Evlilik neden bu kadar zor?

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
41
Konum
..
Prof. Dr. Mehmet Sungur, aşk, evlilik, cinsellik, seks, ilişkiler, aldatma gibi hepimizin merak ettiği konularda bizi aydınlatıyor.

attachment.php


Ayşe Arman’ın “Kognitif ve davranış terapileri”, “Cinsel işlev bozuklukları”, “Evlilik terapileri” konularında uzmanlaşmış Prof. Dr. Mehmet Sungur’la yaptığı röportaj.

Evlilik ve seks terapisti olarak sizi yakalamışken sorayım: Kadınlar ne ister, erkekler ne ister?

- İlişkilerinde bir sorun olduğunda erkek, seks terapisi ister, kadın ise evlilik terapisi. Sorarsınız “Sorununuz nedir?” diye, erkek “Cinsellik” der, kadınsa “Hayır, bizim sorunumuz cinsellik değil, evlilikle ilgili” der. Aslı şudur: Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan? Her ikisi de sorunun kaynağı olabilir. Kavramamız gereken kadın ve erkek farklıdır ve olayları farklı algılar.

Nasıl yani?

- Mesela şöyle: Bir kadının bütün erkekleri anlaması için, bir erkeği iyi tanımış olması yeterli. Oysa, bir erkeğin bütün kadınları tanıması, bir kadını anlamasına yetmiyor! Hatta ben şu espriyi çok sık yaparım: “Biz poligam falan değiliz, sadece kadınları anlamaya çalışıyoruz” diye. Çünkü erkekler poligamsa, kadınlar da seri- monogam!

Peki kadın erkek farklılığının göze batmadığı zaman yok mu?

- Var tabii. Aşık oldukları zaman. O zaman iki taraf da farklılık marklılık görmüyor. İki taraf da birbirlerine sadece duymak istediklerini söylüyor. Ben aşkı şöyle tanımlıyorum: “Bir görme kusuru.” Partnerini nasıl görmek istiyorsan öyle görüyorsun. “Sen mükemmelsin. Sen benim tam aradığım gibisin. Arzularımın gerçekleşmiş halisin. Anlamsız varoluşuma anlam verensin. Birbirimiz için yaratılmışız. Sen benim ruh ikizimsin...” En son bu noktaya geldik artık. Amaaa evliliğe gelindiği zaman, işler değişiyor.

Siz evliliği nasıl tanımlıyorsunuz?

- Görme kusurunun tedavi edilmesi! Şaka bir yana... Evlilik, oluşturduğu bütün felaket sonuçlara rağmen, dünyanın en büyük gönüllü organizasyonu. Amerika’da iki evlilikten biri sınıfta kalıyor, İngiltere’de de, eski adıyla Rusya’da da öyle. Bu ne demek? Evliliği yürütme şansın, sadece yüzde 50 demek. İş adamı olsan, kazanma şansı yüzde 50 olan bir işe yatırım yapar mısın? Yapmazsın. Ama yeryüzünde hâlâ insanların yüzde 98’i, yürüme şansı yüzde 50 olan evlilik işine kalkışıyorlar. Sonra da karşıma geçip, “Karımın istedikleri son derece mantıksız” diyorlar. Ben de onlara “Anlamadım” diyorum, “Siz evliliğinizi mantık temeli üzerinde kurmadınız ki...”

Boşanma oranı Türkiye’de nasıl...
- E valla biz de yüzde 50’leri yakalamaya doğru hızla ilerliyoruz.

Pek boşanınca ne oluyor, daha mı iyi oluyor?

- İstatistiklere göre boşanmışların ölüm yaşı düşüyor. Daha erken ölüyorlar. Ölüm oranı üç kat artıyor.

Neden?

- Daha riskli yaşıyorlar, kendilerine özen göstermiyorlar, kendileriyle ilgili kızgınlıkları artıyor, alkol vesaire... Gördüğünüz gibi faydalı bir şey evlilik.

Ama eskiye göre daha kolay boşanılıyor değil mi?

