ECEL
Hazret-i Azrail gelip yanıma,
Habersiz karşıma duracak birgün!
Nazlı beslediğim tatlı canıma,
Ummadığım anda kıyacak birgün!
Bir YÂsin okuyun, gelmesin şeytan!
O mel'undur benim belimi büken,
Hak yolu dururken bâtıla çeken,
Ana sûretine girecek bir gün!
Ruh çıkınca kalır bir kuru beden,
Olmaz beni birgün misafir eden
Şu fani dünyadan eli boş giden
Ahrette cezâsını çekecek bir gün!
Çenemi bağlarlar, evlâdım, yârim,
Kimseler işitmez, ah ile zârım,
Bütün amelimden yok ise kârım
Topuzu başıma vuracak bir gün!
Hanım figân eder,çocuklar ağlar,
Kimi peştemalı belime bağlar,
Sıcak su koymayın, tenimi dağlar,
Dostalarım kefene saracak birgün!
Götürürken bir kaç sual sorulur,
Günah sevap, büyük defter dürülür,
Sonra başucumda telkin verilir,
Münker-Nekir suâl soracak birgün!
Kimisi iyidir, kimisi kötü,
Kimi der ki; ağır geldi tabutu,
Göğsümün üstünde zambağın otu,
Açılıp çiçeği solacak birgün!
Mezarda çözerler benim kuşağım,
Gözümde mi kalır oğul uşağım?
Yakasız gömlektir, yogan döşeğim,
Gözlerime toprak dolacak bir gün!
Karanlık yerlerde ne olur halim?
Fayda etmez burada koyduğum malım,
Az yaşa, çok yaşa akıbet ölüm,
Harkes ettiğini bulacak bir gün!
Ecel aman vermez gözüme bakar,
Ömrümü, özümü temelden yıkar,
Yılan, akrep, çıyan hep, cesedim sokar,
Beni didik didik yolacak bir gün!
Bunca göçenlerin defteri hani?
Emanettir cümle imnsanın caı,
Tövbe et aklından çıkarma bunu,
Gül cemalin toprak olacak bir gün!
Hazreti Allah, bir tanırım seni,
Dünyadan imansız gönderme beni!
Ahmet Bertizli'nin zayıftır teni,
Belki de lütfunu görecek birgün!
alıntı