Üşüyen kardelen kuşağına düştü ömrüm,
Asır sayarken vuslatsız adımlarla,
Bitti rüya…
Sormadan susuyor karanlık,
Bu sesi ilk kez duyuyorum ,ve
Yolun sonuna düşerken gözlerim son nefesimdir ,
Değmesin keder teli fütursuz bu sineye,
Değdirme elin gözüne,
Dünyam olsun, dünyan olsun,
İki nefese yetecek kadar büyük olsun,
Ötem ölümüm olsun…
Saklarken ateş yatağı bağrımda eksik cümleleri,
Düşmedi hiç dilimden pişmanlık izleri,
Ben ettim’di yeminlerimin yarenleri…
Nankörüm bilirim,
Tutuşurken dudaklarında ben hala gideceğin gündeyim,
Korkuyorum sevdiğim,
İpsizliğin paçalarıma uzanan ellerinin düğümlerindeyim,
Sualsizim,
Vardım koyuldum yola,
Seninleyim,
Seninim ,
Bunun yarını ölüm ben bunu da bilirim,
Sen de bil ki,
Bundan gayrı sadece bir kere öleceğim ve bir kere gideceksin,
Ben musallada seni söyleyeceğim,
Sevdamın kahrını bilir meleklerim,
Seni getirecekler budur ecrinim…
Şahidim olsun bu şiir,
Bir daha bizi söyletmeyeceğim ayrılığa,
Bir daha dokundurmayacağım hiçbir küfrü yokluğuna,
Bu sefer bunun için gelmedim mi sana,
Sevip de gideyim demedim mi kendime,
Söz verdim çile dolu yollardan akan ömrümün bu gününe,
Sen utandıranım ol diyesim var gamlı sesimle,
Yine de çaresizim ve inanasım da gelmiyor kendime.....!!!