- Evet. Eskiden evlilik, sonsuza kadar demekti. “Sorumluluk” diye bir kavram vardı. Şimdi komik bir kavram oldu, onun yerine “haklar” var. “Evlenmek hakkımsa, boşanmak da hakkım...” “Yürümezse boşanırım, olur biter.” Dolayısıyla ya bu uçtayız, ya öbür uçta. Yani ya tamamen mutlu evlilik, ya da “Yürümezse boşanırım.”
Yasalar boşanmayı kolaylaştırıyor, böyle olmasın demiyorum, ama yürüme ihtimali olan evliliklerde dengeyi kurabilecek mekanizmalara da ihtiyaç var... 43 yaşındaki bir erkek hastama üçüncü karısından da neden boşandığımı sorduğumda, “Karşıma daha iyisi çıktı” dedi. Daha önce iki kere ayrılmış bir hastam da, üçüncü evliliği için “Bunda sorunlarım daha az” dedi.

Peki sizce bu açıklamalarda doğruluk payı var mı?

- Hayır. Eşler genellikle yanlış partnerle evlendikleri için sorun çıktığını düşünürler. Zannederler ki, mesele daha iyi bir partner bulmaktadır. Oysa, mutlu evlilikle mutsuz evlilik arasındaki fark, ne sorunların sayısı ne da doğru partner. Sorunu eşlerden birinde aramayacaksın. Bir olacaksın, takım olacaksın, ele ele verip birlikte hareket edeceksin. Ben, sen kutuplaşması yerine “Aynı tarafız!” diyeceksin. Böyle yaparsan evliliğin ayakta kalabilir. Sorunlara mizahi yaklaşabilmek de önemli tabii...

Evlilik terapisi, evliliği kurtaran bir mekanizma mı?

- Her zaman değil. Ayrıca bu “kurtarma” sözcüğüne de karşıyıyım. Evliliğin bir sürü sebebi olabilir ama netice olarak beraberliğin yalnızlığa zaferidir. O yüzden amaç, evliliği kurtarmak değil, şimdi olduğundan daha iyi hale getirmek. Yürümüyorsa da şapkayı çıkarıp gerçeği görmek...

Aşıkken birbiriyle cırcır konuşan insanlar, evlenince ne oluyor da konuşamaz hale geliyorlar...

- Ben bu durumu şöyle tanımlıyorum: Bir çift, aynı trende, aynı vagonda karşı karşıya oturuyor. Eşlerden biri geleni görüyor, biri gideni. Biri geçmişi, diğeri geleceği. Dolayısıyla aynı resmi görmüyorlar. Ve bir zamanlar harika olan o aşık olduğun kadın, şimdi her türlü olumsuzluğun nedeni.

Şöyle düşünün: İki çocuk var, biri oyuncağın bir ucundan, diğeri de öbür ucundan çekiyor. Soruyorsunuz: “Oğlum, oyuncağını neden vermiyorsun arkadaşına?” “O vermiyor, ben de vermiyorum.” Ama hiç tanımadığı çocuklara oyuncağını getirip paylaşanlar da vardır. “Al, bunu sana getirdim.” Evlilik dediğin şeyde de bu iki oyundan biri oynarsın, “O vermiyor, ben de vermiyorum" oyunu ya da “Ben vereyim ki, o da versin" oyunu. Aslında verdiğimizi karşımızdakine değil, evliliğimize veriyoruz. İşte bu yüzden aynı tarafta olmak gerekiyor...

HER ALDATMA BOŞANMA İLE SONUÇLANMAMALI

Sadakatsizlik söz konusu olduğunda boşanmak gerekmiyor. “Boşanın” demeyi doğru da bulmuyorum sağlıklı da. Bunun kararını sadece ve sadece o çift verebilir. Kimseye laf düşmez. Ben onlara sadece şunu söylüyorum: “Bir sistemi yeniden kurmanın en iyi zamanı, yıkıldığı zamandır.” Bir çok çift sadakatsizliğe rağmen bir arada olabiliyor. Ve bu çiftlerin evlilikleri eskisine göre çok daha sağlam yürüyebiliyor. Ama Türkiye’de insanlar, genellikle başkalarının onlar hakkındaki yargılarına göre davranıyor.

Aldatılan kadın hâlâ evde duruyorsa onursuz addediliyor. Oysa bu doğru değil. Kalmanın onurla, gururla bir alakası yok. Bana gelen pek çok kadından, bilmem kimi kocasının aldatmasına rağmen ayrılmadığı için çok eleştirmiştim, şimdi aynı şey benim başıma geldi, ben de ayrılmak istemiyorum, şimdi onu anlıyorum, ifadesini çok duydum.

