Her toplumda evliliğin kutsal olduğuna inanılır, gerçekten de öyledir. Kutsal saydığımız evlilik kurumunu ayakta tutabilmek günümüz koşullarında zor olabiliyor. Öyleyse sizlerle bir takım önemli önerileri paylaşmak istiyoruz, dikkatle okursanız faydalanacağınızı umuyoruz…
Her geçen gün kadın erkek ilişkilerinde mutsuzluklar hatta acıların yaşandığını görüyoruz. Sorunların temeline bakıldığında sevgi-mutluluk yoksunluğu ve arayışı bununla birlikte saygı ve değer vermeme, her türlü istismar bir de gücün kötüye kullanıldığı açıkça görülmektedir.
Eşlerin birbirini tamamlayamaması büyük sorunlara sebebiyet veriyor. Birbirlerine eş olamayan çiftlerdeki sorunun kaynağı da her iki tarafın da anne-baba ilişkilerinde çok derinlerde, önceki kuşaklardadır yalnız düzeltilemez değildir. Peki eşler birbirini nasıl tamamlayabilir?
Doğa kuralı gereği kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır, bu anlamda “eş” deniliyor. Birbirlerine benzeyen hemde benzemeyen yönleri mutlaka vardır. Zamanla özellikler birbirini geliştirebilir, bu gelişim de birbirlerini her yönleriyle severek, değer vererek ve duygularını en güzel şekilde ifade ederek olur, kendileri de bu sayede mutlu olurlar. Mutluluğun, huzurun, paylaşımın ve sohbetin olduğu yerde güven-sevgi-saygı ve değer verme de vardır. Anne-baba ilişkilerinde; birbirlerine hoş ve güzel davranıldığını gören çocuklar kendi hayatlarında da eşlerine aynı şekilde davranır, yani sevmeyi-saygıyı-değer vermeyi aileden öğreniyor.
Aileden sevgi görmüş, kişiliği kabul edilmiş ve gerektiğinde takdir edilmiş çocuk doğal olarak güzel görecek, olumlu düşünecek ve eşine yaklaşımı da aynı doğrultuda olacaktır. Anne-babanın birbirine yaklaşımı çocuğun ufkunu anlayışını derinleştirir sevgi duygusunu kuvvetlendirir. Özgüven ve cinsel kimlik gibi çocuğun gelişiminde çok önemli faktör olan bu özellikleri hayatı boyunca mizacı ve davranışlarının temelidir ve bu temel ailede oluşur. Eğer ailede sorunların çözümünde doğru yol izlendiyse ve sorumluluklarda adil paylaşımlar söz konusu olduysa huzurlu ortam var denilebilir, çocuk sağlığı ve gelişiminin temelidir huzurlu yada sorunlu aile ortamı.
Yüreğinizdeki sevgi hiç bitmesin...
Her geçen gün kadın erkek ilişkilerinde mutsuzluklar hatta acıların yaşandığını görüyoruz. Sorunların temeline bakıldığında sevgi-mutluluk yoksunluğu ve arayışı bununla birlikte saygı ve değer vermeme, her türlü istismar bir de gücün kötüye kullanıldığı açıkça görülmektedir.
Eşlerin birbirini tamamlayamaması büyük sorunlara sebebiyet veriyor. Birbirlerine eş olamayan çiftlerdeki sorunun kaynağı da her iki tarafın da anne-baba ilişkilerinde çok derinlerde, önceki kuşaklardadır yalnız düzeltilemez değildir. Peki eşler birbirini nasıl tamamlayabilir?
Doğa kuralı gereği kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır, bu anlamda “eş” deniliyor. Birbirlerine benzeyen hemde benzemeyen yönleri mutlaka vardır. Zamanla özellikler birbirini geliştirebilir, bu gelişim de birbirlerini her yönleriyle severek, değer vererek ve duygularını en güzel şekilde ifade ederek olur, kendileri de bu sayede mutlu olurlar. Mutluluğun, huzurun, paylaşımın ve sohbetin olduğu yerde güven-sevgi-saygı ve değer verme de vardır. Anne-baba ilişkilerinde; birbirlerine hoş ve güzel davranıldığını gören çocuklar kendi hayatlarında da eşlerine aynı şekilde davranır, yani sevmeyi-saygıyı-değer vermeyi aileden öğreniyor.
Aileden sevgi görmüş, kişiliği kabul edilmiş ve gerektiğinde takdir edilmiş çocuk doğal olarak güzel görecek, olumlu düşünecek ve eşine yaklaşımı da aynı doğrultuda olacaktır. Anne-babanın birbirine yaklaşımı çocuğun ufkunu anlayışını derinleştirir sevgi duygusunu kuvvetlendirir. Özgüven ve cinsel kimlik gibi çocuğun gelişiminde çok önemli faktör olan bu özellikleri hayatı boyunca mizacı ve davranışlarının temelidir ve bu temel ailede oluşur. Eğer ailede sorunların çözümünde doğru yol izlendiyse ve sorumluluklarda adil paylaşımlar söz konusu olduysa huzurlu ortam var denilebilir, çocuk sağlığı ve gelişiminin temelidir huzurlu yada sorunlu aile ortamı.
Yüreğinizdeki sevgi hiç bitmesin...