E
esmanur
Misafir
Bakış açımı sunarken antitez üretmek yerine çeşitli bakış açılarını değerlendirebileceğim ve değerlendirebileceğiniz ??Gerçek bir kılavuza ??ihtiyacımız var. Kılavuzumuzu mihenk taşı yaparak gerçekleştirebilirim sorgulamamı ve gerçekleştirebilirsiniz sorgulamanızı. ! Fitne-fesadı ayırt edebilmek ve hakla batılı kavrayabilmek için.
Peygamber efendimizin vefatından sonra Müslümanların çeşitli fitne-fesatlarla nasıl mücadele verdiklerini ve bu mücadelelerde FİTNELER in kardeşi-kardeşle nasıl karşı karşıya getirdiğini sorgulamalıyız. Hatta, çok kısa bir sürede İslam?ın fitnelerle yozlaştırılma sürecine başlatıldığını da göz ardı etmemeliyiz Peygamberimiz Melek-peygamber değildi. (Ayette bize bir melek peygamber gönderilse değil miydi diyenlere Rabbimizin ??siz meleklerden oluşan bir topluluk olsaydınız size melek peygamber gönderildi?? ayetini unutup elçimizi melek peygamber düzeyinde görmek istiyoruz biz beşeriz ve tüm elçilerin beşer olduklarını Rabbimiz bize bildirmektedir KUR?AN?I bütünselci bir yaklaşımla okumalıyız bütünselci yaklaşmayı bıraktığımız için Elçimizin ``benim toplumum benden sonra KUR`ANI bıraktı ``konuşmasına hepimiz kıyamette şahit olacağız. )
Elçimizin bulunduğu dönemde herkesin kendisinden feyiz aldığını ve akın akın insanlık ailesinin İslam? a girdiğini düşünmek gerçeklikle bağdaşmaz aynı çağda yaşamış en yakın insanların Müslümanlara nasıl karşı geldiğini hatta Nebi- elçimizin en yakın akrabalarının da aralarında bulunduğu gerçeğini ve kişilerin varlığını göz ardı etmemeliyiz. Aynı savaşta savaşmış herkesin Müslüman olduğunu söylemekte yanlış olur. Rabbimizin katından bakıp hüküm vermek olur. Hâşâ! Bu durum Hiçbir Müslüman?ın yapmayacağı bir durumdur. Kişilerin amellerinin niyetlerini yalnızca ALLAH cc. Bilir. Bu konularda hüküm veren sadece ve sadece ALLAHDIR.
``NE YAZIK Kİ Elçimizin vefatından hemen sonra İçlerine İmanı oturtamamış Müslümancıklar tarafından fitne fesatla Müslümanların damarlarına zehir enjekte edilmiştir. Panzehir Rabbimizin bize uzattığı VAHYİNDE bulunmaktadır NEBİ-ELÇİMİZİN VEFATINDAN SONRAKİ DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞAN KAYNAK FAZLALIĞI (Hatta birçok kişisel yorumla tevil-tefsir ve meal fazlalığı )YÜZÜNDEN ÇOK CİDDİ BİR DURUMLA KARŞI KARŞYA OLDUĞUMUZUN FARKINA VARMALIYIZ.. Ehli kitabın yaptığını biz de kendi kitabımıza yapmaktayız. Kitabımız dışında ciltlerce dolu kaynak üretmekteyiz. Yorumlamayı sınırlı bakış açımızla yapmaktayız. Gerçeğe ne kadar yaklaştığımızı Rabbimiz bilir. Biz varsayımlar üzerinden(teori) kitabımızı tevil ve tefsir etmekteyiz.. Günümüzde bilimin sürekli kendi iç dinamiğinde değiştiği ve gelişme gösterdiği hatta oluşturulan tezlerin çürütüldüğü bir dönemden geçmekteyiz. Bu gerçeği kavrayan âlimlerimiz hep yeni MÜCEDDİT beklerler Gerçekliğin tazelenmeye ihtiyacı varmış gibi Gerçeklik hep sabitte bizim bakışımız ters! Rabbimizin dediği gibi bizim bildiğimiz bilmediğimiz gördüğümüz ve göremediğimiz birçok gerçeklik var! Çok şükür kitabımız kıyamete kadar korunacaktır. Arapça bilenler topluluğunun (kişisel düşüncelerini bir tarafa bırakıp) yalın ve kolaylaştırılmış olan mesajımızı bize yalın ve kolaylaştırılmış bir şekilde aktarmaya çalışmaları gerekmektedir. Herkesin kendi uzmanlık alanıyla ilgili bulabileceği konulardan bahseden kitabımız. Kişiyi inancıyla gördükleri ve bildikleriyle baş başa bırakır. Kitabımızın bu konulardan bahsetmesinin sebebini de ters düz etmiş bulunmaktayız.
KUR?AN NIN BİZİM BAKIŞ AÇIMIZLA TASTİKLENMESİNE İHTİYACI YOKTUR.. KUR?AN Kişilerin şahadet edebilmelerini kolaylaştırmak için bize uzatılan bir ``HABLULLAHTIR !` Ve nereden geldim nereye gidiyorum sorularımıza Rabbimizin cevabıdır. Rabbimiz bize konuları yalın gerçeklikle bildirmektedir. İsteyen inansın isteyen inkârda dirensin. Bu konularda da serbestiz.
