k.a.y.r.a.
Daimi Üye
Hamilelik boyunca, bedeninizdeki değişimler olur. Göğsünüz büyür, karnınız kocaman olur, saçlarınız dökülür… Ancak bu değişiklerin çoğu geçicidir ama 4 tanesi hariç. Onlar bebeğinizin, ömür boyu sizde bıraktığı hatıralardır. Ya da başka bir deyişle anne olmanızın izleridir. Biz de sizlere bu hatıraların neler olduğunu aktarmak istedik.
Rahim büyür
Bebeğinizin büyümesiyle birlikte rahminiz de paralel bir büyüme gösterir. Üstelik kendi katının yaklaşık 30-40 katı büyüklüğe ulaşır. Doğum sonrası, rahim yavaş yavaş küçülmeye başlar ve eski orijinal büyüklüğüne kavuşur. Bu sürece İnvolusyon (toparlanma) adı verilir. Ancak her doğumdan sonra rahim, önceki büyüklüğünden biraz daha büyük olarak kalır. Yani bebeğinizin hatırasından bir tanesi rahminizde kalır.
Rahminiz doğumdan hemen sonra göbeğinizin hemen biraz üstündedir. Kasılmaya bağlı olarak oldukça sertleşmiştir. Elinizi göbeğinizde gezdirdiğinizde siz de hissedebilirsiniz.
Rahmin toparlanması, doğum sırasında plesantanın çıkmasıyla başlar. Ve her geçen gün küçülerek lohusalığın birinci haftasının sonunda doğum sonrası büyüklüğünün yarısına kadar geriler.
Rahim içinde plasentanın yerleştiği yer de kasılmalarla giderek ufalır ve küçük bir değişiklik bırakarak iyileşir.
Bu iyileşme sürecini ifade eden belirtilerden biri de, loşi olarak adlandırılan kan rengindeki akıntıdır. Rahimden gelen bu akıntı, lohusalık sürecinde miktarı giderek azalır ve rengi açılır. Lohusalığın ilk günlerinde kan rengini alan akıntıda, taze kırmızı kan ve doku parçacıkları görülür. Birkaç gün içinde akıntı miktarı azalmış ve rengi de açılmıştır. Genellikle ilk 4 hafta sonunda akıntı tümüyle kesilir.
Rahmin toparlanmasının başka bir belirtisi de, kasılmalardır. Kasılmalar, daha çok karın ve bel bölgesinde kramp şeklinde hissedilir. Çok doğum yapmış kadınlarda, kramp tarzı ağrılar daha sık görülür. Bu kasılmaların en sık hissedildiği zaman, emzirme saatleridir.
Emzirme, oksitosin hormonu salgısını arttırır. Oksitosin ise kasılmaları tetikler. Ve anne tarafından daha net hissedilir. Krampların en yoğun hissedildiği zaman dilimi ise, doğum sonrası ilk 12 saattir. Daha sonra yani 48 saat içinde ağrılar azalarak kaybolur.
Rahim ağzı genişler
Bebeğiniz rahmin içinde büyür. Doğum sırasında rahim ağzının açılması gerekir. Normalde, doğum sırasında bu açıklık 10 cm’yi bulur. Bu açılmayı sağlayan, rahim ağzında bulunan çok özel ve esnek liflerdir. Bu liflerin başka bir işlevi de, doğum sonrası rahim ağzının mümkün olduğunca eski şekline dönmesini sağlamaktır. Ne var ki, doğum sonrası toparlanma süreci ne kadar hızlı olursa olsun, tam şekliyle eskiye dönemez. Yani doğum yapmadığınız hale gelmez. Rahim ağzı, bebeğin doğduğuna ilişkin bir hatıra taşır. Doğum yapmadığınız zaman bir nokta gibi görünen rahim ağzınız, doğum sayısı arttıkça yatay genişliği artan bir çizgi halini alır.
