Evlilik insanın yaşamı boyunca almış olduğu en büyük karar ve en büyük sorumluluktur. Evlilikle insan, artık kendisi için yükümlü olmaktan çıkarak başka birisi içinde yükümlülük kazanmıştır. Eşinizi çarşıdan aldığınız bir şey değil, onu istediğiniz gibi hayatınızdan çıkaramazsınız, iyi günde ve kötü günde hayatınızın sonuna kadar onunla birlikte yaşayıp uyuşmak zorundasınız. Boşanmak her ne kadar İslamda caiz olsa da, Allah katında en kötü işlerden biridir.
İmam Sadık () şöyle buyuruyor: Evlenin ama sakın boşanmayın, çünkü boşanmak Allahın arşını titretir..[1]
Büyük filozof Hacı Sebzevari, Şerh-i Mesnevi adlı kitabında, masumdan şöyle rivayet etmektedir: Allah-u Teala yeryüzünde köle azat etmekten daha sevimli bir şey yaratmamıştır ve aynı şekilde Allah-u Teala boşanmaktan daha nefret edilir bir şey yaratmamıştır.[2]
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allahın helal kıldığı şeyler arasında boşanmaktan daha nefret ettiği bir şey yoktur.[3]
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Şüphesiz Allah, kadını oyuncak gibi kullanan erkekleri ve erkekleri oyuncak gibi kullanan kadınları sevmez.[4]
İmam Bakır () şöyle buyurmuştur: Şüphesiz aziz ve celil olan Allah, keyfi boşanan kimseden nefret eder.[5]
Genelde boşanan insanların iyice düşünme ve doğru karar verebilme sorunu bulunmaktadır. Boşandığı takdirde her iki tarafın ve özelliklede üçüncü olarak çocukların ne gibi kötü durumlarla karşılaşacağı düşünülmemektedir.
İslam, anlaşamayan eşlerin boşanmamaları için aile büyüklerinin devreye girerek sorunları halletmesini istemektedir. Kuranı Kerim şöyle buyuruyor:
Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.[6]
Dünya tarihinde hiç olmadığı kadar günümüzde boşanmalar gerçekleşmektedir, bu modern yaşamın insanı duygusallık ve maneviyattan uzaklaştırmasıyla yakından alakalıdır. Eski istatistiklere göre bütün evliliklerin aşağı yukarı onda biri boşanmayla sonuçlanıyor. Her yedi dakikada bir, evli bir çift boşanmaktadır. Mahkemelerin boşanma nedenleri son on yıl içinde çokluk sırasına göre şöyledir:
Erkek Aleyhine
1.İhanet,
2.Karakterlerin uyuşmazlığı,
3.Eziyet,
4.Savurganlık,
5.Aksaklık,
6.Ekonomik kriz,
7.Akrabalarla anlaşmazlık,
8.Diğer nedenler,
9.Hastalık,
10.Suç işleme.
Kadın Aleyhine
1.Karakterlerin uyuşmazlığı,
2.İhanet,
3.Hastalık,
4.Akrabalarla anlaşmazlık,
5.Diğer nedenler,
6.Aksaklık,
7.Savurganlık,
8.Ekonomik kriz,
9.Eziyet,
10.Suç işleme.
Kadınlar, erkeklerden üç kat daha fazla boşanma davası açmışlardır. Yukarıdaki listenin her ilk iki maddesi, gerek aşk evliliklerinde, gerekse üçüncü bir şahsın aracılığı ile kurulmuş evliliklerde ağır basmaktadır.
Bu kopan evliliklerin altıda birinde beraberlik süresi 7-10 yıldır. Bunu 10-15 yıl, altı ay ile 1 yıl arası, 2-3 yıl izlemektedir. Kopan evlilik bağlarının dörtte birinde sadece bir çocuk vardır. Aşağı yukarı evli çiftlerin öteki üçte birinin hiç çocuğu yoktur. Bunu, boşanma sayısının az olduğu çok çocuklu evlilikler izlemektedir.
