rüzgar gülü
Daimi Üye
DEV PANDA» (Ailuropoda), denilen şirin hayvan Güney Batı Çin ile Doğu Tibet dağlarının yüksekliklerinde yaşar. Buralardaki sık bambu ormanlarının hayvanıdır. Bu ormanlar o kadar sıktır ki, panda'nm izlediği yollar yeşilliğin arasındaki tünellere benzer. Kara ayı, leopar ve yaban domuzu da bu yollardan geçer.
Çin'in bu dağ ormanlarının bizler için ne kadar uzak ve erişilmez olduğu göz önüne getirilince, Batı Dünyası'nın, dev panda'nın varlığını ancak 1869'da öğrenmesine şaşmamak gerekir. Hayvanı canlı olarak gören ilk Avrupa'lı J. H. Edgar'dır.Edgar 1916'da Yangçe'nin yukarı Kesimindeki ormanlık arazide gezerken, yüksek bir meşe ağacının çatalında top olup uyuya kalmış iri bir beyaz hayvan farketmişti. Çinliler buna «beişung» yani «beyaz ayı» demekteydiler. Fakat bugün dev panda'nın, ayı olmayıp küçük-ayıgil ailesinin en iri üyesi olduğunu biliyoruz.
Ayıya benzer, fakat ayı değildir:
Dev panda, irilik ve görünüş itibariyle gerçekten ayımsıdır. Bodur kuyruğu dahi aymınkine benzer. Uzunluğu 180 santim, ağırlığı 100 kilo veya daha da fazladır. Çocukları eğlendirmek için yaratılmıştır sanki. Dev panda beyaz renklidir, fakat bacaklarında siyah çoraplar vardır, omuzlarında da boyunduruk gibi bir siyahlık göze çarpar. İri beyaz kafasının tam tepesinde küçük siyah kulakları vardır. Her gözünün üzerindeki siyah leke de görünüşünün komikliğini arttırır.
Bu renklerin önemli bir görevinin olması mümkündür. Beyazlı siyahlı hayvan, yer yer kayaların meydana çıktığı ve ağaçların da karanlık gölgelerini yaydıkları karlı arazide yürürken hemen hiç göze çarpmaz.
Dev panda, ayı gibi yassı tabanlıdır ve onun gibi hantal hantal yürür. Fakat ağaçlara kolaylıkla tırmandığı gibi, dalların üzerinde çeviktir de. Başlıca yiyeceği bambu filizleridir. Dev panda'nm yurdunda körpe filizler haziran ile eylül ayları arasında sürer. Dev panda kışın da bambu yapraklan ve saplarıyla yetinir. Tabiat bilginleri hayvanın iriliğine bakarak, yaşayabilmek için gününün on saatini yemekle geçirmek zorunda olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Dev panda nasıl yer:
Lifli bambuları yiyebilmek için, dev panda' nın ezmede ve öğütmede birinci, son derece iri ve geniş azı dişleri vardır. Kuvvetli çene kasları da çiğnemesine yardımcı olurlar. Fakat dişleri, bu hayvanın aslında bir etobur olduğuna ve geçmiş çağ pandaları'mn bol et yediklerine işarettir. Bugünkü panda'lar da arada sırada Çin ormanlarında daha küçük hayvanları yerler. Panda'lar bambunun bulunmadığı hayvanat bahçelerinde bitki, tahıl, balık yağı ve sütle beslenirler.
Panda'nın ön ayaklarının üzerinde birer yastık vardır. Hayvanın bilimsel adı (Ailuropoda) esasen «kedi ayaklı» demektir. Panda bu yastıklarını, yiyeceğini ağzına götürmek
üzere başparmak gibi kullanabilir. Böyle bir tertip etoburlarda enderdir. Hayvanın yeyiş tarzı esasen ilgi çekicidir. Bazen sincap gibi her iki elini kullanır, jmhut yemeğe başlamadan önce sırt üstü yatarak karnının üzerine bir sürü yiyecek yığar. Bir kereviz sapını avucunda tutarak lokma lokma yer. Ayaklarım ayıdan çok daha rahat kullanır.
Dev panda, hakkında pek az bilgi sahibi olduğumuz hayvanlardandır. Yılın soğuk aylarım uyuyarak veya kış uykusuyla geçirmediği tahmin edilmektedir. Bir veya iki yavrusu kışın dünyaya gelir. Bunlar doğuşta 1 - 2 kiloyu geçmezlerse de, birinci yılın sonunda 30 kiloyu bulur, hatta geçerler. Panda'lar tabiatta çekingen ve sessiz hayvanlar oldukları için haklarında bilgi edinmek zordur. Genç panda'lar hayvanat bahçesi ziyaretçilerini maskaralıklarıyla epey eğlendirirlerse de, yaşlandıkça huysuzlaşır ve suratlarını asarlar.