ve şu makaledeki yazara sonuna kadar katılıyorum.
Yargıtaya göre ;
26 kişi tarafından tecavüze uğrayan 13 yaşındaki kız çocuğu..
Her şeyin farkında !
Farkındalığı göz önüne alınarak, tecavüzcü sapıklara, cezai indirim uygulanmış.
Görüyorsunuz!
Ülkemizde kadına şiddet, kız çocuklarına şiddete kadar inmiştir.
Dolayısıyla kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı gün geçtikçe daha fazla hissedilmektedir.
13 yaşındaki bir kız çocuğunun 26 kişi tarafından tecavüze uğraması, bir felakettir, skandaldır !
Bu kız çocuğu insanlık dışı bir vahşete kurban gitmiştir.
Bir ilk değildir, son, hiç değildir !
Ekim ayı içerisinde yaşanılan Şehit haberleri, Van/Erciş depremi felaketlerinin ardından gelen diğer bir felakette, 13 yaşındaki kız çocuğunun 26 kişi tarafından tecavüz edilmesidir.
Bu haber dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın şok etkisi yapar.
Ama en büyük felaket; Adalet sisteminin verdiği karardır. Bu karara imza atan Yargıtay mensupları kimlerdir, ne yerler, ne içerler, nasıl yaşarlar, ben çok merak ediyorum...
Ayrıca;
Bu ülkede ilk önce namus kelimesinin tam olarak ne anlama geldiğini birilerinin anlatması gerekiyor. Kime göre/neye göre namus !
Ülkemin insanı kadar namus ve şerefi diline bu kadar pelesenk etmiş bir millet daha yok.
Ülkemizde, namus için kadın dövülür, namus için cinayet işlenir, yine namus adına küçücük kızlar başlık parasıyla satılır, oyuncak bebekleriyle oynayacak yaşta kendi çocuklarıyla büyürler.
13/15 yaşındaki kız çocuklarının 60-70 yaşındaki adamlarla evlendirildiği, yani kız çocuklarının düpedüz satıldığı bir ülke bizim ülkemiz.
Hakikaten ciddi anlamda bir kadın sorunu vardır. Bir taraftan Türk kadını çok yol kat etti, özgürleşti, ayaklarının üstüne basıyor, bağımsız naraları atıyoruz ama, sanırım bir avuç kadından bahsederken asıl önemli sorunları unutuyoruz.
13 yaşında kız çocuğu olan herkes, bi dursun ve düşünsün.
13 yaşında kuzeni, yeğeni, torunu olanlarda düşünsünler.
Düşünün, en azından bir on dakika ayırıp empati yapın, siz ne yapardınız ?
Tecavüze uğramış 26 kişi tarafından, ve o henüz bir çocuk...
Aklınız almadı di mi, bir anne olarak benim aklımda almadı, konduramadım, çıldırma noktası, aklın bittiği yer !
Peki !
Bu karar makamı denilen heyet, nasıl bir zihniyettir,nasıl ,insana ait bir karar mekanizmasıdır bu !
Şu an önümde tecavüzcülerin kimlikleri duruyor...
İsimlerini ve mevkilerini gördüğümde, bana bu olay bir korku filmi senaryosu gibi geldi. Kaymakamlıkta yazı işleri müdürü, bankacı, memur, astsubay...
Neresinden tutsanız muamma...
Ben, 13 yaşındaki kız çocuğunun psikolojik durumunu düşünüyorum, eğer varsa, geleceğini düşünüyorum, bundan sonra hayata nasıl devam edecektir, bunu düşünüyorum...
Ve;
Bu kız çocuğunu düşündüğüm gibi, 13 yaşında olduğu halde, kendi rızasıyla olmuş diyerek bu olayı daha da meşrulaştıran, bundan sonraki olacak, olası çocuk tecavüzlerine çanak tutan yargıyı düşünerek, çocuk tecavüzlerinin artmasından endişe duyuyorum.
Ülkede yaşayan tüm kız çocuklar adına büyük bir endişe duyuyorum.
alıntıdır.
