Ebeveyn- çocuk çatışmaları
Çocuk bazı davranışlarının anne-babası tarafından kabul edilmediğini, onlara sorun yarattığını bildiği halde bunları değiştirmek istemez. Bu duruma çatışma denir.
ANNE-BABA-ÇOCUK ÇATIŞMALARINDA KİM KAZANIR, KİM KAYBEDER?
Eksiksiz ben-dili mesajları bazen çocuğun kabul edilmeyen davranışlarını değiştirmede etkili olmayabilir. Bazı olay ya da durumlarda çocuğun gereksinimi çok güçlüdür. Çocuk, davranışının anne-babası tarafından kabul edilmediğini, onlara sorun yarattığını bildiği halde davranışını değiştirmek istemez. Bu duruma çatışma denir. Çatışma durumunda ebeveyn ve çocuk çatışır, çocuğun gereksinimlerinin karşılanması tehlikeye girer ve anne-baba-çocuk ilişkisinde bir sorun oluşur.
Anne-baba ve çocuk arasındaki çatışmalar; Gordon tarafından Sert, Yumuşak, Güç ve Baskı Gerektirmeyen, sorunun çözümü için anne-baba ve çocuğun katılımını gerektiren yöntemler ile çözümlenmektedir.
Sert yöntemde, anne-baba ve çocuk arasında çatışmalarda anne-baba çocuğun kabul edeceğini düşünerek sorunun çözümü için kendileri karar verirler. Çocuk anne-babasının karar verdiği çözümü kabul ederse ya da boyun eğerse aralarında herhangi bir soru ortaya çıkmaz. Ancak çocuk kabul etmez ve karşı çıkarsa anne-baba, önce ikna etmeye çalışır. Çocuk karşı koymaya devam ederse, anne-baba, çocuğu itaat etmeye, boyun eğmeye zorlar, güç ve otorite kullanmakla tehdit eder. Bu yöntemde anne-baba kazanır, çocuk kaybeder. Bunun çocuk üzerindeki olumsuz etkileri;
1. Çocuğun anne-babasının çözüm önerilerine uyma arzusunu azaltır.
2. Çocuk cezalandırılacağı korkusu ile yapar.
3. Anne-babalarına karşı öfke duyarlar.
4. Çocuğun bağımlı ve dıştan denetimli bir kişilik yapısı geliştirmesine neden olur.
5. İş birliği davranışı gelişmez.
Bu durumun anne – baba üzerindeki en önemli olumsuz etkisi, giderek kötüye giden bir ilişkinin tohumlarının atılmasıdır. Bu anne-babalar, çocuklarının sözel ve bedensel saldırıları ile karşılaşabilirler.
Yumuşak yöntemde, bir çatışma çıkınca, anne-baba önce kendi çözümlerini kabul ettirmek için çocuğu ikna etmeye çalışırlar. Eğer çocuk, bu duruma karşı koyarsa, çocuğun istediğine razı olurlar. Bu yöntemde çocuk kazanır. Bunun çocuk üzerindeki olumsuz etkileri;
1. Bu ailelerde yetişen çocuklar, anne-babalarını denetim altında tutmak için öfke nöbetleri göstermeyi, anne-babalarını suçlu hissettirmeyi ve onlara kötü sözler söylemeyi öğrenirler. Saldırgan davranışlar gösterirler.
2. Çocuklar kendi gereksinimlerini başkalarının üstünde tutarlar. Davranışlarını denetleyemezler ve bencildirler.
3. Şımarık olarak yetişen bu çocuklarda işbirliği gelişmez, ilişkilerinde birçok zorlukla karşılaşırlar.
4. Anne-babalarının sevgisi konusunda kuşku duyarlar. Onların sevgisinden emin olamazlar (Gordon,1996)
Sert ve Yumuşak yöntemin birbirine benzer yanı, her ikisinde de kazanan ve kaybeden vardır. Birinde anne-baba çocuğa, ötekinde ise çocuk anne-babaya istediğini kabul ettirmek için çabalar. İki tarafta istediğini kabul ettirmek için baskı ve tehdit uygular.
Bu yöntemle ilgili sorunlar ise, birçok ailede anne-babandan biri Sert diğeri Yumuşak yöntemi kullanır. Bu tutarsızlık çocuklarda ciddi duygusal sorunlar yaşatabilir. Ancak yöntemlerden birini en uç noktada kullanmaktan daha az zararlı olabilir.
Güç ve baskı gerektirmeyen, sorunun çözümü için anne-baba ve çocuğun katılımını gerektiren yöntemde, meydana gelen çatışmaları birlikte çözümlemeyi amaçlayan bir yöntemdir. Anne –baba ve çocuk karşılıklı çözüm önerileri geliştirirler ve değerlendirirler. Daha sonra en uygun olan çözüm önerisi üzerinde anlaşılır, nasıl uygulanacağına karar verilir. Güç kullanma ve zorlama yoktur. Hiç kimsenin kaybetmediği, herkesi kazandığı bir yöntemdir (Gordon,1996). Bu yöntemin anne-baba ve çocuğa sağladığı yararlar;
1. Çocuğu çözümü uygulamaya daha istekli hale getirir.
2. Çocukların düşünme becerilerini geliştirir.
3. Anne-baba ve çocuk arasında sıcak ve sağlıklı bir ilişkinin gelişmesine yardımcı olur.
4. Gerçek soruna ulaşmayı sağlar.
Bu yöntemi kullanırken anne-babaların dikkat etmesi gereken noktalar;
• Yöntem çocuklara iyi anlatılmalıdır
• Yöntemin tüm basamakları uygulanmalıdır
• Sorunların her zaman birden fazla çözümünün olduğu dikkate alınmalıdır
• Alınan ilk karar gerekirse değiştirilebilmelidir
Son olarak, Psikolog-Eğitimci Doğan Cüceloğlu’nun çocuklarının başarılı olmasını isteyen ailelere verdiği üç öneriyi bilginize sunuyor ve hepimize çatışmasız anne-baba-çocuk ilişkileri diliyoruz.
ANNE BABALARA ÜÇ ÖNERİ:
-Çocuğunuzun yaşamında “keşke”leri değil, “iyi ki” leri çok olsun...
- Çocuğunuz kurnaz ve açıkgöz biri olacağına, başkalarının hakkını yemeden üreten ve kazanan biri olsun.
-Çocuğunuz kendisine güvenmeyen ve kimsenin güvenmediği, bilgisi ve diploması olan ama pısırık ve şevksiz çalışan biri değil; özgüveni ve özsaygısı olan “Ben yapabilirim” duygusu güçlü, girişken ve sorumlu biri olsun.
Çağdaş Aysel “Anne-Baba-Çocuk İletişimi” / Doğan Cüceloğlu “Başarıya Götüren Aile"
Milliyet