Şu an düşündükleriniz, gelecekte yaşayacaklarınızı doğuruyor.
Yaşamınızı düşüncelerinizle siz yaratıyorsunuz. Sürekli düşündügünüz
için, sürekli yaratıyorsunuz. En çok düşündüğünüz ya da
en çok odaklandığınız şey, yaşamınız olarak karşınıza çıkıyor.
Doğanın tüm yasaları gibi, bu yasada da tam bir mükemmellik
vardır. Yaşamınızı siz kendiniz yaratırsınız. Ne ekerseniz onu
biçersiniz! Düşünceleriniz tohumlar gibidir ve kaldıracağınız hasat,
ektiğiniz tohumlara bağlıdır.
Yaşadıklarınızdan şikayet ediyorsanız, çekim yasası size şikayetedeceğiniz daha fazla şey getirecektir. Başına gelenlerden
yakınan birini dinlerken, ona odaklanarak yakınlık gösterip onu
onayladığınızda da, o an düşündükleriniz yakınılacak durumları
kendinize çekmenize sebep olur.
Yasa, gayet basit çalışıyor ve düşüncelerinizle odaklandığınız
ne varsa hepsini size yansıtarak geri veriyor. Bu etkili bilgiyle,
düşündüklerinizi değiştirerek yaşamınıza dair her koşulu ve olayı
kesinlikle değiştirebilirsiniz.
(Tüm yaşamı değişmişti; çünkü olmasını istemediği,
olmasından korktuğu, ya da kaçınmak istediği şeylere
odaklanmaktan vazgeçerek, gerçekleşmesini istediği olaylara
odaklanmıştı.)
Sizin ısrarla düşünerek çağırmadığınız hiçbir şey yaşamınıza giremez.
LISA NICHOLS
Tann'ya şükür bir bekleme süresi var ve bütün
düşüncelerimiz anında gerçekleşmiyor. Aksi taktirde
başımıza gelmeyen kalmazdı. Gecikme faktörü bize yardımcı
olarak isteklerimizin üzerinde düşünüp, onları yeniden
değerlendirmemize ve yeni seçimler yapmamıza fırsat tanıyor.
Düşünceleriniz üzerinde farkmdalık kazanmak için "ben
düşüncelerimin efendisiyim" cümlesi ile niyet çalışması da yapabilirsiniz.
Bunu sık sık tekrarlayın,bunun üstüne meditasyon yapın,
siz bu niyeti tuttukça, çekim yasası sayesinde bu gerçekleşecektir.
Bilmeniz gereken en önemli şey, iyi şeyler düşünürken insanın
kendisini kötü hissetmesinin imkansız olduğu. Bunun aksi,
duygularınızın nedeninin düşünceleriniz olduğunu belirten yasaya
aykırı düşer. Kendinizi kötü hissediyorsanız, aklınızdan size kendinizi
kötü hissettiren düşünceler geçiriyorsunuz demektir.
Düşünceleriniz frekansınızı belirlerken, duygularınız da size o an
hangi frekansta olduğunuzu bildirir. Kendinizi kötü hissettiğiniz
zaman, daha fazla kötü şeyi kendinize çekme frekansında olursunuz.
Çekim yasası buna cevap vererek size daha fazla olumsuz
görüntü ile kendinizi kötü hissettirecek şey göndermek
zorundadır.
Hem olumsuz düşüncelere sahip olup, hem de kendinizi iyi hissetmeniz
imkansızdır. Kendinizi iyi hissediyorsanız, bunun sebebi
iyi şeyler düşünüyor olmanızdır. Görüyorsunuz ki, hayatta her
istediğinize sahip olabilirsiniz. Bunun bir sınırı olmamakla birlikte
işin içinde bir bityeniği de yok değil: Kendinizi iyi hissetmek
zorundasınız. Peki ama istediğiniz şey de zaten bu değil miydi?
Yasa gerçekten kusursuz çalışıyor.
Parayı kendinize çekmek için, zenginlik konusuna odaklanmaksınız.
Yeterince paranız olmadığını vurgulayarak, parayı hayatınıza
çekmeniz imkansızdır; çünkü, bu yeterli paranız olmadığına dair
düşüncelere sahip olduğunuz anlamına gelir. Az paranız olduğuna
odaklanarak, yeterince paranız olmamasına dair anılmamış diğer
koşulları da oluşturmanıza sebep olur. Hayal gücünüzü sahneye
davet etmek ve istediğiniz kadar paraya şimdiden sahip
olduğunuza kendinizi inandırmak zorundasınız. Ashnda bunu
yapmak o kadar eğlenceli ki! Kendinizi zengin rolü yapıyor, ya
da zenginlik oyunu oynuyor gibi düşünürken, paraya dair güzel
şeyler hissedecek, bunu hissettikçe de paranın hayatınıza aktığını
göreceksiniz.
