A
a.kara
Misafir
Bu Bakanlıklar şişmanlatıyor!
04.03.2011 tarihinde, Sağlık Bakanı Sn. Recep AKDAĞ’ın obezite için mucize çözümü; Sn Bakan, obezite ile mücadele için ilginç bir öneri getirerek “obezlere ‘şişko’ denilmesi” çağrısında bulundu. Bakan bu yolla hastalıkla mücadelenin daha etkin olacağı görüşünde.
Bundan daha ilginç ve kendince mucizevî diğer bir çözümü de, bugünün Milli Eğitim Bakanı (!), 29.07.2008 tarihinde, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Sn. Nimet ÇUBUKÇU partili başka bir arkadaşını zayıflatmakla övünerek şöyle açıklama yapmıştı; “Ben sürekli alay ettim, ‘ŞİŞKO! ŞİŞKO!’ diye alay edince spora başlayıp kilo vermek zorunda kaldı.” Bizlere yön vermekle yükümlü zayıflayan vekil ise; “Kilolu olanlarla alay edip kilo verdirebiliyorsanız bunu yapmak gerek.” diyerek hem Bakanı doğruladı, hem de kendi mucizevî çözümünü ortaya koymuş oldu.
‘2 Bakan, 1 Vekil’ 3 etkin ve yetkili isim
OBEZİTE DE SON NOKTAYI KOYDU
“Obezlere ŞİŞKO deyin!”
Bu bir skandal!
Sayın Sağlık Bakanı’ndan, Aile ve Kadından Sorumlu eski Devlet Bakanınca geçmişte, kilolu ve obez insanlara yönelik vahim ve talihsiz biçimde vurgulanan ve tolere edilmesi mümkün olmayan beyanatları kınaması ve bu nedenle özür dilenmesini sağlaması beklenirken, kendisinin de bir o kadar yanlış yaklaşımlar ve beyanatlarda bulunarak, kilolu ve obezlerin aşağılanabilirliğini ‘Bakanlık’ düzeyinde onayladı.
Ne vahim bir tablo! Yukarıdaki mucizevî obezite çözüm yaklaşımları ile Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Sn. Nimet ÇUBUKÇU adeta ödüllendirilerek, Sn. Sağlık Bakanımız da bu yaklaşımı onaylayarak ve taklit ederek daha da net bir çözümü halkımıza layık görmüştür.
Bu yaklaşımları şiddetle kınıyoruz…
Obezite ile Mücadele Derneği - OMDER Kurucu Başkanı Halil KARGULU; “bu yaklaşım tarzlarının gelişmiş ülkelerde, bir istifa ve görevi bırakma nedeni olduğunu vurguluyor ve bu bakış açısında diretiyor! “
’’Her ne kadar ‘Bakan’ sıfatını haiz olsalar dahi, toplumun dörtte üçüne ulaşan bu geniş kitleye yönelik böyle hatalı bir beyanatı ne kendileri verebilir ne de bir başkasının benzer bir beyanatına kayıtsız kalabilirler.
Devlet Büyüklerinin makamlarında bulunmalarının temel nedenlerinden biri; obezitenin nedenlerine yoğunlaşarak, bu nedenlerle mücadele etmenin yanı sıra, oluşa gelen durumlara, yani semptomlara incelik ve hassasiyetle ve ayrıca bundan medet uman hiçbir fırsatçı çevreye ödün vermeden, sağlıklı kalıcı çözümler üretmektir.
Sağlıklı, kalıcı ve gerçek çözümler ile ilgili Sağlık Bakanlığı’nı yönlendiren mevcut ‘Sağlık Bilim Kurulu’nun obez üyelerinin hali içler acısıdır. Bakanlığın Obezite eylem planının hiçbir yaklaşımlarının anlamlı bir sonucu olamayacaktır.’’
Biz ulus olarak, kültürümüzle, örf ve adetlerimizle, hep semptomlarla bir diğer değişle, sonuçlarla uğraşırız, oysa bunların göz ardı edilen bir oluşum süreci vardır.
Yani; gerçek nedenler görmezden gelinirken, eğitimin tek belirleyici çözüm temelinin GELİŞEREK DEĞİŞİM olduğunu kanıtlayan on binlerce veriyle, Milli Eğitim Bakanlığı ile hareket edilmesi gerekirken, her iki Bakanlık kendi bünyelerinde içler acısı bir yetersizlik ile hatta laubalilik düzeyinde açıklamalara yer vermişlerdir.
Ne Acı!
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında, ‘ulusun hızla refaha ulaşma yolunda yol almasının, obezitenin ana nedenlerinden biri olduğu’ görüşü; maalesef tümüyle hatalı bir çıkış noktasıdır. Belki belli çevrelerin çıkarları doğrultusunda alınan kararlar ile kendileri refaha ulaşıyor olabilirler.
Yanlış zemine konumlandırılan bir yapının temelini ağırlığıyla ezmesi gibi, yanlış yaklaşım ve belli çevrelerin lehinde alınan Sağlık Bakanlığı kararları ve uygulamaları ve yapay, hatta bilinçli yaratılan, hala üzerinde durulmayan kilo psikolojisi; ek dosyalarda; bireye, topluma, ulusa; maddi, manevi olumsuz etkileri kanıtlanabileceği üzere, toplumda her dört bireyden üçünü engelli hale getirmiştir.
Sağlık Bakanı Sayın Recep AKDAĞ, 31.03.2011 tarihinde yaptığı başka bir vahim açıklama ile “ Türkiye'de diyabet ile yakın ilişkisi olan şişmanlık da salgın haline geldi. Bu salonda olan her üç kişiden ikisi şişman. Bunu söylemeye utanmamalıyız. Devlet ve hükümet olarak sağlık için çok şey yaptık ama fertler, üzerine düşeni yapmadıkça devletin yapacakları da sınırlı.” diyebilmiştir. Yani tüm suçu biz obezlere atarak hükümet politikalarını adeta AK’lamıştır.
‘Anlatılmaz Yaşanır Kilo Psikolojisi’nden milyonda bir haberi olmayan bu denli vizyonsuz ve bu denli sorumsuz bir açıklamayı asla kabul etmiyoruz ve kendilerini acil olarak halktan ve biz kilolu obezlerden ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUZ.
Aksi takdirde bunun sorumluluğunu alarak, tüm kilolu ve obezlere sesleniyorum; bizlere hakaret eden ve aşağılayan bir anlayışa taviz vermeyeceğimizi göstererek, bunu da; ‘güya’ çözüm diye savunan etkin ve yetkili Sayın Bakanlar’a bu sözleri asla kabul etmediğimizi bildirerek iade edeceğimizi gösterelim.
Şayet acil bir şekilde özür dilenmemesi halinde, Sn. Bakan’ın en son açıkladığı veriye göre bu ülkenin %72’ini direkt ilgilendiren kilolu ve obezler olarak, seçimde AK PARTİYE asla oy vermemeyi tavsiye ediyorum…
Bizler, sizlerin “ŞİŞKO” yakıştırmasıyla yaratmak istediğiniz hırs ve inat ile kilo veremeyiz… Sayın Başbakan’ın ismini bile kullanmaktan çekinmeyerek bizi kandıranlara ‘Dur!’ diyemeyen ve gıda tüketim devlerinin bağımlılık yaratan ürünlerini kontrol edemeyen, bu alanda acizlik gösteren bu hükümetten; obezite için AKILLI, MANTIKLI VE UYGULANABİLİR KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETEN VE UYGULAYAN BAKANLAR BEKLİYORUZ…
Bizlerin bedenleri; çevre etkisi, örf, adet ve alışkanlıklar ve kendince uzmanların dayatmaları ile ŞİŞKO olabilir. Ama bunu göremeyen zihinlerin şişkoluğuna kim çözüm bulacak?!
________________________________________
OMDER –Obezite İle Mücadele Derneği
HALİL KARGULU
Melaikeler yardımcımız olsun!
Milli Eğitim Bakanı sınıfta kaldı. Eğitimle bilimle bağdaşmayan açıklamaları ile sürekli pot kıran Bakanımız, uzaklaştırma alabilir!
Sağlık Bakanı daha da vahim, iyileşmesi mümkün görünmüyor! Elekle dereden kovaya su doldurmaya çalışıyor. Akıllı olanlar ona bakıp gülüyor.
‘Doktor hasta, ben hasta, benden iyi midir ki?’ diyor! Kadın, erkek, genç, yaşlı... Ulusumuzun her 1000 kişiden 720’si bu türküyü mırıldanıyor.
Başbakanımızın 2023 yılı kalkınma hedefi paralelinde, zorunlu olarak öyle görünüyor ki, hep birlikte ve koro şeklinde; ‘Baştan yarat kaderimi, Tanrım beni, baştan yarat!’ yakarışlarıyla sonuçlanacak.
