Bugüne kadar dünyada yaklaşık 200 bine yakın kişiye uygulanan, İngiltere ve Avrupa’nın birçok ülkesinde yüze hacim veren en popüler yöntem Sculptra, doğallığı ve kolajen üretimini artırmasıyla farklılık yaratıyor. Özellikle yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkları gideren ve hacim kaybını geri kazandıran Sculptra’nın etkisi 24 ay ve daha fazla sürüyor.
Yaş ilerledikçe cilt incelir ve cilt inceldikçe de yaşlanma hızlanır. Kırışıklık ve çizgiler ise yaşlanma sürecinin belirtileridir. Ancak yaşlanma sürecinde; yağ hücresi boyutlarında azalma, yağ hücresi işlevinde azalma, yağ hücresi farklılaşmasında bozulma, kemik ve kolajen kaybı da meydana gelir. İşte tüm bu etkenler, yaşlanmanın altında yatan nedenlerdir diyen Medikal Estetik Derneği Başkanı Ali Kerim Diler, cildin en üstünde bulunan örtücü tabakada ölü hücreler zamanla artar, bu tabaka kalınlaşır diyor ve şöyle devam ediyor:
“Bu durum, mat ve yorgun bir görünüme yol açar. Orta deride ise sıvı ve nem kayıpları, elastik lif yapılarında bozulma ve çökmeler ortaya çıkar. Bu da kırışıklık ve çizgilerle kendini gösterir. Yaşlanan elastik lifler gevşer ve deride sarkmalar başlar. Deri altı yağ dokusu olarak adlandırılan destek yapı eksildikçe, binanın temelleri üstteki yapıları taşıyamaz hale gelir yüz ovali bozulur ve yanaklar aşağıya iner. Yaşlanan bir ciltte iki de renk kusuru görülür; biri kahverengi lekeler yani pigmentasyon bozuklukları diğeri ise kırmızı lekeler yani kılcal damar çatlamalarıdır.”
Sculptra'nın diğer yöntemlerden farkı ne?
Cilt yaşlanmasına yönelik çözüm yöntemleri arasında doğallığı ve kalojen üretimini artırmasıyla Sculptra’nın farklılık yarattığını söyleyen Türkiye Kozmetik Araştırmacılar Derneği (TUKAD) Başkanı Erçin Özüntürk, “Sculptra, yüzdeki yağ kaybına bağlı olarak oluşan çöküntülerin düzeltilmesinde kullanılan doğal bir dolgu maddesidir” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Poli L Laktik Asit içeren Sculptra, hacim kaybı olan alanlarda, hacmi tekrar kazandırmak ve kırışıklıkları gidermek için kullanılan farklı bir ürün. Poli L Laktik Asit, 40 yılı aşkın bir süredir kendiliğinden eriyen cerrahi iplik olarak kullanılmaktadır. Bu maddenin kullanıldığı iplerle bir yara dikildiğinde, kanamayı önlemenin yanında, Poli L Laktik Asit’in cilt hücrelerinin kolajen üretimini artırmak gibi bir etkisi de bulunmaktadır. Kolajen uyarıcısı olan Poli L Laktik Asit, deri içine enjekte edildiğinde kolajen üretimini uyarır ve yeni kolajen, yüzdeki yaşlanma belirtilerini düzelten hacmi yaratır, deriyi sıkılaştırır, doku yoğunluğunu artırır ve sonuç olarak yüzdeki kırışıklıklar azalır. Poli L Laktik Asit, uzun süreli doğal ve genç bir görünüm verecek şekilde iyileşme sağlarken, derideki kalınlığı arttırarak daha parlak bir cilde sahip olunmasına yardımcı olur.”
Sculptra; şakaklar, elmacık kemikleri, yanaklar, burun kenarından dudağa uzanan oluklar, ağız köşesinden çeneye uzanan kırışıklıklar, çene çizgisi ve çene bölgesine uygulanmaktadır. Uygulanan bölgelerdeki ilk etki, üçüncü haftadan itibaren görülmeye başlanıyor.
