Er-Râfi
Er-Râfi; Dilediğini yükselten, kıymetlendiren, dereceler ve şeref verip yükselten, dilediğinin makam ve mertebelerini arttıran, dostlarını yücelten; dilediğini aziz kılan.
Dilediğini aşağıya indiren, zelil eden Cenab-ı Allah, Er-Râfi’ ism-i şerifi ile dilediğini de yükseltir ve aziz eder. Bir padişahı köle yapabileceği gibi, bir köleyi de sultanlık tahtına çıkarabilir.
Zillettten izzete terfi ettiren, düşeni kaldıran, dereceleri artıran Er-Rafi
Er-Rafi esmasının zikri 351 adettir. Zikir saati Güneş, günü Pazar’dır.
Er-Râfi’ (c.c.) esmasının anlamı: Dilediğini yücelten, yukarı kaldıran, zilletten izzete çıkaran, makam ve mertebelerini yükselten, dereceleri artıran anlamına gelmektedir.
Yâ Râfi’
يَا رَافِعُ
Er-Rafi esmasının ebced değeri, zikir sayısı:
Ebced değeri ve zikir sayısı; 351
Zikir günü; Pazar
Zikir saati; Güneş (Sabah erken ve ikindi sonrası)
Er- Râfi isminin Özellikleri, Faziletleri ve Faydaları:
Her gün 1251 kere “Ya Râfi, Ya Bâsit celle celâlühû” zikrine devam eden kimsenin ilmi ve malı artar.
Her gün 5 vakit namazdan sonra 351 kere “Ya Râfi celle celâlühû” zikrine devam edenin rızkı artar, maddi işleri açılır, mesleğinde ve işinde ilerler.
Er- Râfi esmasının önemli bir tesir gücü vardır. Dünya ve ahiret derecelerini yükseltmek isteyenler, halk arasında sevilip sayılmak, şeref ve itibar görmek ve yücelmek, Allah tarafından sevilmek isteyenler bu mübarek ismin etkisiyle istediklerine ulaşabilirler.
Er-Râfi’ ism-i şerifi, maddi ve manevi olarak derecelerin ve rütbenin yükselmesi ve rızkın artması için her gün 351 kere okunur.
Pazartesi veya Cuma geceleri akşam namazından sonra 440 kere Ya Râfi ism-i şerifini okuyan halk arasında heybetli ve güçlü olur.
Sabah namazından sonra 351 kere “Ya Râfi celle celâlühû” zikrine devam eden kimsenin maddi ve manevi dereceleri artar.
Er-Râfi esmasının zikrine devam edip vird edinen kimsenin gam, kasavet ve kederi kalkar.
Zulmünden korkulan bir kimsenin yanına girilmezden önce 70 kere Ya Râfi ism-i şerifini okuyan kimse, o zalimin zulmünden emin olur.
Gece yarısı 351 defa Ya Râfi ism-i şerifini okuyan kimse, gönül rahatlığına ulaşır. Maddi işlerinde kolaylık görür. Rızkı ve malı artar, zenginleşir. Meşru isteklerine kavuşur.
Her türlü işte başarılı olmak, makam ve mevkide yükselmek isteyenler, şeref ve itibar sahibi için Er-Râfi esmasının zikrine devam edilmelidir.
Er-Râfi Esması özellikle işinde yükselmek ve iş bulmak isteyenlerin çokça okuması gereken bir esmadır..
Er-Rafi İsm-i şerifi geçen ve anlamındaki Kur’an ayetleri :
Bakara suresi 127. Ayet: Ve iz yerfeu ibrâhîmul kavâide minel beyti veismâîl(ismâîlu) rabbenâ tekabbel minnâ inneke entes semîul alîm(alîmu).
İbrâhîm (a.s) ve İsmail (a.s), beyt’in (Kâbe’nin) temellerini yükseltiyorlardı (ve şöyle dua ediyorlardı): “Rabbimiz, bizden (bunu) kabul buyur. Muhakkak ki Sen, Sen, en iyi işiten ve en iyi bilensin.”
Bakara Suresi 128. Ayet: Rabbenâ vec’alnâ muslimeyni leke ve min zurriyyetinâ ummeten muslimeten leke ve erinâ menâsikenâ ve tub aleynâ, inneke entet tevvâbur rahîm(rahîmu).
Rabbimiz, bizim ikimizi sana teslim olanlardan kıl, zürriyetimizden de sana teslim olan bir ümmet (kıl) ve bize (hac) ibadetinin yerlerini (ve kurallarını) göster ve tövbemizi kabul et. Muhakkak ki Sen, Sen, tövbeleri kabul edensin, rahmet edensin (rahmet nuru gönderensin).
Bakara Suresi 253. Ayet: Tilker rusulu faddalnâ ba’dahum alâ ba’d(ba’din), minhum men kellemallâhu ve rafea ba’dahum derecât(derecâtin), ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhıl kudus(rûhıl kudusi), ve lev şâallâhu maktetelellezîne min ba’dihim min ba’di mâ câethumul beyyinâtu ve lâkinihtelefû fe minhum men âmene ve minhum men kefer(kefere), ve lev şâallâhu maktetelû ve lâkinnallâhe yef’alu mâ yurîd(yurîdu).
