Hanımefendi.com
Daimi Üye
Gebeliklerde düşük riski
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Prof. Dr. Hakan Yaralı, genel olarak tüm gebeliklerin yüzde 15-20'sinin düşükle sonuçlandığını söyledi.
Prof. Dr. Yaralı gebelerde 20 haftanın altındaki tüm kayıpların düşük olarak tanımlandığını, bu düşüklerin en büyük nedeninin ise bebeğe ait kromozomsal bozukluklar olduğunu belirtti.
Hormonal bozuklukların, bazı enfeksiyonların, annenin rahmi ile ilgili anatomik problemlerinin ve pıhtılaşma bozukluklarının da düşüğe neden olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Yaralı, genel olarak tüm gebeliklerin yüzde 15-20'sinin düşükle sonuçlandığını bildirdi.
Düşüklerin, annenin yaptığı fiziksel aktivitelerle ilgisi olmadığını ifade eden Prof. Dr. Yaralı, "Anne isterse hep yatsın, düşük olacaksa olur. Ancak, çok büyük bir trafik kazası ve büyük bir travma gerçekleşirse düşük gerçekleşir" dedi.
Prof. Dr. Yaralı, gebelik kararı alınmadan önce annenin genel sağlığının normal olması gerektiğini, bu kapsamda genel jinekolojik muayene, smear alımı, ultrasonografik muayene, tam kan sayımı, karaciğer, böbrek fonksiyon, hepatit B ve C testlerinin yapılmasının önemli olduğunu söyledi.
Gebelik kararı alındıktan sonra o ay içinde ya da 2. ayda gebe kalınmadığında bunun problem olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yaralı, "Daha önce aynı birliktelikten çocuğu olan, gebe kalmakta sıkıntısı olmayan bir çiftin bile 1 ayda gebe kalma şansı yüzde 20-25'tir. Dolayısıyla, gebe kalmak için 1 yıl beklenmeli. Ancak bu bekleme sürecinde kadının yaşı, önceden açık ameliyat olup olmadığı, kürtaj ve erkekte sperm problemi gibi faktörler de etkili"dedi.
Prof. Dr. Yaralı, gebelik süresince, protein, karbonhidrat ve yağların belli oranlarda mutlaka alınmasını ve her şeyden kararınca 3 öğün yenmesinin gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Gebeliğin özellikle 3. ve 4. ayında aşırı bulantı olması durumunda yeterli gıdanın alınamaması söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda gebe hastaneye yatırılır ve destekleyici vitamin tedavisi uygulanır. Gebelik süresince ara öğünlere yer verilmeli, bol sebze ve meyve yenmeli, beyaz-kırmızı et, balık gibi yiyecekler dengeli şekilde tüketilmeli. Annenin yeterli gıda alamaması durumunda kansızlık, kalsiyum eksikliği gibi sıkıntılar doğabilir."
Gebelik süresince toplam 12-16 kilogram alınmasını tavsiye eden Prof. Dr. Yaralı, anne adaylarını aşırı kilo almamaları konusunda uyardı.
Aksi bir durum gerekmediği sürece normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yaralı ancak, gebelerin çoğunun sezaryen istediklerini söyledi.
"Normal doğum, ucu belli olmayan dipsiz bir kuyu değildir" diyen Prof. Dr. Yaralı, sezaryenin her bakımdan emniyetli bir doğum şekli olmadığını kaydetti.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Prof. Dr. Hakan Yaralı, genel olarak tüm gebeliklerin yüzde 15-20'sinin düşükle sonuçlandığını söyledi.
Prof. Dr. Yaralı gebelerde 20 haftanın altındaki tüm kayıpların düşük olarak tanımlandığını, bu düşüklerin en büyük nedeninin ise bebeğe ait kromozomsal bozukluklar olduğunu belirtti.
Hormonal bozuklukların, bazı enfeksiyonların, annenin rahmi ile ilgili anatomik problemlerinin ve pıhtılaşma bozukluklarının da düşüğe neden olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Yaralı, genel olarak tüm gebeliklerin yüzde 15-20'sinin düşükle sonuçlandığını bildirdi.
Düşüklerin, annenin yaptığı fiziksel aktivitelerle ilgisi olmadığını ifade eden Prof. Dr. Yaralı, "Anne isterse hep yatsın, düşük olacaksa olur. Ancak, çok büyük bir trafik kazası ve büyük bir travma gerçekleşirse düşük gerçekleşir" dedi.
Prof. Dr. Yaralı, gebelik kararı alınmadan önce annenin genel sağlığının normal olması gerektiğini, bu kapsamda genel jinekolojik muayene, smear alımı, ultrasonografik muayene, tam kan sayımı, karaciğer, böbrek fonksiyon, hepatit B ve C testlerinin yapılmasının önemli olduğunu söyledi.
Gebelik kararı alındıktan sonra o ay içinde ya da 2. ayda gebe kalınmadığında bunun problem olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yaralı, "Daha önce aynı birliktelikten çocuğu olan, gebe kalmakta sıkıntısı olmayan bir çiftin bile 1 ayda gebe kalma şansı yüzde 20-25'tir. Dolayısıyla, gebe kalmak için 1 yıl beklenmeli. Ancak bu bekleme sürecinde kadının yaşı, önceden açık ameliyat olup olmadığı, kürtaj ve erkekte sperm problemi gibi faktörler de etkili"dedi.
Prof. Dr. Yaralı, gebelik süresince, protein, karbonhidrat ve yağların belli oranlarda mutlaka alınmasını ve her şeyden kararınca 3 öğün yenmesinin gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Gebeliğin özellikle 3. ve 4. ayında aşırı bulantı olması durumunda yeterli gıdanın alınamaması söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda gebe hastaneye yatırılır ve destekleyici vitamin tedavisi uygulanır. Gebelik süresince ara öğünlere yer verilmeli, bol sebze ve meyve yenmeli, beyaz-kırmızı et, balık gibi yiyecekler dengeli şekilde tüketilmeli. Annenin yeterli gıda alamaması durumunda kansızlık, kalsiyum eksikliği gibi sıkıntılar doğabilir."
Gebelik süresince toplam 12-16 kilogram alınmasını tavsiye eden Prof. Dr. Yaralı, anne adaylarını aşırı kilo almamaları konusunda uyardı.
Aksi bir durum gerekmediği sürece normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yaralı ancak, gebelerin çoğunun sezaryen istediklerini söyledi.
"Normal doğum, ucu belli olmayan dipsiz bir kuyu değildir" diyen Prof. Dr. Yaralı, sezaryenin her bakımdan emniyetli bir doğum şekli olmadığını kaydetti.