Değişen kadın modeli artık az çocuk istiyor...

sementha

Daimi Üye
Katılım
15 Temmuz 2008
Mesajlar
2.349
Tepki
3.398
Puan
113
Konum
istanbul
[Değişen Kadın Modeli Artık Az Çocuk İstiyor

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaşanan toplumsal ve ekonomik gelişmeler ataerkil aile yapısından, iki çocuk ve anne-babadan oluşan çekirdek aileye dönüşü de beraberinde getiriyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle çalışma yaşamına atılan birçok kadın, doğurganlığı üzerinde söz sahibi oluyor, etkin korunma yöntemleri uyguluyor. Değişen kadın modeli de hem az çocuk sahibi olmayı, hem de kendisi için daha fazla zaman ve özgürlük istiyor. Araştırmalara göre bu değişim, doğurganlık hızını da düşürüyor.

Doğurganlık hızı düştü
Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Arkun Hanlıoğlu, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü’nün yaptığı 1998 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’nın da bu gerçeği doğruladığına dikkat çekiyor. Bu araştırmanın ön raporuna göre 1998’de doğurganlık hızının 2.6 olarak saptandığına dikkat çeken Op. Dr. Arkun Hanlıoğlu, “1978 yılında 4.3 olan doğurganlık hızı günümüzde 2.6’ya kadar düşmüş durumda. Bu çalışmada doğurganlık tercihlerine göre yapılan bir değerlendirmede de halen evli kadınların ve kocalarının yüzde 62’sinin başka çocuk istemediğini belirtiliyor” diye konuşuyor. Doğu’da yüzde 42 olan herhangi bir yöntem kullanma oranının batıda yüzde 70 olduğunu belirten Op. Arkun Hanlıoğlu, “Doğu’da yöntem kullanma oranı düşük de olsa bu kadınların kendi rızasıyla olmuyor. Mecburi hizmetimi yaparken Doğu’da da birçok kadının artık çocuk yapmak istemediğini gözledim. Ama kocalarının korkusundan yöntem kullanamıyorlardı” diye ekliyor.
Kadınların eğitim düzeyindeki artışında etkili yöntem kullanma oranını arttırdığını hatırlatan Dr. Hanlıoğlu, şunları söylüyor:

Eğitimli kadın kendi sağlığı üzerinde daha fazla söz sahibi oluyor. Ayrıca ekonomik koşullar da kadınları bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaya yöneltiyor” diyor. Kariyer yapan kadınların daha 30’lu yaşlarda çocuk sahibi olmayı tercih ettiklerini gözlediklerini vurgulayan Dr. Hanlıoğlu, “Anne yaşının arttıkça kadının ürettiği yumurtaların kalitesi de azalıyor. Kadınlar geç yaşlarda daha az sayıda çocuk sahibi oluyorlar” diyor.

Kadın modeli değişti
Ekonomik zorunluluk ve kadının toplumda öncü rol oynama isteğinin ailelerdeki değişimi hızlandırdığı görüşünü savunan Acıbadem Hastanesi’nin Çocuk Genç ve Aile Terapisti Psikolog Mehmet Zararsızoğlu, Türkiye’deki kadın prototipinin de farklılaştığını söylüyor. Klasik büyük ailedeki bol çocuk isteyen ve evcil kadın prototipinin de değiştiğine değinen Dr. Zararsızloğu, “Artık geleceğe umutla bakan, az sayıda çocuk, kendisi için daha fazla zaman ve özgürlük isteyen yeni bir kadın modeliyle karşıkarşıyayız. Bu kadınlar bir ya da iki çocuk sahibi olup onlara iyi bir eğitim ve gelecek vermeyi istiyorlar” diyor.

Ancak bu değişim tabii ki sorunsuz yaşanmıyor. Türkiye’de giderek yerleşen çekirdek aile modenin beraberinde değişik sorunları da getirdiğini vurgulayan Dr. Zararsızoğlu, şöyle devam ediyor.
“Aile tiplerine baktığımızda, Türkiye’de ailenin iktisadi yapısından bağımsız bir gelenek gözlüyoruz. Bu gelenek birçok çatışmalara yol açmaktadır. Çalışan kadın annelik duygusuyla işi arasında sıkışmakta ve sorunlar yaşamaktadır. Çocuğuna yeterince vakit ayıramadığı için hissettiği suçluluk duygusunu hem çocuğuna hem aileye, daha sonra da sisteme taşımaktadır.”