Eğer sezaryenle doğum yapmışsanız, bu durum değişir. Doğumun erken evrelerinde ya da doğum eylemi başlamadan önce sezaryen uygulaması yapıldıysa, rahim ağzı nokta şeklinin koyabilir. Ancak doğumun ileri evrelerde yapılan sezaryende görünen şekil, normal doğum yapanlarla aynıdır.
Ancak bu değişikliğin sağlığınız açısından hiçbir zararı yoktur. Ayrıca cinsel ilişki sırasında zevk alıp almanızla ilişkili de değildir.
Vajina girişi ve Vajina
Normal doğum ya da bilimsel ismiyle vajinal doğumda, etkilenen bölgelerden biri de vajina girişi ve vajinadır. Eğer, bebeğin gelişi sırasında bir sorun yaşanmadıysa değişiklikler çok az olur. Yani doğum kesisi doğru zamanda ve doğru şekilde açılmışsa ve perine (vajina ile anüs arasındaki bölge) yırtılmadan koruyucu doktor manevraları iyi bir şekilde uygulandıysa, doğum kesisi tamiri sonrası vajinadaki değişiklikler azdır.
Ancak doğum sayısı arttıkça bu bölgede bazı sorunların oluşması mümkündür. Bunlardan başlıcaları şunlardır: Vajina ön duvarındaki gevşeme mesanenin vajinanın ön duvarına sarkmasına (sistosel) neden olur. Eğer vajinanan arka duvarında gevşeme varsa, kalınbarsağın son kısmı, vajina arka duvarına (rektosel) sarkar. Eğer sarkma hafif boyuttaysa hiçbir sorun yaratmaz. Ancak ileri derecedeki sarkmalar, idrar kaçırma ya da kabızlığa yol açabilir. Bu durumun ortadan kalkması için yapılacak operasyon, vajinaya estetiğidir. Sistosel için “ön plastik”, rektosel için ise “arka plastik” adı verilen operasyonlar yapılabilir.
Normal doğum sonrası vajinanın genişlemesi durumunda cinsel ilişkiden daha az zevk alınıp alınamayacağı sık akla gelen konulardan biri. Oysa bu her normal doğumdan sonra meydana gelen bir durum değil. Çünkü vajina genişlemesi, zor doğumlarda oluşan yırtıklara bağlı gelişiyor. Ancak bu da çok ender görülüyor. Genellikle 3 ya da daha fazla sayıda doğum yapmış kadınlarda rastlanıyor. Bu genişlemeye karşı, vajina daraltma operasyonları yaptırmak mümkün. Üstelik bu operasyonların başarı şansı da yüksek.
Çatlaklar oluşabilir
Bazı anne adaylarının ciltlerinde çatlaklar görülür. Özellikle karın, kalça ve göğüslerde ortaya çıkar. Cildin aşırı gerilmesi sonucu ortaya çıkan bu durum, kalıcıdır. Hamilelik döneminde kırmızı görünümde olan bu çatlaklar, doğum sonrasında gümüş bir renk alırlar.
Çatlak oluşmasında temel etken, cildinizin gerilmeye verdiği tepkidir. Bazı ciltler esnek olduğu için çatlamaz. Ancak bazı anne adaylarında ise durum tam tersidir. Nemlendirici ürünler kullansalar bile çatlak oluşumunun önüne geçemezler. Bu tamamen cildin özelliğiyle ilgilidir. Ancak kozmetik ürünler, çatlak oluşumunu hafifletebilirler. Çünkü nemlendirici özellikleri cildin esnekliğini arttırır.
Bazı kozmetik ürünlerle doğum sonrası çatlakların azaltılması mümkün olabilmektedir.
Meme başı koyulaşır
Emzirmeye hazırlanan göğsünüzde bir takım değişiklikler meydana gelir. Bunlardan biri de, meme başının etrafındaki koyu kısmın daha da koyulaşmasıdır. Özellikle esmer tenlilerde koyu kahverengiye yakın bir görünüm kazanır. Doğum sonrasında bu koyuluk açılsa da, genellikle ilk rengine dönmez. İlk halinden biraz daha koyu görünür
alıntıdır
Rahim büyür
Bebeğinizin büyümesiyle birlikte rahminiz de paralel bir büyüme gösterir. Üstelik kendi katının yaklaşık 30-40 katı büyüklüğe ulaşır. Doğum sonrası, rahim yavaş yavaş küçülmeye başlar ve eski orijinal büyüklüğüne kavuşur. Bu sürece İnvolusyon (toparlanma) adı verilir. Ancak her doğumdan sonra rahim, önceki büyüklüğünden biraz daha büyük olarak kalır. Yani bebeğinizin hatırasından bir tanesi rahminizde kalır.
Rahminiz doğumdan hemen sonra göbeğinizin hemen biraz üstündedir. Kasılmaya bağlı olarak oldukça sertleşmiştir. Elinizi göbeğinizde gezdirdiğinizde siz de hissedebilirsiniz.
Rahmin toparlanması, doğum sırasında plesantanın çıkmasıyla başlar. Ve her geçen gün küçülerek lohusalığın birinci haftasının sonunda doğum sonrası büyüklüğünün yarısına kadar geriler.
Rahim içinde plasentanın yerleştiği yer de kasılmalarla giderek ufalır ve küçük bir değişiklik bırakarak iyileşir.
Bu iyileşme sürecini ifade eden belirtilerden biri de, loşi olarak adlandırılan kan rengindeki akıntıdır. Rahimden gelen bu akıntı, lohusalık sürecinde miktarı giderek azalır ve rengi açılır. Lohusalığın ilk günlerinde kan rengini alan akıntıda, taze kırmızı kan ve doku parçacıkları görülür. Birkaç gün içinde akıntı miktarı azalmış ve rengi de açılmıştır. Genellikle ilk 4 hafta sonunda akıntı tümüyle kesilir.
Rahmin toparlanmasının başka bir belirtisi de, kasılmalardır. Kasılmalar, daha çok karın ve bel bölgesinde kramp şeklinde hissedilir. Çok doğum yapmış kadınlarda, kramp tarzı ağrılar daha sık görülür. Bu kasılmaların en sık hissedildiği zaman, emzirme saatleridir.
Emzirme, oksitosin hormonu salgısını arttırır. Oksitosin ise kasılmaları tetikler. Ve anne tarafından daha net hissedilir. Krampların en yoğun hissedildiği zaman dilimi ise, doğum sonrası ilk 12 saattir. Daha sonra yani 48 saat içinde ağrılar azalarak kaybolur.
Rahim ağzı genişler
Bebeğiniz rahmin içinde büyür. Doğum sırasında rahim ağzının açılması gerekir. Normalde, doğum sırasında bu açıklık 10 cm’yi bulur. Bu açılmayı sağlayan, rahim ağzında bulunan çok özel ve esnek liflerdir. Bu liflerin başka bir işlevi de, doğum sonrası rahim ağzının mümkün olduğunca eski şekline dönmesini sağlamaktır. Ne var ki, doğum sonrası toparlanma süreci ne kadar hızlı olursa olsun, tam şekliyle eskiye dönemez. Yani doğum yapmadığınız hale gelmez. Rahim ağzı, bebeğin doğduğuna ilişkin bir hatıra taşır. Doğum yapmadığınız zaman bir nokta gibi görünen rahim ağzınız, doğum sayısı arttıkça yatay genişliği artan bir çizgi halini alır.
Eğer sezaryenle doğum yapmışsanız, bu durum değişir. Doğumun erken evrelerinde ya da doğum eylemi başlamadan önce sezaryen uygulaması yapıldıysa, rahim ağzı nokta şeklinin koyabilir. Ancak doğumun ileri evrelerde yapılan sezaryende görünen şekil, normal doğum yapanlarla aynıdır.
