'Falçata tehdidiyle bekaret kontrolü'
İstanbul Avcılar'daki özel bir kız öğrenci yurdunda kalan üniversite öğrencisi 18 yaşındaki C.G., boynundaki kızarıklıklar nedeniyle kendisini erkeklerle birlikte olmakla suçlayan yurt müdürü N.D., yardımcısı ve çarşaflı bir doktor olmak üzere 3 kadının, falçatayla tehdit edip `bekaret muayenesi' yaptıklarını ileri sürdü.
C.G., "Beni odaya kapatarak `üzerindekileri çıkar, aksi takdirde elimizdeki falçatayla kıyafetlerini paramparça ederiz' dediler. Hem soyup, hem de hakaret ettiler" dedi.
Skandal yaratan olayın ardından yurttan atılan ve bir özel üniversitenin meslek yüksek okulundaki öğrenimine ara vermek zorunda kaldığını söyleyen C.G., kendisini telefonla arayan DHA muhabirine olayı anlattı.
İstabul'da geçici olarak bir yakının yanında kaldığını belirten C.G., başından geçen olayla ilgili şunları söyledi:
"Bu yıl üniversitede meslek yüksekokulu çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenliği bölümüne girdim. Avcularda özel bir kız yurdunda kalıyordum. Yatakhanede bazı akşamlar yastık kavgası yapar, şakalaşırız.
O günün öncesi de arkadaşım arkadan gelip boynumu sıkarak yere yatırmaya çalıştı, boynumda kızarıklıklar, morluklar oluştu. Ertesi gün Yurt müdiresi N.D. bu kızarıklıkları görüp sordu, ona doğrusunu anlattım. Babama da aynısını anlattım. Ancak müdüre hanım beni K. Hoca (yardımcısı) ve doktor olduğunu söyledikleri kara çarşaflı bir kadın ile beni odaya kapatarak `üzerindekileri çıkar, aksi takdirde elimizdeki falçatayla kıyafetlerini paramparça ederiz' dedi.
Hem soyup, hem de hakaret ederek bekaret testi yaptılar. Erkeklerle yattığımı iddia ederek bunları yaptılar. Üniversiteye girdiğim ilk yıl bunları yaşamak benim için üzücü oldu. Onların anlattıklarının hiçbiri doğru değil. Biz babamla arkadaş gibiyiz. Böyle bir şey olsa çekinmez söylerdim. Şu anda tek isteğim huzurlu bir ortam bulup, eğitime devam etmek. Bu anlattıklarıma savcılığa verdiğim şikayet dilekçelerinde de yer verdim."
"TELEVİZYONA ÇIKIP KONUŞACAĞIM"
Üniversiteli C.G.'nin, Aydın'ın bir ilçesinde oturan, bir süre galericilik yapıp sonrasında işsiz kalan babası 48 yaşındaki Y.G. ile fırın işçisi annesi 38 yaşındaki G.G. de, evlerinde soruları yanıtladı. Olayın duyulması üzerinden birçok televizyon kanalının kendisini arayıp canlı yayına çıkma teklifi yaptığını biriyle anlaştığını öne süren Y.G.,şunları söyledi:
"Benim kızımın ve eşimin yok yere psikolojisi bozuldu. Kızım yurttan atıldı. Günde 20 televizyon kanalı bizi arayıp canlı yayına çıkarmak istiyor. Biz bu olayın bedelini ödediysek, rayting peşinde koşan medya da ödemeli. Ve ödeyecekler de. Aksi takdirde kimseye görüntü vermeyeceğim. Ayrıca bu kanallara kızımı götürüp çıkartmam. Ben kendim çıkıp olayı anlatırım. Günde 5 milletvekili ile iki bakan arıyor ama `ne yiyor ne içiyorsunuz' diye soran yok."
"KIZIM ÖĞRENİMİNE ARA VERECEK"
Bu olay yüzünden eşinin bileziklerini satıp İstanbul'a gittiğini, bir hafta içinde 5 bin YTL harcamak zorunda kaldığını anlatan baba Y.G. şöyle devam etti:
"Artık kızımı okutacak ve başka bir yurda gönderecek param yok. Bu nedenle şu anda yakınlarımın yanında olan kızımı önümüzdeki hafta Aydın'a getireceğim, öğrenimine bir süre ara vermek zorunda kalacak. Bizi bu duruma düşüren yurt müdürü, yardımcısı ve diğerleri hakkında Avcılar ve Küçükçekmece emniyet müdürlükleri ile cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk."
İstanbul Avcılar'daki özel bir kız öğrenci yurdunda kalan üniversite öğrencisi 18 yaşındaki C.G., boynundaki kızarıklıklar nedeniyle kendisini erkeklerle birlikte olmakla suçlayan yurt müdürü N.D., yardımcısı ve çarşaflı bir doktor olmak üzere 3 kadının, falçatayla tehdit edip `bekaret muayenesi' yaptıklarını ileri sürdü.
C.G., "Beni odaya kapatarak `üzerindekileri çıkar, aksi takdirde elimizdeki falçatayla kıyafetlerini paramparça ederiz' dediler. Hem soyup, hem de hakaret ettiler" dedi.
Skandal yaratan olayın ardından yurttan atılan ve bir özel üniversitenin meslek yüksek okulundaki öğrenimine ara vermek zorunda kaldığını söyleyen C.G., kendisini telefonla arayan DHA muhabirine olayı anlattı.
İstabul'da geçici olarak bir yakının yanında kaldığını belirten C.G., başından geçen olayla ilgili şunları söyledi:
"Bu yıl üniversitede meslek yüksekokulu çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenliği bölümüne girdim. Avcularda özel bir kız yurdunda kalıyordum. Yatakhanede bazı akşamlar yastık kavgası yapar, şakalaşırız.
O günün öncesi de arkadaşım arkadan gelip boynumu sıkarak yere yatırmaya çalıştı, boynumda kızarıklıklar, morluklar oluştu. Ertesi gün Yurt müdiresi N.D. bu kızarıklıkları görüp sordu, ona doğrusunu anlattım. Babama da aynısını anlattım. Ancak müdüre hanım beni K. Hoca (yardımcısı) ve doktor olduğunu söyledikleri kara çarşaflı bir kadın ile beni odaya kapatarak `üzerindekileri çıkar, aksi takdirde elimizdeki falçatayla kıyafetlerini paramparça ederiz' dedi.
Hem soyup, hem de hakaret ederek bekaret testi yaptılar. Erkeklerle yattığımı iddia ederek bunları yaptılar. Üniversiteye girdiğim ilk yıl bunları yaşamak benim için üzücü oldu. Onların anlattıklarının hiçbiri doğru değil. Biz babamla arkadaş gibiyiz. Böyle bir şey olsa çekinmez söylerdim. Şu anda tek isteğim huzurlu bir ortam bulup, eğitime devam etmek. Bu anlattıklarıma savcılığa verdiğim şikayet dilekçelerinde de yer verdim."
"TELEVİZYONA ÇIKIP KONUŞACAĞIM"
Üniversiteli C.G.'nin, Aydın'ın bir ilçesinde oturan, bir süre galericilik yapıp sonrasında işsiz kalan babası 48 yaşındaki Y.G. ile fırın işçisi annesi 38 yaşındaki G.G. de, evlerinde soruları yanıtladı. Olayın duyulması üzerinden birçok televizyon kanalının kendisini arayıp canlı yayına çıkma teklifi yaptığını biriyle anlaştığını öne süren Y.G.,şunları söyledi:
"Benim kızımın ve eşimin yok yere psikolojisi bozuldu. Kızım yurttan atıldı. Günde 20 televizyon kanalı bizi arayıp canlı yayına çıkarmak istiyor. Biz bu olayın bedelini ödediysek, rayting peşinde koşan medya da ödemeli. Ve ödeyecekler de. Aksi takdirde kimseye görüntü vermeyeceğim. Ayrıca bu kanallara kızımı götürüp çıkartmam. Ben kendim çıkıp olayı anlatırım. Günde 5 milletvekili ile iki bakan arıyor ama `ne yiyor ne içiyorsunuz' diye soran yok."
"KIZIM ÖĞRENİMİNE ARA VERECEK"
Bu olay yüzünden eşinin bileziklerini satıp İstanbul'a gittiğini, bir hafta içinde 5 bin YTL harcamak zorunda kaldığını anlatan baba Y.G. şöyle devam etti:
"Artık kızımı okutacak ve başka bir yurda gönderecek param yok. Bu nedenle şu anda yakınlarımın yanında olan kızımı önümüzdeki hafta Aydın'a getireceğim, öğrenimine bir süre ara vermek zorunda kalacak. Bizi bu duruma düşüren yurt müdürü, yardımcısı ve diğerleri hakkında Avcılar ve Küçükçekmece emniyet müdürlükleri ile cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk."