Evlilik Sofrasında Mutluluk Yemeği

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul


Evlilik sofrasında mutluluk yemeğini yemek istiyorsunuz; peki, bunun için ne yapıyorsunuz?

Parmağınızı bile oynatmadan eşinizin sizi mutlu etmesini mi bekliyorsunuz?

Öyleyse boşuna beklersiniz. Siz beklerken mutluluk yanınıza uğramadan çekip gider.

Çünkü yemeği yemek için ocağa koymak, sofraya oturmak için sofrayı hazırlamak gerek... Şayet yemeği ocağa koymak ve sofrayı hazırlamak zorunuza gider de masada beklerseniz yemekler kendiliğinden gelip önünüze dizilmez.

Peki, ne yapmanız gerek?

Önce evlilik sofrasını açın. Mutluluk yemeğini itinayla pişirin. Pişen yemeği huzur tabaklarına koyun. Tabakların üzerine biraz tebessüm tozu dökün. Bardaklarınıza neşe meşrubatı doldurun. Vazonuzda birkaç tane saadet gülü bulundurmayı da ihmal etmeyin.

Oda sıcaklığına gelince ne negatif enerjinizle donsun ne de sinir katsayınızla sıcaklığı otuzlara vursun. Lisan-ı haliniz bahar meltemi estirsin. Dudaklarınızdan dökülen kelimeler, Temmuzda toprağı ferahlatan yağmur damlalarına dönsün.

Belki de Söylenenler sanıldığı kadar kolay değil. Belki de "söz uçup" gidiyor. Yazılanları uygulamaksa hayli zor oluyor. Çünkü kimi sofralar zor kuruluyor kimi mutluluk aşları zor pişiyor. Ocağı yakmak için bir hayli uğraşmanız, bayağı nefes tüketmeniz gerekebiliyor.

Kimileri yemeklerinin üzerine dökülen tebessüm tozundan hoşlanmaz. Yemeğinin huzur tabağına konmasını istemez. Neşe meşrubatından nefret edenler bile vardır.

Ya eşleriyle birlikte yemek yemeyenler, yemekten zevk almayanlar?

Hangi tür mutluluk yemeği yaparsanız yapın sizinkini beğenmeyip başkalarıyla aynı yemeği yemeğe bayılanlara ne denemeli?

Bu durum karşısında nasıl davranılmalı?

"Haydi, bana eyvallah, ben de kendime başka bir sofra arkadaşı bulurum" mu demeli? Böyle demek çözüm mü? Bir celsede bu kelimeyi söyleyenler, aradıkları arkadaşı bulabiliyorlar mı?

Birazcık durun ve düşünün!.. Yeni arkadaşınızın eski arkadaşınızla aynı karakterde olmadığını nereden bilebilirsiniz? "Ben onu tanıyamamışım. Bunu tanırım" derseniz yine yanılabilirsiniz. İsterseniz evlilik sofrasındaki mutluluk yemeğinin tarifini değiştirelim ve deneyelim.

Yine evlilik sofrasını açın. Mutluluk aşının yanına biraz da sabır çorbası yapın. Zor da olsa üç-beş tane kabuklu imtihan cevizi ekleyin. Çorbanızın üzerine siz sevmeseniz de eşinizin sevdiği acı baharatlardan oluşan bir karışımı kızgın yağda kavurarak dökmeyi unutmayın.

Belki biraz ağzınız yanabilir. Mideniz kavrulabiir. Fakat sabır çorbasının bütün hastalıklara iyi geldiğini unutmayın. Karanlık gecelerin gündüze hamile oluğunu biliyorsunuz. Ben sabahı bekleyemem, derseniz hiçbir sabahı göremezsiniz. Hiçbir güneşin muhteşem doğuşuna teşne olamazsınız.

Sabaha kadar goncanın başında açılışını beklediği halde, sabrını tüketip sabaha yakın uykuya dalarak tomurcuğun açılışını göremeyen bülbül gibi olmayın. Bir kalemde her şeyi silmek kolay; ama her şeyin sancılı bir dönemi vardır. Deli bir adam bir kibritle bir evi yakıp kül edebilir.

alıntı
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst