Çarşı pazar gezmekle yağ yakılmaz
Yapılan araştırmalara göre; çarşı, pazar gezmek gibi günlük aktiviteler her ne kadar faydalı olsa da vücutta yağ yakımını sağlamıyor
Sağlıklı bir yaşamın en temel iki noktasının beslenme ve egzersiz olduğunu neredeyse herkes biliyor. Ancak bu iki önemli nokta, kişiye özel olarak planlanmazsa sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Beslenme ve egzersiz planının günlük aktivite düzeyinden boy ve kiloya kadar birçok faktöre göre, yani kişiye özel hesaplanması gerekiyor.
Günde 4 saat idman yapan bir sporcu ile 30 dakika yürüyebilen bir ev hanımının egzersiz ve beslenme düzeni farklıdır diyen Anadolu Sağlık Merkezinden Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir yaz gelmeden yağlarından kurtulmak isteyenlere de önerilerde bulunuyor.
Çarşı, pazar gezmek gibi günlük aktivitelerin yağ yakımı sağlamayacağını hatırlatan Dyt. Demir, yaz aylarına girilen şu günlerde yağ yakımını hızlandırmak için en önemli şartın ara öğün ağırlıklı beslenmek olduğunu belirtiyor:
Ara öğün olmayan bir beslenme tarzı vücutta kilo kayıplarına neden olur ancak bu kilo kaybı yağ kütlesinden değil su ve kas kütlesinden de olabilir. Bu nedenle de verilen kilolar kısa bir süre sonra tekrardan geri alınır.
YAĞ YAKMAK İÇİN EGZERSİZ ŞART
Yazın sağlıklı beslenmenin başlıca şartının bol su tüketimi ve lif içeriği yüksek taze sebze-meyvelerle beslenmek olarak tanımlayan Dyt. Demir, Günde su içeriği de fazla olan meyvelerden en az 3 porsiyon tüketmek gerekiyor diye konuştu.
Dyt. Demir, az yağlı pişirilmiş sebze yemeklerinin sofralarda kızartmaların yerini alması gerektiğinin de altını çiziyor. Alışveriş merkezleri ya da parklarda dolaşmak yağ yakımı sağlamaz
Ev işleri, alışveriş gibi aktivitelerle vücudun hareketsiz kalmadığını belirten Dyt. Demir, Ancak bu aktivitelerin yağ yakıcı etkisi yok. Vücut yağları belirli saatlerde ve ağırlıklarda yapılan düzenli egzersizle yakılıyor diyor ve su içmenin yararına da değiniyor: Kaybedilen minerallerin yerine konması önemli. Günde en az bir defa su ve sodayı karıştırarak içmek bu mineral dengesini korur. Tansiyon ve kronik rahatsızlığı bulunan bireylerin bu tüketimleri yaparken oldukça dikkat etmesi gerekir.
KAN ŞEKERİ DENGESİZLİĞİNE ARA ÖĞÜN TAKVİYESİ
Özellikle hipoglisemili bireylerde (şeker hastaları) kan şekeri dengesizliği gün içerisinde halsizlik, yorgunluk, hissizlik, ateş, terleme gibi bazı şikayetler görülebiliyor. Bu tarz durumlara sebebiyet vermemek için glisemik indeksi düşük gıdalarla beslenmek ve basit karbonhidrat tüketmemek gerektiğini söyleyen
Dyt. Demir Glisemik indeksi yüksek gıdalar arasında çay şekeri, bal, mısır, muz, beyaz ekmek, pirinç pilavı, patates, kuru meyveler sayılabiliyor. Ara öğün alımı olarak azar azar ve sık sık beslenmek oldukça önemli. Aynı zamanda bu bireylerin kesinlikle ara öğün almaları ve şekerlerini dengelemeleri gerekiyor diyor.
Dyt. Çağatay Demir Günde en az 3 ana 3 ara öğün alırlar ise kan şekerleri dengede kalacaktır. Alacakları öğünlerin içerikleri çok fazla karbonhidrat ağırlıklı olmamalı, besin çeşitliliği sağlanarak her besin grubuna da yer verilmelidir diye konuşuyor.
Dyt. Demir, yeterli su tüketildiği ve egzersiz ile düzenli bir şeker dengesi sağlandığı taktirde hipogliseminin kontrol altına alınarak sağlıklı bir şekilde yaşamanın mümkün olabileceğini söylüyor.
Posta