KADINLAR EVLİ ERKEKLERLE NEDEN BİRLİKTE OLUR?

Neden sizce, işi gücü olan, hoş ve güzel bir kadın evli bir adamla beraber olur? 3 sene, 5 sene, 8 sene hep aynı adam... Ve o kadın, o adamın asla karısından vazgeçmeyeceğini de bilir. Ama yine de ilişkisi devam eder. Bu çok rastlanan bir sendrom. Adı “Batık yatırım.” Şöyle ki, insanlar gelecekteki faydalarına göre karar vermiyorlar, geçmişteki yatırımlarına bakıyorlar. O kadınlar da, “Ben bu adama çok emek verdim” deyip, evli olmasına aldırmadan devam ediyorlar ve bir umut hep bekliyorlar. Bu, şunun gibi bir şey, biri size 1 milyon dolar veriyor, radara yakalanmayan bir uçak icat edin diye. 900 bin dolar harcıyorsunuz ama yok olmuyor. Cebinizde sadece 100 bin dolar kalıyor. O sırada bir başka bir firma o uçağı geliştiriyor, üstelik sizden daha ucuza. Siz ne yaparsınız? Geri kalan 100 bin doları hâlâ bu işe mi yatırırsınız, yoksa başka bir iş mi yaparsınız? İş adamlarının yüzde 70’i bile, yine aynı işe yatıracaklarını söylüyorlar. Vazgeçmiyorlar. Kadınlar da o evli erkeklerden vazgeçemiyor. Aynı hesap. Batık yatırım.

Ayşe Arman, Hürriyet
 

Ekli dosyalar

  • ask-cinsellikten-haz-makale.gif.jpg
    ask-cinsellikten-haz-makale.gif.jpg
    19,2 KB · Görüntüleme: 35

ilk_nur

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
32.413
Tepki
37.064
Puan
113
Konum
.....
evet sadiye çok zor hele de normal aşk ilişkisi içine girmişse bi süredir onunlaysa beni uyuttuysa....... olur şeytana uyar tek gecelik öğrenirsin onu belki bi şekilde atlatabilir bi insan ki o bile çok zor yani.... sanki kadın yapsa erkek affedecek
 
OP
Arina

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
41
Konum
..
Kadın yapsa, erkek öldürür be :kahve:

Bende büyük konuşmayayım; ama yapamazdım. Aklımın bir köşesinde beni bir başkasıyla aldatması ve yeniden yapar mı çelişkileri içinde yaşayamazdım:kahve:
 

sadiye

Admin
Admin
Katılım
4 Mayıs 2010
Mesajlar
60.967
Tepki
56.317
Puan
113
Yaş
43
Konum
Almanya
Erkegin yapmasi capkinlik oluyor, kadin yapinca malum sey oluyor. O yüzden biliyorum ki o beni asla affetmez. Ayni sekilde bende onu affetmem. :hayir:
 

ayser

Daimi Üye
Katılım
12 Aralık 2009
Mesajlar
6.699
Tepki
7.439
Puan
113
Yaş
69
Konum
Kartepe
Kadın yapsa, erkek öldürür be :kahve:

Bende büyük konuşmayayım; ama yapamazdım. Aklımın bir köşesinde beni bir başkasıyla aldatması ve yeniden yapar mı çelişkileri içinde yaşayamazdım:kahve:

evet arina yazdıkların doğru ben ömrümü böyle çelişki içinde tükettim evlilik zor zanaat:aglayan:
 

kedijik

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
9.606
Tepki
11.923
Puan
113
Konum
Konya
Emegıne saglık.....

Suna takıldım.

Pek boşanınca ne oluyor, daha mı iyi oluyor?

- İstatistiklere göre boşanmışların ölüm yaşı düşüyor. Daha erken ölüyorlar. Ölüm oranı üç kat artıyor.

Neden?

- Daha riskli yaşıyorlar, kendilerine özen göstermiyorlar, kendileriyle ilgili kızgınlıkları artıyor, alkol vesaire... Gördüğünüz gibi faydalı bir şey evlilik.


Bence erken olme sebebı bu degıl en azından kadınlarda.Lakın bosanılan esın halen verdıgı rahatsızlık bunu tetıkleyen en buyuk sebep...
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst