Erkeklerin olduğu kadar, bazı kadınların da yiyecek, içecek, alkol, sigara, kahve gibi bir takım vazgeçemedikleri alışkanları vardır. Hamilelik döneminde, hem anneye hem bebeğe zararlı olduğundan özellikle sigara ve alkol alışkanlığı doktorlar tarafından kesinlikle yasaklanır.
Kahve, ya güne başlarken ya da yoğun bir günün yorgunluğunu üzerimizden atmak istediğimizde, çoğumuzun vazgeçilmezi halindedir. Aslında buna sebep olan da, kahvenin içerisinde bulunan kafeinin mutluluk hormonu salgılanmasını sağlamasıdır. Fakat hamilelik döneminde aşırı kahve tüketilirse, düşük yapma riski oldukça yükselmektedir. Kahvenin içerisinde bulunan kafeinin asla besleyici bir özelliği yoktur. Kafein, sadece kahvede bulunmaz. Çikolata, kola, çay ve bazı meşrubatlarda da kafein bulunmaktadır. İstesek de istemesek de bazen farkında olmadan kahve de dahil, bir çok yiyecek ve içecekten de vücuda kafein girmektedir. Günde 5 ya da 6 fincandan fazla tüketilen kahve alımının, düşük yapma riski yarattığı bilinmektedir. Hamile bir bayanın aldığı kafein, bebeğe kan dolaşımı yoluyla geçmektedir. Fazla tüketildiği takdirde bebeğin kalp atışlarını etkileyip, bebeğe zarar verebilir ve yüksek ihtimalle düşüğe neden olabilir. Hamile olan bayanların tamamen kafeinden uzak durmasının gerekmediği gibi, aşırıya kaçmamak şartıyla tüketmeleri daha uygun görülür. Tüketilen kahve alımıyla, bazı hamile bayanlarda çarpıntı gibi şikayetler görülmese bile, bebeğin solunum hareketlerinin artmasına sebep olabilme olasılığı vardır. Kafein tüketimi; yüksek tansiyon, kalp krizi, kalp ve karaciğer rahatsızlıkları, panik atak, uykusuzluk, çarpıntı gibi daha sayamadığımız bir sürü rahatsızlara yol açmaktadır. Eğer bir sabah kahvesi ya da gün içinde tükettiğiniz kahve içiminden tamamen vazgeçemiyorsanız, kafeinsiz kahveleri tercih etmenizi öneririz. Ama sizin ve çocuğunuzun sağlığı için buna hiçe indirmeniz yararınıza olacaktır.
Alıntıdır!
Kahve, ya güne başlarken ya da yoğun bir günün yorgunluğunu üzerimizden atmak istediğimizde, çoğumuzun vazgeçilmezi halindedir. Aslında buna sebep olan da, kahvenin içerisinde bulunan kafeinin mutluluk hormonu salgılanmasını sağlamasıdır. Fakat hamilelik döneminde aşırı kahve tüketilirse, düşük yapma riski oldukça yükselmektedir. Kahvenin içerisinde bulunan kafeinin asla besleyici bir özelliği yoktur. Kafein, sadece kahvede bulunmaz. Çikolata, kola, çay ve bazı meşrubatlarda da kafein bulunmaktadır. İstesek de istemesek de bazen farkında olmadan kahve de dahil, bir çok yiyecek ve içecekten de vücuda kafein girmektedir. Günde 5 ya da 6 fincandan fazla tüketilen kahve alımının, düşük yapma riski yarattığı bilinmektedir. Hamile bir bayanın aldığı kafein, bebeğe kan dolaşımı yoluyla geçmektedir. Fazla tüketildiği takdirde bebeğin kalp atışlarını etkileyip, bebeğe zarar verebilir ve yüksek ihtimalle düşüğe neden olabilir. Hamile olan bayanların tamamen kafeinden uzak durmasının gerekmediği gibi, aşırıya kaçmamak şartıyla tüketmeleri daha uygun görülür. Tüketilen kahve alımıyla, bazı hamile bayanlarda çarpıntı gibi şikayetler görülmese bile, bebeğin solunum hareketlerinin artmasına sebep olabilme olasılığı vardır. Kafein tüketimi; yüksek tansiyon, kalp krizi, kalp ve karaciğer rahatsızlıkları, panik atak, uykusuzluk, çarpıntı gibi daha sayamadığımız bir sürü rahatsızlara yol açmaktadır. Eğer bir sabah kahvesi ya da gün içinde tükettiğiniz kahve içiminden tamamen vazgeçemiyorsanız, kafeinsiz kahveleri tercih etmenizi öneririz. Ama sizin ve çocuğunuzun sağlığı için buna hiçe indirmeniz yararınıza olacaktır.
Alıntıdır!