MÜSLÜMANLAR BİRÇOK mücadele verdikleri dönemlerden geçmiştir. İslam yolundaki Müslümanlar hala mücadelelerine devam etmektedirler, kıyamete kadar da bu mücadele devam edecektir. Rabbimizin izniyle.
Peygamber efendimizin vefatından sonra Müslümanların çeşitli fitne-fesatlarla nasıl mücadele verdiklerini ve bu mücadelelerde FİTNELER in kardeşi-kardeşle nasıl karşı karşıya getirdiğini sorgulamalıyız. Hatta, çok kısa bir sürede İslam?ın fitnelerle yozlaştırılma sürecine başlatıldığını da göz ardı etmemeliyiz Peygamberimiz Melek-peygamber değildi. (Ayette bize bir melek peygamber gönderilse değil miydi diyenlere Rabbimizin ??siz meleklerden oluşan bir topluluk olsaydınız size melek peygamber gönderildi?? ayetini unutup elçimizi melek peygamber düzeyinde görmek istiyoruz biz beşeriz ve tüm elçilerin beşer olduklarını Rabbimiz bize bildirmektedir KUR?AN?I bütünselci bir yaklaşımla okumalıyız bütünselci yaklaşmayı bıraktığımız için Elçimizin ``benim toplumum benden sonra KUR`ANI bıraktı ``konuşmasına hepimiz kıyamette şahit olacağız. )
Elçimizin bulunduğu dönemde herkesin kendisinden feyiz aldığını ve akın akın insanlık ailesinin İslam? a girdiğini düşünmek gerçeklikle bağdaşmaz aynı çağda yaşamış en yakın insanların Müslümanlara nasıl karşı geldiğini hatta Nebi- elçimizin en yakın akrabalarının da aralarında bulunduğu gerçeğini ve kişilerin varlığını göz ardı etmemeliyiz. Aynı savaşta savaşmış herkesin Müslüman olduğunu söylemekte yanlış olur. Rabbimizin katından bakıp hüküm vermek olur. Hâşâ! Bu durum Hiçbir Müslüman?ın yapmayacağı bir durumdur. Kişilerin amellerinin niyetlerini yalnızca ALLAH cc. Bilir. Bu konularda hüküm veren sadece ve sadece ALLAHDIR.
``NE YAZIK Kİ Elçimizin vefatından hemen sonra İçlerine İmanı oturtamamış Müslümancıklar tarafından fitne fesatla Müslümanların damarlarına zehir enjekte edilmiştir. Panzehir Rabbimizin bize uzattığı VAHYİNDE bulunmaktadır NEBİ-ELÇİMİZİN VEFATINDAN SONRAKİ DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞAN KAYNAK FAZLALIĞI (Hatta birçok kişisel yorumla tevil-tefsir ve meal fazlalığı )YÜZÜNDEN ÇOK CİDDİ BİR DURUMLA KARŞI KARŞYA OLDUĞUMUZUN FARKINA VARMALIYIZ.. Ehli kitabın yaptığını biz de kendi kitabımıza yapmaktayız. Kitabımız dışında ciltlerce dolu kaynak üretmekteyiz. Yorumlamayı sınırlı bakış açımızla yapmaktayız. Gerçeğe ne kadar yaklaştığımızı Rabbimiz bilir. Biz varsayımlar üzerinden(teori) kitabımızı tevil ve tefsir etmekteyiz.. Günümüzde bilimin sürekli kendi iç dinamiğinde değiştiği ve gelişme gösterdiği hatta oluşturulan tezlerin çürütüldüğü bir dönemden geçmekteyiz. Bu gerçeği kavrayan âlimlerimiz hep yeni MÜCEDDİT beklerler Gerçekliğin tazelenmeye ihtiyacı varmış gibi Gerçeklik hep sabitte bizim bakışımız ters! Rabbimizin dediği gibi bizim bildiğimiz bilmediğimiz gördüğümüz ve göremediğimiz birçok gerçeklik var! Çok şükür kitabımız kıyamete kadar korunacaktır. Arapça bilenler topluluğunun (kişisel düşüncelerini bir tarafa bırakıp) yalın ve kolaylaştırılmış olan mesajımızı bize yalın ve kolaylaştırılmış bir şekilde aktarmaya çalışmaları gerekmektedir. Herkesin kendi uzmanlık alanıyla ilgili bulabileceği konulardan bahseden kitabımız. Kişiyi inancıyla gördükleri ve bildikleriyle baş başa bırakır. Kitabımızın bu konulardan bahsetmesinin sebebini de ters düz etmiş bulunmaktayız.
KUR?AN NIN BİZİM BAKIŞ AÇIMIZLA TASTİKLENMESİNE İHTİYACI YOKTUR.. KUR?AN Kişilerin şahadet edebilmelerini kolaylaştırmak için bize uzatılan bir ``HABLULLAHTIR !` Ve nereden geldim nereye gidiyorum sorularımıza Rabbimizin cevabıdır. Rabbimiz bize konuları yalın gerçeklikle bildirmektedir. İsteyen inansın isteyen inkârda dirensin. Bu konularda da serbestiz.
MÜSLÜMANLAR BİRÇOK mücadele verdikleri dönemlerden geçmiştir. İslam yolundaki Müslümanlar hala mücadelelerine devam etmektedirler, kıyamete kadar da bu mücadele devam edecektir. Rabbimizin izniyle.