_emos_
Daimi Üye
ABD'de yapılan iki araştırma sonucuna göre, depresyon geçiren kişinin demansa yakalanma (bunama) olasılığı daha fazla.
Ancak bilimadamları, bu iki hastalık arasında bağlantı olsa da doğrudan bir ilişkiden sözedilemeyeceğini vurguluyor.
Massachusetts Üniversitesi'nden Dr. Jane Saczynski tarafından yapılan ilk araştırmada, 949 yaşlı 17 yıl boyunca takip edildi ve bu zaman zarfında bu kişilerden 164'ü bunamaya yakalandı. Depresyon geçirenlerin yüzde 22'sinde bunama da görüldüğü, bunayanların yüzde 17'sinin ise daha önce depresyon geçirmediği belirlendi.
ABD'de 1239 kişi arasında yapılan diğer araştırmada ise, araştırmaya katılanların geçirdikleri depresyon sayısıyla bunama arasındaki ilişkiye bakıldı. Bunun sonucunda, bir kişi ne kadar çok depresyon geçirirse bunama riskinin o kadar fazla olduğu saptandı.
Araştırma sonucunda, iki veya daha fazla depresyon geçirenlerde bunama riskinin neredeyse iki kat arttığı belirlendi.
Tükenmişlik Sendromu
10 Ağustos 2010 Salı Paylaş
Denizli Devlet Hastanesi'nden psikolog Handan Hasırcıoğlu, 'tükenmişlik sendromu'nun kadınlarda duygusal tükenmişlik, erkeklerde ise duyarsızlaşma ve kişisel başarıdan düşme hissi olarak ortaya çıktığını belirtti.
Denizli Devlet Hastanesi'nde düzenlenen 'Tükenmişlik Sendromu' konulu konferansta konuyla ilgili bilgi veren psikolog Handan Hasırcıoğlu, "Bireyde ruhsal ve fiziksel açıdan enerjinin tükenmesi olarak ifade edilebilecek olan tükenmişlik kavramı; duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıda düşme hissi olarak üç alt boyuttan oluşur" dedi.
"KADINLAR DUYGUSAL TÜKENMİŞLİK YAŞIYOR"
Psikolog Hasırcıoğlu, yapılan çalışmalara göre kadınların erkeklere göre daha fazla duygusal tükenmişlik yaşadığını, erkeklerde ise duyarsızlaşma ve kişisel başarıdan düşme hissinin yaşandığını söyledi. Psikolog Hasırcıoğlu, "Genç çalışanların, mesleğin ilk yıllarında beklentilerinin de yüksek olması nedeniyle daha fazla tükenmişlik hissettikleri ortaya konulmuştur. Kişisel başarıda düşme hissi yaşayan kişilerin ise daha uzun süredir çalışanlar olduğunu ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
EĞİTİM ARTTIKÇA TÜKENMİŞLİK ARTIYOR
Eğitim düzeyi yükseldikçe tükenmişliğin arttığının gözlendiğini bildiren psikolog Handan Hasırcıoğlu, "Bu sonuç, eğitim arttıkça stres oluşturan durum ve sorumluluklarla karşılaşma olasılığının artması ile de açıklanabilir. Eğitim arttıkça bireylerin geleceğe yönelik kariyer beklentilerinin artması da bir stres kaynağı olarak görülebilir" şeklinde konuştu.
GERÇEKÇİ HEDEF VE BEKLENTİLER GELİŞTİRİLMELİ
Tükenmişliği önlemede bireylere önemli görevler düştüğünü belirten psikolog Handan Hasırcıoğlu, "Kişinin tükenmişliğin ne olduğunu ve belirtilerini bilmesi, kendi üzerinde yaşadığı durumu erken tanımasını ve çözüm aramaya yönelmesini sağlayacaktır. Bireyler işle ilgili gerçekçi hedef ve beklentiler geliştirmelidir. Kişilerin duygularını ve zorlukları paylaşmalarının, gerektiğinde yardım istemelerinin, sorunlar artmadan çözümde önemli bir kolaylık sağlayacağı bilinmelidir" dedi.
İlk araştırmayı yapan Saczynski, "Depresyonunun doğrudan bunamaya yol açıp açmadığını kesin olarak bilinmese de, depresyonun bunama riskini artırabildiği bazı durumlar var" dedi.
DAHA FAZLA ARAŞTIRMAYA İHTİYAÇ VAR
Saczynski, bir kişi depresyona girdiğinde beyin dokusunda oluşan yangının bunamaya yol açabildiğini, beyinde depresyonla birlikte artan bazı proteinlerin de bunama riskini artırabildiğini kaydetti.
Bilimadamları, iki hastalık arasındaki kesin bir bağlantı kurmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunun da altını çizdi.
Araştırma, American Journal of Neurology dergisinde yayınlandı.
Ancak bilimadamları, bu iki hastalık arasında bağlantı olsa da doğrudan bir ilişkiden sözedilemeyeceğini vurguluyor.
Massachusetts Üniversitesi'nden Dr. Jane Saczynski tarafından yapılan ilk araştırmada, 949 yaşlı 17 yıl boyunca takip edildi ve bu zaman zarfında bu kişilerden 164'ü bunamaya yakalandı. Depresyon geçirenlerin yüzde 22'sinde bunama da görüldüğü, bunayanların yüzde 17'sinin ise daha önce depresyon geçirmediği belirlendi.
ABD'de 1239 kişi arasında yapılan diğer araştırmada ise, araştırmaya katılanların geçirdikleri depresyon sayısıyla bunama arasındaki ilişkiye bakıldı. Bunun sonucunda, bir kişi ne kadar çok depresyon geçirirse bunama riskinin o kadar fazla olduğu saptandı.
Araştırma sonucunda, iki veya daha fazla depresyon geçirenlerde bunama riskinin neredeyse iki kat arttığı belirlendi.
Tükenmişlik Sendromu
10 Ağustos 2010 Salı Paylaş
Denizli Devlet Hastanesi'nden psikolog Handan Hasırcıoğlu, 'tükenmişlik sendromu'nun kadınlarda duygusal tükenmişlik, erkeklerde ise duyarsızlaşma ve kişisel başarıdan düşme hissi olarak ortaya çıktığını belirtti.
Denizli Devlet Hastanesi'nde düzenlenen 'Tükenmişlik Sendromu' konulu konferansta konuyla ilgili bilgi veren psikolog Handan Hasırcıoğlu, "Bireyde ruhsal ve fiziksel açıdan enerjinin tükenmesi olarak ifade edilebilecek olan tükenmişlik kavramı; duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarıda düşme hissi olarak üç alt boyuttan oluşur" dedi.
"KADINLAR DUYGUSAL TÜKENMİŞLİK YAŞIYOR"
Psikolog Hasırcıoğlu, yapılan çalışmalara göre kadınların erkeklere göre daha fazla duygusal tükenmişlik yaşadığını, erkeklerde ise duyarsızlaşma ve kişisel başarıdan düşme hissinin yaşandığını söyledi. Psikolog Hasırcıoğlu, "Genç çalışanların, mesleğin ilk yıllarında beklentilerinin de yüksek olması nedeniyle daha fazla tükenmişlik hissettikleri ortaya konulmuştur. Kişisel başarıda düşme hissi yaşayan kişilerin ise daha uzun süredir çalışanlar olduğunu ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
EĞİTİM ARTTIKÇA TÜKENMİŞLİK ARTIYOR
Eğitim düzeyi yükseldikçe tükenmişliğin arttığının gözlendiğini bildiren psikolog Handan Hasırcıoğlu, "Bu sonuç, eğitim arttıkça stres oluşturan durum ve sorumluluklarla karşılaşma olasılığının artması ile de açıklanabilir. Eğitim arttıkça bireylerin geleceğe yönelik kariyer beklentilerinin artması da bir stres kaynağı olarak görülebilir" şeklinde konuştu.
GERÇEKÇİ HEDEF VE BEKLENTİLER GELİŞTİRİLMELİ
Tükenmişliği önlemede bireylere önemli görevler düştüğünü belirten psikolog Handan Hasırcıoğlu, "Kişinin tükenmişliğin ne olduğunu ve belirtilerini bilmesi, kendi üzerinde yaşadığı durumu erken tanımasını ve çözüm aramaya yönelmesini sağlayacaktır. Bireyler işle ilgili gerçekçi hedef ve beklentiler geliştirmelidir. Kişilerin duygularını ve zorlukları paylaşmalarının, gerektiğinde yardım istemelerinin, sorunlar artmadan çözümde önemli bir kolaylık sağlayacağı bilinmelidir" dedi.
İlk araştırmayı yapan Saczynski, "Depresyonunun doğrudan bunamaya yol açıp açmadığını kesin olarak bilinmese de, depresyonun bunama riskini artırabildiği bazı durumlar var" dedi.
DAHA FAZLA ARAŞTIRMAYA İHTİYAÇ VAR
Saczynski, bir kişi depresyona girdiğinde beyin dokusunda oluşan yangının bunamaya yol açabildiğini, beyinde depresyonla birlikte artan bazı proteinlerin de bunama riskini artırabildiğini kaydetti.
Bilimadamları, iki hastalık arasındaki kesin bir bağlantı kurmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunun da altını çizdi.
Araştırma, American Journal of Neurology dergisinde yayınlandı.