Boşanma konusunda yukarıda söylenenler bize şunu öğretmektedir:
1- Evliliklerde huzur ve mutluluğun olmaması ve dolayısıyla da boşanmayla sonuçlanmasının en önemli nedeni; eşlerin İslam ahlakıyla ahlaklanmamaları ve yüce Allahın emirlerini uygulamamalarından kaynaklanmaktadır. Eğer eşler İslamın evlilikle ilgili hükümlerini iyice uygulayacak olurlarsa kesinlikle bu kadar çok boşanma olmayacaktır.
2- Mütevazı olmayıp, hep kendini düşünmek, gurur ve kibirle eşine ve eşinin sevdiklerine önem vermemek eşleri boşanmaya sürüklüyor.
3- Ailelerin gıybet ve iftira günahlarını yapmaları da, karı kocanın huzurlarının kaçıp boşanmalarına neden olmaktadır.
4- Evlilik yaşamının yorgunluğu, yani çekiciliğini yitirmiş, tekdüze hale gelmiş evlilik yaşamı, evliliğin çökmesine neden olabilir. Değişik karakterler uyum içinde olamazlarsa kısa zamanda karşılıklı, dayanılması olanaksız durumlar ortaya çıkar.
5- Manevi bağdan yoksun, tek başına bedeni sevgi, kadında ve erkekte kayıtsızlık oluşturmaktadır.
Öyleyse mutlu bir evlilik için öncelikle eşlerin Allahın hükümlerine dikkat etmeleri gerekmektedir, zira mutluluk sadece ve sadece Allaha itaatle mümkündür. Maneviyattan yoksun tüm evlilikler her zaman sorunlar yaşayacaktır. Tabi ki hiç kimse eşiyle tam bir uyum içerisinde olamaz, fakat en yüksek seviyede uyumu sağlamak için gayret etmelidir. Kadın ve erkek çok farklı varlıklar oldukları için her iki tarafın da fedakâr olması gerekir, evlilik ancak bu şekilde devam edebilir. Merhum Allame Tabatabai şöyle demektedir:
En çok seven en sabırlı olsun. Eşiniz size karşı sinirlenip, hoşunuza gitmeyen davranışlarda bulunduğu zaman sizde üzerine gitmeyin, sabredin O sonra hatasını anlayacaktır.
Farklılıklar eşlerin boşanması için değildir, aksine bir birlerini tamamlayarak kemale doğru ilerleye bilmeleri içindir. Tevazu, alçakgönüllülük, görmezden gelme, aşk, sabır mükemmellik yolundaki evlilikler için su ve hava gibidir fakat gurur, kibir, inat, sinir, sevgisizlik evlilikleri boşanmaya götürmektedir.
Eşler boşanmadan önce biraz ne kadar yanlış bir karar aldıklarını düşünmelidirler. Kuran ayetleri, masumlardan nakledilen hadisler ve büyük insanların sözlerinden anlaşılan, dünyada boşanmaktan daha kötü bir şeyin olmadığıdır. Neden mi? Çünkü boşanmanın doğurduğu zararlar sayısız ve telafi edilmezdir.
Boşanma dolayısıyla karı kocanın tüm yaşamı altüst olduğu gibi, ailelerde çok zarar görmektedirler, fakat en fazla zararı görenlerse çocuklardır. Boşanmanın zararlarını kısaca şöyle sıralaya biliriz:
1- Duygusal zararlar: yıllarca bir çatı altında yaşayan, iyi ve kötü anıları paylaşan, sürekli birbirinin yanında yer alan, bir gün dahi görmediklerinde eşlerini özleyen çiftler boşandıkları zaman duygusal boyutları çok ağır yaralar alacaktır. Bu yüzdende kadınlar erkeklere, erkeklerde sürekli kadınlara kötü gözle bakacaklardır, yeniden evlenmek istediklerinde o eski kötü eşi aklına gelecek ve evlilikten soğuyacaktır. Boşandıktan sonra böyle bir psikolojik haleti yakalayan insanların hayatının ne kadar zor olduğunu herkes tahmin edebilir.
