Bir gece yarısı aşk hesaplaması

sıladayım

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
15.208
Tepki
27.374
Puan
113
Konum
trabzon
Bir Gece Yarısı Aşk Hesaplaşması!

Bu ne sevdasız bir gece! Sessizlik, kimsesizlik, umutsuzluk, çaresizlik ve sonuna ne kadar –lik eki koyulabilecek kelime varsa etrafımı sarıyor.

Bir Gece Yarısı Aşk Hesaplaşması!

Bir Gece Yarısı Aşk Hesaplaşması!

Oysa akşama geçerken bir duble rakı koymuştum masaya, radyoda keyifli seslenmekteydi Müzeyyen Abla. Beyaz peynir, çerez, biraz haydari de dost olacaktı yanıma. Yetmedi!

Saat ilerledi, keyif yerini hüzne bıraktı. Rakıdan mı, geceden mi, Müzeyyen Abla’nın namelerinden mi yoksa? Bilemedim! Kanun taksim geçti, ardından klarnete bıraktı yerini, onlar ağladı, ben ağladım. Bu gece vakti, dışarıda başka hayatların gölgeleri vururken cama, ben biraz hayatsız kaldım.

“Kırmızı gülün alı var..” Benim yok! Benim renklerim kayıp bu gece. Bir garip siyaha kalmışım, rakının beyazı da olmasa, göz gözü görmeyecek. Allahtan siyah dediğin, içinde bütün renkleri barındırıyor, onunla avunuyorum. Ben renk olsam mor olurdum. En çok da onu severim. Bir de tonlarını, lilayı, eflatunu… En asil renktir ondan herhalde.

Bazı geceler sabaha zor varır, bu da onlardan. Bir sigara yaktım. Derin derin çektim içime kederi. Bırakacağım bu lanet şeyi de, zarardan başka neyini gördüm? Aşk gibi, arkadaş gibi, içine çektiğinde bir müddet mutlu ediyor ama zehri sonradan çıkıyor.

Kayıp bir cümle gibiyim bu gece. Hiçbir kitapta beni anlatacak sözcükleri bulamadım. Bir düşün yangın yerindeyim. Ah, bir uyanabilsem! Üstümü örten bu koca şehirle, tek başıma savaşmaktan yorgunum.

Dışarısı buz kesmiş. Sokaklarda top oynayacak in cin bile yok. Biraz keyifleneyim diye, yılbaşı ağacımı süsledim. Bir yerlerde yanıp sönen ışıklarım vardı. Gidip onları buldum. Bir hevesle sardım tüm ağacı, fişe takınca ışıldayacak odam. O bile çalışmadı. Hangi arada bozulmuş bilmem ki?

Bu ıssızlık insanı öldürebilir. Yaşlılığımı düşünüyorum. Hep böyle yalnız mı kalacağım? Evlensem mi acaba? Şöyle yaş kemale erdiğinde, benim gibi yorgun birini bulsam. Yoldaşlık etsek birbirimize, olmaz mı? Hastalandığımda bir bardak su getirse, o yorulunca ben okkalı bir kahve pişirsem. Geçmiş günlerden konuşsak ama hangi geçmişten? Birlikte anılar yaratmadığımız biriyle, nasıl olacak? Yok, bu da olmadı! İçinde aşk yok! Aşk yoksa, ben niye varım? Hayallerim de dağıttı bu gece.

Sevdalarının peşinden koşmuş her kadın gibi, ben de yorgunum artık. Omuzlarım çökük. Bıktım, usandım boşa kürek çekmekten. Sonunda hep yalnızlığa çıkacaksa ilişkiler, sahte değil mi seviyorum demeler. İyice karıştı kafam. Aşka mı düşmeli, aşktan mı, çözemedim? En iyisi gidip yatayım. Başım da hafiften dönüyor. Zaten her şey bu rakı yüzünden, yoksa kavramlarım sağlamdır benim. Bir daha da içersem, bana aşk olsun! Keşke…..
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst