Moral bozukluğu, ilgi istek kaybı, uyku bozukluğu, iştah bozukluğu, suçluluk ya da değersizlik duyguları, karamsarlık gelecekle ilgili ümitsizlik, yorgunluk halsizlik, sinirlilik, hareketlerde konuşmada yavaşlama ya da sıkıntıdan yerinde duramama, dikkatini toplamakta güçlük çekme, gün içinde duygudurumda dalgalanmaların olması, intihar düşüncelerinin ya da eylemlerinin olması depresyon belirtileridir. Anksiyete belirtileri de depresyona sıklıkla eşlik eder.
Bir çok farklı yakınma depresyona eşlik edebileceği gibi depresyonu gizleyebilir de. Bunlar uykusuzluk, ansiyete, evlilik ya da başka sosyal problemlerle, ekonomik durumla ilgili kaygılar, son zamanlarda artmış ilaç ya da alkol kullanımı, çocuklu bir kadında bebeğine zarar verme korkusu ya da bebekle ilgili kaygılar şeklinde olabilir.
Hastalar ağrı ya da sürekli yorgunluk gibi fiziksel yakınmalarla başvurabilirler. Detaylı bir değerlendirme karamsarlık ve ilgi istek kaybı gibi depresyon belirtileri olduğunu ortaya koyabilir. Kimi zaman da sinirlilik asıl başvuru yakınması olabilir.
Ayırıcı tanıda eğer hallüsinasyonlar yada hezeyanlar varsa akut psikotik bozukluk; öyküde maik bir episod varsa bipolar bozukluk, alkol ve ilaç kullanımı öyküsü varsa alkol kötüye kullanımı ya da ilaç kullanım bozukluğu, kronik mikst anksiyete ve depresyon akla gelmelidir.
Bazı gruplar depresyon açısından artmış risk grubu oluşturur. Yakın zamanda doğum yapmış bir anne, geçirilmiş felç ya da diğer fiziksel hastalıklar (örn. parkinson ya da multiple skleroz) gibi.
Beta-blökörler, bazı antihipertansifler, H2 blökörler, oral kontraseptifler, kortikostreroidler depresyona neden olabilirler.
alıntı
Bir çok farklı yakınma depresyona eşlik edebileceği gibi depresyonu gizleyebilir de. Bunlar uykusuzluk, ansiyete, evlilik ya da başka sosyal problemlerle, ekonomik durumla ilgili kaygılar, son zamanlarda artmış ilaç ya da alkol kullanımı, çocuklu bir kadında bebeğine zarar verme korkusu ya da bebekle ilgili kaygılar şeklinde olabilir.
Hastalar ağrı ya da sürekli yorgunluk gibi fiziksel yakınmalarla başvurabilirler. Detaylı bir değerlendirme karamsarlık ve ilgi istek kaybı gibi depresyon belirtileri olduğunu ortaya koyabilir. Kimi zaman da sinirlilik asıl başvuru yakınması olabilir.
Ayırıcı tanıda eğer hallüsinasyonlar yada hezeyanlar varsa akut psikotik bozukluk; öyküde maik bir episod varsa bipolar bozukluk, alkol ve ilaç kullanımı öyküsü varsa alkol kötüye kullanımı ya da ilaç kullanım bozukluğu, kronik mikst anksiyete ve depresyon akla gelmelidir.
Bazı gruplar depresyon açısından artmış risk grubu oluşturur. Yakın zamanda doğum yapmış bir anne, geçirilmiş felç ya da diğer fiziksel hastalıklar (örn. parkinson ya da multiple skleroz) gibi.
Beta-blökörler, bazı antihipertansifler, H2 blökörler, oral kontraseptifler, kortikostreroidler depresyona neden olabilirler.
alıntı