4 yaşına gelen hemen her çocuk birkaç kez yalan söyler. Bu davranış yanlış gibi görünse de normal gelişim içinde sağlıklı olduğu, hayal gücünün bir ürünü olarak ortaya çıktığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Zihinsel gelişimin olgunlaşmasıyla 2-7 yaş arasında çocuk dile ve sembolik düşünce yeteneğine sahip olur. Böylece çocuk nesneleri bir başka şeyin simgesi olarak hayal edip kullanabilmeye, dış dünyayı sembollere çevirerek zihninde taşıyabilmeye başlar. Sembolik düşünme yeteneği kendini oyunda da gösterir. Çocuk farklı nesneleri hayal ettiği gibi kullanır, oyuncaklarla konuşur, gerçekte olmayan kişi veya nesnelerin oyunda var olduğunu hayal edebilir. Bu dönemde çocuklar istedikleri şeylere ulaşabilmek adına yalana, çalmaya, aldatmaya başvurabilirler. Bu durum pek çok anne-babayı endişelendirse de gelişim sürecinde normal kabul edilen davranışlardır.
Anne-babalar çocuklarına sorumluluk vererek, diğerlerinin kurallarına ve sınırlarına saygı duymayı öğretmelidirler. Çocuklarının bu tip davranışlarına aşırı tepki göstermek yerine, çocuğun davranışları ardındaki gerçek nedenleri ve onun duygularını anlamaya çalışmalıdırlar.
n GÜVEN ORTAMI YARATIN
4 yaşına gelen her çocuk birkaç kez yalan söyler. Bu davranış yanlış gibi görünse de normal gelişim içinde sağlıklı olduğu, hayal gücünün bir ürünü olarak ortaya çıktığı göz önünde bulundurulmalıdır. 7 yaşından sonra çocuğun hayal ile gerçeği ayırt edebilme kapasitesinin gelişmesiyle birlikte yalan söyleme de azalır. Anne-babanın çocuğun yalanına aşırı tepki göstermemesi, bunları "yalan" diye adlandırmadan tolere edebilmesi ve gerektiğinde görmezden gelebilmesi, bu davranışın bir alışkanlığa dönüşmesini engeller ve görülme sıklığını azaltabilir.
Anne-baba olarak çocuğunuzun yalan söylediğini fark ettiğinizde, öncelikle bu tutuma yol açan nedenleri anlamaya çalışmalısınız. Çocuğunuza kendini ifade edebileceği bir güven ortamı yaratın ve davranışının nedenleri hakkında konuşması için onu destekleyin. Çocuğunuz sadece sizin tepkinizden korktuğu için bile bu yola başvurmuş olabilir. Durumu hiçbir zaman şiddet ile çözmeye çalışmayın. Bu, çocuğunuzun size kızmasından ve kendi içinde yoğun suçluluk duyguları yaşamasından başka işe yaramaz. Amaç, davranışlarının olumlu veya olumsuz olduğuna kendi içinde karar verebilir bir noktaya gelmesini sağlamaktır.
Anne-babanın yüksek beklentileri veya aşırı kuralcı tutumları, çocuklarda yalanın daha çok ortaya çıkmasına neden olabilir. Vermiş olduğunuz cezanın fazla katı olduğunu veya gereksiz olduğunu düşündüğünüzde, bunu çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Ama bu cezayı neden verdiğinizi de onun anlayabileceği bir şekilde mutlaka anlatmalısınız. Aile içinde onaylanmayan, sürekli diğer çocuklarla kıyaslanan, sevildiğini hissetmeyen çocuklar da yalana daha çok başvururlar. Yalanların sürekli ve tekrarlayıcı olması, çocuğun içinde yatan endişenin bir göstergesi olabilir. Bu endişe ve korkuları bastırmak yerine çocuğunuzla konuşmaya çalışın. Yalan söylese de onu her durumda sevdiğinizi, bu konunun sizin sevginizle bir alakası olmadığını mutlaka belirtin. Unutmayın ki çocuklar için anne-baba sevgisi her şeyden daha önemlidir.
n SABIRLI OLUN
3-4 yaşına kadar çocuklarda "aidiyet" duygusu gelişmez. Bu yüzden çocuk başkasının eşyasını izinsiz alıp evine götürdüğünde bunun yanlış bir davranış olduğunu bilemez. Henüz farkındalığı gelişmediği için kendini suçlu hissetmez. Çocuğun bunun yanlış bir davranış olduğunu öğrenmesi zaman alabilir. Bu süreçte yalana başvurabilir. Bu durumda anne-babaların, yapılan davranışın yanlışlığını ve doğuracağı sonuçları çocuğun anlayabileceği bir dilde anlatmaları gerekir. Çocuğunuzla konuşurken ona "hırsız" etiketlemesi yapmayın. Birinden bir şey aldığını gördüğünüzde kızıp, bağırmayın. Bu tutumunuz sadece onun yalana başvurmasına yol açar. Aldığı şeyi, aldığı yere veya kimseye geri vermesine destek olun. Yaptığı davranışın zor da olsa sonuçlarını çözmesini sağlayın.
Ödünç alma ve geri vermeyi onun anlayabileceği şekilde anlatın:
- "Eğer arkadaşın izin verirse, oynayıp sonra da ona geri verirsin..."
- "Eğer bir marketteysek ve canın bir şey çektiyse, bunu izinsiz alamazsın. Ama bana söylersen, parasını ödeyene kadar bekleyip sonra yiyebilirsin..." Bu gibi kuralların gerekliliğini de ona açıkça anlatın. Çocuk için anlamlandıramadığı ve içselleştiremediği şeyleri kabul etmek çok zordur. Bu nedenle aynı kuralı pek çok kez tekrarlamanız veya açıklamanız gerekebilir.
Feriha Dildar ŞENKAYA
Zihinsel gelişimin olgunlaşmasıyla 2-7 yaş arasında çocuk dile ve sembolik düşünce yeteneğine sahip olur. Böylece çocuk nesneleri bir başka şeyin simgesi olarak hayal edip kullanabilmeye, dış dünyayı sembollere çevirerek zihninde taşıyabilmeye başlar. Sembolik düşünme yeteneği kendini oyunda da gösterir. Çocuk farklı nesneleri hayal ettiği gibi kullanır, oyuncaklarla konuşur, gerçekte olmayan kişi veya nesnelerin oyunda var olduğunu hayal edebilir. Bu dönemde çocuklar istedikleri şeylere ulaşabilmek adına yalana, çalmaya, aldatmaya başvurabilirler. Bu durum pek çok anne-babayı endişelendirse de gelişim sürecinde normal kabul edilen davranışlardır.
Anne-babalar çocuklarına sorumluluk vererek, diğerlerinin kurallarına ve sınırlarına saygı duymayı öğretmelidirler. Çocuklarının bu tip davranışlarına aşırı tepki göstermek yerine, çocuğun davranışları ardındaki gerçek nedenleri ve onun duygularını anlamaya çalışmalıdırlar.
n GÜVEN ORTAMI YARATIN
4 yaşına gelen her çocuk birkaç kez yalan söyler. Bu davranış yanlış gibi görünse de normal gelişim içinde sağlıklı olduğu, hayal gücünün bir ürünü olarak ortaya çıktığı göz önünde bulundurulmalıdır. 7 yaşından sonra çocuğun hayal ile gerçeği ayırt edebilme kapasitesinin gelişmesiyle birlikte yalan söyleme de azalır. Anne-babanın çocuğun yalanına aşırı tepki göstermemesi, bunları "yalan" diye adlandırmadan tolere edebilmesi ve gerektiğinde görmezden gelebilmesi, bu davranışın bir alışkanlığa dönüşmesini engeller ve görülme sıklığını azaltabilir.
Anne-baba olarak çocuğunuzun yalan söylediğini fark ettiğinizde, öncelikle bu tutuma yol açan nedenleri anlamaya çalışmalısınız. Çocuğunuza kendini ifade edebileceği bir güven ortamı yaratın ve davranışının nedenleri hakkında konuşması için onu destekleyin. Çocuğunuz sadece sizin tepkinizden korktuğu için bile bu yola başvurmuş olabilir. Durumu hiçbir zaman şiddet ile çözmeye çalışmayın. Bu, çocuğunuzun size kızmasından ve kendi içinde yoğun suçluluk duyguları yaşamasından başka işe yaramaz. Amaç, davranışlarının olumlu veya olumsuz olduğuna kendi içinde karar verebilir bir noktaya gelmesini sağlamaktır.
Anne-babanın yüksek beklentileri veya aşırı kuralcı tutumları, çocuklarda yalanın daha çok ortaya çıkmasına neden olabilir. Vermiş olduğunuz cezanın fazla katı olduğunu veya gereksiz olduğunu düşündüğünüzde, bunu çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Ama bu cezayı neden verdiğinizi de onun anlayabileceği bir şekilde mutlaka anlatmalısınız. Aile içinde onaylanmayan, sürekli diğer çocuklarla kıyaslanan, sevildiğini hissetmeyen çocuklar da yalana daha çok başvururlar. Yalanların sürekli ve tekrarlayıcı olması, çocuğun içinde yatan endişenin bir göstergesi olabilir. Bu endişe ve korkuları bastırmak yerine çocuğunuzla konuşmaya çalışın. Yalan söylese de onu her durumda sevdiğinizi, bu konunun sizin sevginizle bir alakası olmadığını mutlaka belirtin. Unutmayın ki çocuklar için anne-baba sevgisi her şeyden daha önemlidir.
n SABIRLI OLUN
3-4 yaşına kadar çocuklarda "aidiyet" duygusu gelişmez. Bu yüzden çocuk başkasının eşyasını izinsiz alıp evine götürdüğünde bunun yanlış bir davranış olduğunu bilemez. Henüz farkındalığı gelişmediği için kendini suçlu hissetmez. Çocuğun bunun yanlış bir davranış olduğunu öğrenmesi zaman alabilir. Bu süreçte yalana başvurabilir. Bu durumda anne-babaların, yapılan davranışın yanlışlığını ve doğuracağı sonuçları çocuğun anlayabileceği bir dilde anlatmaları gerekir. Çocuğunuzla konuşurken ona "hırsız" etiketlemesi yapmayın. Birinden bir şey aldığını gördüğünüzde kızıp, bağırmayın. Bu tutumunuz sadece onun yalana başvurmasına yol açar. Aldığı şeyi, aldığı yere veya kimseye geri vermesine destek olun. Yaptığı davranışın zor da olsa sonuçlarını çözmesini sağlayın.
Ödünç alma ve geri vermeyi onun anlayabileceği şekilde anlatın:
- "Eğer arkadaşın izin verirse, oynayıp sonra da ona geri verirsin..."
- "Eğer bir marketteysek ve canın bir şey çektiyse, bunu izinsiz alamazsın. Ama bana söylersen, parasını ödeyene kadar bekleyip sonra yiyebilirsin..." Bu gibi kuralların gerekliliğini de ona açıkça anlatın. Çocuk için anlamlandıramadığı ve içselleştiremediği şeyleri kabul etmek çok zordur. Bu nedenle aynı kuralı pek çok kez tekrarlamanız veya açıklamanız gerekebilir.
Feriha Dildar ŞENKAYA