Evliliğinizin ilk günlerine dönmek hiç de zor değil
--------------------------------------------------------------------------------
“Ah o ilk günler…” Sizde ilk günlerinizi özlüyor musunuz? Bu özlemin aslında eşlerin ruh dünyalarına olumsuz bir yansıması olmaz.
Ancak yaşanan özlem halihazırdaki yaşantıya duyulan memnuniyetsizliği de ifade ediyor olabilir. Genellikle artık evlilik heyecanının, belki ve hatta saygının yitirilmesi anlamına bile gelebilir. Bu özlem göz ardı edilmeyecek bir mevzudur. Eşlerin ilk günlerini özlem ve hüzünle anmaları ve evliliklerini canlandırma adına harekete geçmemeleri bir hata olur. Peki çok mu zor o ilk günlere dönmek? Genellikle evliliğin ilerleyen yılları ile ilk günleri arasındaki en büyük fark, sevgi coşkunluğu ve bunu eşlerin birbirlerine ifade ediş tarzlarındaki farklılıktır. İlk günlerde sevgi iletişimi daha kuvvetlidir. Daha fazla fedakarlıklar yapılır. Ufak şeyler daha fazla mutluluk verir ve yine ufak sorunlar bireyleri çok da fazla yıpratmaz. Bütün bu özellikler evlilik sayısınca artırılabilir. Tabi her çift için özel olan farklı durumlar olabilir. Öyleyse ne yapılmalı ilk günlere geri dönmek için;
Öncelikle halihazırda yaşadığınız zamanın güzelliklerini düşünün ve bu güzellikleri ilk günler yaşayamadığınızı fark edin.
Bu konudaki düşüncelerinizi eşinizle paylaşın. O da sizin gibi düşünüyorsa işiniz kolaylaşacaktır.
Eşinizle birlikte veya yalnız, kapsamlı bir biçimde ilk günler neler yaşadığınızı, ve sizi nelerin memnun ettiğini düşünün ve hatta bir kâğıda yazın. Akabinde hemen içinde bulunduğunuz zaman diliminde neler yaşıyor olduğunuzu belirleyin.
Daha ziyade neleri özlediğinizi ve şu an nelerden rahatsız olduğunuzu belirleyin.
Geçmişte yaşadıklarınızı ve özellikle de ihtiyaç hissettiklerinizi bugüne uyarlayıp, önem sırasına göre dizin. Bunun yanında şu an vazgeçmeniz gereken tutum ve davranışları da belirleyin.
Ve artık adım atabilirsiniz. Atacağınız minik adımların çok şeyi değiştirebileceğini unutmayın.
--------------------------------------------------------------------------------
“Ah o ilk günler…” Sizde ilk günlerinizi özlüyor musunuz? Bu özlemin aslında eşlerin ruh dünyalarına olumsuz bir yansıması olmaz.
Ancak yaşanan özlem halihazırdaki yaşantıya duyulan memnuniyetsizliği de ifade ediyor olabilir. Genellikle artık evlilik heyecanının, belki ve hatta saygının yitirilmesi anlamına bile gelebilir. Bu özlem göz ardı edilmeyecek bir mevzudur. Eşlerin ilk günlerini özlem ve hüzünle anmaları ve evliliklerini canlandırma adına harekete geçmemeleri bir hata olur. Peki çok mu zor o ilk günlere dönmek? Genellikle evliliğin ilerleyen yılları ile ilk günleri arasındaki en büyük fark, sevgi coşkunluğu ve bunu eşlerin birbirlerine ifade ediş tarzlarındaki farklılıktır. İlk günlerde sevgi iletişimi daha kuvvetlidir. Daha fazla fedakarlıklar yapılır. Ufak şeyler daha fazla mutluluk verir ve yine ufak sorunlar bireyleri çok da fazla yıpratmaz. Bütün bu özellikler evlilik sayısınca artırılabilir. Tabi her çift için özel olan farklı durumlar olabilir. Öyleyse ne yapılmalı ilk günlere geri dönmek için;
Öncelikle halihazırda yaşadığınız zamanın güzelliklerini düşünün ve bu güzellikleri ilk günler yaşayamadığınızı fark edin.
Bu konudaki düşüncelerinizi eşinizle paylaşın. O da sizin gibi düşünüyorsa işiniz kolaylaşacaktır.
Eşinizle birlikte veya yalnız, kapsamlı bir biçimde ilk günler neler yaşadığınızı, ve sizi nelerin memnun ettiğini düşünün ve hatta bir kâğıda yazın. Akabinde hemen içinde bulunduğunuz zaman diliminde neler yaşıyor olduğunuzu belirleyin.
Daha ziyade neleri özlediğinizi ve şu an nelerden rahatsız olduğunuzu belirleyin.
Geçmişte yaşadıklarınızı ve özellikle de ihtiyaç hissettiklerinizi bugüne uyarlayıp, önem sırasına göre dizin. Bunun yanında şu an vazgeçmeniz gereken tutum ve davranışları da belirleyin.
Ve artık adım atabilirsiniz. Atacağınız minik adımların çok şeyi değiştirebileceğini unutmayın.