Sculptra’nın en önemli özelliği ise cildin kendi kendine kolajen üretmesini sağlaması, cilt kalitesinde artış meydana getirmesi ve doğal hacim kazandırarak yüzdeki kırışıklıkları gidermesidir.
ALINTIDIR!
Yaş ilerledikçe cilt incelir ve cilt inceldikçe de yaşlanma hızlanır. Kırışıklık ve çizgiler ise yaşlanma sürecinin belirtileridir. Ancak yaşlanma sürecinde; yağ hücresi boyutlarında azalma, yağ hücresi işlevinde azalma, yağ hücresi farklılaşmasında bozulma, kemik ve kolajen kaybı da meydana gelir. İşte tüm bu etkenler, yaşlanmanın altında yatan nedenlerdir diyen Medikal Estetik Derneği Başkanı Ali Kerim Diler, cildin en üstünde bulunan örtücü tabakada ölü hücreler zamanla artar, bu tabaka kalınlaşır diyor ve şöyle devam ediyor:
“Bu durum, mat ve yorgun bir görünüme yol açar. Orta deride ise sıvı ve nem kayıpları, elastik lif yapılarında bozulma ve çökmeler ortaya çıkar. Bu da kırışıklık ve çizgilerle kendini gösterir. Yaşlanan elastik lifler gevşer ve deride sarkmalar başlar. Deri altı yağ dokusu olarak adlandırılan destek yapı eksildikçe, binanın temelleri üstteki yapıları taşıyamaz hale gelir yüz ovali bozulur ve yanaklar aşağıya iner. Yaşlanan bir ciltte iki de renk kusuru görülür; biri kahverengi lekeler yani pigmentasyon bozuklukları diğeri ise kırmızı lekeler yani kılcal damar çatlamalarıdır.”
Sculptra'nın diğer yöntemlerden farkı ne?
Cilt yaşlanmasına yönelik çözüm yöntemleri arasında doğallığı ve kalojen üretimini artırmasıyla Sculptra’nın farklılık yarattığını söyleyen Türkiye Kozmetik Araştırmacılar Derneği (TUKAD) Başkanı Erçin Özüntürk, “Sculptra, yüzdeki yağ kaybına bağlı olarak oluşan çöküntülerin düzeltilmesinde kullanılan doğal bir dolgu maddesidir” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Poli L Laktik Asit içeren Sculptra, hacim kaybı olan alanlarda, hacmi tekrar kazandırmak ve kırışıklıkları gidermek için kullanılan farklı bir ürün. Poli L Laktik Asit, 40 yılı aşkın bir süredir kendiliğinden eriyen cerrahi iplik olarak kullanılmaktadır. Bu maddenin kullanıldığı iplerle bir yara dikildiğinde, kanamayı önlemenin yanında, Poli L Laktik Asit’in cilt hücrelerinin kolajen üretimini artırmak gibi bir etkisi de bulunmaktadır. Kolajen uyarıcısı olan Poli L Laktik Asit, deri içine enjekte edildiğinde kolajen üretimini uyarır ve yeni kolajen, yüzdeki yaşlanma belirtilerini düzelten hacmi yaratır, deriyi sıkılaştırır, doku yoğunluğunu artırır ve sonuç olarak yüzdeki kırışıklıklar azalır. Poli L Laktik Asit, uzun süreli doğal ve genç bir görünüm verecek şekilde iyileşme sağlarken, derideki kalınlığı arttırarak daha parlak bir cilde sahip olunmasına yardımcı olur.”
Sculptra; şakaklar, elmacık kemikleri, yanaklar, burun kenarından dudağa uzanan oluklar, ağız köşesinden çeneye uzanan kırışıklıklar, çene çizgisi ve çene bölgesine uygulanmaktadır. Uygulanan bölgelerdeki ilk etki, üçüncü haftadan itibaren görülmeye başlanıyor.
Sculptra’nın en önemli özelliği ise cildin kendi kendine kolajen üretmesini sağlaması, cilt kalitesinde artış meydana getirmesi ve doğal hacim kazandırarak yüzdeki kırışıklıkları gidermesidir.
ALINTIDIR!