Ancak bu değişikliğin sağlığınız açısından hiçbir zararı yoktur. Ayrıca cinsel ilişki sırasında zevk alıp almanızla ilişkili de değildir.
Vajina girişi ve Vajina
Normal doğum ya da bilimsel ismiyle vajinal doğumda, etkilenen bölgelerden biri de vajina girişi ve vajinadır. Eğer, bebeğin gelişi sırasında bir sorun yaşanmadıysa değişiklikler çok az olur. Yani doğum kesisi doğru zamanda ve doğru şekilde açılmışsa ve perine (vajina ile anüs arasındaki bölge) yırtılmadan koruyucu doktor manevraları iyi bir şekilde uygulandıysa, doğum kesisi tamiri sonrası vajinadaki değişiklikler azdır.
Ancak doğum sayısı arttıkça bu bölgede bazı sorunların oluşması mümkündür. Bunlardan başlıcaları şunlardır: Vajina ön duvarındaki gevşeme mesanenin vajinanın ön duvarına sarkmasına (sistosel) neden olur. Eğer vajinanan arka duvarında gevşeme varsa, kalınbarsağın son kısmı, vajina arka duvarına (rektosel) sarkar. Eğer sarkma hafif boyuttaysa hiçbir sorun yaratmaz. Ancak ileri derecedeki sarkmalar, idrar kaçırma ya da kabızlığa yol açabilir. Bu durumun ortadan kalkması için yapılacak operasyon, vajinaya estetiğidir. Sistosel için “ön plastik”, rektosel için ise “arka plastik” adı verilen operasyonlar yapılabilir.
Normal doğum sonrası vajinanın genişlemesi durumunda cinsel ilişkiden daha az zevk alınıp alınamayacağı sık akla gelen konulardan biri. Oysa bu her normal doğumdan sonra meydana gelen bir durum değil. Çünkü vajina genişlemesi, zor doğumlarda oluşan yırtıklara bağlı gelişiyor. Ancak bu da çok ender görülüyor. Genellikle 3 ya da daha fazla sayıda doğum yapmış kadınlarda rastlanıyor. Bu genişlemeye karşı, vajina daraltma operasyonları yaptırmak mümkün. Üstelik bu operasyonların başarı şansı da yüksek.
Çatlaklar oluşabilir
Bazı anne adaylarının ciltlerinde çatlaklar görülür. Özellikle karın, kalça ve göğüslerde ortaya çıkar. Cildin aşırı gerilmesi sonucu ortaya çıkan bu durum, kalıcıdır. Hamilelik döneminde kırmızı görünümde olan bu çatlaklar, doğum sonrasında gümüş bir renk alırlar.
Çatlak oluşmasında temel etken, cildinizin gerilmeye verdiği tepkidir. Bazı ciltler esnek olduğu için çatlamaz. Ancak bazı anne adaylarında ise durum tam tersidir. Nemlendirici ürünler kullansalar bile çatlak oluşumunun önüne geçemezler. Bu tamamen cildin özelliğiyle ilgilidir. Ancak kozmetik ürünler, çatlak oluşumunu hafifletebilirler. Çünkü nemlendirici özellikleri cildin esnekliğini arttırır.
Bazı kozmetik ürünlerle doğum sonrası çatlakların azaltılması mümkün olabilmektedir.
Meme başı koyulaşır
Emzirmeye hazırlanan göğsünüzde bir takım değişiklikler meydana gelir. Bunlardan biri de, meme başının etrafındaki koyu kısmın daha da koyulaşmasıdır. Özellikle esmer tenlilerde koyu kahverengiye yakın bir görünüm kazanır. Doğum sonrasında bu koyuluk açılsa da, genellikle ilk rengine dönmez. İlk halinden biraz daha koyu görünür
alıntıdır