DİĞER GÖZÜM DE BİR DARBE İSTİYOR
Mekke günlerindeyiz Mekkeli Müşriklerin işkence ve zulümlerinden bıkan müminlere Habeşistan'a hicret izni verilmişti Habeşistan'a gidenlerden biri de Osman bin Maz'un'dur Habeşistan'a ulaşan bir haber, müminlerin geri dönmelerine sebep olur Haber, Kureyş'ın İslam'ı kabul ettiği şeklindeydi Bunu duyan müminler sevinç içinde Mekke'ye dönerler
Mekke'ye yaklaştıklarında sevinçleri kursaklarında kalır Haberin aslının olmadığı, bir yanlış anlamadan kaynaklandığını öğrenirler Çok zor duruma düşmüşlerdi Bu şartlarda Mekke'ye girmeleri demek, işkenceden işkence beğenmek manasına geliyordu Önlerinde iki seçenek vardı; ya her türlü işkenceyi göze alarak Mekke'ye girecekler ya da müşriklerin içinden birinin himayesi ile Mekke'ye girecek ve koruma sayesinde işkenceden kurtulacaklardır Her biri, arasının iyi olduğu bir müşrik aramaya başladı
Kendisi için himaye arayanlardan biri de Osman bin Maz'un'dur Osman Mekke müşriklerinin liderlerinden olanVelid bin Muğire'nin himayesini istediVelid de Osman'ı himayesine aldı Böylece Mekke'ye sorunsuz girildi Osman bin Maz'un, Velid binMuğire'nin himayesi sayesinde Mekke'de çok rahat bir hayat sürmeye başlar
Bu rahat hayat Osman'ı rahatsız etmektedir Müminlerin zulüm altında inlediklerini görmek Osman'ı perişan etmektedir Gün olur bu, manevi bir işkenceye ve zulme dönüşür Bir gün Kâbe'de Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu sırada:
Ey Kureyş topluluğu! Ben Velid bin Muğire'nin himayesini ona iade ediyorum Bundan sonra ben Allah'ımın himayesi altındayım
Haberi alan Velid şaşırmış, Osman için üzülmüştüVelid bin Müğire:
Bugünden sonra uğrayacağın eziyetlere karışmam
Bu hadisenin üzerinden iki gün geçmişti ki; Kâbe'de Kureyş ulularının bulunduğu bir ortamda devrin büyük şairlerinden Lebib bin Rabia kasidelerini seslendiriyordu Okuyarak şu cümleye geldi
"Muhakkak ki Allah'tan başka her şey batıldır" Bu mısrayı dinleyen Osman bin Maz'un:
Doğru söyledin, diye haykırdı Lebib okumaya devam eder ve şöyle bir mısraya gelir "Her nimet mutlaka zevale mahkûmdur" Osman bulunduğu yerden bu mısraya itiraz eder:
Şimdi yalan söyledin Cennet nimetleri asla zeval bulmaz
Şair Lebib bu sözü işitince, morali bozulmuş ve sinirlenmiştir, Kureyş müşriklerine sitem eder
Lebib:
Görüyorum ki sizin meclislerinin bozulmuş, geçmişte böyle değildi Bir takım beyinsizlerin meclislerinizde ne işi var?
Velid bin Müğire:
Ey Kureyş! Biliyorsunuz ki; Osman benim himayemden çıkmıştır
Osman bin Maz'un:
Ben Rabbimden başka kimsenin himayesinde değilim
Orada bulunan Müğire oğullarından biri hışımla oturduğu yerden kalkarak, Osman'ın gözüne şiddetli bir yumruk indirdi
Bu durum en çok Velid binMuğire'yi sevindirmişti
Velid Bin Müğire:
Gördün mü başına geleni? Benim himayemde olsaydın, böyle bir muameleye uğramazdın Bundan sonra daha nelerle karşı karşıya kalacağını da göreceğiz
Osman bin Maz'un:
BENİM DİĞER GÖZÜM DE ALLAH İÇİN BİR DARBE YEMEYE HAZIRDIR
Mekke günlerindeyiz Mekkeli Müşriklerin işkence ve zulümlerinden bıkan müminlere Habeşistan'a hicret izni verilmişti Habeşistan'a gidenlerden biri de Osman bin Maz'un'dur Habeşistan'a ulaşan bir haber, müminlerin geri dönmelerine sebep olur Haber, Kureyş'ın İslam'ı kabul ettiği şeklindeydi Bunu duyan müminler sevinç içinde Mekke'ye dönerler
Mekke'ye yaklaştıklarında sevinçleri kursaklarında kalır Haberin aslının olmadığı, bir yanlış anlamadan kaynaklandığını öğrenirler Çok zor duruma düşmüşlerdi Bu şartlarda Mekke'ye girmeleri demek, işkenceden işkence beğenmek manasına geliyordu Önlerinde iki seçenek vardı; ya her türlü işkenceyi göze alarak Mekke'ye girecekler ya da müşriklerin içinden birinin himayesi ile Mekke'ye girecek ve koruma sayesinde işkenceden kurtulacaklardır Her biri, arasının iyi olduğu bir müşrik aramaya başladı
Kendisi için himaye arayanlardan biri de Osman bin Maz'un'dur Osman Mekke müşriklerinin liderlerinden olanVelid bin Muğire'nin himayesini istediVelid de Osman'ı himayesine aldı Böylece Mekke'ye sorunsuz girildi Osman bin Maz'un, Velid binMuğire'nin himayesi sayesinde Mekke'de çok rahat bir hayat sürmeye başlar
Bu rahat hayat Osman'ı rahatsız etmektedir Müminlerin zulüm altında inlediklerini görmek Osman'ı perişan etmektedir Gün olur bu, manevi bir işkenceye ve zulme dönüşür Bir gün Kâbe'de Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu sırada:
Ey Kureyş topluluğu! Ben Velid bin Muğire'nin himayesini ona iade ediyorum Bundan sonra ben Allah'ımın himayesi altındayım
Haberi alan Velid şaşırmış, Osman için üzülmüştüVelid bin Müğire:
Bugünden sonra uğrayacağın eziyetlere karışmam
Bu hadisenin üzerinden iki gün geçmişti ki; Kâbe'de Kureyş ulularının bulunduğu bir ortamda devrin büyük şairlerinden Lebib bin Rabia kasidelerini seslendiriyordu Okuyarak şu cümleye geldi
"Muhakkak ki Allah'tan başka her şey batıldır" Bu mısrayı dinleyen Osman bin Maz'un:
Doğru söyledin, diye haykırdı Lebib okumaya devam eder ve şöyle bir mısraya gelir "Her nimet mutlaka zevale mahkûmdur" Osman bulunduğu yerden bu mısraya itiraz eder:
Şimdi yalan söyledin Cennet nimetleri asla zeval bulmaz
Şair Lebib bu sözü işitince, morali bozulmuş ve sinirlenmiştir, Kureyş müşriklerine sitem eder
Lebib:
Görüyorum ki sizin meclislerinin bozulmuş, geçmişte böyle değildi Bir takım beyinsizlerin meclislerinizde ne işi var?
Velid bin Müğire:
Ey Kureyş! Biliyorsunuz ki; Osman benim himayemden çıkmıştır
Osman bin Maz'un:
Ben Rabbimden başka kimsenin himayesinde değilim
Orada bulunan Müğire oğullarından biri hışımla oturduğu yerden kalkarak, Osman'ın gözüne şiddetli bir yumruk indirdi
Bu durum en çok Velid binMuğire'yi sevindirmişti
Velid Bin Müğire:
Gördün mü başına geleni? Benim himayemde olsaydın, böyle bir muameleye uğramazdın Bundan sonra daha nelerle karşı karşıya kalacağını da göreceğiz
Osman bin Maz'un:
BENİM DİĞER GÖZÜM DE ALLAH İÇİN BİR DARBE YEMEYE HAZIRDIR