2- Toplumsal zararlar: boşanmak isteyen eşler biran önce şimdiki eşinden kurtularak, istedikleri gibi birisini bulup onunla evlenmeyi düşünürler, ama bu kadar kolay değildir, çünkü toplum hiçbir zaman boşanan insanlara iyi birisi olarak bakmamaktadır. Bir bayanın önceden evlenip boşandığını öğrenen erkek, iyi bir eş olmadığını düşünerek onunla evlenmeye yanaşmaz, aynı şekilde boşanan erkeğinde iyi bir koca olmadığı düşünülür. Bu yüzden de istemedikleri evliliklere mecbur kalırlar, bu da bir ömür mutsuz yaşamalarına neden olur.
3- Çocuklar üzerindeki zararlar: boşanmaların en fazla zararını çocuklar görmektedir, onlar en fazla ihtiyaçları olan sevgiden yoksun olarak büyürler. Anne baba sevgisinden yoksun çocuk ise; ya içine kapanık olur ya da aşırı hırcın. Çocukların çekmiş olduğu bir diğer acıda, üvey anne yahut üvey babadır. Hiç kimse öz anne ve babanın yerini dolduramaz ve hiç kimse çocukların duygusal ihtiyaçlarını onlar kadar gideremez. Bu yüzden de boşanmış ailelerin çocuklarının ruh haleti bozuk, ömür boyu üzerlerinden atamayacakları psikolojik sorunlu olurlar. Bu da topluma çok zararlı insanlar olmasına nedendir, boşanmış ailelerin çocukları intikam peşindedir ve intikamlarını toplumdan çıkarırlar.[7]
İslamın boşanmayı bu kadar kötü bilip, önünü almaya çalışmasının nedeni bunun gibi onlarca zararının olmasından kaynaklanır.
[1] Mekarumül Ahlak, s: 225.
[2] Şerh-i Mesnevi, s. 142
[3] Vesail, c. 15, s. 280
[4] Mizanul- Hikmet, c. 5, s. 546
[5] Vesail, Alul- Beyt baskısı, c. 22, s. 8
[6] Nisar11;35.
[7] Tefsiri Numune, c:24,s:220.
İmam Sadık () şöyle buyuruyor: Evlenin ama sakın boşanmayın, çünkü boşanmak Allahın arşını titretir..[1]
Büyük filozof Hacı Sebzevari, Şerh-i Mesnevi adlı kitabında, masumdan şöyle rivayet etmektedir: Allah-u Teala yeryüzünde köle azat etmekten daha sevimli bir şey yaratmamıştır ve aynı şekilde Allah-u Teala boşanmaktan daha nefret edilir bir şey yaratmamıştır.[2]
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allahın helal kıldığı şeyler arasında boşanmaktan daha nefret ettiği bir şey yoktur.[3]
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Şüphesiz Allah, kadını oyuncak gibi kullanan erkekleri ve erkekleri oyuncak gibi kullanan kadınları sevmez.[4]
İmam Bakır () şöyle buyurmuştur: Şüphesiz aziz ve celil olan Allah, keyfi boşanan kimseden nefret eder.[5]
Genelde boşanan insanların iyice düşünme ve doğru karar verebilme sorunu bulunmaktadır. Boşandığı takdirde her iki tarafın ve özelliklede üçüncü olarak çocukların ne gibi kötü durumlarla karşılaşacağı düşünülmemektedir.