İşte Biz, o resûllerden bir kısmını, diğerlerinin üzerine faziletli kıldık. Allah, onlardan kimiyle konuştu, kimini de derecelerle yükseltti. Ve Biz, Meryem’in oğlu İsa’ya beyyineler verdik. Ve onu Ruh’ûl Kudüs ile destekledik (doğruladık). Eğer Allah dileseydi, onlardan sonra gelenler, kendilerine beyyineler (ispat vasıtaları) geldikten sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Lâkin ayrılığa düştüler. O zaman onlardan kimi îmân etti, kimi de inkâr etti. Eğer Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lâkin Allah, dilediği şeyi yapar.
Âli İmrân Suresi 55. Ayet: İz kâlellâhu yâ îsâ innî muteveffîke ve râfiuke ileyye ve mutahhiruke minellezîne keferû ve câilullezînettebeûke fevkallezîne keferû ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti), summe ileyye merciukum fe ahkumu beynekum fîmâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).
Allah, şöyle buyurmuştu: “Ey Îsâ! Muhakkak ki seni vefat ettirecek olan ve seni Kendime (katıma) yükseltecek olan ve kâfirlerden temizleyecek olan Benim. Sana tâbî olanları kıyâmet gününe kadar, kâfirlerden üstün kılacak olan Benim. Sonra sizin merciiniz Benim (dönüşünüz Bana’dır). O zaman sizin ihtilâf etmiş olduğunuz şeyler hakkında aranızda hüküm vereceğim.”
Naziat suresi 27.Ayet: E entum eşeddu halkan emis semâu, benâhâ.
(Ey inkârcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.
Naziat Suresi 28. Ayet: Rafea semkehâ fe sevvâhâ.
Onun (semanın) tavanını yükseltti (yüksekliğini artırdı). Sonra da onu sevva etti (dizayn edip düzenledi).
Mücadele Suresi 11. Ayet: Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ kîle lekum tefessehû fîl mecâlisi fefsehû yefsehıllâhu lekum, ve izâ kîlenşuzû fenşuzû yerfeillâhullezîne âmenû minkum vellezîne ûtûl ilme deracât(deracâtin), vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).
Ey âmenû olanlar! Meclislerde size: “(Oturmak için) yer açın!” denildiği zaman, o taktirde yer açın. Allah da size yer açar (genişlik verir). Ve: “Kalkın!” denildiği zaman hemen kalkın! Allah, sizden âmenû olanların ve ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltir. Ve Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Rad Suresi 2. Ayet: Allâhullezî rafeas semavâti bi gayri amedin terevnehâ summestevâ alâl arşı ve sehharaş şemse vel kamer(kamere), kullun yecrî li ecelin musemmâ(musemmen), yudebbirul emre yufassılul âyâti leallekum bi likâi rabbikum tûkınûn(tûkınûne).
Görmekte olduğunuz semaları (gök katlarını) direksiz olarak yükselten Allah’tır. Sonra arşa istiva etti. Ve Güneş’i ve Ay’ı emri altına aldı. Hepsi belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. İşleri düzenleyip idare eder. Âyetleri ayrı ayrı açıklar ki; böylece Rabbinize mülâki olmaya (ölmeden evvel ruhunuzu Allah’a ulaştırmaya) yakîn hasıl edersiniz.
Mu’min Suresi 15. Ayet: Rafîud deracâti zûl arş(arşi), yulkır rûha min emrihî alâ men yeşâu min ıbâdihî li yunzira yevmet telâk(telâkı).
Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin (Allah’a ulaşmayı dilediği için Allah’ın da Kendisine ulaştırmak istediği kişinin) üzerine (başının üzerine) Allah’a ulaşma gününün geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden (Allah’ın emrini tebliğ edecek) bir ruh (devrin imamının ruhunu) ulaştırır.
Rahmân Suresi 76. Ayet: Muttekiîne alâ rafrafin hudrin ve abkariyyin hisân(hisânin).
Onlar (cennetlikler), yüksek yeşil refrefler (yastıklar) ve harikulâde güzel işlemeli döşekler üzerine yaslananlardır.
Vâkia Suresi 3. Ayet: Hâfidatun râfiatun.
O; alçaltıcıdır, yükselticidir.
Vâkia Suresi 45. Ayet: İnnehum kânû kable zâlike mutrefîn(mutrefîne).
Muhakkak ki onlar, daha önce mutrafi idiler (varlık içinde zevklerine dalmışlardı).
En’am Suresi 165. Ayet: Ve huvellezî cealekum halâifel ardı ve rafea ba’dakum fevka ba’dın deracâtin li yebluvekum fî mâ âtâkum, inne rabbeke serîul ikâbi ve innehu le gafûrun rahîm(rahîmun).
Ve sizi yeryüzünün halifeleri yapan, size verdiği şeylerle sizi imtihan etmek için, bir kısmınızın derecelerini diğer bir kısmınızın üstüne yükselten O’dur. Muhakkak ki; senin Rabbin, cezası çabuk olandır. Ve muhakkak ki; O, mutlaka Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).