Bu anlayışın devamında; bu koroda sesi en yüksek çıkan yüzde onluk dilimdekilere; ŞİŞKO Bakan’ın, Morbid Şişko Profesörü’ne talimatıyla; mayonez ve ketçaplı bedava Akdeniz diyeti ödülü uygulamaları mı verilecek?
Bu memleketin sağlığının yani varlığının; bedenen ve ruhen korunması ve sağlıklılığının sürekliliğinin sağlanabilmesi için yöntem, strateji ve uygulamalarından sorumlu ve aynı zamanda en yetkili insanının, derede, elekle kovayla ne işi var?
Ya bu memleketin insanlarının eğitimi, adab-ı muaşeret esaslarının içeriklerinin belirlenmesi ve benimsenmesi özellikle de yaygınlaştırılmasının sağlanması görevi ile Bakanlık düzeyinde, yani en üst düzeyde yetkili insan ne yapıyor?
İki kiremiti almış avuçlarına;
“-Şişko ŞİŞKO” diye bağırıyor en yakın yol arkadaşına! Utansın da süzülsün diye!
Ne dese ki kenardan izleyenler? ‘ -Körlerle sağırlar birbirini ağırlar!’
Ama yukarıdan Melaikeler diyor ki;
İyi hoş da, aşağıda zaten hemen herkes ya kör, ya sağır, ithal çözüm de işe yaramıyor, en iyisi bu şarkıyı biz daha yukarılara iletsek mi? Tam o sırada diğer Melaike, kaşıyla bir yerlere dikkat çekiyor…
‘Bir kenarda sürekli çırpınıp dikkat çeken OMDER var! Bir de onları biraz konuşturalım yahu!’ deyince,
Biz de içimizdekileri ilahi adaletle dökebilmek üzere bir şeyler derledik!
‘Anlatılmaz yaşanır Kilo psikolojisi’nden milyonda bir haberi olmayan bu denli vizyonsuz ve bu denli sorumsuz bir açıklamayı asla kabul etmiyoruz ve kendilerini acil olarak halktan ve biz kilolu obezlerden ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUZ.
OMDER – OBEZİTE İLE MÜCADELE DERNEĞİ
Kurucu Başkan HALİL KARGULU
04.03.2011 tarihinde, Sağlık Bakanı Sn. Recep AKDAĞ’ın obezite için mucize çözümü; Sn Bakan, obezite ile mücadele için ilginç bir öneri getirerek “obezlere ‘şişko’ denilmesi” çağrısında bulundu. Bakan bu yolla hastalıkla mücadelenin daha etkin olacağı görüşünde.
Bundan daha ilginç ve kendince mucizevî diğer bir çözümü de, bugünün Milli Eğitim Bakanı (!), 29.07.2008 tarihinde, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Sn. Nimet ÇUBUKÇU partili başka bir arkadaşını zayıflatmakla övünerek şöyle açıklama yapmıştı; “Ben sürekli alay ettim, ‘ŞİŞKO! ŞİŞKO!’ diye alay edince spora başlayıp kilo vermek zorunda kaldı.” Bizlere yön vermekle yükümlü zayıflayan vekil ise; “Kilolu olanlarla alay edip kilo verdirebiliyorsanız bunu yapmak gerek.” diyerek hem Bakanı doğruladı, hem de kendi mucizevî çözümünü ortaya koymuş oldu.
‘2 Bakan, 1 Vekil’ 3 etkin ve yetkili isim
OBEZİTE DE SON NOKTAYI KOYDU
“Obezlere ŞİŞKO deyin!”
Bu bir skandal!
Sayın Sağlık Bakanı’ndan, Aile ve Kadından Sorumlu eski Devlet Bakanınca geçmişte, kilolu ve obez insanlara yönelik vahim ve talihsiz biçimde vurgulanan ve tolere edilmesi mümkün olmayan beyanatları kınaması ve bu nedenle özür dilenmesini sağlaması beklenirken, kendisinin de bir o kadar yanlış yaklaşımlar ve beyanatlarda bulunarak, kilolu ve obezlerin aşağılanabilirliğini ‘Bakanlık’ düzeyinde onayladı.
Ne vahim bir tablo! Yukarıdaki mucizevî obezite çözüm yaklaşımları ile Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilen Sn. Nimet ÇUBUKÇU adeta ödüllendirilerek, Sn. Sağlık Bakanımız da bu yaklaşımı onaylayarak ve taklit ederek daha da net bir çözümü halkımıza layık görmüştür.