Bu sorunlar yalnız gelir düzeyi düşük çalışmak zorunda olan bir ailedeki kadında değil, orta ve üst sınıf gelir düzeyinde kariyer yapan kadınlarda da gözleniyor. Dr. Zararsızoğlu, toplumda eşit birey olmak ve kendi kişisel gelişimleri için kariyer yapan kadınların “Çocuk mu, kariyer mi” ikileminde tercihlerini kariyerden yana kullanma eğiliminin arttığını vurguluyor ve ekliyor:
“Çocuk sahibi çalışan kadınlar psikolojik bozukluklar ve aile içinde uyumsuzluk ve problemler nedeniyle profesyonel yardım talep etme durumuna gelmişlerdir. Özellikle doğumdan birkaç ay sonra çocuğu bir yakınına, ya da tanımadığı birine bırakmak zorunda kalan kadınlar zorlanıyor. Anne bebek arasında ilk aylar için çok yoğun olan bağ erkenden kopuyor. Bu da bebek için çok önemli olan duygusal ihtiyaçların karşılanamamasına yol açıyor. Sonuçta çocuk-anne-aile ilişkisinde sorunlar yaşanıyor. Erkekler de bu değişime hazır değiller. Erkeklerin ataerkil öncül rolü de çatırdıyor.Erkekler bu değişime ayak uydurmada zorlanıyorlar. Ancak ok yaydan çıkmış durumda. Toplum ve birey olarak bu değişimi yaşamak zorundayız.”

Deprem doğurganlığı düşürecek mi?
Toplum olarak yaşadığımız deprem felaketinin geleceğe olan umutlarını azalttığı ve bunun da çocuk sahibi olma isteğini olumsuz etkilebileceği de bir başka tartışma konusunu oluşturuyor. Op. Dr. Arkun Hanlıoğlu, depremde ençok zarar gören bölgelerde kötü koşullarda yaşayan kadınların geçirdikleri travmanın etkisiyle çocuk sahibi olmayı istemeyebileceklerini ancak bunun geçici olacağını hatırlatıyor.

Dr. Mehmet Zararsızoğlu da depremin yalnız binalarda değil, beyinlerimizde de yıkıma yol açtığını ama yine geleceğe umutla bakmak gerektiğini hatırlatıyor.

Türk toplumunda köklerin önemli olduğunu söyleyen Dr. Zararsızoğlu, “Deprem felaketi bilinçaltındaki bütün korkularımızda çözücü bir rol oynadı. Bu sorunları yaşayacağız. Belki kadınlar geleceğe olan umutları azaldığı için çocuk sahibi olmak istemeyebilirler. Ama gelip geçici bir duygudur. Türk ailesinde çocuk çok önemlidir. Geleceğe olan umudu da simgeler. Bu felaketten dersimizi alıp doğayla düşmanca bir ilişki içinde olmaktan vazgeçip onun bir parçası olduğumuzu algılayarak sorunları aşacağımızı düşünüyorum.”
alıntı/B]
 
Katılım
5 Ekim 2010
Mesajlar
1.273
Tepki
914
Puan
113
Konum
ANKARA
bu tip haberlerle halkın içgüdüsel olarak çocuk yapmasına engel olunmaya çalışıyr ,o bilinç veriliyor bence ..
komünist sistemi bize empoze etmeye çalışıyorlar ...
çocuk yok üreme yok ....
farkında olmadan biz de bu fikirlere empoze olmuş oluyoruz ..
ben çok çocuk yapılmasına karşı değilim ,imkanın varsa yapabilirsin neden olmasın ..
hepsine aynı imkanı verecek zenginlikte isen bu senin en doğal hakkındır ...
ama yap sokağa at mantığına şiddetle karşıyım ...
öyle 10-15 çocuk olayına da karşıyım ..
ancak çocuksuzluk fikrine de karşıyım ...
herşeyimizi komünist sisteme benzettiler bunu da benzetmeye çabalıyorlar ....
beynimize kariyer fikirlerini sokarak sadece ego tatminine uğraşan bir millet olma çabası içerisine girdik ..
tabiki kariyer yapılmalı ama herşeyin dozu var ....
insanlar artık mutlu bir yuva hayırlı evlat peşinde değil ,kendini tatmin etme peşinde..
çünkü günümüzde insanların ruhu doymadığı için başka tatmin yollarına başvuruyorlar ,bu şekilde ruhlarını doyurma çabasına giriyorlar ..
eşine, çocuklarına fedakar davranan ,bir ev hanımı anne de bana göre bilmemne kariyeri yapmış insandan çok daha kariyerli geliyor ...
kariyerin ölçütü diplomadan yada etiketten geçmez..
bence hayatı ne kadar güzelleştirebildiğinin adıdır kariyer...
ben şahsen kariyerli bir annem olmasını istemezdim ..
çünkü beni bu derece sevgiyle büyütemezdi o zaman ..
istese de buna vakti olmazdı..
3 günlük dünyada bize insan olduğumuzu hatırlatan tek şey sevgi olduğuna göre ben bir annenin sevgisini kariyere tercih ederim...
ha kaldıki annelerimiz 4-5 çocuk yaptılar kötümü oldu ..hiç de kötü olmadı ..
hepsine aynı sevgiyi veremediler mi ?
pekala verdiler ..
ben 4 kardeşim..hepimiz de okul birincisi başarılı öğrencilerdik ve ii yerlerdeyz çok şükür..bunu da anne ve babamın bana olan sevgisine borçluyum ..
tek maaşlı bir öğretmen çocuğuydum ..annem kariyerli değildi ama pekala bizi yetiştirmekle en güzel kariyeri yaptı..-hmm
o yüzden kariyer için çocuk sayısının azaltılması fikrine karşıyım ...
tabi bir de dinimizin emri var bu konuda ...
hepsi bir araya gelince en güzeli karında kararında hayırlı evlatlar dünyaya getirmek ve bunları vatana millete hayırlı bir şekilde yetiştirip vatana millete kazandırmak ..
üremye üremeye ne olacak halimiz..yakında almanlar gibi yaşlı insanlardan oluşan bir toplum oluruz ki bence bu çok acı bir olay ..
çocuğumuz olmayınca vercek sevgimiz kalmaz ,yaşlandığımızda sevgisiz bir şekilde yalnız olarak ölürüz...
hiç işim olmaz :hulya::hulya:
 