Size "Sır"a dair bir sır vermek istiyorum; sizi yaşamak istediklerinize
götürecek kısayol, şu an mutlu OLMANIZ ve mutluluğu
HİSSETMENİZDİR!
"Neye karşı koyarsan,o ısrarla olmaya devam eder"
Herhangi bir şeye direnmek, yayınlanmış görüntüleri değiştirmeye
çalışmaya benzer. Boş yere uğraşmış olursunuz. Asıl yapmanız
gereken, duygu ve düşüncelerinizle yeni sinyaller göndererek,
yeni görüntüler oluşturmak için kolları sıvamaktır.
Görünene direndiğinizde, hoşlanmadığınız bu görüntülere biraz
daha enerji ve güç katmış oluyor, daha da çoğalıp güçlenerek geri
gelmelerini sağlıyorsunuz. Sadece sonuç ve koşullar büyüyebilir,
çünkü Evren'in yasası böyledir.
JACK CANFIELD
Savaş karşıtı eylemler daha çok savaş getirir. Uyuşturucu
karşıtı faaliyetler de aslında uyuşturucuyu yaygınlaşıyor;
çünkü istemediğimiz bir şeye odaklanıyoruz: uyuşturucuya!
HALE DWOSKIN
Savaş karşıtıysanız, bundan vazgeçerek barış yanlısı olun.
Açlığa karşıysanız da, insanların tüketebileceklerinden
fazla yiyecek bulmalarından yana olun. Bir politikacıya
karşı olduğunuzda ise, onun rakibini destekleyin. Seçimler
genellikle insanların karşı çıktığı politikacının lehine
sonuçlanır, çünkü o, odak noktası olmuş ve bütün enerjiyi
çekmiştir.
JACK CANFIELD
Olmasını istemediğiniz şeyleri belirtmeniz normal, tamam;
çünkü, hu, "İstediğim şey şu" demenin tersi; ama, burada
başka bir olgu daha var; siz istemediklerinizden konuştukça,
bunların ne kadar kötü olduklarım anlattıkça, sürekli
bunlara dair konularda yazılar okudukça, sonra da korkunç
olduklarını söyledikçe, aslında onları çoğaltıyor, yenilerini
yaratıyorsunuz.
İstemediğiniz bir şeye dair görüntüler ortaya çıktığında,
düşüncenizi değiştirerek yeni bir sinyal yaymak size bağlı. Sorun
bir dünya meselesiyse, güçsüz değilsiniz. Bütün güç sizde. Mutlu
insanlara, yiyecek bolluğuna odaklanın. Baskın düşüncelerinizi
istenenler üzerinde yoğunlaştırm. Çevrenizde olan bitene rağmen,
sevgi ve iyilik duyguları yayarak, dünyaya çok şey verecek
yetenektesiniz.
"Sır"rı keşfettiğim zaman bir karar verdim; artık televizyonda haber
izlemeyecek, gazete okumayacaktım, çünkü bunlar beni mutsuz ediyordu.
Haber programlarını ve gazeteleri, kötü haber verdikleri için
suçlamak gerekmiyor. Evrensel bir topluluk olarak, bundan bizler
sorumluyuz. Manşette kocaman bir dram olduğunda daha çok gazete
satın alıyoruz. Ulusal ya da uluslararası bir felaket yaşandığında,
haber kanallarının izlenme oranları tavan yapıyor. Böylece, gazete
ve televizyon haber servisleri, bize daha çok kötü haber sunuyor,
çünkü toplum olarak onlara bunu istediğimizi biz söylüyoruz.
Medya sonuç, neden ise bizleriz. Çekim yasası faaliyette!
Bizler istediğimiz şeylere odaklanıp, onlara yeni sinyaller gönderdikçe,
haber programları ve gazeteler, bize sundukları haberleri
' değiştirecekler.
SIR ÖZETLERİ
Karşı koyduğunuz bir şeyi kendinize çekersiniz, çünkü heyecanlı ve
güçlü bir biçimde üzerine odaklanırsınız. Bir şeyi değiştirmek için,
hu fikre yoğunlaşarak, duygu ve düşünceleriniz aracılığıyla yeni
sinyaller verin.
Olumsuzluklara odaklanarak, dünyaya yardım edemezsiniz.
Yeryüzündeki olumsuz olaylara odaklandığınızda, onları çoğaltmakla
kalmaz, kendi yaşamınıza da olumsuzluk getirirsiniz.
Dünyaya dair sorunlara odaklanmak yerine, dikkatinizi ve enerjinizi
güvenmek, sevmek, bolluk, eğitim ve barış gibi konulara verin.
İyi şeyleri asla tüketip bitiremeyiz, çünkü ihtiyaç duyulandan çok
daha fazlası var. Yaşam bolluk ve bereket demek.
Duygu ve düşünceleriniz aracılığıyla, o sınırsız arza hafifçe dokunarak,
onu yaşantınıza katma kabiliyetine sahipsiniz.
