Haber Tarih : 03 Kasım 2008, 09:08
Bu görüntülerle rezil olduk
İşte olay yaratacak o görüntüler
İngiltere tahtının 4’üncü sıradaki veliahtı Prens Andrew’nun eski eşi Sarah Ferguson, Ankara Saray ve İstanbul Zeytinburnu rehabilitasyon merkezlerini gezmek istedi. Ancak izin çıkmayınca, York Düşesi çareyi kılık değiştirmekte buldu. Siyah peruk takıp başörtüsüne giren York Düşesi, yanındaki gizli kameralı ITN muhabiriyle merkezleri gezdi. Ancak, gördükleri insan ayıbından başka bir şey değildi. 6 Kasım tarihinde ‘Düşes ve Kızları: Onların gizli görevi’ başlığıyla yayınlanacak görüntüler öncesi ITN muhabiri Chris Roger yaşadıklarını şöyle anlattı:
TER, İDRAR VE KUSMUK KOKULARI: Ankara’daki giriş görevlisi kapıyı açmakta gönülsüzdü. İçeri girince nedenini anladık. Ter, idrar ve kusmuk kokuları geliyordu. Yüzlerce yatak üst üsteydi. Çocuklar el veya ayaklarından ****l karyolalara bağlanmışlardı. Bir çocuk ise 1.5 metrelik bir kutunun içine konmuştu.
ÇOCUKLAR SEVGİYE AÇ: Etrafımızı bir anda 50 çocuk sardı. Sevgi bekledikleri gözlerinden okunuyordu. Çoğunluğu da yırtık-pırtık elbiseliydi. Çıkmak üzereyken çocuk çığlık atmaya başladı. Diğer çocuklar da bağırmaya başladı.
ÇOCUK ÇOK, EŞYA YOK: Odaları dolaşmaya başladık. Tıka-basa çocuk doluydu ama doğru dürüst eşya yoktu. Bir binadan diğerine geçtik. Çocuklar, karyolara bağlanmış, sırt üstü yemek yediriliyordu. Köpek gibi muamele yapılıyordu.
BEZ PARAMIZ YOK: Yetişkinlerin durumu da çok kötüydü. İki kadın bir yatakta yatıyordu. Altı bağlı bir kadın bezini açmış dışkısını yiyordu. Yanımızdaki görevli, “Bezlerini değiştirmiyoruz. Çünkü, yenisini alacak paramız yok” dedi.
AB ÜYESİ ÜLKEYE BAK: İstanbul’da da durum farklı değildi. O gezimizde Düşes’in kızı Prenses Eugenie da vardı. İçeriden ağlayarak çıktı. Düşes içeriden bir bez aldı, “Tanık olduklarımı değiştirmek için ilham kaynağı olacak” dedi. 2005’teki bir raporda engelli merkezlerinde insan hakları ihlalleri olduğu açıklanmıştı. Hiçbir şey değişmemiş. Bunlar, Avrupa Birliği üyesi olan bir ülkede yaşanıyor
Bu görüntülerle rezil olduk
İşte olay yaratacak o görüntüler
İngiltere tahtının 4’üncü sıradaki veliahtı Prens Andrew’nun eski eşi Sarah Ferguson, Ankara Saray ve İstanbul Zeytinburnu rehabilitasyon merkezlerini gezmek istedi. Ancak izin çıkmayınca, York Düşesi çareyi kılık değiştirmekte buldu. Siyah peruk takıp başörtüsüne giren York Düşesi, yanındaki gizli kameralı ITN muhabiriyle merkezleri gezdi. Ancak, gördükleri insan ayıbından başka bir şey değildi. 6 Kasım tarihinde ‘Düşes ve Kızları: Onların gizli görevi’ başlığıyla yayınlanacak görüntüler öncesi ITN muhabiri Chris Roger yaşadıklarını şöyle anlattı:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
TER, İDRAR VE KUSMUK KOKULARI: Ankara’daki giriş görevlisi kapıyı açmakta gönülsüzdü. İçeri girince nedenini anladık. Ter, idrar ve kusmuk kokuları geliyordu. Yüzlerce yatak üst üsteydi. Çocuklar el veya ayaklarından ****l karyolalara bağlanmışlardı. Bir çocuk ise 1.5 metrelik bir kutunun içine konmuştu.
ÇOCUKLAR SEVGİYE AÇ: Etrafımızı bir anda 50 çocuk sardı. Sevgi bekledikleri gözlerinden okunuyordu. Çoğunluğu da yırtık-pırtık elbiseliydi. Çıkmak üzereyken çocuk çığlık atmaya başladı. Diğer çocuklar da bağırmaya başladı.
ÇOCUK ÇOK, EŞYA YOK: Odaları dolaşmaya başladık. Tıka-basa çocuk doluydu ama doğru dürüst eşya yoktu. Bir binadan diğerine geçtik. Çocuklar, karyolara bağlanmış, sırt üstü yemek yediriliyordu. Köpek gibi muamele yapılıyordu.
BEZ PARAMIZ YOK: Yetişkinlerin durumu da çok kötüydü. İki kadın bir yatakta yatıyordu. Altı bağlı bir kadın bezini açmış dışkısını yiyordu. Yanımızdaki görevli, “Bezlerini değiştirmiyoruz. Çünkü, yenisini alacak paramız yok” dedi.
AB ÜYESİ ÜLKEYE BAK: İstanbul’da da durum farklı değildi. O gezimizde Düşes’in kızı Prenses Eugenie da vardı. İçeriden ağlayarak çıktı. Düşes içeriden bir bez aldı, “Tanık olduklarımı değiştirmek için ilham kaynağı olacak” dedi. 2005’teki bir raporda engelli merkezlerinde insan hakları ihlalleri olduğu açıklanmıştı. Hiçbir şey değişmemiş. Bunlar, Avrupa Birliği üyesi olan bir ülkede yaşanıyor
yazik beeee ! halimize bak, icler acisi, ne utanc verici bi durum bu! Atamizin kemikleri sizliyordur eminim!!! turklerin haline bak, biz gurbetci turkler, kendi memleketimizden hayir yok diye, bu ulkeler bize kendi memleketimizden daha cok sahip cikiyor diye, kulturu apayri olan ulkelerde yasam mucadelesi vermeye calisiyoruz, cok keskelerim, ic cekislerim var bu konuda...