Çocuktaki bacak ağrısını önemseyin
Çocukluk çağı tümörleriyse genellikle büyüme ağrısıyla karıştırılıyor. Bu durum ihmale neden oluyor
Kemik tümörleri, erişkinlerde gözle görülen şişlikler ya da beklenmedik bir anda kırılan kemiklerle kendilerini ele veriyor.
İskelet sisteminin temel dokusunu; kemikler, eklemler, adaleler, bağ ve çevresindeki yağ ile damar ve sinir dokuları oluşturuyor. Dokuların her birinde gelişebilen tümörler iyi ve kötü huylu kansere ya da ****staza işaret edebiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Eralp, “İskelet sistemi tümörlerinin en temel özelliği, vücudun başka organ ya da doku gruplarındaki tümörlere göre daha az görülmesidir” diye konuşuyor. Bu durum, hem doktorların tanı koyma becerilerini hem de standart tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini güçleştiriyor.
TEŞHİS SÜRECİ GECİKİYOR
İskelet sistemi tümör tedavisi, teşhis aşamasında şüpheci bir yaklaşım gerektiriyor. Çünkü hasta şikâyetleri genelde eklem ya da uzuv ağrıları şeklinde oluyor. Bu tür ağrıların nedenlerinin; çoğunlukla spor yaralanmaları, romatizmal hastalıklar ve adale zorlanmaları olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, iskelet sistemi tümörlerinin ilk akla gelen olasılıklar arasında bulunmadığının altı çiziliyor. Bu durum teşhisin gecikmesine ve tedavinin güçleşmesine neden oluyor.
‘KİST’ KELİMESİ PANİK YARATIYOR
Çocukluk çağı kemik kistlerine, tehlikesi düşük olsa da daha sık rastlandığı ve sorunun aileleri paniğe sürüklediği belirtiliyor. Bu durum çoğu zaman düşme ve çarpma gibi travma sonrası yapılan röntgen incelemelerinde tesadüfen öğreniliyor. Prof. Dr. Levent Eralp, “Kist ya da tümör kelimesinin telaffuzu aile içinde büyük moral bozukluğu yaratıyor” diyor. Bu kistlerin büyük çoğunluğunun tedavi gerektirmeden kaybolacak ya da basit cerrahi girişimlerle iyileşecek oluşumlar olduğuna dikkat çeken Eralp, “Hem teşhis hem de tedavi aşamasında zaman kaybını ve gereksiz paniği önlemenin temel çaresi çocuğun röntgenlerinin değerlendirilmesi ve bunun tecrübeli bir ortopedi uzmanı tarafından yapılmasıdır” diye konuşuyor.
5 SANTİMDEN BÜYÜK TÜMÖRÜN RİSKİ FAZLA
5 santimetreden küçük, ağrısız ve hareketli kitleler daha az ürkütücü bulunurken; sert, ağrılı, hızlı büyüyen ve bulunduğu yere yapışan kitleler daha tehlikeli olabiliyor. Üzeri kızarık ve damarlanmış kitlelerde riskin daha büyük olduğu belirtiliyor. İyi huylu kemik tümörlerinde zayıflayan kemik bölgesi genellikle kemik bütünlüğü bozulmadan temizleniyor ve vücuttan alınan ya da sentetik dolgu maddeleriyle dolduruluyor. İyi huylu tümör, yumuşak doku, adale ya da yağ dokularının içindeyse; tekrarlamayı engelleyen uygun cerrahi tekniklerle fonksiyonları bozmayacak şekilde damarlara ve sinirlere zarar vermeden çıkarılıyor. Asıl zorluğu; kemik ve yumuşak doku kanseri olan sarkomlar oluşturuyor. Prof. Dr. Eralp, “Tedavide kanserli bölge komşu sağlıklı dokularla birlikte vücuttan alınıyor. Uygulama sırasında, uzuvların hareketini sağlayan kemik, eklem, damar, sinir ve adale gibi dokular da vücuttan çıkarılıyor” diyor.
BÜYÜME AĞRILARIYLA KARIŞTIRILIYOR
Kemiklerin hızlı uzadığı dönemlerde ortaya çıkan ve tek taraflı olan ağrılar, büyüme ağrısı olarak değerlendiriliyor. Büyüme ağrıları en çok çocukların hızlı büyüdükleri 4-6 yaş ile 11-14 yaş aralığında görülüyor. Büyük çoğunluğu diz ve topuk bölgesinin hem sağ hem de sol tarafında meydana geliyor.
8-10 YAŞLAR RİSKLİ
Kemik tümörleri, 18 yaşından daha küçük olan kişilerde; diz , kalça ya da omuz gibi eklem bölgelerine yakın yerlerde görülüyor. İyi huylu kemik tümörleri en çok 23 yaş ile 10-12 yaş aralığında gözlemlenirken, kötü huylu olanlar 8-10 yaş arasında ortaya çıkıyor.
AĞRININ SÜRESİ SİNYAL VERİYOR
İskelet sistemi tümörlerinin çocukluk çağında; çoğunlukla düşme, koşma ve çarpma gibi nedenlerle oluştuğu ve bunların 7-10 gün içinde basit ağrı kesicilerle ortadan kalkması gerektiği belirtiliyor. Ağrıların bu süre içinde geçmemesi, dinlenirken bile hissedilmesi ve şişlik bulunması halinde zaman kaybetmeden bir ortopedi uzmanına başvurulması öneriliyor. Prof. Dr. Levent Eralp, “Tanı aşamasında bulguların doğru değerlendirilmeyip ihmal edilmesi, yanlış tanı riskini artırıyor” diyor. Belli bir süreden sonra devam eden şikâyetleri; adale ağrısı ve düşme gibi nedenlere bağlayıp röntgen ya da ultrason gibi sabit görüntüleme yöntemlerine başvurmamak, kişiye yanlış tanı konulmasının önde gelen nedenleri arasında bulunuyor. Erişkinlerde ortaya çıkan kemik tümörleri kendilerini gözle görülüp elle hissedilebilen şişlikler şeklinde gösteriyor. Prof. Dr. Eralp, “Eğer bu tür şişlikler 5 santimetreden büyükse (veya kısa zaman içinde büyüdülerse), ağrılı ve sert bir yapı varsa; vakit kaybetmeden doktora danışılmalıdır” diye konuşuyor.
Habertürk