Bu yaklaşımları şiddetle kınıyoruz…
Obezite ile Mücadele Derneği - OMDER Kurucu Başkanı Halil KARGULU; “bu yaklaşım tarzlarının gelişmiş ülkelerde, bir istifa ve görevi bırakma nedeni olduğunu vurguluyor ve bu bakış açısında diretiyor! “
’’Her ne kadar ‘Bakan’ sıfatını haiz olsalar dahi, toplumun dörtte üçüne ulaşan bu geniş kitleye yönelik böyle hatalı bir beyanatı ne kendileri verebilir ne de bir başkasının benzer bir beyanatına kayıtsız kalabilirler.
Devlet Büyüklerinin makamlarında bulunmalarının temel nedenlerinden biri; obezitenin nedenlerine yoğunlaşarak, bu nedenlerle mücadele etmenin yanı sıra, oluşa gelen durumlara, yani semptomlara incelik ve hassasiyetle ve ayrıca bundan medet uman hiçbir fırsatçı çevreye ödün vermeden, sağlıklı kalıcı çözümler üretmektir.
Sağlıklı, kalıcı ve gerçek çözümler ile ilgili Sağlık Bakanlığı’nı yönlendiren mevcut ‘Sağlık Bilim Kurulu’nun obez üyelerinin hali içler acısıdır. Bakanlığın Obezite eylem planının hiçbir yaklaşımlarının anlamlı bir sonucu olamayacaktır.’’
Biz ulus olarak, kültürümüzle, örf ve adetlerimizle, hep semptomlarla bir diğer değişle, sonuçlarla uğraşırız, oysa bunların göz ardı edilen bir oluşum süreci vardır.
Yani; gerçek nedenler görmezden gelinirken, eğitimin tek belirleyici çözüm temelinin GELİŞEREK DEĞİŞİM olduğunu kanıtlayan on binlerce veriyle, Milli Eğitim Bakanlığı ile hareket edilmesi gerekirken, her iki Bakanlık kendi bünyelerinde içler acısı bir yetersizlik ile hatta laubalilik düzeyinde açıklamalara yer vermişlerdir.
Ne Acı!
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında, ‘ulusun hızla refaha ulaşma yolunda yol almasının, obezitenin ana nedenlerinden biri olduğu’ görüşü; maalesef tümüyle hatalı bir çıkış noktasıdır. Belki belli çevrelerin çıkarları doğrultusunda alınan kararlar ile kendileri refaha ulaşıyor olabilirler.
Yanlış zemine konumlandırılan bir yapının temelini ağırlığıyla ezmesi gibi, yanlış yaklaşım ve belli çevrelerin lehinde alınan Sağlık Bakanlığı kararları ve uygulamaları ve yapay, hatta bilinçli yaratılan, hala üzerinde durulmayan kilo psikolojisi; ek dosyalarda; bireye, topluma, ulusa; maddi, manevi olumsuz etkileri kanıtlanabileceği üzere, toplumda her dört bireyden üçünü engelli hale getirmiştir.
Sağlık Bakanı Sayın Recep AKDAĞ, 31.03.2011 tarihinde yaptığı başka bir vahim açıklama ile “ Türkiye'de diyabet ile yakın ilişkisi olan şişmanlık da salgın haline geldi. Bu salonda olan her üç kişiden ikisi şişman. Bunu söylemeye utanmamalıyız. Devlet ve hükümet olarak sağlık için çok şey yaptık ama fertler, üzerine düşeni yapmadıkça devletin yapacakları da sınırlı.” diyebilmiştir. Yani tüm suçu biz obezlere atarak hükümet politikalarını adeta AK’lamıştır.
‘Anlatılmaz Yaşanır Kilo Psikolojisi’nden milyonda bir haberi olmayan bu denli vizyonsuz ve bu denli sorumsuz bir açıklamayı asla kabul etmiyoruz ve kendilerini acil olarak halktan ve biz kilolu obezlerden ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUZ.
Aksi takdirde bunun sorumluluğunu alarak, tüm kilolu ve obezlere sesleniyorum; bizlere hakaret eden ve aşağılayan bir anlayışa taviz vermeyeceğimizi göstererek, bunu da; ‘güya’ çözüm diye savunan etkin ve yetkili Sayın Bakanlar’a bu sözleri asla kabul etmediğimizi bildirerek iade edeceğimizi gösterelim.