Yargıtaya göre ;
26 kişi tarafından tecavüze uğrayan 13 yaşındaki kız çocuğu..
Her şeyin farkında !
Farkındalığı göz önüne alınarak, tecavüzcü sapıklara, cezai indirim uygulanmış.
Görüyorsunuz!
Ülkemizde kadına şiddet, kız çocuklarına şiddete kadar inmiştir.
Dolayısıyla kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı gün geçtikçe daha fazla hissedilmektedir.
13 yaşındaki bir kız çocuğunun 26 kişi tarafından tecavüze uğraması, bir felakettir, skandaldır !
Bu kız çocuğu insanlık dışı bir vahşete kurban gitmiştir.
Bir ilk değildir, son, hiç değildir !
Ekim ayı içerisinde yaşanılan Şehit haberleri, Van/Erciş depremi felaketlerinin ardından gelen diğer bir felakette, 13 yaşındaki kız çocuğunun 26 kişi tarafından tecavüz edilmesidir.
Bu haber dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın şok etkisi yapar.
Ama en büyük felaket; Adalet sisteminin verdiği karardır. Bu karara imza atan Yargıtay mensupları kimlerdir, ne yerler, ne içerler, nasıl yaşarlar, ben çok merak ediyorum...
Ayrıca;
Bu ülkede ilk önce namus kelimesinin tam olarak ne anlama geldiğini birilerinin anlatması gerekiyor. Kime göre/neye göre namus !
Ülkemin insanı kadar namus ve şerefi diline bu kadar pelesenk etmiş bir millet daha yok.
Ülkemizde, namus için kadın dövülür, namus için cinayet işlenir, yine namus adına küçücük kızlar başlık parasıyla satılır, oyuncak bebekleriyle oynayacak yaşta kendi çocuklarıyla büyürler.
13/15 yaşındaki kız çocuklarının 60-70 yaşındaki adamlarla evlendirildiği, yani kız çocuklarının düpedüz satıldığı bir ülke bizim ülkemiz.
Hakikaten ciddi anlamda bir kadın sorunu vardır. Bir taraftan Türk kadını çok yol kat etti, özgürleşti, ayaklarının üstüne basıyor, bağımsız naraları atıyoruz ama, sanırım bir avuç kadından bahsederken asıl önemli sorunları unutuyoruz.
13 yaşında kız çocuğu olan herkes, bi dursun ve düşünsün.
13 yaşında kuzeni, yeğeni, torunu olanlarda düşünsünler.
Düşünün, en azından bir on dakika ayırıp empati yapın, siz ne yapardınız ?
Tecavüze uğramış 26 kişi tarafından, ve o henüz bir çocuk...
Aklınız almadı di mi, bir anne olarak benim aklımda almadı, konduramadım, çıldırma noktası, aklın bittiği yer !
Peki !
Bu karar makamı denilen heyet, nasıl bir zihniyettir,nasıl ,insana ait bir karar mekanizmasıdır bu !
Şu an önümde tecavüzcülerin kimlikleri duruyor...
İsimlerini ve mevkilerini gördüğümde, bana bu olay bir korku filmi senaryosu gibi geldi. Kaymakamlıkta yazı işleri müdürü, bankacı, memur, astsubay...
Neresinden tutsanız muamma...
Ben, 13 yaşındaki kız çocuğunun psikolojik durumunu düşünüyorum, eğer varsa, geleceğini düşünüyorum, bundan sonra hayata nasıl devam edecektir, bunu düşünüyorum...
Ve;
Bu kız çocuğunu düşündüğüm gibi, 13 yaşında olduğu halde, kendi rızasıyla olmuş diyerek bu olayı daha da meşrulaştıran, bundan sonraki olacak, olası çocuk tecavüzlerine çanak tutan yargıyı düşünerek, çocuk tecavüzlerinin artmasından endişe duyuyorum.
Ülkede yaşayan tüm kız çocuklar adına büyük bir endişe duyuyorum.
alıntıdır.