Çikolata

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
4.093
Tepki
5.378
Puan
113
Konum
istanbul
bu tip haberlerle halkın içgüdüsel olarak çocuk yapmasına engel olunmaya çalışıyr ,o bilinç veriliyor bence ..
komünist sistemi bize empoze etmeye çalışıyorlar ...
çocuk yok üreme yok ....
farkında olmadan biz de bu fikirlere empoze olmuş oluyoruz ..
ben çok çocuk yapılmasına karşı değilim ,imkanın varsa yapabilirsin neden olmasın ..
hepsine aynı imkanı verecek zenginlikte isen bu senin en doğal hakkındır ...
ama yap sokağa at mantığına şiddetle karşıyım ...
öyle 10-15 çocuk olayına da karşıyım ..
ancak çocuksuzluk fikrine de karşıyım ...
herşeyimizi komünist sisteme benzettiler bunu da benzetmeye çabalıyorlar ....
beynimize kariyer fikirlerini sokarak sadece ego tatminine uğraşan bir millet olma çabası içerisine girdik ..
tabiki kariyer yapılmalı ama herşeyin dozu var ....
insanlar artık mutlu bir yuva hayırlı evlat peşinde değil ,kendini tatmin etme peşinde..
çünkü günümüzde insanların ruhu doymadığı için başka tatmin yollarına başvuruyorlar ,bu şekilde ruhlarını doyurma çabasına giriyorlar ..
eşine, çocuklarına fedakar davranan ,bir ev hanımı anne de bana göre bilmemne kariyeri yapmış insandan çok daha kariyerli geliyor ...
kariyerin ölçütü diplomadan yada etiketten geçmez..
bence hayatı ne kadar güzelleştirebildiğinin adıdır kariyer...
ben şahsen kariyerli bir annem olmasını istemezdim ..
çünkü beni bu derece sevgiyle büyütemezdi o zaman ..
istese de buna vakti olmazdı..
3 günlük dünyada bize insan olduğumuzu hatırlatan tek şey sevgi olduğuna göre ben bir annenin sevgisini kariyere tercih ederim...
ha kaldıki annelerimiz 4-5 çocuk yaptılar kötümü oldu ..hiç de kötü olmadı ..
hepsine aynı sevgiyi veremediler mi ?
pekala verdiler ..
ben 4 kardeşim..hepimiz de okul birincisi başarılı öğrencilerdik ve ii yerlerdeyz çok şükür..bunu da anne ve babamın bana olan sevgisine borçluyum ..
tek maaşlı bir öğretmen çocuğuydum ..annem kariyerli değildi ama pekala bizi yetiştirmekle en güzel kariyeri yaptı..-hmm
o yüzden kariyer için çocuk sayısının azaltılması fikrine karşıyım ...
tabi bir de dinimizin emri var bu konuda ...
hepsi bir araya gelince en güzeli karında kararında hayırlı evlatlar dünyaya getirmek ve bunları vatana millete hayırlı bir şekilde yetiştirip vatana millete kazandırmak ..
üremye üremeye ne olacak halimiz..yakında almanlar gibi yaşlı insanlardan oluşan bir toplum oluruz ki bence bu çok acı bir olay ..
çocuğumuz olmayınca vercek sevgimiz kalmaz ,yaşlandığımızda sevgisiz bir şekilde yalnız olarak ölürüz...
hiç işim olmaz :hulya::hulya:

bu kadar olurdu canım %100 aynı görüşü savunuyorum kelimesi kelimesine empoze empoze neymiş çağdaşlıkmış kariyermiş
bizim gibiler asıl çok çocuk yapmalı
ama günümüzde nerde kötü anne baba onlarda 5-10 çocuk yazık
 
Katılım
5 Ekim 2010
Mesajlar
1.273
Tepki
914
Puan
113
Konum
ANKARA
bu kadar olurdu canım %100 aynı görüşü savunuyorum kelimesi kelimesine empoze empoze neymiş çağdaşlıkmış kariyermiş
bizim gibiler asıl çok çocuk yapmalı
ama günümüzde nerde kötü anne baba onlarda 5-10 çocuk yazık

sağol çiko ..
insanlar keşke bunların farkında olsa ...
bak ablam benim il birincisi idi ..türkiyenin en ii üniv.de okudu ..bütün hayatı başarılarla dolu bir insan ..üniv.bitirdi bir gazetede köşe yazarlığı yaptı ..sonra çocuk oldu ..işi bıraktı biliyormusun ..sebebi de çocuklarına en ii eğitimi vermek için..ablam gibi faal ve kariyer sahibi bir insanın işi bırakacağı kocasının bile aklına gelmezdi ..
ve şimdi hayatta en doğru kararım oymuş ,iiki bırakmışım ,şimdi anneliği tattım en güzel kariyer annelik diyor ...
ve ALLAH da bu fedakarlığını ona fazlasıyla geri döndürdü..
oğlu yani yiğenim 1,5 yaşında kendi kendine okuyup yazıyordu .
3 yaşında msn de yazışıyorduk..
IQ sunu ölçtürdüler ..üstün zekalı çıktı ..
6 yaşında KURANI hatmetti..
ALLAH öyle adilki herkese hakkını veriyor..
kaldıki çağdaşlık kelimesini herkes kendine yontarak kullanıyor ..:hulya:
 

