ES-SEMİ
ES-SEMİ; Her şeyi hakkıyla işiten, gizli açık, sesli sessiz, küçük büyük, her varlığın bütün seslerini ve hareketlerini duyan, her sesi, her yalvarışı ve yakarışı dinleyip işiten.
Es-Semi’ ism-i şerifi ‘her şeyi hakkıyla işiten’ anlamına gelir. Kelime manasıyla ‘Sem’ yani ‘işitmek’ kökünden türemiştir.
İşiten, duyan, gizli olan her şeyi tamamiyle bilen Allahü Teâla “SEMİ’DİR”
Es-Semî Esmasının Anlamı : Gizli açık her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi en iyi işiten, duaları kabul işiten ve duyan. İşitme kuvvetine sahip olan ve yarattığı varlıklara işitme gücü veren, yaratıklarının hitaplarını işiten ve anlayan.
Es-Semi esmasının ebced değeri, zikir sayısı:
Ebced değeri ve zikir sayısı ; 180
Zikir günü ; Perşembe
Zikir saati ; Müşteri (Sabah erken ve ikindi sonrası. Gece okumalarında gece yarısı)
Es-Semî esmanın zikir adedi 180 adettir.Zikir saati Müşteri: Günü
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
dir.“Şüphesiz Allah, isitendir, görendir.” (Mümin suresi 20)
“Allah işitendir, görendir.” (Nisa Suresi, 134)
Namazda rükudan kalkarken
“Semiallahu limen hamideh”
سَمِعَ اللّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ
“Allah, kendisine hamd edenleri işitir”
Rabbenâ lekelhamd : Rabbimiz, hamd sanadır.
Es-Semî ism-i şerifi Cenab-ı Hakkın sübuti sıfatlarından birisidir. Yani işiten ve yarattığı varlıklara işitme özelliği verendir. O’nun işitmesi kulakla değil, kendine özgü kudretledir. Cenab-ı Hak kainatta bütün varlıkların seslerini bir anda işitir ve duyar.
Cenab-ı Hakkın gizli veya açık söylenen her sözü işitir… O’nun işitmesi bütün sesleri kuşatmıştır. Varlıkların seslerini asla birbirine karıştırmaz ve şaşırmaz. Birinin sesini işitmek, ötekinin sesini de işitmeye mani olmaz.
Es-Semî : السميع
Yâ Semî : يَا سَم۪يعُ
Es-Semî isminin Özellikleri, Faziletleri ve Faydaları:
Es-Semî ism-i şerifi zikrine devam eden kimsenin her türlü dileği ve duası kabul olur. İstediğine kavuşur.
5 vakit namazdan sonra 180 kere “Ya Semî’ celle celâlühû” zikrine devam edenin bütün duaları kabul olunur.
Her gün 540 kere “Ya Semî’, Ya Basîr celle celâlühû” zikrine devam edenin ilmi artar.
Her gün 180 kere “Ya Semî celle celâlühû”ism-i şerifinin zikrine devam eden kimseyi herkes dinler, sözü geçerli olur, mesleğinde ilerler.
Es-Semi ismi şerifi, sözün insanların yanında dinlenmesi ve duanın Cenab-ı Allah tarafından kabul olması için “Ya Semiu Celle Celalühü” diyerek 180 kere okunur.
Perşembe günü Duha namazından sonra Es-Semi ismi şerifini 500 kere okuyanın, duası kabul olunur. Devamlı okumayı vird edinen kulak rahatsızlığı görmez.
Es-Semi ismi şerifini, kendine mahsus saatinde okuyan ve okumaya adet haline getiren kimseye, dost veya düşman, kadın veya erkek herkesten iyi ve doğru, sevindirici haberler gelir. İstediği şeye kavuşur.
Herhangi bir kimsenin kalbini kazanmak niyetiyle, Es-Semî ism-i şerifini aradaki soğukluk, kin, nefret ve düşmanlık gibi hususlar bile olsa bunların giderilmesi niyeti ile, seher vakti 18.000 defa “YA SEMİ” diye zikreden ve her yüz okumasında istediği kimsenin isteğinin yerine gelmesi için dilekte bulunan kimse, istediği kişinin kalbini etkisi altına alır. Kendine bağlar. Sevgi ve ilgi hasıl olur.
* * *
وَاللَّهُ يَقْضِي بِالْحَقِّ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ لَا يَقْضُونَ بِشَيْءٍ إِنَّ اللَّهَ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ ﴿٢٠﴾
Vallâhu yakdî bil hakkı, vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yakdûne bi şey’in, innallâhe huves semîul basîr(basîru).
Allah, hak ve adâletle hükmeder. Allah’tan başka taptıkları ise hiçbir hükümde bulunamazlar. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
(Mümin suresi 20. ayet)
مَّن كَانَ يُرِيدُ ثَوَابَ الدُّنْيَا فَعِندَ اللّهِ ثَوَابُ الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَكَانَ اللّهُ سَمِيعًا بَصِيرًا ﴿١٣٤﴾
Men kâne yurîdu sevâbed dunyâ fe indallâhi sevâbud dunyâ vel âhırah(âhırati). Ve kânallâhu semîan basîrâ(basîran).
Kim dünya sevabı (nimeti) istiyorsa (bilsin ki), dünya sevabı da, ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (Nisa suresi 134. ayet)
* * *
لَّقَدْ سَمِعَ اللّهُ قَوْلَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ فَقِيرٌ وَنَحْنُ أَغْنِيَاء سَنَكْتُبُ مَا قَالُواْ وَقَتْلَهُمُ الأَنبِيَاء بِغَيْرِ حَقٍّ وَنَقُولُ ذُوقُواْ عَذَابَ الْحَرِيقِ ﴿١٨١﴾
Lekad semiallâhu kavlellezîne kâlû innallâhe fakîrun ve nahnu agniyâu se nektubu mâ kâlû ve katlehumul enbiyâe bi gayri hakkın, ve nekûlu zûkû azâbel harîk(harîki).
Allah; “Şüphesiz, Allah fakirdir, biz zenginiz” diyenlerin sözünü elbette duydu. Onların dediklerini ve haksız yere peygamberleri öldürmelerini yazacağız ve, “Tadın yangın azabını!” diyeceğiz. (Ali İmran suresi 181. ayet)