İslam, anlaşamayan eşlerin boşanmamaları için aile büyüklerinin devreye girerek sorunları halletmesini istemektedir. Kuranı Kerim şöyle buyuruyor:
Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır.[6]
Dünya tarihinde hiç olmadığı kadar günümüzde boşanmalar gerçekleşmektedir, bu modern yaşamın insanı duygusallık ve maneviyattan uzaklaştırmasıyla yakından alakalıdır. Eski istatistiklere göre bütün evliliklerin aşağı yukarı onda biri boşanmayla sonuçlanıyor. Her yedi dakikada bir, evli bir çift boşanmaktadır. Mahkemelerin boşanma nedenleri son on yıl içinde çokluk sırasına göre şöyledir:
Erkek Aleyhine
1.İhanet,
2.Karakterlerin uyuşmazlığı,
3.Eziyet,
4.Savurganlık,
5.Aksaklık,
6.Ekonomik kriz,
7.Akrabalarla anlaşmazlık,
8.Diğer nedenler,
9.Hastalık,
10.Suç işleme.
Kadın Aleyhine
1.Karakterlerin uyuşmazlığı,
2.İhanet,
3.Hastalık,
4.Akrabalarla anlaşmazlık,
5.Diğer nedenler,
6.Aksaklık,
7.Savurganlık,
8.Ekonomik kriz,
9.Eziyet,
10.Suç işleme.
Kadınlar, erkeklerden üç kat daha fazla boşanma davası açmışlardır. Yukarıdaki listenin her ilk iki maddesi, gerek aşk evliliklerinde, gerekse üçüncü bir şahsın aracılığı ile kurulmuş evliliklerde ağır basmaktadır.
Bu kopan evliliklerin altıda birinde beraberlik süresi 7-10 yıldır. Bunu 10-15 yıl, altı ay ile 1 yıl arası, 2-3 yıl izlemektedir. Kopan evlilik bağlarının dörtte birinde sadece bir çocuk vardır. Aşağı yukarı evli çiftlerin öteki üçte birinin hiç çocuğu yoktur. Bunu, boşanma sayısının az olduğu çok çocuklu evlilikler izlemektedir.
Boşanma konusunda yukarıda söylenenler bize şunu öğretmektedir:
1- Evliliklerde huzur ve mutluluğun olmaması ve dolayısıyla da boşanmayla sonuçlanmasının en önemli nedeni; eşlerin İslam ahlakıyla ahlaklanmamaları ve yüce Allahın emirlerini uygulamamalarından kaynaklanmaktadır. Eğer eşler İslamın evlilikle ilgili hükümlerini iyice uygulayacak olurlarsa kesinlikle bu kadar çok boşanma olmayacaktır.
2- Mütevazı olmayıp, hep kendini düşünmek, gurur ve kibirle eşine ve eşinin sevdiklerine önem vermemek eşleri boşanmaya sürüklüyor.
3- Ailelerin gıybet ve iftira günahlarını yapmaları da, karı kocanın huzurlarının kaçıp boşanmalarına neden olmaktadır.
4- Evlilik yaşamının yorgunluğu, yani çekiciliğini yitirmiş, tekdüze hale gelmiş evlilik yaşamı, evliliğin çökmesine neden olabilir. Değişik karakterler uyum içinde olamazlarsa kısa zamanda karşılıklı, dayanılması olanaksız durumlar ortaya çıkar.
5- Manevi bağdan yoksun, tek başına bedeni sevgi, kadında ve erkekte kayıtsızlık oluşturmaktadır.
Öyleyse mutlu bir evlilik için öncelikle eşlerin Allahın hükümlerine dikkat etmeleri gerekmektedir, zira mutluluk sadece ve sadece Allaha itaatle mümkündür. Maneviyattan yoksun tüm evlilikler her zaman sorunlar yaşayacaktır. Tabi ki hiç kimse eşiyle tam bir uyum içerisinde olamaz, fakat en yüksek seviyede uyumu sağlamak için gayret etmelidir. Kadın ve erkek çok farklı varlıklar oldukları için her iki tarafın da fedakâr olması gerekir, evlilik ancak bu şekilde devam edebilir. Merhum Allame Tabatabai şöyle demektedir:
En çok seven en sabırlı olsun. Eşiniz size karşı sinirlenip, hoşunuza gitmeyen davranışlarda bulunduğu zaman sizde üzerine gitmeyin, sabredin O sonra hatasını anlayacaktır.
