![693642804146.jpg](/forum/proxy.php?image=http%3A%2F%2Fi.sabah.com.tr%2Fsbh%2F2012%2F08%2F19%2FHaber%2F693642804146.jpg%3F9705227860220120819024145&hash=3eabeb53963f5c4a2139a0d0c79d53c8)
19 yıl önce başladığı müzik hayatına ve içsel yolculuğuna devam eden Ebru Gündeş, evliliğini ve kızıyla değişen yeni hayatını Pazar SABAH'a anlattı
Uzun zamandır medya kovaladı, o kaçtı. Tam altı yıl röportaj vermedi. Ama yine de evliliği, süper zengin eşinin ona aldığı pahalı hediyeler, küçük kızı hep konuşuldu, yazıldı çizildi. O sabırla sustu. Ama sonunda o da konuştu. Kendi ifadesiyle yaşından, yaşadıklarından çok şey öğrenmiş; durulmuş, yumuşamış, boş işlere boş vermiş... Hali, söyledikleri de bu tespiti destekler nitelikte. O, bir zamanlar ölümün eşiğinden dönmüş, ona verilen ikinci şans için şükreden, artık istediklerine kavuşmuş, anne olmuş, gözü gönlü doymuş ünlü bir kadın... Hakkında yapılan spekülasyonlara gülüp geçmeyi başaran ve polemikten uzak duran Ebru Gündeş; "Şükrediyorum çünkü nefes alıyorum ve bir anneyim, Alara var artık," diyor. İşte mutlu bir kadının anlattıkları...
- Hayatınızda belirli dönemler keskin çizgilerle ayrılıyor. Şimdi yaşadığınız dönemi nasıl anlatırsınız?
- Hep söyledim, Allah bana ikinci bir şans verdi. Bunu saç teli kadar ince bir çizgide gidip gelmiş biri olarak söylüyorum. Sağlığınız yerindeyse, aldığınız her nefesin hakkını verin. Ne yaşamak istiyorsanız onu seçin, bir mücadele verecekseniz bu uğurda verin. Bir gün gelecek Ebru Gündeş'e dair her şeyi bırakıp gideceğim. Tabii ki ardımdan herkesin yüreğinde bir iz, bir dokunuş bırakmak için bunca çaba. Ama para, pul, şan, şöhret her şey boş... Sonuç olarak kalbime sığan her şey benim, geri kalan her şeyse kiralık. O yüzden önce aşk; yani evladım, eşim... O yüzden önce duygu... O yüzden önce kendim için yaşayarak ruhumu beslemek, beni mutlu ediyorsa o alkışlar, o sevgi seli... Bütün bunları, o dostla paylaşabiliyorsam yanımda o dost. Elimden geldiğince böyle yaşamaya çalışıyorum. Ve evet kimse kusura bakmasın malla mülkle göstermeye çalıştıkları hayatımda, o mala mülke onların binde biri kadar bile değer vermiyorum. Gerçi yaşadıklarımı yaşamadıkları için onların anlamalarını beklemiyorum. Allah da yaşatmasın zaten. Hayata bakışım yüzde 'binbeşyüz' değişti. Ama insanım... İkileme düştüğüm, egoma yenildiğim yerler olmuyor mu? Oluyor. Ama inanın çok kısa sürüyor. 'Ebru nefes alıyorsun,' diyorum. Ve artık çok daha büyük bir etken var hayatımda; kızım. Kızım doğduktan sonra her annede olduğu gibi her şey bir kere daha değişti.
- Evliliğinizi ve eşinizi pek konuşmak istemiyorsunuz. Dolayısıyla sizin dünyanızdan üretilen ve medya aracılığıyla yayılan bir peri masalı hikayesi var. Ayağınızı yerden kesen hediyeler, jestler... Böyle mi yaşıyorsunuz gerçekten?
- Beni çok seven, benim de çok sevdiğim bir eşim ve çok güzel bir kızımız var. Mutluyum. Ama söylediğiniz gibi türlü haberler çıkıyor. Hakkımdaki bu tarz haberlerin sanatımın önüne geçebileceğine inanmıyorum. Çünkü ben bunlarla bir yere gelmedim bulunduğum yere. Ben maddiyatla ya da birilerinin hatırıyla da gelmedim. Allah vergisi bir ses, doğru bir ekip ve sevenlerimdir bu yerde olmama sebep. Yıllardır iyi çalışan bir sanatçıyım. Benim eşimin imkanlarına sahip yüzlerce işadamı, aile var. Reza'nın şanssızlığı benimle evli olması. O da bunu anlamıyor zaten.Yaptığı her işin, aldığı her şeyin hediye adıyla lanse edilmesi tabii ki rahatsız ediyor bizi ve daha önemlisi ailelerimizi. Bu haberleri yapan arkadaşlar eşleriyle böyle mi yaşıyorlar? Mesala bir araba aldıklarında illa hediye mi oluyor? Onların zihninde karı-koca olmak böyle bir şey mi? Değilse niye bize bunu yapıyorlar? Biz de yeni evlenmiş, ayrı ayrı çalışan ve parasını kazanan, çocuk sahibi olmuş bir çift olarak, kendimize göre hayatımızı kuruyoruz. Kime ne? Bir yalı aldık kaç kere haber yapıldı, sayısını unuttum. Bize ve bence herkese fenalık bastı bu haberlerden.
- Eşiniz, 'İhtiyacımız yok, bırak bu işleri,' derse... Tavrınız ne olur?
- Bu hediye başlıklı haberlerden rahatsızlığı tabii ki çok büyük. Ama işime asla karışmaz, ne kadar çok çalıştığıma da hepiniz şahitsiniz. Ebru Gündeş kolay olmuş ya da olabilecek bir marka değil. Şarkı söylemek benim hayatım. Beni hiç tanımayan insanların bu kadar karşılıksız sevip konserlerimi doldurarak adımı, şarkılarımı bir ağızdan haykırmasının sebebi benim şarkı söyleyebilmem. Bu tarifi olmayan hazzı almasam bu işi yapamam. Eşim de buna fazlasıyla saygı duyuyor. Bir de kocaman bir ekip var tabii arkamda. Onlarla bir kaderi ve ekmeği paylaşıyoruz. Onlara ve beni sevenlere sağlığım el verdikçe ihanet edemem.
- Siz kazancınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Artık hayattaki en büyük yatırımım kızım. Kazancımı, kızım adına en doğrusu neyse eşimle birlikte o şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu arada şimdi aklıma geldi, bir şey eklemek istiyorum. Geçenlerde bir programda yine bu hediye konusu açılmış. Çiğdem Tunç'un söyledikleri ve güzel yüreği için kendisine buradan teşekkür etmek istiyorum. Bunları anlatmam, kendimi methetmem gibi algılanmasın ama bir kadın olarak söyledikleri çok önemli. Benim sesimin dünya çapında olduğunu, dünyanın neresine gidersem paramı kazanabileceğimi, kimseye ihtiyacım olmadığını söylemiş. Bu hediye olayları için de 'Eşidir, onlar ailedir, tabii ki yapabilir, helal olsun. Ebru her şeyin en iyisini hakediyor,' gibi onore edici cümleler kurmuş.