Dünyadaki her şeyin değerini bilip, onları kutsarsantz,
olumsuzlukları ve uyuşmazlıkları yok ederek, kendinizi en yüksek
frekans olan sevgiyle aynı çizgiye getirirsiniz.
LISA NICHOLS
Bizler genellikle dikkatimizi beden dediğimiz, fiziksel
varlığımıza veririz. Aslında beden sadece ruhunuzu tutar.
Ruhunuz ise bir odayı dolduracak kadar büyüktür. Siz ebedi
yaşamsınız.
"Aklını hayatın karanlık yanlarına takarak,
geçmişteki şanssızlık ve düş kırıklıklarını tekrar
tekrar düşünen bir insan, aynı şanssızlık ve
düş kırıklıklarını gelecekte de yaşamak için
dua etmiş olur. Gelecekte bir gün başınıza
talihsizlikten başka bir şey gelmediğini
görürseniz, bu bugün bunu çağırıyor
olmamzdandır; ve kesinlikle de böyle olacaktır."
"Ben...im" dediğiniz zaman, bunu izleyen sözler, etkili bir gücü üretime
çağırıyor, çünkü siz orada söylediğinizin gerçekliğini ilan etmiş
oluyor bunu kesinlikle açıklıyorsunuz. Böylece, siz "yorgunum",
"param yok", "hastayım", "geç kaldım", "şişmanım", "yaşlıyım"
dediğiniz zaman. Lambadaki Cin ortaya çıkıyor ve; "Dileğin benim
için emirdir" diyor.
Bunları bildiğinize göre, bu iki güçlü sözcüğü "BEN ...İM" sözlerini
kendi yararınıza kullanmaya başlamanız iyi olmaz mı? "Bütün iyi
şeyler benim olur" cümlesine ne dersiniz? "BEN mutlu YUM, BEN
bereketliYİM, BEN sağlıklıYlM, BEN sevgiYİM, BEN dakikiM
BEN ebedi gençlikİM, BEN her gün enerji doluyUM."
Söz konusu olumlama şudur: "Ben mükemmel, kuvvetli, etkili,
sevecen, uyumlu ve mutlu bir bütünüm."
Dileğinizi kesinlikle olmuş gibi görün. Bu, isteğinizi, onu dilemiş olduğunuz
"Saniyede", ışık hızıyla ortaya koyacaktır, çünkü o Evrensel ruhsal
alanda bir olgudur ve o alan varolan her şeydir. Kafanızda bir şey
tasarladığınızda, bunun bir olgu olduğunu ve ortaya çıkmasına
dair herhangi bir şüphe olamayacağını bilin.
"Bu yasanın sizin için yapabileceklerinin
herhangi bir sınırı yok; kendi idealinize inanma
cesareti gösterin; bu idealin zaten başarılmış bir
şey olduğunu düşünün."
CHARLES HAANEL
Henry Ford motorlu araçlara dair düşünü ortaya koyduğunda,
çevresindekiler onunla alay etmiş, böyle "çılgın" bir hayalin
peşinden koştuğu için deli olduğunu düşünmüşlerdi. Henry Ford
kendisiyle alay edenlerden daha çok şey biliyordu. O, "Sır"ra ve
Evren'in yasasına vakıftı. ,
"Yapabileceğini de düşünsen, yapamayacağını ,
da düşünsen; her iki durumda da sen haklısın."
kendimi
geliştirmek için, hatırlamayı hatırlar, Evren'den beni hafifçe
dürterek aklımın takıldığı yer neresiyse oradan şimdiki zamana
getirmesini isterim. Bu nazik bir dirsek darbesi; yürürken bir
yere toslamam, bir şey düşürmem, abartılı bir gürültü, bir siren
ya da geçip giden bir tehlike olabilir. Bu tür hareketlerin tamamı,
aklımın başka yerlere takıldığını söyleyerek, şimdiki zamana
geri gelmesi konusunda beni uyaran işaretlerdir. Bu sinyalleri
aldığımda, hemen durur; "Şu an ne düşünüyorum? Ne hissediyorum?
Bunların farkında mıyım?" diye kendime sorarım. Bunları
sorduğum zaman ise, tabii ki, farkında olurum. Kendi kendinize
farkında olup olmadığınızı sorduğunuzda, siz de oradasınız ve
farkındasınız demektir.
Hoşunuza giden şeyleri yapın ve kendinizi mutlu edin. Sizi
mutlu eden şeyin ne olduğunu bilmiyorsanız, kendinize; "Beni
ne mutlu eder?" sorusunu sorun. Cevabı bulup, kendinizi ona,
mutluluğunuza adadığınızda ise, çekim yasası, sevindirici insanları,
koşulları, olayları ve fırsatları hayatınıza çığ gibi yağdıracak;
Şimdi mutlu olun. Şu an kendinizi mutlu hissedin. Yapmanız
gereken tek şey bu. Bu kitabı okumakla kazandığınız tek şey bu
olsa bile, "Sır"rın büyük bir kısmını elde ettiniz demektir.