Farklılıklar eşlerin boşanması için değildir, aksine bir birlerini tamamlayarak kemale doğru ilerleye bilmeleri içindir. Tevazu, alçakgönüllülük, görmezden gelme, aşk, sabır mükemmellik yolundaki evlilikler için su ve hava gibidir fakat gurur, kibir, inat, sinir, sevgisizlik evlilikleri boşanmaya götürmektedir.
Eşler boşanmadan önce biraz ne kadar yanlış bir karar aldıklarını düşünmelidirler. Kuran ayetleri, masumlardan nakledilen hadisler ve büyük insanların sözlerinden anlaşılan, dünyada boşanmaktan daha kötü bir şeyin olmadığıdır. Neden mi? Çünkü boşanmanın doğurduğu zararlar sayısız ve telafi edilmezdir.
Boşanma dolayısıyla karı kocanın tüm yaşamı altüst olduğu gibi, ailelerde çok zarar görmektedirler, fakat en fazla zararı görenlerse çocuklardır. Boşanmanın zararlarını kısaca şöyle sıralaya biliriz:
1- Duygusal zararlar: yıllarca bir çatı altında yaşayan, iyi ve kötü anıları paylaşan, sürekli birbirinin yanında yer alan, bir gün dahi görmediklerinde eşlerini özleyen çiftler boşandıkları zaman duygusal boyutları çok ağır yaralar alacaktır. Bu yüzdende kadınlar erkeklere, erkeklerde sürekli kadınlara kötü gözle bakacaklardır, yeniden evlenmek istediklerinde o eski kötü eşi aklına gelecek ve evlilikten soğuyacaktır. Boşandıktan sonra böyle bir psikolojik haleti yakalayan insanların hayatının ne kadar zor olduğunu herkes tahmin edebilir.
2- Toplumsal zararlar: boşanmak isteyen eşler biran önce şimdiki eşinden kurtularak, istedikleri gibi birisini bulup onunla evlenmeyi düşünürler, ama bu kadar kolay değildir, çünkü toplum hiçbir zaman boşanan insanlara iyi birisi olarak bakmamaktadır. Bir bayanın önceden evlenip boşandığını öğrenen erkek, iyi bir eş olmadığını düşünerek onunla evlenmeye yanaşmaz, aynı şekilde boşanan erkeğinde iyi bir koca olmadığı düşünülür. Bu yüzden de istemedikleri evliliklere mecbur kalırlar, bu da bir ömür mutsuz yaşamalarına neden olur.
3- Çocuklar üzerindeki zararlar: boşanmaların en fazla zararını çocuklar görmektedir, onlar en fazla ihtiyaçları olan sevgiden yoksun olarak büyürler. Anne baba sevgisinden yoksun çocuk ise; ya içine kapanık olur ya da aşırı hırcın. Çocukların çekmiş olduğu bir diğer acıda, üvey anne yahut üvey babadır. Hiç kimse öz anne ve babanın yerini dolduramaz ve hiç kimse çocukların duygusal ihtiyaçlarını onlar kadar gideremez. Bu yüzden de boşanmış ailelerin çocuklarının ruh haleti bozuk, ömür boyu üzerlerinden atamayacakları psikolojik sorunlu olurlar. Bu da topluma çok zararlı insanlar olmasına nedendir, boşanmış ailelerin çocukları intikam peşindedir ve intikamlarını toplumdan çıkarırlar.[7]
İslamın boşanmayı bu kadar kötü bilip, önünü almaya çalışmasının nedeni bunun gibi onlarca zararının olmasından kaynaklanır.
[1] Mekarumül Ahlak, s: 225.
[2] Şerh-i Mesnevi, s. 142
[3] Vesail, c. 15, s. 280
[4] Mizanul- Hikmet, c. 5, s. 546
[5] Vesail, Alul- Beyt baskısı, c. 22, s. 8
[6] Nisar11;35.
[7] Tefsiri Numune, c:24,s:220.