Çikolata

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
4.093
Tepki
5.378
Puan
113
Konum
istanbul
sağol çiko ..
insanlar keşke bunların farkında olsa ...
bak ablam benim il birincisi idi ..türkiyenin en ii üniv.de okudu ..bütün hayatı başarılarla dolu bir insan ..üniv.bitirdi bir gazetede köşe yazarlığı yaptı ..sonra çocuk oldu ..işi bıraktı biliyormusun ..sebebi de çocuklarına en ii eğitimi vermek için..ablam gibi faal ve kariyer sahibi bir insanın işi bırakacağı kocasının bile aklına gelmezdi ..
ve şimdi hayatta en doğru kararım oymuş ,iiki bırakmışım ,şimdi anneliği tattım en güzel kariyer annelik diyor ...
ve ALLAH da bu fedakarlığını ona fazlasıyla geri döndürdü..
oğlu yani yiğenim 1,5 yaşında kendi kendine okuyup yazıyordu .
3 yaşında msn de yazışıyorduk..
IQ sunu ölçtürdüler ..üstün zekalı çıktı ..
6 yaşında KURANI hatmetti..
ALLAH öyle adilki herkese hakkını veriyor..
kaldıki çağdaşlık kelimesini herkes kendine yontarak kullanıyor ..:hulya:

ne güzel canım ii yapmış ablan bencede çevremde şahit oluyorum
çocuk 3aylıkken bakıcıya bırakıyorlar neymiş çalışmaymış bunun adı
bende iktisat mezunuyum hamile olduğumu öğrendiğimde çalışmayı asla düşünmedim çocuk kişiliğini 7yaşında tamamlıyor
benim en büyük idealim oğlum artık aaa kısmet sonra çalışırmıyım onu bilemem
 
Katılım
5 Ekim 2010
Mesajlar
1.273
Tepki
914
Puan
113
Konum
ANKARA
ne güzel canım ii yapmış ablan bencede çevremde şahit oluyorum
çocuk 3aylıkken bakıcıya bırakıyorlar neymiş çalışmaymış bunun adı
bende iktisat mezunuyum hamile olduğumu öğrendiğimde çalışmayı asla düşünmedim çocuk kişiliğini 7yaşında tamamlıyor
benim en büyük idealim oğlum artık aaa kısmet sonra çalışırmıyım onu bilemem

ya mecburen bırakanlara birşey demiyorum ..sonuçta ben de çalışıyorum ve mecburen ben de bırakmak zorunda kalabilirim ..çünkü ben devlet memuruyum ..işi bırakmam söz konusu değil ama özelde çalışıyor olsam bi süre ara verirdim ..
devlette bile bi süre ücretsiz izin almayı düşünüyorum ..ama keyfi olarak kariyer için çocuklarını gözardı edenleri asla tasvip etmiyorum ..
 

Çikolata

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
4.093
Tepki
5.378
Puan
113
Konum
istanbul
ya mecburen bırakanlara birşey demiyorum ..sonuçta ben de çalışıyorum ve mecburen ben de bırakmak zorunda kalabilirim ..çünkü ben devlet memuruyum ..işi bırakmam söz konusu değil ama özelde çalışıyor olsam bi süre ara verirdim ..
devlette bile bi süre ücretsiz izin almayı düşünüyorum ..ama keyfi olarak kariyer için çocuklarını gözardı edenleri asla tasvip etmiyorum ..

tabiki bazı meslek dalları öyle canım mesela dr öğretmen vs bunları anlarım
sanırım devlettede izin 2yıl çok güzel bence
 
Katılım
5 Ekim 2010
Mesajlar
1.273
Tepki
914
Puan
113
Konum
ANKARA
tabiki bazı meslek dalları öyle canım mesela dr öğretmen vs bunları anlarım
sanırım devlettede izin 2yıl çok güzel bence

evet çiko 2 yıl ücretsiz izin var ..zaten ücretli izin rapor yıllık izin derken 6 ayı atlatıyorsun ,ondan sonra da ücretsiz izin alsan baağı büyütmüş oluyorsun çocuğu ..ama tabi herkes alamıyor maddi durumun elvermesi lazım ...ben de inş. ücretsiz izin almayı düşünüyorum olursa
 

ayser

Daimi Üye
Katılım
12 Aralık 2009
Mesajlar
6.699
Tepki
7.439
Puan
113
Yaş
69
Konum
Kartepe
Yalnız kadınlar değil erkeklerde çok çocuk istemiyor.Örnekleri etrafımda dolu.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst