Kadın:- Hayatım yarım saat sonra Pronetçiler gelecek evde olmalıyız!
Erkek:- Ne Pronet'i sevgilim!!
K:- Eve alarm taktırıryorum.
E:- Neden benim haberim yok.
K:- Oldu işte hayatım!
E:- Şimdi mi!!!
Evli kadının annesinin evinde, geleneksel Cuma yemeği yenmekte. Sofradalar bu konuşma olurken. Masada onlar haricinde üç kişi daha var.O üç kişiden misafir olan kadın Cumartesi ve Pazar yaşayacaklarını henüz bilmemekte. O üç kişinin önünde geçiyor bu konuşma.Bir de kadın ve adamın üç yaşlarındaki çocukları ortalıkta kendi kendine oynamaktadır. O esnada kadının cep telefonu çalar.
K:- Hım tamam geldiniz mi? Hemen geliyorum.
Kadın yemeğini yarım bırakır çantasını kapar ve çıkar.
Adam da arkasından fırlar kadının.
- Hep kendi başına iş yapyorsun.
- Bu konuyu sana açmıştım sen de tamam demiştin.
- Bazen senden öyle nefret ediyorum ki , şu anda seni merdivenlerden aşağıya tekmeleyerek yuvarlamak istiyorum.
Kadın aldırmaz ve iner merdivenleri. Adam geri döner. Hırsla kapıyı kapatır kadının arkasından, sofraya, yarım kalan yemeğinin başına oturmadan salona kapanır. İki elini başının arasına alıp kara kara düşünmeye başlar.
Kadın alarm sistemini kurdurup geri döner. Ortam gergin.İnsanlar evlerine dönecekler,üç yaşındaki oğlan kıyamet koparıyor ben anneannemle kalaağım.Benim evim orası değil. Benim evim burası.Belli ki oğlan anne ve babası arasında geçenlerden mutsuz.
Herkes evlerine dağılır.
Misafir kadın evine dönünce msn ini açar. Karşısında kocası ile kavga eden kadını bulur. Msnin turuncusu yanıp sönmeye başlar.
-Konuşabilirmiyiz!!
-Elbette.
-Görüyorsun değil mi ben bu adamdan bıktım. dayanamıyorum artık.
-E sen de tek başına iş yaptın evlilik müşterek bir kurumdur bazı kararların ortak alınması lazım.
-Ben evimin ve çocuğumun güvenliğini düşündüm. Zaten yaptığım hiç bir şeyi takdir etmiyor. Hep eleştiriyor , hep eleştiriyor.İyi bir şey yapsam bile ne teşekkür ne takdir eder. İyi şeyler yapmak vazifemdir. Kötü şeyler olunca da senin yüzünden der hep.İyi de yapsam kötü de yapsam suçluyumdur.hiç susmadan vs vs vs
Konu Cumartesi sabahı üçe kadar devam eder.
- /-
Cumartesiyi Pazara bağlayan gece saat 02:00 , ev telefonunun acı acı çalması ile fırlar yataktan. Sarhoş bir kadın sesidir karşıdaki.
- Canım evdeysen sana geliyorum.
-Eh telefonu açtığıma göre uzayda değilim de, sen saatin farkındamısın?
- Kocamla kavga ettim!!!
- E hadi gel bakalım!!!!
Gelir.
- Ne oldu?
- Zil zurna sarhoş geldi eve. Gelirken de bira almış.Karımla karşılıklı içeriz diye.
- E ne güzel işte!
- Olur mu beni hiç sevmiyor bana hakaret edip duruyor.!!
- Ne oldu?
- Biraların iki kutusunu o içti iki kutusunu ben.
- Eeeee
- Sonra ben evi ne zaman badana yaptıracağız diye sordum.
- O da bana senin ayık olup da ev temizleyecek halde olduğun zaman dedi.
- Şaka yapmak istemiştir.
- Ya ben bıktım bu adamdan. Çok içiyor.İçtiği zaman da ne söylediğini bilmiyor. Sanki ben hep sarhoşmuyum.?Ben içiyorsam O istediği için içiyorum. Kocama eşlik etmek, O'na yarenlik etmek için içiyorum.Sanki keyfimden içiyorum. Madem içmemi istemiyor neden bana kutu kutu bira taşıyor?Sinirlendim çıktım ben de evden.Cebimi de kapadım. Şimdi bulamasın beni. Ölsün meraktan.hiç susmadan ; vs vs vs
Saat 4 gibi kadının cebi çalmaya başladı. Arkadaşının kocasıdır arayan.
-Bak senin telefonun kapalı diye beni arıyor ne diyeyim şimdi.
- Açma telefonunu!!
- Ya bu benim telefonum açarım açmam sana ne?
-Burada olduğumu söyleme!
-Ya adam merak etmiş arıyor işte .
- Söyleme.
Kadın telefonu açar. "Burda merak etme!" der adama. Adam "Ya ne yapayım şimdi ben?" diye dertli dertli sorar kadına."Sabah olunca gel al karını!" der kadın.
- / -
Tek izin günü olan Pazar sabahı saat 11:00 lere kadar uyumak isterken yaşadığı gerginliklerdenmidir nedir, sabahın 08:00 inde hortlamıştır kadın. Kendine kahve suyu koymaya mutfağa gider. Kahvesini koyar televizyonu açar bütün kanallarda çizgi film. Hiçbir kanalda haber yok." Şu küfeyi doğrultup kablolu televizyona geçmem lazım.Şu çeken kanalların hiçbirinde doğru dürüst, tarafsız hiç bir haber yok.Adamlar beynimizi nasıl yıkamak istiyorlarsa onlarla beslenebiliyoruz ancak.Bari internetten haber okuyayım biraz !"diye düşünür.
Tam gazetelerin internet sayfalarına bakıyordur ki cebi çalar. Arkadaşı iki göz iki çeşme ağlamaktadır telefonun öteki tarafında.
- Hayatım evdemisin?
- Evdeyim.
- Müsaitmisin?
- Tabii ki müsaitim.
-İyi o halde sana geliyorum.
- Ne oldu?
- Gelince anlatırım.
Meraklanmıştır. Pazar sabahı bu saatte neden arkadaşı ona gelmek istemektedir ki üstelik ağlayarak.
- Ne oldu?
- Vallahi ben bu kocamdan bıktım!!!
- Ne oldu anlatsana?
- Hayatım. Sabah kalktık. Kocacığım duşunu almış traşını olmuş.Kocacığım bak hazır duşunu almışsın,traşını da olmuşsun gel dışarıda kahvaltı edelim! dedim
- Eeee
E:- Olmaz bütün hafta çalışıyorum bir Pazarım var O'nu da evimde karımla geçirmek istiyorum.
K:- Ama ben de bütün hafta çalışıyorrum Pazarımı da kocamla dışarıda el ele yürüyerek geçirmek istiyorum.
E:-Ben çıkmayacağım sen istiyorsan çık.
K:-İyi o halde sen ne halin varsa gör, ben gidiyorum.Bütün gün seninle eve tıkılacak değilim.
- Bu mu şimdi tüm mesle?
- Evet bu hep evde tıkılalım istiyor!!Benim isteklerimi ihityaçlarımı hiç dikkate almıyor.hiç susmadan vs vs vs
O Pazarı akşam saat 17:00 ye kadar beraber geçirir kadın arkadaşıyla.Ayrılırken bile arkadaşı daha eve dönmek istememektedir.
- /-
Ey güzel Allah'ım der kadın. "Bana iyi ki bekarım mı dedirtmek istiyorsun. Milletin koca derdi, beni neden gerdi?
Eğer bir evlilik yaşayacaksam ve ben de bunlar gibi olacaksam bana sakın bir evlilik yaşatma Allah'ım. Yahu bu adamlar bu kadınlara nasıl dayanıyor? Buncacık şeyler için hayatı kendilerine zindan etmeleri mi gerekiyor?Hakikaten bu insanların dertleri yok. Değer mi tartıştıkları şeylere? Eğer evleneceksem sakın bunlara benzemeyeyim ne olur Allah'ım "diye dua eder kadın Pazar gecesi yalnız kaldığında.
Değer mi?İnsanların buncacık meseleler için hayatı hem kendilerine hem de sevdiklerine zindan etmelerine değer mi hakikaten?