Şayet acil bir şekilde özür dilenmemesi halinde, Sn. Bakan’ın en son açıkladığı veriye göre bu ülkenin %72’ini direkt ilgilendiren kilolu ve obezler olarak, seçimde AK PARTİYE asla oy vermemeyi tavsiye ediyorum…
Bizler, sizlerin “ŞİŞKO” yakıştırmasıyla yaratmak istediğiniz hırs ve inat ile kilo veremeyiz… Sayın Başbakan’ın ismini bile kullanmaktan çekinmeyerek bizi kandıranlara ‘Dur!’ diyemeyen ve gıda tüketim devlerinin bağımlılık yaratan ürünlerini kontrol edemeyen, bu alanda acizlik gösteren bu hükümetten; obezite için AKILLI, MANTIKLI VE UYGULANABİLİR KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETEN VE UYGULAYAN BAKANLAR BEKLİYORUZ…
Bizlerin bedenleri; çevre etkisi, örf, adet ve alışkanlıklar ve kendince uzmanların dayatmaları ile ŞİŞKO olabilir. Ama bunu göremeyen zihinlerin şişkoluğuna kim çözüm bulacak?!
________________________________________
OMDER –Obezite İle Mücadele Derneği
HALİL KARGULU
Melaikeler yardımcımız olsun!
Milli Eğitim Bakanı sınıfta kaldı. Eğitimle bilimle bağdaşmayan açıklamaları ile sürekli pot kıran Bakanımız, uzaklaştırma alabilir!
Sağlık Bakanı daha da vahim, iyileşmesi mümkün görünmüyor! Elekle dereden kovaya su doldurmaya çalışıyor. Akıllı olanlar ona bakıp gülüyor.
‘Doktor hasta, ben hasta, benden iyi midir ki?’ diyor! Kadın, erkek, genç, yaşlı... Ulusumuzun her 1000 kişiden 720’si bu türküyü mırıldanıyor.
Başbakanımızın 2023 yılı kalkınma hedefi paralelinde, zorunlu olarak öyle görünüyor ki, hep birlikte ve koro şeklinde; ‘Baştan yarat kaderimi, Tanrım beni, baştan yarat!’ yakarışlarıyla sonuçlanacak.
Bu anlayışın devamında; bu koroda sesi en yüksek çıkan yüzde onluk dilimdekilere; ŞİŞKO Bakan’ın, Morbid Şişko Profesörü’ne talimatıyla; mayonez ve ketçaplı bedava Akdeniz diyeti ödülü uygulamaları mı verilecek?
Bu memleketin sağlığının yani varlığının; bedenen ve ruhen korunması ve sağlıklılığının sürekliliğinin sağlanabilmesi için yöntem, strateji ve uygulamalarından sorumlu ve aynı zamanda en yetkili insanının, derede, elekle kovayla ne işi var?
Ya bu memleketin insanlarının eğitimi, adab-ı muaşeret esaslarının içeriklerinin belirlenmesi ve benimsenmesi özellikle de yaygınlaştırılmasının sağlanması görevi ile Bakanlık düzeyinde, yani en üst düzeyde yetkili insan ne yapıyor?
İki kiremiti almış avuçlarına;
“-Şişko ŞİŞKO” diye bağırıyor en yakın yol arkadaşına! Utansın da süzülsün diye!
Ne dese ki kenardan izleyenler? ‘ -Körlerle sağırlar birbirini ağırlar!’
Ama yukarıdan Melaikeler diyor ki;
İyi hoş da, aşağıda zaten hemen herkes ya kör, ya sağır, ithal çözüm de işe yaramıyor, en iyisi bu şarkıyı biz daha yukarılara iletsek mi? Tam o sırada diğer Melaike, kaşıyla bir yerlere dikkat çekiyor…
‘Bir kenarda sürekli çırpınıp dikkat çeken OMDER var! Bir de onları biraz konuşturalım yahu!’ deyince,
Biz de içimizdekileri ilahi adaletle dökebilmek üzere bir şeyler derledik!
‘Anlatılmaz yaşanır Kilo psikolojisi’nden milyonda bir haberi olmayan bu denli vizyonsuz ve bu denli sorumsuz bir açıklamayı asla kabul etmiyoruz ve kendilerini acil olarak halktan ve biz kilolu obezlerden ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUZ.
OMDER – OBEZİTE İLE MÜCADELE DERNEĞİ
Kurucu Başkan HALİL KARGULU
