmesi, bu dönemde bilardonun bilinmekte olduğu anlamını çıkarmamızı sağlar.

Bilardonun başlangıç tarihi ile ilgili çok kesin bulgular bulunmamaktadır. Bu konuda en eski tarih ile ilgili çok kesin bulgular bulunmamaktadır. Bu konuda en eski tarihi iddia, filozof Anacharsis M.Ö.400’de Yunanistan’da bilardoya benzer bir oyun gördüğünü söylemesidir.

M.S. II. yy’da İrlanda Kralı “Catkıre MORE”un öldükten sonra prinçten yapılmış 55 top ile aynı malzemeden masa ve ıstakalar bırakmış olduğu yazılı kayıtlarda bulunmaktadır. Ünlü İngiliz yazar Shakespeare’in bir eserindeki Cleopatra’nın cariyesi Charmian’a “Hadi gel bilardo oynayalım” diye hitap etmesi, bu dönemde bilardonun bilinmekte olduğu anlamını çıkarmamızı sağlar.

Bazı yazarlar, Fransızca “billie” (top) kelimesinin türevi olarak kabul ederek, bilardonun menşeini bu ülke olarak kabul ederler. Birçok yazar da İngiltere kökenli olduğunu ve yerde toplar ve sopalarla oynanan Pall Maill adlı oyundan türediğini söyler. Fransa kralı 16. Louis zamanında saraylarda büyük ilgi görmeye başlayan bilardo sporu, oldukça ilginç bir gelişim süreci yaşamıştır.

19.yy’ın sonlarına doğru delikli ilk örgütlenmeler, ilk kulüpler İngiltere ve Amerika kökenlidir. Ancak 3 toplu ya da deliksiz bilardo ilk kulüp 1891’de Shtutgart’da kuruldu. 1911 yılında bir çok kulüp yanyana gelerek Alman Amatör Bilardo Birliği’ni oluşturdu. Günümüzde DBU (Alman Bilardo Federasyonu) adını alan bu kuruluş, CEB (Avrupa Bilardo Konfederasyonu)’nun da temelini oluşturmuştur

Istaka: 18.yy sonlarına kadar bilardo golf sopalarına benzer bir tarafı geniş "çoban sopaları" ile oynanıyordu.Daha sonra insanoğlu ince uçlu ıstakalarla spot vuruşu yapmayı öğrendi.1777 tarihi bu nedenle ıstakanın bulunuş tarihi olarak bilinir.

Tebeşir: Istakanın topa vururken çıtlaması olayının önüne geçilememişti. 1818 yılında bir bilardo ustası olan İngiliz John Carr,hap kutularının içini bildiğimiz yumuşak tebeşirle doldurup satmaya başladı.

Kösele-Uç: Bir Fransız olan Monsieur Mingaud siyasi bir suçtan dolayı hapse girdiğinde bilardo oynamasına izin veriliyordu. Istakanın ucundaki bir arızayı gidermeye çalışırken ayakkabısının köselesini kullanmış ve bu uğraş ilk kösele ucun icadına yol açmıştır.Topa faso ve kleps(çektirme)hareketinin verilebilmesini sağlayan bu icadın tarihi ise 1825 olarak kabul edilmektedir.

Bilardo açık alanda oynanan bir oyun olarak 14. yy'da ortaya çıktı. Çeşitli kaynaklara göre ilk bilardo masası 1470'te görüldü. Oyunun yaygınlaşması ise Louis 14'un saltanat döneminde gerçekleşti. Oyun halk arasında da sıkça oynanmaya başladı ve bilardo üzerine ilk kitaplar 17.yy'da İngiltere ve Fransa'da yazıldı.

Oyunda kullanılan sopaların ucu kıvrıktı ve "bilardo" diye adlandırılıyordu. Eskiden ıstakalar ince değildi ve kalın uç yüzeyleri topları ıskalamamayı sağlıyordu. Oyunda ıstaka dışında "mace" adı verilen ve hokey sopasına benzeyen yardımcı aracılar da kullanılıyordu, fakat banta yakın toplarda vuruşu zorlaştırdığından bunların kullanımından vazgeçildi. Istakalarda en büyük gelişme, 1818'de köşeli uç ve tebeşir kullanımının başlamasıyla gerçekleşti. İki parçalı ıstakalar ise ilk kez 1829'da üretildi. 1834'te arduvaz, 1845'te kauçuk bantlar bilardo masasına uygulandı ve daha sonra merkezi ağırlık merkezi ile çoğu zaman farklı olan fildişi topların yerine sentetik toplar kullanılmaya başlandı.

Bilardoda kullanılan araçlardaki tüm bu teknik gelişmeler, bu zamana kadar delikli masalarda oynanan oyun türünün dışında, oynanması daha güç olan karambol ve üç bant gibi disiplinlerin ortaya çıkmasında büyük rol oynadı. 2. Dünya Savaşı'ndan önce Avrupa, Asya ve Latin Amerika'da hala popüler olan karambol bilardo, ABD'de yerini üç bant bilardoya bıraktı. 1910 yılından 1950'lere kadar üç bant bilardoda üç Amerikalı söz sahibiydi. Bunlar Jake Schaefer, Welker Cochran ve Willie Hoppe'tu. Amerikalıların uc banttaki bu üstünlüğüne 1962'den beri uluslararası turnuvalarda büyük başarılar kazanan, kendi atış sistemlerini geliştiren ve tüm zamanların en iyi oyuncusu olarak gösterilen Belçikalı Raymond Ceulemans son verdi.

BİLARDO ve MATEMATİK

Bilardo oynayanınız veya bu oyunu bileniniz varsa "Ya şimdi ne alaka Bilardo ve Matematik" diye düşünebilir.

Ama aslında Matematik bilmenin "bilardo" oynamaya yardımcı olacağını düşünseydiniz Bilardo Şampiyonu olmak için Matematiğinizin "5" olması gerektiğini bilirdiniz. Belki de önce Matematiğinizi "5"'e yükseltip, sonra da bunun üzerine dinlenmek için yarım saatlik bir bilardo keyfini bile deneyebilirsiniz.

ÖRNEK: Boyutları "a" ve "b" olan bir bilardo masasının köşesine 45 derecelik bir açıyla atılan bir top bantlara tam "a+b-2" kez çarpıyor ve duruyor. Bu çarpmalar ikizkenar dik üçgen yardımı ile olur. İşte matematik ve bilardo benzerliğine ufak bir örnek
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst