Bir kere kalbi kırdın mı….
Ne kadar da zordur, dayanılmaz bir duygudur insan sanki o an paramparça olmuşçasına dağılır, savrulur başka alemlere, evet kalbi kırık bir insandan bahsediyorum… ne kadar da basittir halbuki dudaktan çıkacak birkaç söz ile kırk yıllık dostluklar bir anda bitebilir, o kadar yılın hatırı unutuluverir, Yunus emre ne kadar da haklı idi şu beyiti ile:
Bir kez gönül yıktın ise,
Bu kıldığın namaz değil.
Yetmiş iki millet dahi,
Elin, yüzün yumaz değil.
Neden kalp kırarız, neden incitiveririz karşımızdakini… Peygamberimiz(s.a.v) in “Makbul sabır, musibetle karşılaştığın ilk andakidir” buyurması acaba nedendir hiç düşündük mü?
Kalp bir insandaki en güzel duyguların, en özel saklandığı yerdir. Sevme, acıma, hissetme kalbimizde başlayan ve kalbimizde biten duygular. Bir insanın en gizli ve özel hazinesi… zalimi dahi bir anda halim yapan, bir anda Allah aşkı ile dolup göz yaşları ile tezahür bulan,cezbenin merkezidir aslında…
Aşk dediğimiz şey aslında kalptir. Bir çiçekten dünyaların bizim olduğu, saf duyguların özüdür.
Madem bu kadar hassas bir duygu verimleş ve o da kalbe konulmuş ise neden incitiveririz. Bir gönül yıkmanın bin Kâbe yıkmak olduğunu hatırlayacağınız üzere Yunus Emre’nin başka beyitlerinden dinlemişizdir.
bazen insan en sevdiğinden duyduğu,hiç beklemediği bir gönül dostundan işittiği bir çift söz ile yıkılabilir.beklemez çünkü hiç hayal etmemiştir.çünkü kalbini kalbine vermiştir.Gelin kırmayalım birbirimizi hatta şimdi bir evlat koşsun yanlış bir hareket yapmış ise özür dilesin anne babasından,bir hanım beyine bir bey hanımından yüz çevirmesin yıksın arasındaki bentleri ve bilsin ki ömür sayılı belki bir daha sevmeye fırsatı olmayabilir,bir daha özür dilemeye fırsatı hiç bulamayabilir…bazen derler ya çok geç olmadan…haydin çok geç olmadan,fırsatımız varken gönül alalım,gönül yapalım.gönül verelim..
Ne kadar da zordur, dayanılmaz bir duygudur insan sanki o an paramparça olmuşçasına dağılır, savrulur başka alemlere, evet kalbi kırık bir insandan bahsediyorum… ne kadar da basittir halbuki dudaktan çıkacak birkaç söz ile kırk yıllık dostluklar bir anda bitebilir, o kadar yılın hatırı unutuluverir, Yunus emre ne kadar da haklı idi şu beyiti ile:
Bir kez gönül yıktın ise,
Bu kıldığın namaz değil.
Yetmiş iki millet dahi,
Elin, yüzün yumaz değil.
Neden kalp kırarız, neden incitiveririz karşımızdakini… Peygamberimiz(s.a.v) in “Makbul sabır, musibetle karşılaştığın ilk andakidir” buyurması acaba nedendir hiç düşündük mü?
Kalp bir insandaki en güzel duyguların, en özel saklandığı yerdir. Sevme, acıma, hissetme kalbimizde başlayan ve kalbimizde biten duygular. Bir insanın en gizli ve özel hazinesi… zalimi dahi bir anda halim yapan, bir anda Allah aşkı ile dolup göz yaşları ile tezahür bulan,cezbenin merkezidir aslında…
Aşk dediğimiz şey aslında kalptir. Bir çiçekten dünyaların bizim olduğu, saf duyguların özüdür.
Madem bu kadar hassas bir duygu verimleş ve o da kalbe konulmuş ise neden incitiveririz. Bir gönül yıkmanın bin Kâbe yıkmak olduğunu hatırlayacağınız üzere Yunus Emre’nin başka beyitlerinden dinlemişizdir.
bazen insan en sevdiğinden duyduğu,hiç beklemediği bir gönül dostundan işittiği bir çift söz ile yıkılabilir.beklemez çünkü hiç hayal etmemiştir.çünkü kalbini kalbine vermiştir.Gelin kırmayalım birbirimizi hatta şimdi bir evlat koşsun yanlış bir hareket yapmış ise özür dilesin anne babasından,bir hanım beyine bir bey hanımından yüz çevirmesin yıksın arasındaki bentleri ve bilsin ki ömür sayılı belki bir daha sevmeye fırsatı olmayabilir,bir daha özür dilemeye fırsatı hiç bulamayabilir…bazen derler ya çok geç olmadan…haydin çok geç olmadan,fırsatımız varken gönül alalım,gönül yapalım.gönül verelim..